Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/616 Esas 2021/1427 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/616
Karar No: 2021/1427
Karar Tarihi: 07.07.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/616 E.  ,  2021/1427 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/616
Karar No : 2021/1427

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurumu
UETS Kodu: ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2014/215, K:2019/3612 sayılı kararının incelenmeksizin redde ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait tesisten alınan LPG (Karışım) numunesinin, teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak, bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (Kurul) ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile anılan Kurul kararına dayanak teşkil eden 10/05/2006 tarih ve 26164 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan LPG Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 03/01/2013 tarihli Yönetmelik ile değişik 15. maddesinin 6. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2014/215, K:2019/3612 sayılı kararıyla;
Dava konusu Kurul kararının, müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ilişkin kısmı yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının, "İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar" olarak tanımlandığı; 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, 14. maddenin 3. fıkrasının (d) bendinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceğinin kurala bağlandığı;
İdarî işlemlerin idarî davaya konu olabilmeleri için, kesin ve yürütülmesi gereken işlem olma niteliklerini birlikte taşımaları gerekmektiği; kesin ve yürütülmesi gereken işlemin, başka bir makamın onay ve iznine tâbi olmaksızın hukuk düzeninde sonuç doğuran ve ilgilinin hukukî durumunda değişiklikler meydana getiren işlem olduğu; bu bağlamda, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya açıklayıcı işlemlerin kesin ve yürütülmesi gereken (icraî) işlemler olmadıkları;
Dava konusu Kurul kararı ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG'nin müsadere edilmediği, yalnızca, söz konusu LPG'nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesini teminen Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından işlemlerin başlatılmasına ve takip edilmesine karar verildiği;
Bu durumda, idarî davaya konu olabilecek idari işlemin, idarenin tek taraflı irade beyanıyla ilgililer hakkında icraî ve etkili sonuçlar doğurabilme niteliğine sahip olması gerektiği dikkate alındığında, LPG'nin müsadere edilmesi bakımından herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan dava konusu Kurul kararının, kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayıp, hedef aldığı kişinin hukukî durumunda değişiklik meydana getiren icraî işlem niteliğinde bulunmaması karşısında, bu kısım yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı;
LPG Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in değişik 15. maddesinin 6. fıkrası yönünden;
5307 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine yer verilerek;
05/06/2007 tarih ve 26543 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Uygulanacak Teknik Düzenlemeler Hakkında Yönetmeliğin "Standartlar ve teknik düzenlemeler" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında, "Piyasaya arz olunacak LPG’nin, sırasıyla TS, EN veya ISO standartlarına uygun olmasının zorunludur."; "Analizler, analiz raporları ve yetkili laboratuvarlar" başlıklı 6. maddesinin 7. fıkrasında, "Yapılacak analiz ve testlerde, alınan numunelerin standartlara uygun olmadığı tespit edildiğinde Kanun'un 16. ve 17. maddeleri uygulanır." kuralının yer aldığına;
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır."; "Kanunîlik ilkesi" başlıklı 4. maddesinin 2. fıkrasında, "Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir."; "Mülkiyetin kamuya geçirilmesi" başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında, "Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan hâllerde karar verilebilir."; 6. fıkrasında, "Kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir." kuralına yer verildiği;
Davaya konu 10/05/2006 tarih ve 26164 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 03/01/2013 tarih ve 285117 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Numune alma, test ve analiz" başlıklı değişik 15. maddesinin 6. fıkrası, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 6. maddesi ile değiştirilmiş olmakla birlikte, ayrıca dava konusu edilen işlemin anılan Yönetmelik uyarınca tesis edilmiş olması karşısında, hukuka uygun bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiği;
Anılan Yönetmeliğin dava konusu 15. maddesinin 6. fıkrasında, "Test ve analiz sonuçlarının ilgili teknik düzenlemeye aykırı çıkması ve lisans sahibinin olaya ilişkin olarak yapacağı savunmanın Kurulca yetersiz görülmesi hâlinde, geçici mühürleme yapılarak Kanun uyarınca mahkemeden müsadere kararı alınmasını teminen Kurumca ilgili mahkemeye başvuruda bulunulur. Numune alınmasından müsadere kararının verilmesine kadar geçecek süre zarfında numune alınan ürünün ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkânsız kılınması hâlinde, ilgili mahkemeden numune alma tutanağında belirtilen ürün miktarının değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilmesi talep edilir. Bu durum, Kanun'un 16 ve 17'nci maddelerinde öngörülen idari para cezası ve/veya idari yaptırımların uygulanmasına engel teşkil etmez." kuralına yer verlildiği;
5307 sayılı Kanun'un aktarılan hükümleri ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG'nin mahkeme kararı ile müsadere edileceği, bu durumun Kurumca tespiti hâlinde, otogaz istasyonunda yapılan LPG ikmâlinin Kurumca geçici veya süresiz olarak mühürleme suretiyle durdurulacağı, mühürlemeye ilişkin usul ve esasların Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğinin kurala bağlandığı;
Bu durumda, 5307 sayılı Kanun'un uygulanması amacına yönelik olan, müsadere kararının alınmasını teminen Kurumca ilgili mahkemeye başvuruda bulunulacağı ve Yönetmelik'te öngörülen durumların gerçekleşmesi hâlinde ürün miktarının değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilmesinin talep edileceğinin belirtildiği dava konusu Yönetmelik kuralında hukuka aykırılık bulunmadığı;
Öte yandan, her ne kadar davacı tarafından, ürün miktarının değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilmesinin ilgili mahkemeden talep edileceği yönünde dava konusu Yönetmelik'te yer alan kuralın kanuni dayanağının bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, 5326 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebileceğinden, davacının bu iddiasına itibar edilmediğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Kurul kararının görünüşte icrai olmasa bile fiili durumda müsaderenin bu karar üzerine uygulandığı, başka hiçbir idari işlem yapılmadan müsaderenin gerçekleştirildiği, Kurum avukatlarının doğrudan sulh ceza hakimliğine yazı yazdığı ve hakimin çoğu zaman çekişmesiz olarak müsadereye karar verdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 14/11/2019 tarih ve E:2014/215, K:2019/3612 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 07/07/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy