Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2210 Esas 2021/1938 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2210
Karar No: 2021/1938
Karar Tarihi: 20.10.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2210 E.  ,  2021/1938 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2210
Karar No : 2021/1938

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2017/843, K:2020/1640 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin …tarih ve …sayılı kararının iptali ve yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2017/843, K:2020/1640 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmeler yapılarak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda, terör örgütüne üyelik suçundan yapılan yargılama sonucunda, …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile etkin pişmanlık hükümleri kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
ByLock delili yönünden, "davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından …GSM numarasından, …ve …IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiği ve 20/09/2014-13/01/2015 tarihleri arasında toplamda 76 kez bağlantı kurulduğunun tespit edilidiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte himmet verdiğine, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifade ile davacının etkin pişmanlık kapsamındaki beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu işlemlerle özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava ve cevap dilekçelerinde iş bu dava ile Danıştay Beşinci Dairesinin E:2016/12997 sayılı esasına kayıtlı dava dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan bahisle birleştirilmesinin talep edildiği ancak yargılama makamınca bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu durumun usul ekonomisine aykırı olduğu, işlem tesis edilirken savunma hakkının tanınmamasının ölçüsüz olduğu ve durumun gerektirdiği zorunluluk kapsamına girmediği, mesleki hayatında bu örgütle hangi düzeyde irtibat ve bağlantısının bulunduğunun, emir ve talimat aldığının somut olarak ortaya konulamadığı; kendisine isnat eylemler tarihi itibarıyla FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğuna dair kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmadığı, FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğunun tarafından bilindiğinin ispatlanamadığı, yine bu örgütün hangi tarihten itibaren silahlı terör örgütü olduğu hususunun sabit olmadığı, temyize konu Daire kararında değinilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara gerekçede yer verilmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bir mahkumiyet kararı olmadığı, ByLock delilinin yasak delil kapsamında olduğu, hukuka aykırı olarak elde edilmiş delillerin kullanılamayacağı, yargısal denetim tarafsız ve bağımsız yapılmadığından adil yargılama hakkının ihlal edildiği, kararın hukuka aykırı olduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2017/843, K:2020/1640 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin …-TL yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 20/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy