Danıştay 8. Daire 2022/5717 Esas 2023/90 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/5717
Karar No: 2023/90
Karar Tarihi: 20.01.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/5717
Karar No : 2023/90
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Telekomünikasyon A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 2017 yılı Gelir Tarifesi'nin 8. maddesinin 'baz istasyonu ilave ekipmanları' başlıklı 2.5, 2.6 bentleri ve aynı maddenin ''Açıklamalar'' başlıklı kısmının 16/a ve 16/b bendi ile bu tarifenin tebliğini havi …tarih ve E.…sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarihli ve E:…, K:…sayılı kararda, 2017 yılı Gelir Tarifesi'nin 8. maddesinin 'baz istasyonu ilave ekipmanları' başlıklı 2.5. maddesi kısmı yönünden; mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, sabit telekomünikasyon cihazlarının kuruluşu, teknik özellikleri, işletilmesi, oluşturduğu elektromanyetik alan limit değerleri, ölçüm yöntemleri ve denetimlerini düzenlemek ve bu cihazları belli bir hukuk disiplini altına almak, başka bir ifadeyle sayılan hususlar yönünden bu cihazlarla ilgili düzenleme yapma yetkisinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun görev alanına girdiği, bu hususlardaki usul ve esasların bakanlıkça belirleneceği; özel uzmanlık ve teknik bilgi gerektiren telekomünikasyon hizmetlerinin düzenlenmesi, denetlenmesi ve gerektiğinde yaptırım uygulama hususlarıyla birlikte söz konusu hizmetlerin insan sağlığı ve çevre kirliliği konularındaki etkileri açısından da değerlendirme yapmak ve gerekli tedbirleri almak, ücret tarifelerini belirlemek ve denetlemek konusunda Kurumun münhasıran yetkili olduğu anlaşılmakta olup; baz istasyonlarının denetimi hakkında Belediyelere ilgili kanun hükümleriyle verilen yetkilerin sadece ücret karşılığı yer seçim belgesi vermekten ibaret olduğu, davalı idarenin ücret belirleme yetkisinin bulunmadığı, öte yandan, dosya kapsamında bulunan …tarih ve …sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından davalı idareye hitaben yazılan yazıdan anlaşıldığı üzere araç, gereç ve tesisatın kurulması, taşınmazların üzerine yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunların taşınmazlar üzerine yerleştirilmesi için uygulanacak ücret tarifelerinin belirlenmesine yönelik yönetmelik çalışmalarının sürmekte olduğu, bu durumda, görevi kurum tarafından belli edilen yere ilişkin olarak yer seçim belgesi düzenlemekten ibaret olan davalı idarenin saha keşif ücreti belirleme yetkisi bulunmadığı gibi yönetmelik hükmüne ilişkin çalışmaların da henüz tamamlanmadığı açık olup dayanaktan yoksun olan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Tarife'nin bu kısmının iptaline; Tarife'nin 8. maddesinin 'baz istasyonu ilave ekipmanları' başlıklı 2.6 maddesi ile 'açıklamalar' başlıklı 16.1 (16/a olduğu anlaşılmaktadır) maddesi yönünden; "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir eylemin tanımının ilgili kanunlarda yapılması ve kanunda ne tür eylemleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerektiği, mevzuat uyarınca belediyelerin, kanunların belediyeye verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, belediye yasakları koymak ve uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek, gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek, kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirleme yetkisinin olduğu, izinsiz baz istasyonu kurulması nedeniyle idari para cezası verme yetkisinin ise olmadığı anlaşıldığından Tarife'nin para cezası verilmesini öngören 8. maddesinin 2.6 bendi ile para cezası verilmesini ve ceza uygulaması yapılmasını öngören düzenlemenin kanuni dayanaktan yoksun olduğu, kanun hükmü dayanak alınmadan belirlenen tarife hükmünde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline; Tarife'nin 8. maddesinin 'açıklamalar' başlıklı 16.2 (16/b olduğu anlaşılmaktadır) maddesi kısmı yönünden, baz istasyonlarının denetimi hakkında belediyelere ilgili Kanun hükümleriyle ücret karşılığı yer seçim belgesi vermek yetkisinin tanındığı, izin belgesinin değerlendirilebilmesi için komisyon kurulmasının olağan ve kanun hükmü kapsamında mümkün olduğu, usule uygun teşekkül eden komisyon tarafından alınan karara göre yer seçim izni vermek yetkisinin yetkide ve usulde paralellik ilkesi gereği istasyonun sökülmesini istemek yetkisini de tanıyacağından tarifenin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine; Tarifenin tebliğini havi 11/01/2017 tarihli işlem yönünden ise, idari işlemlerin hukuki denetimlerinin yapılabilmesi için hukuk düzeninde sonuç doğuran nitelik kazanmaları gerektiği açık olup bu çerçevede davacı tarafından iptali istenilen mezkur işlemin davacıya bildirim mahiyetinde olduğu anlaşıldığından idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmayan bu işlemin Mahkemece incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; Dairemizin 12/11/2021 tarih ve E:2018/6976, K:2021/5293 sayılı bozma kararına uyularak, belediyelerin, 5393 sayılı Kanun'un 15/(r) maddesine göre kuruluş izni verilen alanda tesis edilecek elektronik haberleşme istasyonlarına kent ve yapı estetiği ile elektronik haberleşme hizmetinin gerekleri dikkate alınarak ücret karşılığı yer seçim belgesi verme yetkisinin bulunduğu, belediyelerin baz istasyonlarının kurulumuna ilişkin ruhsat ve izin verme yetkisinin ise bulunmadığı, elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna ilişkin yetkinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna ait olduğu görüldüğünden, bu hususlara ilişkin tarife düzenleme yetkisi bulunmayan belediye tarafından tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmediği, nitekim Danıştay Sekizinci Dairesinin 11/12/2017 tarihli ve E:2016/6991, K:2017/8888 sayılı, 04/02/2021 tarihli ve E:2016/1965, K:2021/628 sayılı kararlarının da bu yönde olduğu belirtilerek davalı idarenin istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, gerek ilk derece, gerekse istinaf safhasında beyan ve itirazlarının incelenmediği, dava konusu işlemin bütün unsurları yönünden hukuka uygun olduğu, işlemin hangi sebep ve gerekçe ile iptal edildiği ve istinaf incelemesi aşamasında da Mahkeme kararının hangi sebep ve gerekçe ile hukuka uygun görüldüğünün anlaşılamadığı belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince kısmen iptal, kısmen ret, kısmen incelenmeksizin ret yönünde verilen karara karşı taraflarca aleyhlerine olan kısımlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulduğu, davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği; davalının iptal kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın ise davalı idarece temyiz edildiği görülmektedir.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, 1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkami Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 Tarih ve 486 numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanun'un uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 1. maddesinde; belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanunu uyarınca idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verileceği kuralı bulunmaktadır.
Bu duruma göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nca kuruluş izni verilen alanda faaliyet gösteren baz istasyonları için 5393 sayılı Kanun'un 15/(r) maddesi uyarınca belediyeden yer seçim belgesi alınması gerektiğinden, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ise belediyenin, 1608 sayılı Kanun'un 1. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun belirlediği sınırlar çerçevesinde ceza ve müeyyide tayin etme yetkisinin bulunduğu açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda yer verilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.