Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2988 Esas 2021/1198 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2988
Karar No: 2021/1198
Karar Tarihi: 09.06.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2988 E.  ,  2021/1198 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2988
Karar No : 2021/1198
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
3-… Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2016/12688, K:2019/7871 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Şereflikoçhisar İlçesi, Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesinin uygulamasının, projenin uygulama bölgesi (alanı) olan Doğankaya yerleşim birimlerini gösteren ibarelerin, uygulama bölgesinin ve dayanağı olan 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 3. ve 8. maddeleri uyarınca 07/11/2012 tarih ve 28460 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 12/10/2012 tarih ve 2012/3857 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2016/12688, K:2019/7871 sayılı kararıyla;
Davalı idarelerce; Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında yapılan Protokol doğrultusunda otoyol projesinin bulunduğu alanlara ilişkin toplulaştırma çalışmalarına öncelik verildiği, toplulaştırma ve otoyol projelerinin birlikte yürütülmesi suretiyle, otoyol projeleri nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasının önlenmesi, dağınık ve modern tarıma elverişsiz hale gelen arazilerin toplulaştırma projeleri ile proje kapsamında değerlendirilerek kullanıma kazandırılması, otoyol güzergahında kalan tarım arazilerinin karşılığında arazi sahiplerine arazi verilerek çiftçinin topraktan kopmamasının ve kamulaştırma maliyetlerinin azaltılmasının amaçlandığı, arazilerden kesinti yapılarak otoyol için arazi elde edilmediğinin belirtildiği,
Buna göre; Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında yapılan Protokol doğrultusunda otoyol projelerinin geçtiği alanlarda yapılacak toplulaştırma projelerine öncelik verilerek toplulaştırma ve otoyol projelerinin birlikte yürütülmesi sonucunda, uyuşmazlığa konu alanların uygulama alanı olarak belirlenmesi ile tarım arazilerinin otoyol projesi nedeniyle parçalanması ve kullanılamaz hale gelmesi önlenerek, otoyol alanında kalan arazilerin karşılığında çiftçiye arazi verilmesi suretiyle, çiftçinin tarımsal faaliyetine devam etmesi, toprağın verimli şekilde işletilmesi ve işletilmesinin korunması sağlanacağından, dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile 3083 sayılı Kanun'un 3. ve 8. maddeleri uyarınca uyuşmazlığa konu alanların uygulama alanı olarak belirlenmesinde Anayasa'ya ve anılan Kanun'un 1. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (e) bentlerinde öngörülen amaçlara ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
Dolayısıyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin Kanuna dayalı olarak, meşru ve kamu yararı amacıyla yapıldığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu arazi toplulaştırmasına ilişkin işlem ve uygulamaların tek amacının kamulaştırma maliyetlerinin azaltılması olduğu, bunun davalı idarelerce de kabul edildiği, söz konusu arazilerde 3083 sayılı Kanun'un uygulanmasını gerektiren hiçbir şartın oluşmadığı, araziler zaten verimli olduğundan toplulaştırmanın gerekmediği, yapılan uygulamaların Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkını açıkça ihlal ettiği, bu nedenlerle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup; davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından ise savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 14/11/2019 tarih ve E:2016/12688, K:2019/7871 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 09/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






























Full & Egal Universal Law Academy