Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1196 Esas 2022/68 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1196
Karar No: 2022/68
Karar Tarihi: 20.01.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1196 E.  ,  2022/68 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1196
Karar No : 2022/68
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ....
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/06/2019 tarih ve E:2017/2367, K:2019/4184 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararın iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yeniden inceleme başvurusunda bulunduğu 02/09/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Beşinci Dairesinin 19/06/2019 tarih ve E:2017/2367, K:2019/4184 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:.., K:2018/11 sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl, 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden, davacının, ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasını yüklediğinin anlaşıldığı,
Öte yandan, dava dosyasında bulunan CD içeriği bilgi ve belgelere göre, ... ID numaralı kullanıcı K.G. isimli şahsa ait olduğu anlaşılan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağında yer alan, "abi sasonda abdulazim abi var irtibat kuramadık. Sizin yanınıza gelecek olursa tanıyor gibi yapıp evinize götürün sonra detayları konuşuruz. Geliş zamanını size yazarım inş ..." şeklindeki mesaj içeriğinin davacının örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yeniden inceleme başvurusunda bulunduğu 02/09/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesi ile öngörülen tedbirin ceza hukuku anlamında bir ceza olması nedeniyle yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanabileceği, dolayısıyla somut olayda suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, tedbirin ceza hukuku anlamında bir ceza olması nedeniyle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılama hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, dava konusu işlemde terör örgütüyle iltisaklı, irtibatlı veya örgüte üye olduğundan bahisle mesleğinden ihraç edildiği belirtilmesine rağmen, dava konusu kararın gerekçesinde Anayasal sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğine yer verilerek işlemin yerinde olduğunun belirtilmesinin hukuka aykırı olduğu, ByLock isimli programı yüklemediği ve kullanmadığı, mesaj içeriklerinde adının geçmesi nedeniyle maddi gerçeğin tespiti için araştırma yapılmadığı, ByLock verileri yasadışı delil niteliğinde olduğundan hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ByLock uygulamasını kullandığına dair yazının ve mahkemeye sunulan diğer belgelerin tarihinin, meslekten ihraç edildiği tarihten sonraki tarihli olması nedeniyle ihraç kararının hukuka uygun olmadığı, ByLock delili yönünden objektif ve bağımsız bilirkişilere inceletme yapılmadan doğrudan karar verilmesinin hatalı olduğu iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 19/06/2019 tarih ve E:2017/2367, K:2019/4184 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






























Full & Egal Universal Law Academy