Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1773 Esas 2021/3039 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1773
Karar No: 2021/3039
Karar Tarihi: 15.12.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1773 E.  ,  2021/3039 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1773
Karar No : 2021/3039
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 09/10/2019 tarih ve E:2017/5903, K:2019/5348 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 09/10/2019 tarih ve E:2017/5903, K:2019/5348 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, söz konusu ifadelerin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmediği ve FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğunun anlaşıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 12/07/2018 tarihli savunmaya cevap dilekçesinde dava konusu karar nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kimin hangi fiilden dolayı meslekten çıkarıldığı hususunda hiçbir kişiselleştirme yapılmadığı, toplu olarak genelleme yapmak suretiyle karar verildiği, 667 sayılı OHAL KHK'sını onayan 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesinin, Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine, 10. maddesindeki kanun önünde eşitlik ilkesine, 11. maddesindeki Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesine, 38/1. maddesindeki kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine, 38/4. maddesindeki masumiyet karinesine, 129. maddesindeki savunma hakkına, 139. maddesindeki mahkemelerin ve yargının bağımsızlığı ilkesine, 139. maddesindeki hakimlik ve savcılık teminatı ilkesine açıkça aykırı olduğu, uyuşmazlıkta, 2802 sayılı ve 6087 sayılı Kanunlardaki usullerin ve güvencelerin uygulanmamasının açıkça hukuka aykırı olduğu, olayda salt 667 sayılı KHK hükmünün uygulanamayacağı, dava konusu işlemin disiplin cezası niteliğinde bir göreve son verme işlemi olduğu, herhangi bir kriter belirlenmeksizin ihraç kararları verildiği, görevini yaparken tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerini ihlal etmediği, dava konusu işleme esas alınan bulguların yasal delil olarak kabul edilmek suretiyle nazara alınmaması ve karara gerekçe yapılmaması gerektiği, Bylock adlı programı kullanmadığının, ceza soruşturmasındaki dosyada ortaya konulduğu, tanık ifadelerinin ihraç kararına gerekçe yapılamayacağı, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği, istihbari nitelikteki bilgi ve belgelerin karara gerekçe yapılamayacağı, idari yargıda kanaate göre işlem yapılamayacağı, dava konusu işlemde bahsi geçen somut bilgi ve belgelerin neler olduğunun açık ve net olarak ortaya konulamadığı, savunma hakkı tanınmadığı, ifadesinin alınmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 09/10/2019 tarih ve E:2017/5903, K:2019/5348 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 15/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




























Full & Egal Universal Law Academy