Danıştay 9. Daire 2021/3126 Esas 2022/6375 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 9. Daire
Esas No: 2021/3126
Karar No: 2022/6375
Karar Tarihi: 13.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3126
Karar No : 2022/6375
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Denizcilik Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:.. , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı lehine ipotekli gemilerin icra nezdinde yapılan ihalede alacağına mahsuben satın alınması nedeniyle ödenen 912.107,00-TL tahsil harcının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının başvurusu üzerine yapılan icra takibi sonucunda davacı lehine ipotekli gemilere haciz konulduğu, söz konusu gemilerin alacağına mahsuben davacı tarafından satın alındığı, tahsil harcının alınmasını gerektiren hizmet alacaklı konumdaki davacı tarafından istenildiğinden harcın yükümlüsünün de davacı olduğu, bu nedenle icra tahsil harcının davacıdan tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İcra satışı ile şirketin alacağına mahsuben ihale olunan gemilere ilişkin tahsil harcının İcra ve İflas Kanunu'nun 15. maddesine aykırı olarak alacaklı davacıdan alındığı, işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı lehine ipotekli gemilerin icra nezdinde yapılan ihalede alacağına mahsuben satın alınması nedeniyle ödenen 912.107,00-TL tahsil harcının iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinin 1/a bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları oldukları belirtilmiştir.
İdarelerin, kamu hizmetinin yürütülmesinde, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yaptıkları işlemler, idari işlemler olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre, idari yargı yerlerinde iptal davasına konu edilecek hukuksal işlemlerin, öncelikle, kamu idaresinin işlemi olması, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla tesis edilmesi, kamu idaresinin tek yanlı irade açıklamasına dayanması ve nihayet kesin ve icrai nitelikte olması gerekmektedir.
İdari yargı sistemi içinde yer alan Vergi Mahkemelerinin görevleri; kuruluş kanunu olan 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6. maddesinde sayılmış; genel bütçe, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bir kısım kamu hizmetlerinden yararlananlar tarafından, bu hizmetin maliyetine, kanunla belirlenen miktar veya oranlarda katılmak üzere ödenen kamu geliri niteliğindeki harçlar, Anayasanın 73. maddesi uyarınca mali yükümlülük kapsamına girdiğinden, bunların tahsiline ilişkin davalarla birlikte gereksiz olarak ödendiği ya da kanuna ve usule aykırı olarak tahsil edildiği iddiasıyla idareye karşı açılacak davaların da niteliği gereği idari yargı yerlerinde görülüp çözümlenmeleri gerekmektedir.
Devletin, icra hukukundaki faaliyetine karşılık aldığı para olarak tanımlanan "İcra ve İflas Harçları" 492 sayılı Harçlar Kanununun birinci kısmında, yargı harçları bölümünde, 2-37'nci maddelerde düzenlenmiş, (1) sayılı Tarifenin yargı harçları kısmının (B/1) bölümünde söz konusu harçlar, icra takibi sırasında ve takibin niteliğine göre başvurma harcı, peşin harç, icra tahsil harcı ve yerine getirme harcı olarak sınıflandırılmıştır. Aynı Yasanın 26. maddesinde yargı harçlarının, harca konu işlemleri yapan mahkeme veya daire tarafından alınacağı, 28. maddesinde icra takiplerinde icra tahsil harcının, alacağın ödenmesi sırasında; ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğduğu tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeneceği, harç alacağının, icranın yerine getirilmesiyle doğacağı belirtilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 15. maddesinin birinci fıkrasında; icra ve iflas harçlarının kanunla tayin edileceği, kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masrafların borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunacağı; 16. maddesinde de kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere, icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında, kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine şikayet olunabileceği hükümleri yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kesinleşen bir alacağın tahsilinin, Devlet eliyle sağlanması için oluşturulan kurumlar olarak nitelendirilen "İcra Müdürlükleri"nin usul ve yasaya aykırı işlemlerinden zarar gören; sadece alacaklı ve borçlu değil hukuki yararı olan herkese tanınmış olan “şikayet” müessesesi, kural olarak kanunda öngörülen süre içerisinde icra hukuk mahkemesine yapılan, icra takip hukukuna özgü bir yoldur. Şikayetteki amaç, hatalı olan icra işlemlerinin düzeltilmesi olduğundan, icra mahkemesi, dosya üzerinden yapacağı inceleme sonucunda, icra müdürlüğünün işlemini yasaya uygun bularak şikayeti reddedebileceği gibi icra müdürlüğü işlemini iptal etme, kaldırma veya talep edilen işlemin icra müdürlüğünce yerine getirilmesine şeklinde karar verebilmekte olup düzenlemenin; ilgili memurların, İcra ve İflas Kanununun uygulanması çerçevesinde gerçekleştirdikleri işlemlerin, icra dosyası üzerinden, icra tetkik merciince denetlenmesinin sağlanmasına yönelik olduğu açıktır.
Olayda, davacı lehine ipotekli ... adlı gemilerin icra yoluyla satışı için açık arttırma suretiyle ihale yapıldığı, gemilerin davacı tarafından alacağına mahsuben satın alınması sonrasında 912.107,00-TL tahsil harcının Hisar ve Veraset ve Harçlar Vergi Dairesine ödenmesi üzerine, tahsil harcından İcra İflas Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca borçlunun sorumlu olduğu, bu nedenle icra müdürlüğünce borçludan istenilmesi gereken tahsil harcının davacıdan (alacaklı) istenilmesinde ve tahsilinde hukuka uyarlık bulunmadığı iddiasıyla doğrudan icra müdürlüğü işlemine karşı bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı iddiaları ve dosya kapsamından, icra müdürlüğü tarafından yapılan takip sonucu, tahsil harcının alacaklı davacıdan alınması üzerine bu işleme karşı açılan davada, uyuşmazlık doğrudan icra müdürlüğünün tesis ettiği işlemden kaynaklandığından davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmış olup işin esası incelenerek verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.