Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/1329 Esas 2021/660 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/1329
Karar No: 2021/660
Karar Tarihi: 31.03.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1329 E.  ,  2021/660 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1329
Karar No : 2021/660
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 05/12/2018 tarih ve E:2013/5758, K:2018/10088 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan ve 19/03/2013 tarihinde askıya çıkarılan Yozgat-Sivas-Kayseri Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 05/12/2018 tarih ve E:2013/5758, K:2018/10088 sayılı kararıyla; Dairelerince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden;
İtiraz 1-
Davaya konu plana askı süresi içinde yapılan itirazların bulunması, plan değişikliğini gerektiren hususların ortaya çıkması, ya da planda düzeltme yapma gereğinin oluşması gözetilerek, mevzuatta belirlenen esaslar doğrultusunda gerçekleştirilen işlemlerde mevzuata aykırılık görülmediği,
İtiraz 2-
… ve … sayılı paftalarında belirlenen "Kentsel Gelişme Alanı ve Bağ-Bahçe Dokulu Kentsel Gelişme Alanı" yönünden; davaya konu 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının plan notları değerlendiğinde, bu plandan ölçü alınarak uygulama yapılamayacağı, alt ölçekli imar planlarının yapım aşamasında ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınacağı, tarımsal niteliği korunacak alanlarda ise mutlaka ilgili kurumlardan alınan görüşler doğrultusunda yapılaşma olabileceği, çevre düzeni planı ölçeğinde getirilen kullanım kararlarının o bölgenin mutlaka yapılaşacağı yönünde olmayacağı,
Plan araştırma raporunda, planlama bölgesindeki tarımsal toprakların niteliği ve kullanım kabiliyeti ile değerli tarım topraklarının mekânsal dağılımını tespit etmeye ve değerlendirmeye yönelik veri ve bilgilerin toplanmış olduğu, bunların analiz edildiği ve eşik çalışmaları bağlamında dikkate alındığı ve sonuç olarak planlama bölgesi içinde yerleşilebilir ve yerleşilemez alanların eşikler doğrultusunda belirlendiği,
Bu bağlamda, değerlendirme yapıldığında üst ölçekli çevre düzeni planı yapılırken davaya konu plan ile Sivas Belediye Başkanlığının itirazı üzerine 5403 sayılı Kanunda belirtilen prosedüre uygun olarak getirilen kullanım kararlarında da şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
Diğer taraftan, bölgenin özelliği, nüfus baskısı, yerleşim alanı gibi ihtiyaçlar doğrultusunda, kentlerin gelişme yönü doğrultusunda, şematik olarak yerleşme alanlarının belirlendiği ve bu alanların mutlaka yapılaşmaya açılacağı anlamına gelmediği, bu bağlamda şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu edilen plan hükümlerinin üstün kamu yararına aykırı olduğu, sürdürülebilir yaşam adına, mutlak korunması gereken bitkisel üretime elverişli tarım arazilerinin plan kararları ile yapılaşmaya açılmasının, vasfının değiştirilmesinin kesinlikle kabul edilmeyeceği, bu hususun bilirkişi raporundaki tespitlerle de açıkca ortaya konulduğu, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasının tarımsal kaynakların korunması anlamında geri dönüşü olmayan sorunlara neden olacağı, bu yüzden bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ :
İtiraz 2- ... ve ... sayılı paftalarında belirlenen "Kentsel Gelişme Alanı ve Bağ-Bahçe Dokulu Kentsel Gelişme Alanı" yönünden; uyuşmazlıkta, verimli tarım arazilerine getirilen gelişme alanı kullanımlarının gerekliliği ve bu kullanıma yönelik stratejinin belirlenmesine esas analiz ve araştırmaların, planın ne araştırma raporu ne de açıklama raporunda yer almadığı, plan notlarıyla, alt ölçekli planları yönlendirecek nitelikte, bu alanların denetim altına alınmasını sağlayacak kararların getirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bilirkişi raporundaki tespitler de göz önünde bulundurulduğunda, niteliği gereği plan kararları açısından ekosistem bütünlüğü, arazi kullanım sürekliliğini sağlaması gereken, dava konusu Çevre Düzeni Planının kapsamlı inceleme ve analizlere dayanmadığı anlaşılan gelişme alanı kararlarında şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, "Kentsel Gelişme Alanı ve Bağ-Bahçe Dokulu Kentsel Gelişme Alanı" olarak belirlenen alanların tarım dışı amaçla kullanımına yönelik olarak, İçişleri Bakanlığının 10/08/2012 tarihli Olur'u ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. maddesinin (d) bendi uyarınca kamu yararı kararı verilmesi, üst ölçekli plan niteliğindeki 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kapsamında değerlendirilebilecek bir husus olmadığından, alt ölçekli planlamada ilgili görüşler doğrultusunda, tarım toprağının sınıfı ile kesin sınırlarıyla göz önünde bulundurulacak kamu yararı kararının, bu aşamada planın gelişme öngörüsü olarak dikkate alınması mümkün görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, İtiraz 1 yönünden temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması, İtiraz 2 yönünden temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idare savunması ile dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, Yozgat-Sivas-Kayseri Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, ... ve ... sayılı paftalarında "Kentsel Gelişme Alanı ve Bağ-Bahçe Dokulu Kentsel Gelişme Alanı" olarak belirlenen alanların tarım dışı amaçla kullanımına yönelik olarak, İçişleri Bakanlığının 10/08/2012 tarihli Olur'u ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. maddesinin (d) bendi uyarınca kamu yararı kararı verildiği anlaşılmakta olup, dava konusu plan değişikliğinin, söz konusu kamu yararı kararı doğrultusunda tesis edildiği açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 05/12/2018 tarih ve E:2013/5758, K:2018/10088 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 31/03/2021 tarihinde İtiraz 1 yönünden oybirliği, İtiraz 2 yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- İtiraz 2- ... ve ... sayılı paftalarında belirlenen "Kentsel Gelişme Alanı ve Bağ-Bahçe Dokulu Kentsel Gelişme Alanı" yönünden;
Danıştay Altıncı Dairesince mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle;
"1984 onay tarihli nazım imar planı kararlarının 28 yıl sonra, 2012 yılında onaylanan planda, müktesep haklar oluşmuş olabileceği için, veri olarak alınmış olması doğal olduğu, ancak bunu yaparken planın uygulanmamış olan bölümlerinin özellikle tarım alanlarının kullanımıyla ilgili kararlarının yeniden değerlendirmesi gerektiği,
02/04/2012 tarihinde onaylanan plan, 19/03/2013 tarihinde askıya çıkartılan dava konusu plan ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde Sivas İl Merkezi sınırları içinde bulunan Kızılırmak çevresindeki tarım alanlarının daha geniş ölçüde imara açılması öngörüldüğü için bu değerlendirmenin yapılmadığının görüldüğü,
Dava konusu edilen 21/02/2013 tarihinde onaylanan ve 19/03/2013 tarihinde askıya çıkarılan plan değişikliği yapılmasının mevzuat bakımından bir sorunu bulunmadığı,
Plan tadilatının ... ve ... sayılı paftalarının, Sivas merkezin güneyinde, Kızılırmak'la her iki tarafında gelişme alanı ve bağ-bahçe dokulu kentsel gelişme alanı olarak planlanan bölümünün yenilenmesi uzun yıllar alacak ve büyük maliyet gerektirecek doğal kaynakların korunması ve planlama ilkeleri bağlamında uygun olmadığı, zira davaya konu olan alanın bitkisel üretim açısından verimli, korunması gereken mutlak tarım arazileri üzerinde olduğu, bu tür bir alana getirilen imar kararının bölgede zaten kısıtlı olan nitelikli tarım arazilerinin daha da azalmasına neden olacağı,
Ayrıca bu durumun 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. ve 10. maddeleri uyarınca 11/11/2008 tarih ve 27051 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre Düzeni Planlarına Dair Yönetmeliğin "Amaçları" (1. madde) ve “Planın niteliği”ni konu alan 5. maddesi ile ters düştüğü,
Bilirkişi heyetinin dava konusu alanda yapmış olduğu incelemede, çevredeki sulu tarım arazisi niteliğinin bahçeli düşük yoğunluklu yapılaşmanın başlamasıyla yok olmaya başladığını gözlemlendiği, tarım arazilerinin yapılaşma bir kere gerçekleştikten sonra bu alanların yeniden tarıma kazandırılmasının neredeyse imkansız olduğu, nitelikli tarım arazileri üzerinde önerilen yapılaşma tarımsal kaynakların korunması anlamında geri dönüşü olamayan sorunlara sebebiyet vereceği,
"Kızılırmak çevresinde oluşabilecek kirletici etki ve kentleşme baskısının kontrol altına almanın" yolunun nitelikli tarım arazilerini imara açmak olmaması gerektiği, tam tersi, tarım arazilerinin imara açılmasının gıdaya ulaşımı tehlikeye sokacak ve dolayısıyla sağlıksız çevrelerin oluşumuna sebebiyet vereceği,
Plan tadilatında yapılan tarım alanlarının “kamu yararı" çerçevesinde de olsa küçültülmesine yönelik müdahale plan hükümlerinde yer alan plan amaçlarıyla da çeliştiği, bu nedenle Planın I 37 ve I 38 sayılı paftalarında, Sivas merkezin güneyinde, Kızılırmak'ın her iki tarafında gelişme alanı ve bağ-bahçe dokulu kentsel gelişme alanı olarak planlamasının planlama ilkelerine uygun olmadığı" tespitlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile yukarıda özetlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu Çevre Düzeni Planının … ve … sayılı paftalarında, Sivas merkezin güneyinde, Kızılırmak'ın her iki tarafında gelişme alanı ve bağ-bahçe dokulu kentsel gelişme alanı olarak planlamasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İtiraz-2 yönünden, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyorum.




























Full & Egal Universal Law Academy