Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2654 Esas 2022/104 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2654
Karar No: 2022/104
Karar Tarihi: 20.01.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2654 E.  ,  2022/104 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2654
Karar No : 2022/104
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 14/01/2020 tarih ve E:2017/4528, K:2020/43 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararın iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 14/01/2020 tarih ve E:2017/4528, K:2020/43 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçlamasıyla ilgili ceza yargılamasının ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında devam ettiğinin UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"ndan, davacının, ... ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı almak suretiyle bu ağa dahil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına yönelik ifadenin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının meslekten çıkarılma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte birlikte ödenmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında açılan kamu davası sonuçlanmadan bakılan davanın karara bağlanmasında ve hükme gerekçe yapılmasında isabet bulunmadığı, Daire kararında ByLock uygulamasını hangi şekilde örgütsel amaçlar doğrultusunda kullandığına dair somut herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, hakkındaki tanık beyanında, yer, zaman ve somut bir eylem belirtilerek vaka somutlaştırılması yola gidilmeksizin beyanda bulunulduğu, tarafına izafe edilebilecek herhangi hukuka aykırı bir eylem ortaya konulmaksızın, kanunda verilen görevlerini tarafsızlığını ve bağımsızlığını etkileyecek şekilde kullandığı veya FETÖ/PDY doğrultusunda kullandığı somut olarak ispatlanmadan, farazi değerlendirme ile ortaya konulan beyanın hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, 667 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin suç ve ceza içeren düzenleme mahiyetinde olmasına rağmen geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ile suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği, hakkında olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 2802 sayılı Kanun hükümleri uyarınca soruşturma yapılıp neticesine göre işlem tesis edilmesi yoluna gidilmesi gerekirken, bu usul işletilmeden verilen kararda hukuka uygunluk bulunmadığı, olağanüstü hal döneminde, olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde, olağanüstü hale neden olan konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceğinden, olağanüstü halin sona ermesi ile birlikte mesleğinden çıkarılmasına ilişkin işlemin dayanağının kalmadığı, dava konusu işlemin Anayasa'nın 38. maddesine, ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, bu işlemle masumiyet karinesinin, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısımının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçlamasıyla ilgili ceza yargılamasının ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında devam ettiğinin UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda görüldüğü belirtilmişse de; söz konusu kamu davasının ... Ceza Dairesinin E:... sayılı dosyasıyla birleştirildiği ve UYAP ortamında yapılan incelemede, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sonucunda ... Ceza Dairesinin (İlk derece sıfatıyla) ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 14/01/2020 tarih ve E:2017/4528, K:2020/43 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy