Danıştay 8. Daire 2022/7250 Esas 2022/8396 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/7250
Karar No: 2022/8396
Karar Tarihi: 29.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7250
Karar No : 2022/8396

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …Başkanlığı
DAVANIN ÖZETİ : 15.09.2022 tarih ve 31954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin (b) bendinin iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü.
HUKUKİ SÜREÇ:
Dava; 15.09.2022 tarih ve 31954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin (b) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Davaların Açılması" başlığını taşıyan 3. maddesinde; davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin belirtileceği; dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği; dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 15/1-d maddesinde ise; 14. maddenin 3/g bendinde yazılı hallerde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği, belirtilmiştir.
Aynı Kanunun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 2. fıkrasında, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı; 4. fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" kavramı doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmektedir.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması hâlinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gereklidir. İptal davalarında, dava konusu işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinin saptanması halinde, davacının davada ehliyetinin (subjektif ehliyetinin) bulunduğu, dolayısıyla davanın esasının incelenmesine geçilebileceği açıktır.
İdari Yargılama Usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istendiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 15.09.2022 tarih ve 31954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin (b) bendinin iptali istenilmekte ise de; anılan Yönetmelikte 3. maddede (b) bendinin yer almadığı, ancak, 3. madde ile esas Yönetmeliğin 5. maddesinin 9. fıkrası değiştirilerek anılan fıkraya (b) bendi eklendiği; öte yandan dava dilekçesinde yer alan açıklamalarda "Ancak bu ödeme mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunan veya özel sağlık kuruluşlarında çalışmakta olanlara ödenmez" ifadesi yönünden hukuka aykırılık iddialarının ileri sürüldüğü görüldüğünden, bu haliyle davacının söz konusu Yönetmeliğin hangi hükümlerinin iptalini istediği hususunda tereddüde düşülmüş olup, iptali talep edilen madde ve hükümlerin hiçbir tereddüde yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, davacı tarafından yalnızca Yönetmelik hükmünün iptali istenilmiş olup, yukarıda yer verilen 2577 sayılı Kanunun dava açma sürelerini kural altına alan 7. maddesinde ilanı gereken düzenleyici işlemlerde altmış günlük dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, olayda Yönetmeliğin 15.09.2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiği, davanın ise 22.11.2022 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen herhangi bir uygulama işlemi olup olmadığı, uygulama işlemi varsa söz konusu işlemin öğrenilme veya tebliğ tarihi ile işleme ilişkin bilgi ve belgelerin de sunulması gerekmektedir.
Öte yandan, iptali istenen madde ve hükümler açıkça belirtilirken dava konusu edilen hükümlerin davacının menfaatini ne şekilde ihlal ettiği de açıklanarak ortaya konulmalıdır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE,
2. Yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin davacı vekiline bildirilmesine,
3. Davanın yenilenmemesi durumunda kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine,
29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.