Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2018/1796 Esas 2020/2687 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2018/1796
Karar No: 2020/2687
Karar Tarihi: 25.11.2020





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2018/1796 E.  ,  2020/2687 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2018/1796
Karar No : 2020/2687
TEMYİZ EDENLER :I- DAVACI: … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
II-DAVALILAR :
1- …Bakanlığı
VEKİLİ : Haz. Av. …
2- … Başkanlığı - …
VEKİLİ : Huk.Müş. Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 28/12/2017 tarih ve E:2016/7620, K:2017/8406 sayılı kararının, davacı tarafından davanın reddine ilişkin kısmının, davalı idareler tarafından ise iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 09/09/2011 tarih ve 28049 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gelir İdaresi Başkanlığı Yönetici Atama Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a), (c) ve (ç) bentlerinin, 6. maddesinin 2 ve 3. fıkralarının, 12. maddesinin 1. fıkrasında ve 13. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "sözlü sınav" ibarelerinin, 13. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Yedek liste belirlenmesi durumunda asıl listede yer alıp hakkından feragat eden veya süresinde göreve başlamayan adayların yerine bu listeden atama yapılır." cümlesinin, 17. maddesinin 2. fıkrasının, 17. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "atama onaylarının iptalini talep edenlerin atamaları iptal edilir. Bunlar ile atanmadan önce feragat edenlerin sınav sonuçları kazanılmış hak teşkil etmez." ibaresinin ve Geçici 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 28/12/2017 tarih ve E:2016/7620, K:2017/8406 sayılı kararıyla;
Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istemi yönünden;
Uyuşmazlık konusu hükmün, dayanağı olan 5345 sayılı Kanun'un 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ve vergi dairesi başkanı olarak atanma şartlarını düzenleyen yasal düzenlemeye aykırılık taşımadığı, kanun koyucu tarafından belirlenen atanma şartları arasında yer almayan sınav koşulunun aranması gerektiği noktasında idarenin yargı kararı ile zorlanamayacağı, bu sebeple, anılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentleri yönünden;
Dava konusu edilen düzenlemeler yapılırken ilgili kadro unvanlarının görev tanımları ve faaliyet alanları dikkate alınarak, fakültelerin bu görevlere yönelik eğitim veren bölümlerinden mezun olma koşulunun getirildiği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla bilgi ve deneyim yönünden yetişmiş personel istihdam etmek suretiyle hizmetin yürütülmesinin gerekli olduğu dikkate alındığında, belli kadrolara atanabilmek için üniversitelerin, uyuşmazlık konusu düzenlemede sayılmış olan fakülte ve bölümlerinden mezun olma şartı getirilmesinde kariyer ve liyakat ilkelerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 6. maddesinin 2 ve 3. fıkraları yönünden;
İptali istenen düzenlemelerin, 5345 sayılı Kanun'un 28. maddesinin üçüncü fıkrası ve 29. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hükümlere aykırılık taşımadığı gibi, yasal düzeyde kurala bağlanan hususların tekrarı niteliğinde düzenlemeler içerdiği göz önüne alındığında, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasında ve 13. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "sözlü sınav" ibareleri yönünden;
5345 sayılı Kanun'un 29. maddesinin beşinci ve dokuzuncu fıkraları göz önüne alındığında, dava konusu Yönetmelik kapsamında yer alan, vergi dairesi başkanı dışındaki tüm unvanlara yapılacak atamalarda sözlü sınav yapılabileceğinin kanun düzeyinde kurala bağlandığı, dolayısıyla dava konusu Yönetmelik hükmünün yasal dayanağının bulunduğu,
Bu itibarla, belirtilen unvanların yürüttükleri görevin önem ve özelliği dikkate alındığında, bu kadrolara atanacakların, mesleğin gerektirdiği bilginin ölçülmesi amacıyla yapılacak yazılı sınav yanında, mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup olmadıklarının tespiti açısından tamamlayıcı nitelik taşıyan sözlü sınava alınmalarında hizmet gereklerine, üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 13. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Yedek liste belirlenmesi durumunda asıl listede yer alıp hakkından feragat eden veya süresinde göreve başlamayan adayların yerine bu listeden atama yapılır." ibaresi yönünden;
Söz konusu düzenlemede, başarı sırasına göre belirleneceği öngörülen yedek listeden yapılacak atamaların, başarı sırası esas alınmak suretiyle ve Yönetmelik'teki genel atama usulüne tabi olarak yapılacağı açık olduğundan, iptali istenen düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin 17. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
Gelir İdaresi Başkanlığı Yönetici Atama Yönetmeliği'nin, davacı tarafından iptali talep edilmeyen 11. maddesi ile, yönetici atama sınavında başarılı olan personelin ayrıca eğitime tabi tutulabileceği hususunda idareye takdir yetkisi tanındığı; iptali talep edilen 17. maddenin 2. fıkrasında ise, atamanın eğitimde başarılı olma şartına bağlandığının görüldüğü, ancak, söz konusu maddelerde eğitime kimlerin hangi hallerde alınacağı, eğitimin nasıl yapılacağına ilişkin temel ilke ve esaslar belirlenmeden, eğitime ilişkin çerçeve çizilmeden bu belirlemenin tümüyle idarenin takdirine bırakılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 17. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "atama onaylarının iptalini talep edenlerin atamaları iptal edilir. Bunlar ile atanmadan önce feragat edenlerin sınav sonuçları kazanılmış hak teşkil etmez." ibaresi yönünden;
Yapılan inceleme sonucunda, haklarında atama işlemi tesis edilecek kişilerce atamadan feragat edilmesi veya atama onayının iptalinin talep edilmesi durumunda, davalı idarece bu talep doğrultusunda işlem yapılacağını ve bunun sonucunda sınav sonuçlarının kişiler açısından kazanılmış hak teşkil etmeyeceğini kurala bağlayan söz konusu düzenlemelerde üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık saptanmadığı,
Yönetmeliğin Geçici 1. maddesi yönünden;
Uyuşmazlık konusu Geçici 1. madde hükmü ile, 09/09/2011 tarihli Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte mesleki eğitim kursunda eğitim gören personelin kazanılmış haklarının korunmasının amaçlandığı, başka bir ifade ile, önceki Yönetmelik (lehe olan hükümler içeren) yürürlükte iken, mesleki eğitim kursuna başlayan ve haklı beklenti içinde bulunan personelin, kursa devam ettiği süreçte meydana gelen mevzuat değişikliği sonucunda, önceki Yönetmeliğe göre elde edeceği haklardan mahrum kalmaması amacıyla düzenleme yapıldığının anlaşıldığı,
Bu durumda, idarelerin, normlar hiyerarşisine aykırılık taşımamak kaydıyla, kamu hizmetinin gerektirdiği düzenlemeleri yapma konusunda takdir yetkisine sahip olduğu noktasında duraksama bulunmadığından, somut olayda, idarece hukuka uygun kullanıldığı görülen takdir yetkisi kapsamında düzenlenen Yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
sonucuna varılarak, dava konusu Yönetmeliğin, 6. maddesinin 1. fıkrasının (a), (c) ve (ç) bentlerinin, 6. maddesinin 2 ve 3. fıkralarının, 12. maddesinin 1. fıkrasında ve 13. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "sözlü sınav" ibarelerinin, 13. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Yedek liste belirlenmesi durumunda asıl listede yer alıp hakkından feragat eden veya süresinde göreve başlamayan adayların yerine bu listeden atama yapılır." cümlesinin, 17. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "atama onaylarının iptalini talep edenlerin atamaları iptal edilir. Bunlar ile atanmadan önce feragat edenlerin sınav sonuçları kazanılmış hak teşkil etmez." ibaresinin ve Geçici 1. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, 17. maddesinin 2. fıkrasının ise iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dosya kapsamında daha önce yer verilen açıklamalar doğrultusunda, dava konusu Yönetmeliğin; 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yönünden, vergi dairesi başkanı unvanına atanacakların eğitim ve sınava tabi tutulmamasının eşitsizliğe ve objektif olmayan sonuçlara sebep olacağı; 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentleri yönünden, dava konusu Yönetmelik'ten önceki düzenlemeler uyarınca, müdür yardımcısı ve vergi dairesi müdür yardımcısı unvanlarına atanabilmek için mesleki eğitim kursundan mezun olma şartının sağlanmış olması yeterli görülmekte iken, iptali istenen düzenlemeler ile dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim mezunu olmak koşulu getirilmesinin hukuka aykırı olduğu, kariyer ve liyakat ilkeleri esas alınması gerekirken dört yıllık mezuniyet şartının getirilmesinin bu ilkelere aykırılık teşkil ettiği; 6. maddesinin 2 ve 3. fıkraları yönünden, bu düzenlemelerde sayılan unvanlara özel bir koruma sağlandığı, bu unvandaki personelin sınavsız ve ayrıcalıklı olarak vergi dairesi başkanı ya da müdür olarak atanmalarının eşitsizliğe yol açtığı, bunun çalışma barışını bozacağı; 12. maddesinin 1. fıkrasında ve 13. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "sözlü sınav" ibareleri yönünden, sözlü sınava yönelik düzenlemelerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, sözlü sınav uygulamasının kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı, subjektif değerlendirmelere açık ve hakkaniyete aykırı sonuç doğurmaya müsait bir uygulama olduğu; 13. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Yedek liste belirlenmesi durumunda asıl listede yer alıp hakkından feragat eden veya süresinde göreve başlamayan adayların yerine bu listeden atama yapılır." ibaresi yönünden, yedek listeden yapılacak atamaların usulüne ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, yedek listedeki personelin taleplerinin nasıl alınacağının, başvuruların değerlendirilmesinde hangi kriterlerin esas alınacağının düzenlenmediği, düzenlemenin keyfi uygulamalara yol açabileceği; Geçici 1. maddesi yönünden, sadece mezuniyet tarihi esas alınarak yapılan düzenlemenin haksızlık ve fırsat eşitsizliği yarattığı ve 17. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "atama onaylarının iptalini talep edenlerin atamaları iptal edilir. Bunlar ile atanmadan önce feragat edenlerin sınav sonuçları kazanılmış hak teşkil etmez." ibaresinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Daire kararının, davanın reddine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idareler tarafından, dava konusu Yönetmeliğin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 28 ve 29. maddelerine dayanılarak hazırlandığı ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 2/2-(g) maddesi uyarınca Genel Yönetmelik kapsamında olmadığı, bu itibarla, Anayasa ve yasalarla tanınmış olan düzenleme yetkisi uyarınca yürürlüğe konulan Yönetmelik hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının, iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idarelerden Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, diğer davalı idare Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ: Tarafların temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen iptale yönelik Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 28/12/2017 tarih ve E:2016/7620, K:2017/8406 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 25/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy