Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2290 Esas 2021/2381 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2290
Karar No: 2021/2381
Karar Tarihi: 11.11.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2290 E.  ,  2021/2381 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2290
Karar No : 2021/2381
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurulu
VEKİLİ : Av....
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 17/02/2020 tarih ve E:2017/2256, K:2020/1257 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 17/02/2020 tarih ve E:2017/2256, K:2020/1257 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 10 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından ...GSM numarasından, ...IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, staj döneminde örgüte ait evlerde kaldığına, örgüt toplantılarına katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının ceza yargılaması kapsamında düzenlenen iddianamede yer alan, davacıya ait olan ...numaralı GSM hattı üzerinde yapılan inceleme neticesinde bilirkişi tarafından tanzim edilen HTS Bilirkişi Raporunun incelenmesinden; davacının 01/06/2014-12/10/2014 tarihleri arasında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü şüphelisi olan 28 kişiyle toplamda 651 telefon görüşmesi yaptığının tespit edildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ......tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile “Cemaat, Hizmet veya Gülen Hareketi” isimleriyle bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığının kesin hükümle saptanmasına rağmen, suç oluşturmadığı karara bağlanmış iddia, olay, olgu, eylem, faaliyet veya işlemlerin temyize konu karar gerekçesinde tekrar suçmuş gibi kullanılmasının non bis in idem ilkesini ihlal ettiği; Yargıtay .... Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 04/04/2017 tarihli karar ve bu kararı onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26/09/2017 tarihli kararı ile “Cemaat” isimli oluşumun “FETÖ/PDY” ismi altında terör örgütü ilan edildiği; bu nedenle 15 Temmuz 2016 öncesi yasal faaliyetlerin terör örgütü ile irtibat, iltisak veya üyeliğe dayanak yapılamayacağı; dava konusu işlemin gerekçesi terör örgütü üyeliği olmamasına rağmen temyize konu kararda, işlemin bu gerekçeyle tesis edildiğinin ifade edildiği; somut olayda hakimlik ve savcılık mesleğinden ihraca dayanak yapılan Kanun Hükmünde Kararname hükmünün, bir “kanunda” bulunması gereken niteliklerden (öngörülebilir ve erişilebilir) yoksun olduğu; OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde mesleğinden ihraç edildiği, OHAL uygulamasına son verildiğinden uygulanan yaptırımın dayanağının kalmadığı; Bylock kullandığı iddiasına dair delil olarak gösterilen verilerin kendisiyle ilgisinin bulunmadığı, hatalı tespitler içerdiği; alınan tanık beyanlarının hukuki değerinin bulunmadığı, öte yandan, ifadelerde görüldüğü iddia olunan toplantıların, örgütlenme özgürlüğü ile barışçıl toplanma özgürlüğü kapsamında olduğu; temyize konu kararın dayandığı tüm delillerin dava konusu işlemden sonra elde edildiği; ölçülülük ilkesi ile milletler arası hukuktan doğan yükümlülüklerin ihlal edildiği; masumiyet karinesinden yararlanma hakkının, özel hayata saygı hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, gerekçeli karar hakkının, non bis in idem ilkesinin ihlal edildiği; çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine aykırı yargılama yapılarak karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 17/02/2020 tarih ve E:2017/2256, K:2020/1257 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 11/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






























Full & Egal Universal Law Academy