Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1367 Esas 2021/364 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1367
Karar No: 2021/364
Karar Tarihi: 25.02.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1367 E.  ,  2021/364 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1367
Karar No : 2021/364
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) …
II-(DAVALILAR)
1-… Bakanlığı
VEKİLİ: Hz. Av. …
2-… Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
3- … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 12/09/2019 tarih ve E:2018/4986, K:2019/5867 sayılı kararının, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması, taraflarca karşılıklı olarak istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Vergi denetmeni olarak 1. dereceli kadroda, 1. derecenin 4. kademesinde görev yapmakta iken 17/03/2011 tarihinde emekliye ayrılan davacı tarafından; Maliye Bakanlığının 28/02/2012 tarih ve 32 sayılı Oluru ile yürürlüğe konulan (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 9. bölümünün ve 10/07/2011 tarih ve 27990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile vergi denetmeni kadrosunun kaldırılarak vergi müfettişi kadrosunun ihdas edilmesi nedeniyle, aynı Kanun Hükmünde Kararnameyle vergi müfettişi için öngörülen ek gösterge ile 10/07/2011-29/02/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile 10/07/2011 tarihinden itibaren yoksun kalınan ek gösterge tutarının ve 10/07/2011-29/02/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 12/09/2019 tarih ve E:2018/4986, K:2019/5867 sayılı kararıyla;
Maliye Bakanlığının 28/02/2012 tarih ve 32 sayılı Oluru ile yürürlüğe konulan (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 9. Bölümü yönünden;
Maliye Bakanlığında görev yapan vergi müfettişlerine uygulanacak ek göstergenin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin "I - Genel İdare Hizmetleri Sınıfı" bölümünün (g) bendinde düzenlendiği; anılan bentte, "En az üç yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte ve yüksekokulları bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda (veya yüksek öğrenimli olup, özel kanunların öngördüğü şartları taşıyanlardan en az sekiz yıl mesleki görev yaptıktan sonra yine bu kanunların öngördüğü usule göre seçilerek) atanan" Maliye Bakanlığı vergi müfettişlerinin, bu bentte düzenlenen ek gösterge rakamından yararlanacağı kuralına yer verildiği,
02/11/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5/p maddesi ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 12. maddesinin 8. fıkrasına eklenen cümleyle, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanların, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacağı öngörülmek suretiyle, 15/11/2011 tarihinden sonra halen bu kadrolarda bulunanlar yönünden istisnai bir düzenleme yapıldığı,
Bu bağlamda, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanlara ilişkin olarak yukarıda metnine yer verilen bu düzenlemenin, yürürlüğe girdiği tarihten önce emekliye ayrılanları kapsamadığının açık olduğu; bu tarihten önce emekliye ayrılanların, (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırası ile yapılan eşitlik işlemi uyarınca, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer alan şartları taşımaları gerektiği hususunda kuşku bulunmadığı,
Bu durumda, 28/02/2012 tarihinde Maliye Bakanı tarafından onaylanan (XXXI) sayılı Kadro Eşitlik Cetvelinin rapor kısmında yer alan 9. Bölümünde hukuka ve dayanağı olan üst hukuk normalarına aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Bireysel işlemin ek gösterge kısmı yönünden;
15/11/2011 tarihden önce emekli ayrılan vergi denetmenlerinin, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde vergi müfettişleri için öngörülen ek göstergelerden yararlanabilmeleri için, söz konusu bentteki şartları taşımaları gerektiği,
Bu durumda, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I/g bendindeki "yeterlik sınavında başarılı olma" koşulunu taşımayan davacının; anılan bentteki ek göstergeden yararlandırılması mümkün bulunmadığından, dava konusu bireysel işlemin ek göstergeye ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varıldığı,
Bireysel işlemin makam ve görev tazminatına ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlık konusu olayda, 01/03/2012 tarihinden itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından makam ve görev tazminatı ödenmeye başlanılan davacıya, makam ve görev tazminatı ödenip ödenmeyeceği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı; uyuşmazlığın ödemenin başlangıç tarihinden kaynaklandığının görüldüğü,
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 67. maddesinde; personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden faydalanma imkânı da kalmayacak şekilde kadro unvanları personel kanunlarından ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlardan çıkarılan ve yararlanacakları ek gösterge hakkında ayrıca bir düzenleme yapılmamış olan kadro unvanları üzerinden emekli, dul ve yetim aylığı bağlanmış olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenlere uygulanacak ek göstergelerin; Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından birlikte belirleneceğinin kurala bağlandığı; bu şekilde ek göstergeleri belirlenenlere, bu belirleme işleminden önce ödenmiş emekli, dul ve yetim aylıkları ile emekli ikramiyeleri için herhangi bir fark ödemesi yapılmayacağının öngörüldüğü,
10/07/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, vergi denetmeni kadrosunun kaldırılarak vergi müfettişi kadrosu ihdas edildiği, 5434 sayılı Kanun'un Ek 67. maddesine istinaden, Maliye Bakanlığının 28/02/2012 tarih ve 32 sayılı oluru ile yürürlüğe konulan (XXXI) sayılı Eşitlik Cetveliyle de "vergi denetmeni" kadrosunun "vergi müfettişi" kadrosuna eşitlendiği,
5434 sayılı Kanun'un Ek 68. maddesinde, makam tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde toplam 2 yıl bulunduktan sonra emekliye ayrılanlara makam ve görev tazminatlarının ödenmesi öngörülmüş olmakla birlikte; anılan maddede, ek göstergede (Ek 67. maddede) olduğu gibi eşitleme işleminden önce ödenmiş emekli, dul ve yetim aylıkları için herhangi bir fark ödemesi yapılmayacağına yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği,
5434 sayılı Kanun'un 117. maddesinde de, "Bu kanun gereğince çeşitli adlarla ödenecek paralardan; istihkak kesbedildiği tarihlerden itibaren beş yıl sonuna kadar alınmıyan veya yazı ile müracaat edilerek aranmıyanlar Sandık lehine zamanaşımına uğrar." kuralının yer aldığı,
Buna göre, 10/07/2011 tarihinde yürürlüğe giren 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle vergi müfettişlerine makam ve görev tazminatları ödenmesinin kurala bağlandığı, 5434 sayılı Kanun'un Ek 68. maddesinde, makam ve görev tazminatlarının Eşitlik Cetvelinin oluşturulduğu tarihten geriye dönük ödeme yapılmayacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmediği, ayrıca 5434 sayılı Kanun'un 117. maddesiyle de, bu Kanuna göre yapılacak ödemelerin, hak kazanıldığı tarihten itibaren 5 yıllık süre içinde istenebilmesinin mümkün olduğu dikkate alındığında, emekli vergi denetmenlerinin makam ve görev tazminatlarının 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği 10/07/2011 tarihinden itibaren ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, 10/07/2011 ilâ 01/03/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının davacıya ödenmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Ayrıca, 10/07/2011 ilâ 01/03/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının idareye başvuru tarihi olan 06/12/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle,
Maliye Bakanlığının 28/02/2012 tarih ve 32 sayılı oluru ile yürürlüğe konulan (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 9. Bölümüne yönelik kısmı ve dava konusu bireysel işlemin ek göstergeye ilişkin kısmı ile 10/07/2011 tarihinden itibaren yoksun kalınan ek gösterge tutarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine; dava konusu bireysel işlemin, makam ve görev tazminatına ilişkin kısmının iptali ile 10/07/2011 ilâ 01/03/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının, idareye başvuru tarihi olan 06/12/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, halen çalışan ve kendisinin emsali olan vergi müfettişlerinden istenmeyen "yeterlilik sınavında başarılı olma" koşulunun emekli vergi müfettişi olan kendisinden istenmesinin çelişki oluşturduğu; kendisinin de 3600 ek göstergeden yararlanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idareler tarafından, makam ve görev tazminatının da Eşitlik Cetvelinin yürürlüğünden sonraki dönemler için ödenmesi gerektiği; nitekim, makam ve görev tazminatının, eşitleme işleminin doğal bir sonucu olarak ödenmeye başlandığı; bu nedenle vergi denetmeni kadrosunun vergi müfettişine eşitlendiği 28/02/2012 tarihinden önceki döneme yönelik makam ve görev tazminatı ödenmesine olanak bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacı ve davalı idareler tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Eşitlik Cetvelinin yürürlüğe girdiği 01/03/2012 tarihinden itibaren emekli vergi denetmenlerinin makam ve görev tazminatlarından yararlanabileceği düşünüldüğünden davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın iptal-kabule yönelik kısmının bozulması gerektiği; davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın davanın reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı ve davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen dava konusu işlemin iptali ile 10/07/2011 ilâ 01/03/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının, idareye başvuru tarihi olan 06/12/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davacıya ödenmesi isteminin kabulüne ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 12/09/2019 tarih ve E:2018/4986, K:2019/5867 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 25/02/2021 tarihinde, parasal hak talebinin kabulüne ilişkin kısmı yönünden oyçokluğu, davanın diğer kısımları yönünden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden, emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenler hakkında uygulanacak ek gösterge rakamının belirlenmesi amacıyla Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanarak (onayını takibeden tarihten itibaren uygulanmak üzere) 28/02/2012 tarihinde Maliye Bakanı tarafından onaylanan (XXXI) sayılı Kadro Eşitlik Cetvelinin 34. sırasında, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan "vergi denetmeni" kadro unvanı, "vergi müfettişi" kadro unvanına eşitlenmiştir.
Diğer taraftan, 5434 sayılı Kanun'un Ek 67. maddesinin 3. fıkrasında, ek göstergeleri aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca belirlenenlere, bu belirleme işleminden önce ödenmiş emekli, dul ve yetim aylıkları ile emekli ikramiyeleri için herhangi bir fark ödemesi yapılmayacağı kurala bağlanmış olup; buna göre vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden emekliye ayrılanların, vergi müfettişleri için öngörülen ek gösterge rakamından, ilgili mevzuattaki şartları taşımaları kaydıyla, (XXXI) sayılı Kadro Eşitlik Cetvelinin uygulanma tarihi olan 01/03/2012 tarihinden itibaren yararlanabilecekleri açıktır.
Ayrıca, 5434 sayılı Kanun'un Ek 68. maddesinde, makam tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde toplam 2 yıl bulunduktan sonra emekliye ayrılanlara, makam ve görev tazminatlarının, bulundukları en üst görevleri esas alınarak ödenmesi öngörülmüş olup; söz konusu Eşitlik Cetveliyle vergi denetmeni kadrosunun vergi müfettişi kadrosuna eşitlenmesi üzerine, vergi müfettişlerine ödenen makam ve görev tazminatlarının, ilgili mevzuattaki şartları taşımaları halinde, emekli vergi denetmenlerine de ödenmesi mümkün hale gelmiştir.
Buna göre, emekli vergi denetmenlerinin makam ve görev tazminatlarından yararlanabilmesi, vergi denetmeni kadrosunun vergi müfettişi kadrosuna eşitlenmesinin doğal bir sonucu olup; makam ve görev tazminatlarının da Eşitlik Cetvelinin yürürlüğe girdiği 01/03/2012 tarihinden itibaren emekli vergi denetmenlerine ödenmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu bireysel işlemin, davacının 10/07/2011-01/03/2012 dönemine ilişkin makam ve görev tazminatlarının ödenmemesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, bu kısım yönünden de davanın reddi gerektiği oyuyla, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın iptal-kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.






























Full & Egal Universal Law Academy