Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2531 Esas 2021/2151 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2531
Karar No: 2021/2151
Karar Tarihi: 03.11.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/2531 E.  ,  2021/2151 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2531
Karar No : 2021/2151
TEMYİZ EDENLER :1- (DAVACI) : ... Odası
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 26/06/2019 tarih ve E:2017/4837, K:2019/6454 sayılı kararının taraflarca aleyhe kısımlar yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 03/07/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ççççç) bendinin; "Yapı projeleri" başlıklı 57. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesi ile 12 ve 13. fıkralarının; "Yapı kullanma izni" başlıklı 64. maddesinin 1. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 26/06/2019 tarih ve E:2017/4837, K:2019/6454 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin, davacı Odanın subjektif dava açma ehliyetinin bulunmadığı yönündeki itirazının yerinde görülmediği belirtilerek,
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin dava konusu 4. maddesinin 1. fıkrasının (ççççç) bendinde, zemin ve temel etüdü raporunun, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hazırlanan rapor olduğu, 57. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde de, statik projeye esas teşkil edecek zemin ve temel etüdü raporunun, Bakanlıkça belirlenen formata göre hazırlanan ve imzalanan belge olduğu belirtilmiş ise de; Bakanlıkça bu raporun Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasına İlişkin Esaslar ile Bina ve Bina Türü Yapılar İçin Zemin ve Temel Etüdü Raporu Genel Formatı'na göre hazırlanacağı açık olduğundan dava konusu Yönetmeliğin bu kısımlarında imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, 1993 yılında davalı Bakanlıkça yürürlüğe konulan Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasına İlişkin Esaslar'a atıfta bulunulmamış olmasının, imar mevzuatı kapsamında zemin ve temel etüdlerinin kapsamı yönünden yapılması lüzum gösteren iş ve işlemlerin esasına yönelik bir değişiklik getirmediği ve bu yönüyle de anılan Esasların Yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil etmeyen düzenlemelerinin uygulanmasına devam edileceği anlamına geldiğinin açık olduğu,
Dava konusu Yönetmeliğin 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile 64. maddesinin 1. fıkrasında ise, projelerden bahsedilmesine rağmen, zemin ve temel etüdü raporlarının, yapı denetim ve fenni mesul denetimi dışında bırakıldığı, ancak İmar Kanunu'nun 22 ve 28. maddeleri uyarınca proje ve etütlerin yapı denetim ve fenni mesullerce denetleneceğinin tabii olduğu,
Bu nedenle, Kanun'da yer alan açık düzenlemenin Yönetmelik'te yer almamasının, 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi gibi zemin ve temel etüdünden kaynaklanan afetler de dikkate alındığında uygulamada sorunlara neden olacağı sonucuna varıldığından, eksik düzenleme nedeniyle dava konusu Yönetmeliğin anılan düzenlemelerinde imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı,
gerekçeleriyle, dava konusu Yönetmeliğin; "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ççççç) bendi ve "Yapı projeleri" başlıklı 57. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesi yönünden davanın reddine, 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile "Yapı kullanma izni" başlıklı 64. maddesinin 1. fıkrasının ise iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 22 ve 28. maddeleri gereğince ruhsat eki etütlerin, ilgili idarelerce, yapı denetim veya fenni mesullerce denetleneceğinin açık olduğu, bu kapsamda dava konusu Yönetmeliğin 57. maddesi uyarınca statik projenin ayrılmaz bir parçası olan ve statik projenin hazırlanmasına esas teşkil eden zemin etüdü raporunun ruhsat eki bir belge olması nedeniyle ilgili idarelerce ve yapı denetim veya fenni mesullerce incelenmesi gerektiğinin tartışmasız olduğu, Yönetmelik ile Kanun hükümlerini ortadan kaldırıcı düzenlemeler yapılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla Yönetmelik maddesi ile Kanun hükmünün uygulanamaz hale geldiğine ilişkin iddianın doğru olmadığı, Yönetmelik'te yer alan fenni mesul tanımında da açıkça belirtildiği üzere, fenni mesullerin, yapının diğer hususlarla beraber ruhsat eki etütlere uygun olarak inşa edilmesinin denetiminden de sorumlu oldukları, benzer düzenlemenin 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'da da yer aldığı, mevzuat düzenlemelerinin bütün halinde değerlendirilmesi icap ettiğinden, Daire kararının iptale yönelik kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik'te yapılan tanımın uluslararası norm ve standartlar ile aynı Yönetmeliğin zemin etütlerinin hangi meslek disiplini tarafından ne tür işler yapılacağını belirten 57. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendine açıkça aykırı olduğu, statik projeye esas teşkil edecek zemin ve temel etüdü raporunun mevzuatta formatı belli olmasına rağmen Bakanlıkça belirlenmesine de olanak tanınarak belirsizlik yaratılmasının önünün açıldığı, bu nedenle, Daire kararının davanın reddine yönelik kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı idare tarafından, Daire kararının davanın reddine yönelik kısımlarının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek onanması gerektiği savunulmaktadır.
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının davanın reddine yönelik kısımlarının onanması; davalı idarenin temyiz isteminin ise kabulü ile Daire kararının iptale yönelik kısımlarının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
3194 sayılı İmar Kanunu'na dayanılarak; plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma ile projelendirmeye ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 03/07/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanması üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanunu'nun;
"Ruhsat alma şartları" başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında, "Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir.";
"Müelliflik, fenni mesuliyet, şantiye şefliği, yapı müteahhitliği ve kayıtlar" başlıklı 28. maddesinin dava konusu düzenleyici işlemin yayımı tarihinde yürürlükte olan haliyle ilk iki fıkrasında, "Bu Kanun kapsamındaki mimarlık, mühendislik ve planlama hizmetine ilişkin harita, plan, etüt, proje ve eklerinin düzenlenmesi ve bunların yerine getirilmesinin; uygulamada bulunulacak alanın, yerleşme merkezinin ve yapının sınıfına, özelliğine ve büyüklük derecesine göre, uzmanlık alanlarına uygun olarak 38 inci maddede belirtilen meslek mensuplarına yaptırılması mecburidir. Müellifler ve uygulamada bulunan meslek mensupları, işlerini bu Kanuna ve ilgili diğer mevzuata uygun olarak gerçekleştirmekten sorumludur.
Yapıda inşaat ve tesisat işleri ile kullanılan malzemelerin kamu adına denetimine ilişkin fenni mesuliyet, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensupları tarafından ayrı ayrı üstlenilmek zorundadır. Fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre; yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevlidir. Yapı sahibine ve idareye karşı sorumlu olan fenni mesuller, uzmanlık alanına uygun olarak yapıda yetki belgesi olmayan usta çalıştırılması veya şantiye şefi bulundurulmaksızın yapım işinin sürdürülmesi veya yapının mevzuata aykırı yapılması veya istifaları halinde, bu durumları altı iş günü içinde ilgili idareye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aksi takdirde, fenni mesuller kanuni mesuliyetten kurtulamaz. Bildirim üzerine, en geç üç iş günü içinde 32 nci maddeye göre işlem yapılır.";
"Halihazır haritaların, imar planlarının ve yapı projelerinin hazırlanması ve uygulanması" başlıklı 38. maddesinde ise, "Halihazır harita ve imar planlarının hazırlanması ve bunların uygulanmasının fenni mesuliyetini; uzmanlık, çalışma konuları ve ilgili kanunlarına göre, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları deruhte ederler.
Yapıların, mimari, statik ve hertürlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanmasını ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni mesuliyetleri, uzmanlık konularına ve ilgili kanunlarına göre mühendisler, mimarlar ile görev, yetki ve sorumlulukları yönetmelikle düzenlenecek olan fen adamları deruhte ederler.",
hükümleri yer almaktadır.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un "Yapı denetim kuruluşları ve görevleri" başlıklı 2. maddesinin 4. fıkrasının (a), (c), (g) ve (h) bentlerinde, "a) Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek."; "c) Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek."; "g) Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek"; "h) Yapının ruhsat eki projelerine uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğine dair ilgili idareye rapor vermek.", yapı denetim kuruluşlarının görevleri arasında sayılmıştır.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (aa) bendinde, "Fenni mesul: Yapının tüm malzemeleri ve tesisatı ile birlikte, plana, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara, teknik şartnamelere, uygun olarak inşa edilmesinin kamu adına denetimini üstlenen, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensuplarını" ifade edeceği öngörülmüştür.
Aynı Yönetmeliğin dava konusu edilen;
"Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ççççç) bendinde, "zemin ve temel etüt raporu"nun, "her bir parsel için ayrı ayrı olmak üzere, yapının temel ve statik hesaplarının yapılabilmesi için zemin araştırma verileri ile geoteknik değerlendirmeleri içeren Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hazırlanan raporu" ifade edeceği öngörülmüş,
"Yapı projeleri" başlıklı 57. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendinde, "Statik projeye esas teşkil edecek zemin ve temel etüdü raporu" ile ilgili esaslar belirlenmiş,
Aynı maddenin 12. fıkrasında, "29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna tabi yapılarda, kuruluşun ilgili denetçi mimar ve mühendislerince incelenerek projelere uygun görüş vermiş olması zorunludur." kuralına yer verilmiş,
Aynı maddenin 13. fıkrasında, "Bu projeler ilgili idare tarafından başvuru tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde incelenir, eksik veya yanlış yok ise uygun görüldüğü yapı sahibine ve proje müellifine yazılı olarak ve elektronik ortamda bildirilir. İnceleme sonucunda eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatı verilir." kuralına yer verilmiş,
"Yapı kullanma izni" başlıklı 64. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Yapı tamamlandığında tamamının veya kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığında bu kısımlarının kullanılabilmesi için, mal sahibinin müracaatı üzerine yapı ruhsatını veren ilgili idareden izin alınması zorunludur. Bu iznin alınması için ilgili idareye yapılan başvuru dilekçesi ekinde, fenni mesullerin veya yapı denetim kuruluşlarının yapının ruhsat eki projelerine, fen ve sağlık kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığını, mevzuata uygun malzeme kullanılıp kullanılmadığını belirten raporları, yetki belgesini haiz mimar, mühendis veya kuruluşlarca tanzim edilen enerji kimlik belgesi ile yapıya ilişkin fotoğrafları yer alır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Altıncı Dairesi kararının, dava konusu Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ççççç) bendi ve "Yapı projeleri" başlıklı 57. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesi yönünden davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
Temyize konu Daire kararında, 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi gibi zemin ve temel etüdünden kaynaklanan afetlerin yıkıcı etkisi de göz önünde bulundurulmak suretiyle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nda yer alan açık düzenlemelere rağmen, dava konusu Yönetmeliğin projelerden bahsedilen 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile "Yapı kullanma izni" başlıklı 64. maddesinin 1. fıkrasında, eksik düzenleme yapılarak, zemin ve temel etüt raporlarının yapı denetim ve fenni mesul denetimi dışında bırakıldığı ve bu durumun uygulamada sorunlara neden olacağı gerekçesiyle, anılan Yönetmelik düzenlemelerinin iptaline karar verilmiş ise de; gerek 3194 sayılı İmar Kanunu'nun gerekse 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un yukarıda içeriklerine yer verilen hükümleri çerçevesinde, yapı ruhsatının eki olan projelere ilişkin her türlü etüt çalışmalarının ve bu kapsamda statik projenin ayrılmaz bir parçası olan zemin ve temel etüdü raporunun, yapı ruhsatı, inşai faaliyetler ve yapı kullanma izin belgesinin alınmasını kapsayan yapı inşa süreci boyunca, ilgili idareler, yapı denetim kuruluşları ve fenni mesullerce denetleneceği tabii olup, anılan Kanun'lardan kaynaklı denetim yükümlüğüne dava konusu Yönetmelik düzenlemelerinde ayrıca yer verilmemiş olmasının, bu yükümlülüğün ortadan kaldırıldığı anlamına gelmeyeceği açıktır. Bu nedenle, uygulamada mevzuatın bir bütün halinde tatbik edileceğinde kuşku bulunmamaktadır.
Öte yandan, Yönetmeliğin dava konusu 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile 64. maddesinin 1. fıkrasında geçen "projeler" ibaresinin, yapı için zorunlu olan yapı ruhsatının eki projeler ve projelerin hazırlanması sürecinde yapılan etüt ve çalışmaları ifade ettiği de açıktır.
Dolayısıyla, 3194 ve 4708 sayılı Kanun'larda yer alan açık düzenlemelere, dava konusu Yönetmelik'te de yer verilmesi zorunlu olmadığından, bu durumun eksik düzenleme olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile 64. maddesinin 1. fıkrasının iptaline ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 26/06/2019 tarih ve E:2017/4837, K:2019/6454 sayılı kararının, dava konusu Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ççççç) bendi ve "Yapı projeleri" başlıklı 57. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, oybirliği ile,
3. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE;
4. Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 26/06/2019 tarih ve E:2017/4837, K:2019/6454 sayılı kararının, dava konusu Yönetmeliğin 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile "Yapı kullanma izni" başlıklı 64. maddesinin 1. fıkrasının iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA, oyçokluğu ile,
5. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine,
6. Kesin olarak, 03/11/2021 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın; dava konusu Yönetmeliğin "Yapı projeleri" başlıklı 57. maddesinin 12 ve 13. fıkraları ile "Yapı kullanma izni" başlıklı 64. maddesinin 1. fıkrasının iptaline ilişkin kısmının da, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin de reddi ve temyize konu kararın tümüyle onanması gerektiği oyuyla, kararın bozmaya ilişkin kısmına katılmıyorum.






























Full & Egal Universal Law Academy