Danıştay 8. Daire 2022/7717 Esas 2023/242 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/7717
Karar No: 2023/242
Karar Tarihi: 01.02.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7717
Karar No : 2023/242

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Üniversitesi
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı Dairemizin bozma kararına uyularak verilen kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tebligat ve cevap verme" başlıklı 16. Maddesinde; "1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.
2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir.
3. Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez.(...)" hükmü yer almakta olup; "Temyizen verilen karar üzerine yapılacak işlem" başlıklı 50. maddesinin 5. fıkrasında, Bölge idare mahkemesinin, bozmaya uymayarak kararında ısrar etmesi durumunda, ısrar kararının temyizi halinde, talebin, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca inceleneceği ve karara bağlanacağı, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kuralı yer almaktadır.
Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda uzman olarak görev yapmakta iken ... tarih ve ... sayılı atama kararnamesi ile aynı Yüksekokul bünyesinde yer alan ... Programı'na öğretim elemanı olarak atanan davacı tarafından, söz konusu kadroya atanma şartlarını taşımadığının anlaşıldığından bahisle ... tarih ve ... sayılı atama kararnamesinin onay tarihinden itibaren iptal edilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptaline ilişkin karara karşı yapılna istinaf kanun yolu başvurusunun reddi yolunda verilen kararın Dairemizin 13/04/2022 tarih ve E:2018/5762; K:2022/2654 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararın uyularak bozma kararında yer alan gerekçe doğrultusunda isitnaf başvurusunun kabulü ile başvuruya konu ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan karar temyiz edilmekte olup; davalı idarece dava dosyasına sunulan ek beyan dilekçesinde yer alan savunma doğrultusunda aleyhine karar verildiği, ancak; anılan ek beyan dilekçesinin kendisine tebliğ edilmediği, aleyhine verilen kararın ret gerekçesinin dayanağı olan bilgi ve belgeye karşı savunma yapma hakkının elinden alındığı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesinde; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Uluslararası mevzuat bakımından ise ülkemiz açısından bağlayıcılığı bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (AİHS), hak aramada yargısal başvuru yönteminin karşılığı, Sözleşmenin 6. maddesinde, "adil yargılanma hakkı" başlığı altında düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.
Yukarıda yer alan Anayasanın 36. maddesinde, "adil yargılanma hakkı" düzenlenmiş olup; bu hakkın unsurlarından birisi de silahların eşitliği ilkesidir.
Anayasa Mahkemesince, "Silahların eşitliği ilkesi; davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir." şeklinde tarif edilmiş ve ceza davalarının yanı sıra medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin hukuk davaları ve idari davalarda da bu ilkeye uyulması gerektiği belirtilmiştir. (B. No: 2013/1134, 16/5/2013, § 32).
''Savunma hakkı'' ceza yargılamasında suç isnad edilen şüphelinin adil yargılanma hakkı kapsamında yararlandığı bir hak olup; idari davalar yönünden ise; tarafların usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflara diğer tarafın sunduğu kanıtlar ve görüşlerden bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkanının tanınması, savunma hakkının gereğidir.
Adil yargılanmaya ilişkin iddiaların incelenebilmesi için; yargılama sürecinde haklarına saygı gösterilmediği, karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delil ve iddialarını sunamadığı ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi hususlarda; karara etkisi olacak unsurların değerlendirilmediği, eksik değerlendirildiği, ihmal ya da açıkça keyfi davranıldığı yolunda bir bilgi ya da belge sunulmuş olması gerekmektedir.
"Silahların eşitliği ilkesinin" tamamlayıcısı olan, "çelişmeli yargılama ilkesi" ise; kural olarak; bir davada taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkanı vermektedir. (AYM, Faik Gümüş, B. No: 2012/603, 20/2/2014, § 47; Benzer yöndeki AİHM kararları için bkz. J.J./Hollanda, B. No: 21351/93, 27/3/1998, § 43; Vermeulen/Belçika, B. No: 19075/91, 20/2/1996, § 33).
Bu nedenle çelişmeli yargılama ilkesi, tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda mahkemece tarafların dinlenilmemesi ve taraflara delillere karşı çıkma imkanı verilmemesi yargılama faaliyetinin hakkaniyete aykırı hale gelmesine neden olabilecektir (Benzer yöndeki AİHM kararları için bkz. Ruiz-Mateos/İspanya [GK], B. No: 12952/87, 23/6/1993, § 63; Feldbrugge/Hollanda, B. No: 8562/79, 29/05/1986, § 44).
Yukarıda da belirtildiği üzere çelişmeli yargılama ilkesi, silahların eşitliği ilkesi ile yakından ilişkili olup; bu iki ilke birbirini tamamlar niteliktedir. Zira; çelişmeli yargılama ilkesinin ihlal edilmesi durumunda, iddialarını savunabilmesi açısından taraflar arasındaki denge bozulacaktır. (AYM, Abdullah Özen, B. No: 2013/4424, 6/3/2014, § 21).
Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına karşı, davalı idarece yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun reddi ile anılan kararın yine davalı idarece temyiz edilmesi üzerine; işlemin hukuka uygun olduğundan bahisle aksi yöndeki Mahkeme kararı bozulmuş olup; Bölge İdare Mahkemesince bozma kararına uyularak istinaf başvurusunun kabulü ile anılan Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta; bozma gerekçesi de olan; "02/11/2012 tarihinde Süleyman Demirel Üniversitesi ... Müdür Yardımcılığı görevi ile birlikte Meslek Yüksekokulu Yönetim Kurulu'na üye olarak görevlendirmesinin yapıldığı, kendisinin de başvurduğu Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü Anestezi Programı öğretim görevliliği kadrosu alımı için oluşturulan jürilerin seçildiği Yönetim Kurulu toplantısına Müdür Yardımcısı sıfatıyla katıldığı ve karara imza attığı, sonrasında yapılan yazılı sınavda oluşturulan bu jüri tarafından değerlendirme yapılarak anılan kadroya, davacının atanmasının uygun olduğunun belirlendiği, söz konusu kadroya davacının, ... tarih ve ... sayılı Yüksekokul Yönetim Kurulu kararı ile atamasının yapıldığı ve yine bu karara da davacının Müdür Yardımcısı ünvanı ile imza attığı" iddialarının; davalı idarenin 23/03/2018 tarihli ek beyan dilekçesi ile Konya Bölge İdaresi Başkanlığı'na sunulması ile dava dosyasına eklendiği, anılan ek beyan dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, ancak; ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararında, "istemin özeti" bölümünde bu hususun yer aldığı, anılan karar karşı, davalı idarece temyiz kanun yolu başvurusunda bulunulması üzerine, Danıştay kayıtlarına 17/10/2018 tarihinde giren ek beyan dilekçesinde de aynı iddiaların ileri sürüldüğü ve bu ek beyan dilekçesinin de davacıya tebliğ edilmediği görülmektedir.
Her ne kadar; 23/03/2018 ve 17/10/2018 tarihli davalı idarenin ek beyanları ve bunları destekler bilgi ve belgenin davacıya tebliğ edilmediği görülmekte ise de; ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:... , K:... sayılı kararında bu hususların açıkça belirtildiği, anılan kararın 07/07/2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı tarafından, anılan hususların aksini gösterir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı gibi ayrıca anılan hususlara karşı bir itirazının da dosyada yer almadığı görülmektedir.
Bu itibarla; "adil yargılanma hakkı" ve "savunma hakkı" kapsamında, "silahların eşitliği" ve "çelişmeli yargılama" ilkeleri uyarınca; davacının, hakkındaki; "Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü Anestezi Programı öğretim görevliliği kadrosu alımı için oluşturulan jürilerin seçildiği Yönetim Kurulu toplantısına Müdür Yardımcısı sıfatıyla katıldığı ve karara imza attığı, sonrasında yapılan yazılı sınavda oluşturulan bu jüri tarafından değerlendirme yapılarak anılan kadroya, davacının atanmasının uygun olduğunun belirlendiği, söz konusu kadroya davacının, ... tarih ve ... sayılı Yüksekokul Yönetim Kurulu kararı ile atamasının yapıldığı ve yine bu karara da davacının Müdür Yardımcısı ünvanı ile imza attığı" iddialarından haberdar olduğu ve istediği takdirde bu iddiaları cevaplayabileceği, aksini gösterir bilgi ve belgenin dava dosyasına tarafınca sunulabileceği anlaşıldığından, davacının adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği açıktır.
Öte yandan; davacı tarafından 05/09/2022 tarihli dilekçe ile; Mahkeme Başkanlığı'ndan, Dairemizin bozma kararına uyulmayarak ısrar edilmesi talep edilmekte olup; davacı tarafından bu talebinin olumlu ya da olumsuz Mahkemece karşılanmadığı ileri sürülemekte ise de; 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, Mahkemenin, anılan talebi karşılama zorunluluğu bulunmamakla birlikte kararda; "...Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 13.04.2022 tarih ve E:2018/5762, K:2022/2654 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak işin gereği görüşüldü;" açıklamasına yer verilerek dolaylı yoldan talebinin reddedildiği görülmektedir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda yer alan açıklama ile ONANMASINA ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ... TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, kesin olarak 01/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.