Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1066 Esas 2021/3436 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1066
Karar No: 2021/3436
Karar Tarihi: 29.12.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1066 E.  ,  2021/3436 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1066
Karar No : 2021/3436
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2017/2397, K:2020/4061 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun'un) 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 01/10/2020 tarih ve E:2017/2397, K:2020/4061 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ise … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddedildiği ve Daireleri kararının verildiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen 15/04/2018 tarihli bilirkişi tutanağının incelenmesinden; davacı tarafından … IMEI numaralı … marka cep telefonuna ByLock uygulamasının yüklendiği ve kullanıldığının anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüt lehine faaliyetlere bulunduğuna ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu işlemle özel hayatına saygı hakkına yapılan mühadalenin, AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 26/05/2016 tarihinden önce "Cemaat" isimli oluşumun bir terör örgütü olmadığı, bu tarihten önce icra edilmiş yasal faaliyetlerin terör suçlamalarına dayanak yapılamayacağı; tetkik hakiminin görüşlerinin tarafına tebliğ edilmediği, bu şekilde çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama yapıldığı, aynı şekilde kararda görüşlerine yer verilen Danıştay Savcısı tarafından yapılan değerlendirmelerin Danıştay içtihatlarına ve masumiyet karinesine aykırı olduğu, Daire kararında da yer verilen 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun) 3.maddesinin dava konusu işleme yasal dayanak olmayacağı, şöyle ki 667 sayılı KHK ile meslekten çıkarma kararı verilmesinin ve KHK'nın 3. maddesinin yürürlük tarihinden önce işlendiği iddia edilen fiillere uygulanmasının "suçta ve cezada kanunilik" ilkesine aykırı olduğu gibi hukuki güvenlik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine de aykırı olduğu, aynı zamanda dava konusu kararlar ile Anayasa'nın 38. ve 139. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6., 8., ve 10. maddelerinin ve Ek 1 No'lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiği; ByLock verilerinin her aşamada hukuka aykırı olarak elde edildiği dolayısıyla hukuka aykırı elde edilen bu verilerin Anayasa'nın 38/6.maddesi hükmü uyarınca yargılamada kullanılmayacağı, bu verilerin MİT'in istihbarat çalışmaları sonucu elde ettiği veriler olduğu bu nedenle idare hukuku anlamında delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı; yine kararda yer verilen itirafçı sanık/tanık ifadelerinin de yasal olarak kullanılamayacağı, yasa dışı delil olduğu, bu ifadelerin şahısların özgür irade beyanlarına dayanmadığı, şahısların cezadan kurtulmak amacıyla vermiş oldukları beyanlar olduğu gibi bu ifadelerin açık duruşmalarda da tekrarlanmadığı, olayda, masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, ölçülülük ilkesinin, etkili başvuru hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibara saygı hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, non bis in idem ilkesinin, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 01/10/2020 tarih ve E:2017/2397, K:2020/4061 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 29/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy