Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3093 Esas 2021/569 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3093
Karar No: 2021/569
Karar Tarihi: 22.03.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/3093 E.  ,  2021/569 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3093
Karar No : 2021/569
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 09/07/2020 tarih ve E:2020/3053, K:2020/2708 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun … tarih ve … sayılı işlemi ile anılan işlemin dayanağı olan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik'in 27. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 09/07/2020 tarih ve E:2020/3053, K:2020/2708 sayılı sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesi belirtilerek;
İlan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi tesis edilmiş olması, bu işlemin ise birlikte dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerektiği;
Dosyanın incelenmesinden; 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik'in 27. maddesinde, günlük eczacılık faaliyetleri kapsamında herhangi bir ecza deposundan temin edilen ilaçların, farklı ecza depolarına veya eczanelere verilebilmesinin sağlanması yönünde işlem tesis edilmesi istemiyle eczacı olan davacı tarafından, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna 22/01/2020 tarihinde başvurulduğu, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile başvuruyu reddettiği, bunun üzerine bakılan davanın açıldığı;
2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde yer alan "uygulama işlemi" kavramının, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında değişiklik yaratan bireysel nitelikteki işlemleri ifade ettiği;
Somut olayda, davacının, anılan Yönetmeliğin değiştirilmesi amacıyla yaptığı başvurunun, 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Yönetmelik açısından bir uygulama işlemi niteliği taşımadığı;
Aksi kabulün, kamu düzeninden sayılan dava açma süresinin gözardı edilmesi sonucunu doğuracağı;
Bu durumda, dava konusu Yönetmelik'in Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen süre içinde dava açmayan davacının, 22/01/2020 tarihli başvurusunun dava açma süresini yeniden başlatmayacağı sonucuna varılarak davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin başvuruya verdiği cevap uygulama işlemi kabul edilmese dahi 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, hak arama hürriyeti ile mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği, ilgililerin her zaman düzenleyici işlemin ilanı ile bu işlemden haberdar olamadıkları, bir eczacı olduğundan dava konusu Yönetmelik maddesinin kendisine sürekli uygulanır nitelikte olduğu, anılan madde ile mesleki faaliyetlerinin sınırlandığı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/04/2019 tarih ve E:2018/4436, K:2019/1671 sayılı bozma kararı da dikkate alınarak Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Davacı tarafından, temyiz dilekçesinde, Kurulumuzun 11/04/2019 tarih ve E:2018/4436, K:2019/1671 sayılı kararı dikkate alınarak davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Daire kararının bozulması talep edilmiş ise de; anılan kararda, davanın konusunun Resmi Gazete'de yayımlanmayan ve kişilere tebliğine ilişkin mevzuatta özel düzenleme bulunmayan bir yönerge olduğu, dolayısıyla işbu dava konusu Yönetmelik ile aynı hukuki nitelikte olmadığı, bu nedenle emsal kabul edilemeyeceği anlaşıldığından davacının iddiasına itibar edilmemiştir.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 09/07/2020 tarih ve E:2020/3053, K:2020/2708 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 22/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu hüküm altına alınmış; 4. fıkrasında,"İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler... " kuralına yer verilmiştir.
Diğer yandan 26/03/2020 tarih ve 31080 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Geçici 1. maddesi ile Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla dava açma süreleri 30/04/2020 tarihine dek uzatılmış, 30/04/2020 tarih ve 31114 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı'yla da 7226 sayılı Kanun'un anılan maddesinde düzenlenen durma süresi, 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere bir düzenleyici işlemin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlemi veya uygulama işlemini ya da her ikisini birlikte iptal davasına konu yapabileceği kuşkusuzdur.
Dava konusu edilen Yönetmelik maddesi dikkate alındığında, davacının, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik'in 27. maddesinde ilaçların farklı ecza depolarına verilmesinin engellendiğinden bahisle değiştirilmesi istemiyle yapılan 22/01/2020 günlü başvurusunun, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedildiği, bu işlemin 06/03/2020 tarihinde kendisine tebliği üzerine 09/06/2020 tarihinde bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Düzenlemenin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, eczacı olan davacıya, anılan Yönetmeliğin dava konusu düzenlemesinin sürekli uygulandığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu düzenleme, davacıya sürekli uygulanan nitelikte bir düzenleme olduğuna göre, bunun haricinde bir uygulama işlemi aranması dava açma hakkının engellenmesi sonucunu doğurabileceğinden, davacının söz konusu düzenlemenin değiştirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine 09/06/2020 tarihinde, 06/03/2020 tarihinde tebliğ edilen işlem ve dayanağı Yönetmeliğe karşı açmış olduğu davanın, 7226 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca dava açma sürelerinin uzaması nedeniyle, süresinde olduğu açıktır.
Belirtilen nedenlerle, davanın süresi içinde açıldığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.





























Full & Egal Universal Law Academy