Danıştay 9. Daire 2021/3699 Esas 2023/304 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 9. Daire
Esas No: 2021/3699
Karar No: 2023/304
Karar Tarihi: 16.02.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3699
Karar No : 2023/304
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından birleşme yoluyla devralınan … A.Ş. ile … arasında imzalanan 24/12/2015 tarihli doğal gaz alım-satım sözleşmesine istinaden ödenen 851.069,00-TL damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaliyle ödenen tutarın faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığa konu sözleşmede herhangi bir bedele yer verilmemekle birlikte, çekişi öngörülen doğalgaz miktarı ile bu miktar bakımından uygulanması gereken doğal gaz birim fiyatlarının nasıl belirleneceğinin ve asgari ne kadar olacağının belirtildiğinin anlaşıldığı, buna göre, söz konusu veriler kullanılmak suretiyle ihtilaflı sözleşme bedelinin tespit edilip edilmeyeceği, diğer bir ifadeyle sözleşmenin belli bir parayı içerip içermediği hususunun 488 sayılı Kanunun 10. maddesinin yorumunu gerektirdiği dikkate alındığında, davada ileri sürülen hatanın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun aradığı anlamda vergi hatası olmadığı, hukuki bir sorun teşkil eden ve yasaların yorumu sonunda çözümlenebilecek nitelikte olan uyuşmazlıkta düzeltme-şikayet yoluna gidilmesi sonucunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Sözleşme tarihi itibariyle fiili doğalgaz çekişinin ve birim fiyatının belli olmadığı, olayda vergi hatası bulunduğu, aynı konuda lehe yargı kararları bulunduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının, Daire kararında belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından birleşme yoluyla devralınan … A.Ş. ile … arasında imzalanan 24/12/2015 tarihli doğal gaz alım-satım sözleşmesine istinaden ödenen 851.069,00-TL damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaliyle ödenen tutarın faiziyle iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinde, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; “Vergileme ölçüleri” başlıklı 10. maddesinde de, damga vergisi nispi veya maktu olarak alınacağı; nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın; maktu vergide ise kağıtların mahiyetlerinin esas olduğu; belli para teriminin de, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade ettiği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 10. maddesi uyarınca belli para teriminin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği belirtilerek damga vergisine tabi bir kağıdın, nispi olarak vergilendirilebilmesi için, ya kağıda bağlanan işlem bedelinin (kağıdın içerdiği meblağın) kağıtta açıkça belirtilmiş olması, ya da bu bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamların kağıtta yer alması, yani "belli para" içermesi, bir başka deyişle; kağıda bağlanan işlemin bedelinin açıkça belirtilmemiş olmasına karşın, bunun hesaplanmasına ilişkin olarak belli tutarların gösterilmiş bulunması icap etmektedir.
Vergi Usul Kanunun yukarıda yer verilen düzenlemelerine göre düzeltme yolu, vergiye ilişkin hesaplarda, matrah ve miktar hatası bulunması yahut mükerrer vergi istenmesi şeklinde, vergilendirmede ise mükellefin şahsında, mükellefiyette, verginin mevzuunda ve döneminde yapılmış hataların varlığı halinde izlenebilecek bir idari başvuru yolu olup vergi yükümlülerince, vergilendirmeye ilişkin bir olayın düzeltme yoluyla yargı önüne getirilebilmesi ve vergi hatasının varlığından söz edilebilmesi için, hukuksal sorun olarak çözümlenmesi gerekmeyen açık ve mutlak bir hata bulunduğunun belirlenebilmesi gerekir.
Olayda; 24/12/2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinden; sözleşmenin 4. maddesinde, sözleşme miktarı ve çekiş yükümlülüklerinin; 4. maddenin 1. fıkrasında, tesis bazında ölçüm sistemlerine göre aylık çekiş miktarları dağılımının; aynı maddenin 2. fıkrasında, azami çekiş miktarının ve 3. fıkrasında asgari alım taahhüdü miktarının; sözleşmenin 7. maddesinde de fiyatın belirlendiği anlaşılmaktadır.
Buna göre söz konusu sözleşmede şirket tarafından çekişi öngörülen doğalgaz miktarının sözleşmenin 4. maddesinin 1. fıkrasında; çekilecek doğalgaz için uygulanacak birim fiyatın da sözleşmenin 7. maddesinde belirtildiği dolayısıyla sözleşmenin içerdiği bedelin çekişi öngörülen doğalgaz miktarı ile fiyatın çarpılması sonucu bulunabileceğinden, davacı tarafından da bu basit matematiksel hesaplamanın sözleşmelerde yazılı rakamların dikkate alınması suretiyle yapılarak bu tutar üzerinden damga vergisinin beyan edildiği görüldüğünden, anılan kağıdın belli para içerdiği ve bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulmasının kanuna uygun olduğu, imzalandığı tarih itibarıyla hesaplanabilir belli parayı içeren sözleşmelerde öngörülen asgari veya azami tutar üzerinden doğalgaz çekişinin yapılıp yapılmamasının, damga vergisine konu sözleşmelerin belli para ihtiva etmesi hususuna etkisinin olmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim kanun koyucu tarafından Damga Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı Tablonun "Akitlerle ilgili Kağıtlar" başlıklı 1. Bölümünün "Belli Parayı İhtiva Eden Kağıtlar" alt başlığına 15/07/2016 tarih ve 6728 sayılı Kanunun 28. maddesiyle eklenen 13 numaralı bentle de, 18/04/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen toptan doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler ile tüketicilere doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler de eklenmek suretiyle anılan sözleşmelerin belli parayı ihtiva eden kağıtlar arasında sayıldığı ve nispi damga vergisine tabi tutulacağı belirtildiğinden söz konusu sözleşmelerin belli parayı içerip içermediği konusu tartışma olmaktan çıkarılmıştır.
Bu durumda; davacı tarafından imzalandığı tarihte sözleşmenin içerdiği bedel; çekişi öngörülen doğalgaz miktarı ile fiyatın çarpılması sonucu bulunabileceğinden, anılan kağıdın belli para içerdiği açık olup, bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulmasında kanuna aykırılık görülmediğinden, uyuşmazlıkta düzeltme-şikayet başvurusuna konu olabilecek nitelikte vergi hatasından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, sözleşme içeriği tutarın belli para sayılıp-sayılamayacağı hususunun araştırılmasının hukuki bir sorun teşkil ettiği ve düzeltme-şikayet yoluyla giderilmesi imkanı bulunmayan, yasaların yorumu sonunda çözümlenebilecek nitelikte olan uyuşmazlıkta, düzeltme-şikayet yoluna gidilmesi sonucunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.