Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1438 Esas 2021/1311 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1438
Karar No: 2021/1311
Karar Tarihi: 24.06.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1438 E.  ,  2021/1311 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1438
Karar No : 2021/1311
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- … Mühendisleri Odası
2- … Mimarları Odası
3- … Derneği
VEKİLLERİ: Av. …
4- … Odası
VEKİLİ: Av. …
5- … Odası
VEKİLİ:Av. ..
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 19/11/2020 tarih ve E:2019/19724, K:2020/11188 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile işlemin dayanağı 17/07/2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin geçici 3. maddesinde değişiklik yapan ve 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 19/11/2020 tarih ve E:2019/19724, K:2020/11188 sayılı kararıyla;
Danıştay Ondördüncü Dairesince verilen 27/11/2013 tarih ve E:2011/14013, K:2013/8520 sayılı kararın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarih ve E:2014/3440, K:2015/914 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak;
17/07/2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin geçici 3. maddesinde değişiklik yapan, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesine ilişkin olarak;
Dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen; "Üretim ve/veya işletmeye başladığı belgelenen projelere" ilişkin kısmı incelendiğinde;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, Çevresel Etki Değerlendirilmesi sürecinin gerçekleştirilmesi planlanan projelere uygulanması gerekliliği ile geçici 3. maddesinde kurala bağlanan 23/06/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olup, söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesislerin Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında olduğuna ilişkin hüküm dikkate alındığında, planlama aşaması geçmiş olan, diğer bir anlatımla, üretim ve/veya işletmeye başladığı belgelenen projelere anılan madde hükmüyle muafiyet tanınmasına ilişkin düzenlemede dayanağı Kanun hükmüne aykırılık bulunmadığı;
Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen; "Uygulama projeleri onaylanmış veya çevre mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat uyarınca yetkili mercilerden izin, ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış veya yatırım programına alınmış veya mevzi imar planları onaylanmış projelerden
1) Bu Yönetmeliğin EK-I Listesinde yer alan projeler için 17.7.2015 tarihine,
2) EK-II Listesinde yer alan projeler için 17.7.2013 tarihine kadar yatırımına başlanmış projelere" ilişkin kısma gelince;
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 1983 yılında yürürlüğe girmesine karşın, Çevresel Etki Değerlendirmesi kriterlerinin on yıl boyunca belirlenmemiş olması, ardından 1993 yılında yayımlanan Yönetmeliğin geçici 1. maddesiyle; 1993'ten önce yatırım programına alınmış projelere Yönetmelikten muafiyet tanıyan düzenleme getirilmesi ve bu muafiyetin sonraki yönetmeliklerde de devam ettirilerek 2008 yılına kadar anılan projelerin, 2872 sayılı Kanun'a rağmen ÇED süreci dışında tutulmuş olması ve 17/07/2008 tarihli Yönetmeliğin geçici 3. maddesine karşı açılan davada verilen yargı kararı ile 2872 sayılı Çevre Kanunu'na eklenen geçici 3. maddenin; “…planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya…” ibaresinin iptali yolundaki Anayasa Mahkemesinin 03/07/2014 tarih ve E:2013/89, K:2014/116 sayılı kararının gerekçeleri göz önüne alındığında, 07/02/1993 tarihinden önce yatırım programına alınmış, ancak yatırımına başlanmamış projeler için ileriye dönük olarak tekrar ÇED sürecinden muafiyet sağlayan Yönetmeliğin dava konusu 1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan düzenlemenin, Anayasa'nın 56. maddesine, 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. maddesine, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin amacına ve önceki yargı kararlarındaki gerekçelere aykırı olduğu;
Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemine ilişkin olarak;
Dairelerinin 09/09/2020 tarih ve E:2019/19724 sayılı ara kararıyla; Karayolları Genel Müdürlüğünden, Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin ihale, sözleşme ve inşaatının başlangıç tarihlerinin, ara kararı tarihi itibarıyla projenin hangi aşamada olduğunun ve inşaatı tamamlanmayan bölümünün bulunup bulunmadığının, otoyolun fiilen kullanıma açılmış kısımları ile açılmamış kısımları olup olmadığının sorulmasına, anılan hususlara ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği,
Ara kararına cevaben sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; projenin Odayeri-Paşaköy kesiminin 148 km uzunluğunda olduğu, ihalesinin 20/04/2012 tarihinde yapıldığı, çalışmalara 26/06/2013 tarihinde başlanıldığı, inşaatının tamamlanarak 28/06/2016 tarihinde hizmete açıldığı; Kurtköy-Akyazı (bağlantı yolları dahil) kesiminin 170,2 km uzunluğunda olduğu, 04/05/2016 tarihinde ihale edilerek uygulama sözleşmesinin imzalandığı ve 11/07/2016 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, 102,1 km'sinin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığı, 68,1 km'sinin ise 2020 yılı sonunda hizmete açılmasının planlandığı; Kınalı-Odayeri (bağlantı yolları dahil) kesiminin 80,2 km uzunluğunda olduğu, ihalesinin 04/05/2016 tarihinde, uygulama sözleşmesi imzalanarak yer tesliminin ise 11/07/2016 tarihinde yapıldığı, 71,1 km'sinin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığı, 9,1 km'sinin 2020 yılı sonunda hizmete açılmasının planlandığı; Nakkaş-Başakşehir (bağlantı yolları dahil) kesiminin ihalesinin ise 30/06/2020 tarihinde yapıldığı, uygulama sözleşmesinin imza aşamasında olduğunun anlaşıldığı,
Bu durumda; yukarıda aktarılan Anayasa Mahkemesi kararında da ifade edildiği üzere, kamu yatırımları, ihale süreçleri tamamlanmış, istihdam, üretim veya işletmeye başlamış, diğer bir anlatımla ciddi mali kaynaklarla gerçekleştirilmiş ve artık ekonomiye katkı verir hâle gelmiş ise, bu yatırımların ekonomik ve sosyal hayata yaptıkları katkı ile çevreye zarar verme durumları karşılaştırıldığında; üretim veya işletmelerinden vazgeçilmesinin, giderilmesi mümkün olan çevresel etkilerden daha olumsuz etkilere yol açacağı ve uyuşmazlık konusu projenin yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere tamamlanma aşamasına geldiği dikkate alındığında, dava konusu … tarih ve … işlemde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile … tarih ve … sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü işlemine yönelik olarak davanın reddine;
Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ise iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, Otoyolun (3. köprü dahil) çevresel etkileri üzerinde değerlendirmelerde bulunularak, gerçekleştirilmek istenilen projede ÇED sürecinin tartışmasız uygulanması gerekli iken dava konusu işlemle projenin ÇED sürecinden muaf tutulmasının hukuka aykırı olduğu, projenin ÇED muafiyetinin hiçbir koşulda geçerli olmadığı, ÇED Yönetmeliklerinin muafiyet tanıyan düzenlemeleri hakkında verilen yargı kararlarına aykırı işlem tesis edildiği, yargı kararlarının Yönetmeliğe eklenen yatırıma başlanmış muğlak ifadesi ile etkisiz hale getirildiği, bu Yönetmelik değişikliği nedeniyle yatırımların ÇED sürecine girmeden tamamlanması suretiyle çevrenin geri dönülemez bir biçimde zarar görmesine sebep olunacağı, yapılan düzenlemeler ile uygulama işlemlerinin Uluslararası Sözleşmelere de aykırı olduğu, Anayasa Mahkemesi kararının da Daire tarafından yanlış yorumlandığı, bu nedenle Daire kararının davanın reddine ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
Üye …'in; Anayasa'nın 135. maddesine göre kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan kamu tüzelkişilikleri olduğu ve bu meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı esasları göz önünde bulundurulduğunda, davacı Odaların, dava konusu işlemin iptalini istemekte hukuken korunması gereken bir menfaatinin bulunmadığı yönündeki ayrışık oyuna karşılık, davacı Odaların ehliyetli olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, temyiz istemlerinin esastan incelenmesine geçildi.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile 17/07/2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin geçici 3. maddesinde değişiklik yapılmış ve bu değişiklik uyarınca Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi tesis edilmiştir.
Bunun üzerine, yukarıda yer verilen Yönetmelik maddesi ile bireysel işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Dava devam ederken, 29/05/2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 21/05/2013 tarih ve 6486 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 12. maddesi ile 2872 sayılı Çevre Kanunu'na geçici 3. madde eklenmiştir.
2872 sayılı Kanuna eklenen geçici 3. maddede, "23/06/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.” düzenlemesine yer verilmiş, bu düzenleme Resmi Gazete'de yayım tarihi olan 29/05/2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada; Anayasa Mahkemesinin 03/07/2014 tarih ve E:2013/89, K:2014/116 sayılı kararı ile söz konusu Kanun hükmünde yer alan “…planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya…” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline, diğer kısım yönünden ise iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 56. maddesinde; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir." hükmü yer almaktadır. Maddenin gerekçesinde ise; vatandaşın korunmuş çevre şartlarında, beden ve ruh sağlığı içinde yaşamını sürdürmesini sağlamanın Devletin ödevi olduğu, Devletin hem kirlenmenin önlenmesi hem de tabii çevrenin korunması ve geliştirilmesi için gereken tedbirleri alması gerektiği belirtilmiştir.
2872 sayılı Kanun'un "Çevresel Etki Değerlendirmesi" başlıklı 10. maddesinde, "Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tabi plan ve programlar ve konuya ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir." kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyizen incelenen kararın, 17/07/2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin geçici 3. maddesinde değişiklik yapan, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin 1. fıkrasına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Nitekim, aynı Yönetmeliğin iptali istemiyle açılan diğer bir davada, aynı gerekçelerle kısmen davanın reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolundaki Danıştay Ondördüncü Dairesinin 10/01/2013 tarih ve E:2011/13457, K:2013/14 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarih ve E:2013/863, K:2015/910 sayılı kararı ile onanmış olup, anılan karara yönelik karar düzeltme istemi, Kurulumuzun 27/12/2017 tarih ve E:2015/4766, K:2017/4589 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin değerlendirilmesine gelince;
Dava konusu işlemin dayanağının Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi olması ve bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin, yargı kararıyla iptal edilmesi karşısında, söz konusu işlemin, yargı kararıyla hukuka uygun bulunan, aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında değerlendirilme olanağının bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekmektedir.
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun geçici 3. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesince verilen 03/07/2014 tarih ve E:2013/89, K:2014/116 sayılı kararda, ihale süreci henüz tamamlanmamış yatırımların ÇED’e tabi tutulmasının, ciddi kamusal zararlara yol açmasının söz konusu olmadığı, ayrıca bu safhada çevrenin kirlenmesi veya tahribatı bakımından geri dönülemez bir aşamaya gelinmediği, ihale süreci tamamlanmayan ve fiilen hayata geçirilmeye başlanmayan yatırımların, Anayasa'nın 56. maddesiyle Devlete yüklenen çevrenin korunması ödevinin bir gereği olduğu kabul edilen ÇED uygulamasının dışında tutulmasının zorunlu bir önlem niteliği taşımadığı, öte yandan "üretim veya işletmeye başlamış olan projeler" kapsamındaki kamu yatırımlarının ciddi mali kaynaklarla gerçekleştirildiği ve artık ekonomiye katkı verir hâle geldiği, bu yatırımların ekonomik ve sosyal hayata yaptıkları katkı ile çevreye zarar vermeleri durumunda faaliyetlerinin durdurulması dâhil olmak üzere ciddi yaptırımlara muhatap olabilecekleri birlikte değerlendirildiğinde, üretim veya işletmelerinden vazgeçilmesinin giderilmesi mümkün olan çevresel etkiden daha olumsuz etki yaratacağı belirlemelerine yer verilmiştir.
Bu doğrultuda, Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen, uygulama projeleri onaylanmış veya çevre mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat uyarınca yetkili mercilerden izin, ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış veya yatırım programına alınmış veya mevzi imar planları onaylanmış projelerin, ihale süreci henüz tamamlanmamış ve fiilen hayata geçirilmeye başlanmamamış yatırımlar olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, 07/02/1993 tarihinden önce …numarası ile yatırım programına dahil edildiği, Danıştay Altıncı Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2019/19724 sayılı ara kararına cevaben sunulan bilgi ve belgelerde; projenin Odayeri-Paşaköy kesiminin 148 km uzunluğunda olduğu, ihalesinin 20/04/2012 tarihinde yapıldığı, çalışmalara 26/06/2013 tarihinde başlanıldığı, inşaatının tamamlanarak 28/06/2016 tarihinde hizmete açıldığı; Kurtköy-Akyazı (bağlantı yolları dahil) kesiminin 170,2 km uzunluğunda olduğu, 04/05/2016 tarihinde ihale edilerek uygulama sözleşmesinin imzalandığı ve 11/07/2016 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, 102,1 km'sinin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığı, 68,1 km'sinin ise 2020 yılı sonunda hizmete açılmasının planlandığı; Kınalı-Odayeri (bağlantı yolları dahil) kesiminin 80,2 km uzunluğunda olduğu, ihalesinin 04/05/2016 tarihinde, uygulama sözleşmesi imzalanarak yer tesliminin ise 11/07/2016 tarihinde yapıldığı, 71,1 km'sinin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığı, 9,1 km'sinin 2020 yılı sonunda hizmete açılmasının planlandığı; Nakkaş-Başakşehir (bağlantı yolları dahil) kesiminin ihalesinin ise 30/06/2020 tarihinde yapıldığı, uygulama sözleşmesinin imza aşamasında olduğu hususları belirtilmiş ise de; dava konusu projeye dahil olan İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesinin (3. Boğaz Köprüsü - Yavuz Sultan Selim Köprüsü) temellerinin, İstanbul'un Fethinin yıl dönümü olan 29/05/2013 tarihinde, yabancı Devlet temsilcilerinin de katıldığı Devlet töreni ile atıldığı, dolayısıyla, temel atma töreninin gerektirdiği inşai faaliyetler de göz önünde bulundurulduğunda, projenin önemli bir kesiminde, 29/05/2013 tarihinden önce ihale süreçlerinin tamamlanarak otoyol yapımına başlandığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; 2872 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinde yer alan, 23/06/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olma ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih (29/05/2013) itibarıyla üretim veya işletmeye başlamış olma şartlarını sağladığı anlaşılan dava konusu Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin, yargı kararıyla iptaline karar verilen, Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, yargı kararıyla hukuka uygun bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin (a) bendi kapsamında değerlendirilmesi gereken, Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminde, dayanağı Yönetmelik maddesine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, Daire kararının davanın reddi yolundaki bu kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin REDDİNE;
2. Danıştay Altıncı Dairesinin 19/11/2020 tarih ve E:2019/19724, K:2020/11188 sayılı kararının temyize konu davanın reddine ilişkin kısımlarının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 24/06/2021 tarihinde, dava konusu Yönetmelik maddesi yönünden oybirliği, bireysel işlem yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi yönünden;
Uyuşmazlık konusu Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, 07/02/1993 tarihinden önce … numarası ile yatırım programına dahil edildiği görülmekte ise de; Danıştay Altıncı Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2019/19724 sayılı ara kararına cevaben sunulan bilgi ve belgelerden; projenin Odayeri-Paşaköy kesiminin 148 km uzunluğunda olduğu, ihalesinin 20/04/2012 tarihinde yapıldığı, çalışmalara 26/06/2013 tarihinde başlanıldığı, inşaatının tamamlanarak 28/06/2016 tarihinde hizmete açıldığı; Kurtköy-Akyazı (bağlantı yolları dahil) kesiminin 170,2 km uzunluğunda olduğu, 04/05/2016 tarihinde ihale edilerek uygulama sözleşmesinin imzalandığı ve 11/07/2016 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, 102,1 km'sinin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığı, 68,1 km'sinin ise 2020 yılı sonunda hizmete açılmasının planlandığı; Kınalı-Odayeri (bağlantı yolları dahil) kesiminin 80,2 km uzunluğunda olduğu, ihalesinin 04/05/2016 tarihinde, uygulama sözleşmesi imzalanarak yer tesliminin ise 11/07/2016 tarihinde yapıldığı, 71,1 km'sinin inşaatının tamamlanarak hizmete açıldığı, 9,1 km'sinin 2020 yılı sonunda hizmete açılmasının planlandığı; Nakkaş-Başakşehir (bağlantı yolları dahil) kesiminin ihalesinin ise 30/06/2020 tarihinde yapıldığı, uygulama sözleşmesinin imza aşamasında olduğu anlaşılmaktadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin, planlama, proje, izin ve inşaat aşamalarını tamamlayarak bilfiil faaliyete geçen projeler için uygulanma olanağının bulunduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta, davalı idare tarafından sunulan bilgi ve belgelere göre, dört ayrı kesimden oluşan otoyolun yapımına ilk olarak 26/06/2013 tarihinde başlanıldığı ve gelinen aşama itibarıyla inşaatı tamamlanarak 28/06/2016 tarihinde hizmete açılan Odayeri-Paşaköy kesimi dışındaki diğer üç kesimde yapım çalışmalarının henüz tamamlanmadığı, hatta Nakkaş-Başakşehir kesiminde yapım çalışmalarına bile henüz başlanılmadığı göz önünde bulundurulduğunda, 2872 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi gereğince, 29/05/2013 tarihinden önce fiilen kullanımda olmadığı anlaşılan dava konusu projenin, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin (a) bendi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul Boğazı 3. Karayolu Geçişi Projesi dahil) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden muaf olduğuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve …sayılı işlem yönünden bozularak, anılan işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.




























Full & Egal Universal Law Academy