Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/3114 Esas 2020/1543 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/3114
Karar No: 2020/1543
Karar Tarihi: 23.09.2020





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/3114 E.  ,  2020/1543 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/3114
Karar No : 2020/1543
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı - …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri … - Aynı adreste

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 25/04/2019 tarih ve E:2014/2413, K:2019/3273 sayılı kararının esas ve vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 04/03/2014 tarih ve 28931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ücretsiz Veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği'nin, 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin, 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacaklar" ibaresinin, 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır." ibaresinin ve 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin iptali ile 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinde değişiklik yapan 88. maddesinde yer alan "engelliler için sağlık kurulu raporuyla %40 ve üzerinde engelli olduğunu belgeleyen Türk vatandaşlarının kendileri, ağır engellilerin kendileri ile birlikte birden fazla olmamak üzere birlikte yolculuk ettikleri refakatçileri ... belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanırlar.", "Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, ... belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak," ve "Bu fıkrada belirtilen kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler altmış ila altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilirler." şeklindeki hükümlerin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 25/04/2019 tarih ve E:2014/2413, K:2019/3273 sayılı kararıyla; davalı idarenin usule ilişkin süre ve ehliyet itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş, davacıların Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
Dava konusu Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi yönünden;
Davacılar tarafından; dava konusu Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, "şehir içi toplu taşıma hizmetleri" tanımının yapıldığı, söz konusu tanımda "minibüs/dolmuş"un kapsam dışında bırakıldığı, minibüslerin de belediyeden ruhsat alarak şehiriçi toplu taşıma hizmeti yürüttüğü dikkate alındığında, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları kapsamı dışında bırakılmasının 6459 sayılı Kanun'un 88. maddesine aykırı olduğu, sadece özel halk otobüslerine ücretsiz veya indirimli yolcu taşıma yükümlülüğü getirilmesiyle eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiğinin iddia edildiği,
4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 8. fıkrasında, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları, toplu taşıma hizmetlerinin kapsamı ile bu hizmetlerden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esasları yönetmelikle düzenleme konusunda davalı idareye yetki verildiği,
Davalı idare tarafından, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçlarını düzenleme yetkisine dayanılarak; taksi, taksi dolmuş, dolmuş, rekreaktif, turistik ve servis amaçlı kullanılan araçların, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları kapsamı dışında bırakıldığı,
Toplu taşıma araçlarının, yolcu taşıma kapasitesi, engelli ve yaşlılar gibi hareket kısıtlılığı olan yolculara hizmet verebilecek fiziki ve teknik donanımlarının bulunup bulunmadığı gibi hususlar değerlendirilerek, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçlarının belirlenmesinin 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 8. fıkrası uyarınca idarenin takdir yetkisinde olduğu,
Bu durumda, 4736 sayılı Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacaklar" ibaresi yönünden;
4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 2. fıkrasında, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi ve şehirlerarası hatlarından, belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden kimlerin ücretsiz olarak yararlanacağı hususunun kurala bağlandığı,
Yönetmeliğin "Ücretsiz seyahat hakkından yararlanacak kişiler" başlıklı 4. maddesinde de, 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 2. fıkrasında yer alan hükme uygun olarak, ücretsiz seyahat hakkından yararlanacak kişiler ve bu kişilerin yararlanacakları toplu taşıma hizmetlerinin sayıldığı,
Davacıların iptalini istediği ibarenin, 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 2. fıkrasında aynen yer aldığı anlaşıldığından, dayanağı Kanun'a uygun olan Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacaklar" ibaresinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır." ibaresi yönünden;
4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 3. fıkrasında, Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişilerin, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi hatlarından, belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacağı hususunun kurala bağlandığı,
Yönetmeliğin "60 yaş ve üstü bireylerin ücretsiz veya indirimli yolculuk hakkı" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hükme uygun olarak, altmış beş yaş ve üzeri Türk vatandaşlarının ücretsiz olarak yararlanacakları toplu taşıma hizmetlerinin sayıldığı,
Davacıların iptalini istediği ibarenin, 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 3. fıkrasında aynen yer aldığı anlaşıldığından, dayanağı Kanun'a uygun olan Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır." ibaresinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden;
4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 8. fıkrasında, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları, toplu taşıma hizmetlerinin kapsamı ile bu hizmetlerden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esasları yönetmelikle düzenleme konusunda davalı idareye yetki verildiği,
Davalı idare tarafından; toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisine dayanılarak, Yönetmeliğin 5. maddesi kapsamında bulunan altmış yaş üstü bireylerin ücretsiz veya indirimli seyahat edebilmek için nüfus cüzdanı kullanacağı yönünde düzenleme yapıldığı,
Ücretsiz veya indirimli seyahat hakkından yararlanmaya ilişkin usul ve esasları belirlemenin 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 8. fıkrası uyarınca idarenin takdir yetkisinde olduğu,
Davalı idarenin, ayrı bir kart üretmenin yol açacağı maddi külfete yol açmamak, kamu kaynaklarını etkin kullanmak gibi hususları göz önünde tutarak takdir yetkisini bu yönde kullanmasında ve Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, özel teşebbüse ücretsiz veya indirimli yolcu taşıma yükümlülüğü getirilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, minibüslerin de belediyeden ruhsat alarak şehiriçi toplu taşıma hizmeti yürüttüğü dikkate alındığında, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları kapsamı dışında bırakılmasının 6459 sayılı Kanun'un 88. maddesine aykırı olduğu, sadece özel halk otobüslerine ücretsiz veya indirimli yolcu taşıma yükümlülüğü getirilmesiyle eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiği, altmış yaş üstü bireylerin ücretsiz veya indirimli seyahat edebilmek için nüfus cüzdanı kullanması durumunda, bu kalemde yer alan yolcuların takip edilmesinin mümkün olmadığı, ancak kendilerine ücretsiz elektronik kart verildiğinde yolculuk hareketleri takip edilerek ihtiyacın reel olarak karşılanabileceği, bu düzenleme ile şoföre yolcunun yaşını hesaplama yükümlülüğü getirildiği, bu durumun taraflar arasında tartışmalara sebebiyet verebileceği, diğer taraftan, 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 9. fıkrası ve Ücretsiz Seyahat Kapsamında Yapılacak Gelir Desteği Ödemesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı ile özel deniz ulaşımı aracı için bunların işletmecilerine gelir desteği verileceği gerekçesiyle Anayasa'ya aykırılık iddiasının ciddi görülmediği ve davanın reddine karar verildiği dikkate alındığında, söz konusu düzenlemelerin davanın açılmasından sonra yapılması ve dolayısıyla davanın açılmasına davalı idarece sebebiyet verilmesi nedeniyle vekalet ücretinden davalı idarenin sorumlu tutulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 25/04/2019 tarih ve E:2014/2413, K:2019/3273 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy