Danıştay 9. Daire 2021/4225 Esas 2022/6558 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 9. Daire
Esas No: 2021/4225
Karar No: 2022/6558
Karar Tarihi: 20.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4225
Karar No : 2022/6558
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) :1-…
2-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:Davacılardan …'nin banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali ile tahsil edilen 423.555,40-TL'nin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davalı idarenin savunma dilekçesinde davacıların 24/12/2020 tarihli başvuru dilekçelerinde 7256 sayılı Kanun'un 2.maddesi uyarınca yapılandırma talep edip borçlarını yapılandırdıklarının belirtildiği ve yazı ekinde davacılara ait başvuru dilekçelerinin ibraz edildiği, davacıların söz konusu dilekçeler ile davadan vazgeçmeleri nedeniyle işbu davanın konusunun kalmadığının görüldüğü, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45/3. maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Yapılandırma dilekçelerindeki imzaların ve dava konusu borçların davacılara ait olmadığı, haciz öncesi ihbarname ve ödeme emirleri tebliğinin usulsüz olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacılardan …'nin banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali ile tahsil edilen 423.555,40-TL'nin yasal faiziyle iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3. maddesinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki, idari merci tecüvüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla incelenecekleri belirtildikten sonra, 15/1-b maddesinde de, ehliyet yönünden kanuna aykırılık olması halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 2/1-a maddesinde ise iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak belirtilmiş olup iptal davasının subjektif ehliyet koşulu "menfaat ihlali" olarak öngörülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Sahtelik incelemesi" başlıklı 211.maddesinde, bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak Kanunda belirtilen sıra ile inceleme yapılarak öncelikle karar verileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizin E:2021/4225 ve E:2021/4226 sayılı dosyalarının birlikte incelenmesinden; davacılar tarafından 05/07/2010 tarihinde satılan taşınmaza ilişkin tapu harcı matrahının düşük beyan edildiği ve eksik tapu harcı ödendiğinden bahisle davacılar adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı tapu harçlarına ilişkin ihbarnamelerin 31/12/2015 tarihinde ilanen, davacılardan …adına satış işleminden kaynaklanan değer artış kazancı nedeniyle takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisine ilişkin ihbarnamenin ise 13/07/2016 tarihinde adresin kapalı olduğu gerekçesiyle kapıya yapıştırma suretiyle tebliğ edildiği,söz konusu ihbarnamelerle ilgili sırasıyla 2016..... , 2016...... ve 2016...... numaralı tahakkuk fişlerinin düzenlendiği,devam eden süreçte ise davacılar adına düzenlenen ödeme emirlerinin 16/08/2019 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ödeme yapılmaması üzerine de davacılardan …'nin banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali ile tahsil edilen 423.555,40-TL'nin yasal faiziyle iadesi istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Temyize konu kararda, davanın konusu, davacıların banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali olarak alınmış ise de; davalı tarafından sunulan belgelerden ve dosyalarda yer alan davalı idare ile banka şubesi arasındaki yazışmalardan dava konusu haczin uygulandığı hesapların davacılardan …'ye ait olduğu ve tahsil edilen 423.555,40-TL'nin de yine …adına yapılan tarhiyatlara ilişkin olduğu anlaşılmış olup, bu durumda davada davacılardan …açısından subjektif ehliyet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi, ayrıca davacılar tarafından 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un 2. maddesi kapsamında borçlarını yapılandırma iradeleri bulunmadığı,yabancı uyruklu olmalarından dolayı muhasebecileri ile aralarındaki yanlış anlamadan dolayı adlarına yapılandırma başvurusunda bulunulmuş olabileceği, söz konusu başvurulardaki imzaların kendilerine ait olmadığının beyan edildiği ve dosya içindeki 10/12/2020 tarihli genel vekaletnameden de, yapılandırma başvurusundaki imzalar ile davacıların imzalarının benzerlik göstermediği ve her iki dilekçedeki imzaların da birbirinden farklı olduğu görülmüş olup, söz konusu başvuruların davacılar tarafından yapıldığı hususunun şüpheye mahal vermeyecek şekilde ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından Bölge İdare Mahkemesince söz konusu iddiaların da araştırılması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; yukarıda belirtilen hususlar araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar araştırılmaksızın dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan; belirtilen hususlar araştırılmak suretiyle yeniden verilecek kararda; dava konusu haciz işleminin dayanağı ihbarnameler ve ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği, söz konusu tebliğ işlemlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğler"e ilişkin 93 ve devamı maddeleri kapsamında usulüne uygun olup olmadığı ve zamanaşımına ilişkin davacıların iddialarının da dikkate alınacağı tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.