Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/3235 Esas 2020/3216 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/3235
Karar No: 2020/3216
Karar Tarihi: 17.12.2020





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/3235 E.  ,  2020/3216 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/3235
Karar No : 2020/3216
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) : ...
II- (DAVALILAR):
1- ... Bakanlığı
VEKİLİ: ...
2- ... Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. ...
DİĞER DAVALI : ...
İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 27/03/2019 tarih ve E:2016/21183, K:2019/2254 sayılı kararının, davalı idareler tarafından iptale ilişkin kısmının, davacı tarafından ise davanın reddine, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: (B) grubu komiser yardımcısı rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29/06/2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrasının, 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ..." ibaresinin ve bu Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan 15/05/2015 tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi'nin 9. maddesinin 3. fıkrasının ve 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ...'' ibaresinin iptali, sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş farklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 27/03/2019 tarih ve E:2016/21183, K:2019/2254 sayılı kararıyla;
Dava konusu Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrası ile Yönerge'nin 9. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin iptali istenen 26. maddesinin 3. fıkrasında, "Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir." kuralına yer verildiği,
Sınav komisyonlarının, en üst polis amiri rütbesi olan emniyet müdürü başkanlığında, emniyet teşkilatının iç işleyişini ve mevzuatı bilen emniyet teşkilatı mensuplarından oluşturulduğu ve personelin yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılacak sınavlarda yeteri kadar öğretim üyesinin sınav komisyonlarında görevlendirilmesine imkan sağlandığı dikkate alındığında, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı,
Kaldı ki, Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlenmesinin de bu amaca hizmet ettiği,
Bu durumda, 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. ve 18. fıkralarının verdiği yetkiye dayanılarak sözlü sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin düzenleme getiren hükümlerde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi ile Yönerge'nin 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla ...'' ibaresi yönünden;
İptali istenen Yönetmelik ve Yönerge hükümlerinin, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması şartına uygun olduğu,
Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, anılan Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesi ile Yönerge'nin 14. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının aranmasının asgari başarı kriteri açısından makul olduğu,
Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
Davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılması nedeniyle yoksun kaldığı maaş farklarının yasal faiziyle birlikte tazmini talebi yönünden;
Davacının, sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçenin, sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmayıp, yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle, bu aşamada maaş kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, davanın bu talebe ilişkin kısmının reddi gerektiği gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmelik ve Yönerge hükümlerinin iptali istemi ile davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş farklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden davanın reddine, davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ise iptaline, yargılama giderlerinin yarısı olan 203,90-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu düzenlemelerle sözlü sınavın tek belirleyici konumuna geldiği, yazılı sınavın etkisizleştirildiği, sözlü sınavın objektifliği sağlayacak şekilde kayıt altına alınması gerektiği belirtilerek, Daire kararının, davanın reddine ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, iptali istenen idari işlemin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelikte, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idareler tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacının katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen iptale yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 27/03/2019 tarih ve E:2016/21183, K:2019/2254 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 17/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.































Full & Egal Universal Law Academy