Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2588 Esas 2020/3454 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2588
Karar No: 2020/3454
Karar Tarihi: 23.12.2020





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/2588 E.  ,  2020/3454 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2588
Karar No : 2020/3454
TEMYİZ EDENLER: I- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
II- (DAVALILAR) :
1- … Bakanlığı
VEKİLİ: I.Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DİĞER DAVALI : …
İSTEMİN_KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 06/03/2019 tarih ve E:2016/21296, K:2018/1726 sayılı kararının, davalı idareler tarafından iptale ilişkin kısmının, davacı tarafından ise davanın reddine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemlerin dayanağı olan, 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinde ve 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi'nin 13. maddesinde "sınavın teknolojik imkanlar kullanılarak kayıt altına alınmasına" dair ibareye yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 06/03/2019 tarih ve E:2016/21296, K:2018/1726 sayılı kararıyla;
Dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesi ile Yönerge'nin 13. maddesinde "sınavın teknolojik imkanlar kullanılarak kayıt altına alınmasına" dair ibareye yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden;
Sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesinin sağlanması için sınav komisyonunca adaylara sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesinin gerektiği,
Bu bağlamda, bazı kanunlarda da (örneğin 832 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 9. maddesi, 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu'nun 2/A maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 41. maddesi gibi) sözlü veya mülakat sınavlarıyla ilgili olarak, adaylara komisyon başkan ve üyelerince verilen puanların ayrı ayrı tutanağa geçirileceği belirtilmiş olmakla birlikte, bunun dışında sınavla ilgili herhangi bir kayıt sisteminin kullanılmayacağının da açıkça hükme bağlandığı,
Bu durumda, sözlü sınavda verilen yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanılarak kayıt altına alınmasını öngören "üst norm" niteliğinde bir yasal düzenleme bulunmadığı, aksine sözlü sınavla ilgili benzer nitelikte düzenlemeler getiren Kanun hükümlerinde tutanak düzenlenmesi dışında bir kayıt öngörülmediği dikkate alındığında, sözlü sınavın uygulanma usulüyle ilgili 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Yönetmeliğin 28. maddesi ile Yönerge'nin 13. maddesinde "sınavın teknolojik imkanlar kullanılarak kayıt altına alınmasına" dair ibareye yer verilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği,
Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla, dava konusu sözlü sınavların dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin 3. fıkrasının, Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilip, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle; aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin ise, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede 3201 sayılı Kanun hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinde ve 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi'nin 13. maddesinde "sınavın teknolojik imkanlar kullanılarak kayıt altına alınmasına" dair ibareye yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden davanın reddine, 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, sözlü sınavlarda maddi gerçeğin ortaya konulabilmesi için sınavların teknolojik imkanlarla kayıt altına alınmasının gerektiği, nitekim bu doğrultuda verilmiş olan yargı kararlarının da mevcut olduğu belirtilerek, Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden … Bakanlığı ve … Genel Müdürlüğü tarafından, iptali istenen idari işlemlerin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelik'te, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik'te açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idarelerden … Genel Müdürlüğü tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; diğer davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının iptale ilişkin kısmının onanmasına; süresinde temyiz isteminde bulunmadığı anlaşılan davacı yönünden ise temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
Başkan …'in, 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki oyuna karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olması nedeniyle, Yönetmeliğe dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının, başka kanunlarda aksine hüküm olsa dahi Danıştayda temyiz edilebileceği ve bu kararlara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği; 48. maddesinin 3. fıkrasında, temyiz dilekçelerinin karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği; cevap verenin, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabileceği; aynı maddenin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" başlıklı 7/a maddesinde, baro levhasına yazılı avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, aynı maddenin 4. fıkrasında da, elektronik yolla yapılan tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu kararının 7201 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak davacı vekilinin elektronik tebligat adresine 17/05/2019 tarihinde ulaştığı ve bu tarihi izleyen beşinci günün sonu olan 22/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, bu duruma göre, Daire kararına karşı en son, 2577 sayılı Kanun'un öngördüğü otuz günlük temyiz süresinin son günü olan 21/06/2019 Cuma gününde temyiz yoluna başvurulması gerekirken, davacı tarafından 22/07/2019 tarihinde ceza infaz kurumu müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu görüldüğünden, Kanun'da öngörülen süre geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılan temyiz başvurusunun esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Davalı idarelerin temyiz istemleri yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacının katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden …Bakanlığı ile … Genel Müdürlüğünün temyiz istemlerinin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen iptale yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin 06/03/2019 tarih ve E:2016/21296, K:2018/1726 sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine,
4. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
5. Kesin olarak, 23/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy