Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2483 Esas 2021/1073 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2483
Karar No: 2021/1073
Karar Tarihi: 27.05.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2483 E.  ,  2021/1073 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2483
Karar No : 2021/1073
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 16/01/2020 tarih ve E:2016/15869, K:2020/469 sayılı kararının davacı tarafından süre redde ilişkin kısmının, davalı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Fen Lisesinde matematik öğretmeni olarak görev yapan davacı tarafından, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin 03/10/2016 tarihli işlem ile bu işlemin dayanağı olan ve 01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin 8., 10., 13., 14. ve geçici 1. maddelerinin iptali ile iptali istenilen bireysel işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 16/01/2020 tarih ve E:2016/15869, K:2020/469 sayılı kararıyla;
1- Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin, dava konusu bireysel işlemin dayanağı olmayan 8., 10., 13., ve 14. maddeleri yönünden, davaya konu Yönetmeliğin 01/09/2016 tarihinde yayınlanması ile başlayan altmış günlük dava açma süresinin 31/10/2016 (Pazartesi) tarihinde sona erdiği, dava açma süresinin geçirilmesinden sonra 01/11/2016 tarihinde kayda giren dilekçeyle dava açıldığı görüldüğünden, davanın bu kısmının, süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı;
2- 01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin dava konusu olan geçici 1. maddesi, 06/07/2018 tarih ve 30470 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan geçici 1. madde yönünden davanın konusuz kaldığı;
3- Millî Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin, dava konusu atama işleminin dayanağı olan geçici 1. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı, bu nedenle anılan maddenin hukuki irdelemesinin yapılması gerektiği; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 05/11/2018 tarih ve YD İtiraz No:2018/413 sayılı kararı ile, "652 sayılı KHK'nın 37. maddesinin 7. fıkrası gereği, yöneticilik görevine belirli bir süre ile sınırlı olarak görevlendirilme yapılması karşısında, görev süresini dolduran yöneticilerin görevlerinin sona ermesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bununla birlikte, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte, Yönetmelikte öngörülen dört veya sekiz yıllık görev süresini dolduran öğretmenlerin görevlerinin sona ermesi, anılan eğitim kurumuna belirli bir süre ile atanmamış öğretmenler yönünden hukuki güvenlik ilkesini zedelemektedir. Zira maddenin bu haline göre; öğretmenlerin atandığı tarihte proje okulu olmayan bir eğitim kurumu, sonraki bir tarihte, proje okulu olarak ilan edilmekle birlikte okulda dört veya sekiz yıl görev yapan tüm öğretmenlerin görevlerinin de sona ermesi sonucunu doğuracaktır. Öğretmenler bakımından, görev süresinin başlangıcının anılan eğitim kurumunun proje okulu olarak ilan edildiği tarihten itibaren başlaması hukuki güvenlik ilkesinin bir gereği olup, bu nedenle, söz konusu düzenlemede öğretmenler yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle dava konusu Yönetmeliğin geçici 1. maddesinin, öğretmenlere yönelik olarak yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği; bu durumda davacının, belli bir süre kaydı olmaksızın atandığı ve görev yapmakta olduğu okulun daha sonra 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında, proje okulu olarak belirlenmesi üzerine, öğretmenler yönünden hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanan dava konusu Yönetmeliğin geçici 1. maddesine istinaden, anılan eğitim kurumunda sekiz yıldan fazla süreyle görev yaptığından bahisle tesis edilen bireysel işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, işlem nedeniyle varsa davacının mahrum kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle;
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin 8., 10., 13., ve 14. maddeleri yönünden süre aşımı nedeniyle davanın reddine, geçici 1. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, atama işleminin iptali ile varsa davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, atama işleminin dayanağının sadece geçici 1. madde olmadığı ve Yönetmeliğin görev süresine ilişkin hükümlerinin de dayanak alındığı, bu nedenle, Daire kararının süre aşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, bir öğretmenin sürekli aynı okulda görev yapmasının kabulünün mümkün olmadığı, yönetmeliğin tanıdığı yetki doğrultusunda atama işleminin kurulduğu, bulunduğu okulda sekiz yıllık görev süresini dolduran davacının atanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı Muğla Valiliği tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Daire kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
30/01/2001 tarihinde … Fen Lisesine matematik öğretmeni olarak atanan davacı, adı geçen okulun proje okulu olarak belirlenmesi üzerine, görev süresini tamamladığından bahisle Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'ne göre ihtiyaç fazlası olarak belirlenerek, 03/10/2016 tarihli dava konusu işlem ile … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atanmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde altmış gün olduğu belirtilmiş, aynı maddenin 4. fıkrasında da, "İlânı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilân tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin 8., 10., 13., ve 14. maddeleri yönünden süre aşımı nedeniyle davanın reddine, geçici 1. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, atama işleminin iptali ile parasal hak isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay İkinci Dairesi kararının, dava konusu Yönetmeliğin 8., 10. ve 14. maddeleri yönünden süre aşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kısmı ile iptale ilişkin kısmı, aynı gerekçeler ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesine ilişkin kısmına gelince;
"Öğretmen atama" başlıklı 13. maddede;
"(1) Bu Yönetmelikte aranan şartları taşıyan öğretmenler arasından eğitim kurumunun bağlı bulunduğu genel müdürlüğün inhası, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün teklifi ve Bakanın onayı ile dört yıllığına atama yapılır. Eğitim kurumunun bağlı bulunduğu genel müdürlükçe belirlenen kriterlere göre görevinde başarı gösteren öğretmenlerin görev süresi ilk atamadaki usulle dört yıl daha uzatılabilir.
(2) Proje okullarına 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesine göre öğretim elemanları ders vermek üzere görevlendirilebilir. Görevlendirilecek öğretim elemanlarında bu Yönetmelikte belirtilen şartlar aranmaz.
(3) Öğretmen atamalarına yönelik inhalar 01-31 Mayıs tarihleri arasında İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğüne bildirilir. Öğretmen atamalarına ilişkin iş ve işlemler, ders yılının başlama tarihinden önce sonuçlandırılır.
(4) Görev süresi biten öğretmenlerin iş ve işlemleri okul müdürlüğünce, yöneticilerin işlemleri ise il millî eğitim müdürlüğünce başlatılır." kuralına yer verilmiştir.
Anılan madde öğretmenlerin, proje okullarında en fazla görev yapabilecekleri süreyi düzenlemektedir. "Geçiş hükmü" başlıklı geçici 1. madde ise, görev yaptıkları okulda Yönetmeliğin 13. maddesinde hüküm altına alınan süreleri (dört veya sekiz yıl) tamamlayanların görevlerinin sona ereceği düzenlemesini içermektedir.
Görüldüğü üzere, öğretmenlerin görev süresine ilişkin asıl düzenleme dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesinde yer almakta olup, dava konusu atama işlemi, davacının 13. maddede belirlenen süreyi doldurduğundan bahisle, geçici 1. madde uyarınca kurulmuştur.
Bu durumda, Daire kararında belirtilenin aksine, dava konusu atama işleminin dayanakları arasında 13. madde de bulunmakta olup, dava açma süresi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca hesaplanmalıdır. Buna göre, atama işleminin tebliğinden itibaren bu madde yönünden de davanın süresinde açıldığı sonucuna ulaşıldığından, anılan maddeye ilişkin süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolundaki kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı Milli Eğitim Bakanlığının temyiz isteminin reddine,
2.Danıştay İkinci Dairesinin 16/01/2020 tarih ve E:2016/15869, K:2020/469 sayılı kararının, dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, temyize konu diğer kısımlarının ONANMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 27/05/2021 tarihinde 14. madde yönünden gerekçede oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Millî Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin dava konusu 14. maddesi, "yöneticiliğe görevlendirme"yi düzenlemekte olup, öğretmen olan ve görev yaptığı okuldan başka bir okula atanan davacının menfaatini ihlal eder nitelikte değildir.
Bu nedenle, davanın bu maddeye ilişkin kısmının ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının bu gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, onama kararına gerekçe bakımından katılmıyoruz.




























Full & Egal Universal Law Academy