Danıştay 8. Daire 2022/4175 Esas 2023/78 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/4175
Karar No: 2023/78
Karar Tarihi: 20.01.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4175
Karar No : 2023/78

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin gerekçeli reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Siirt ili, Eruh ilçesi, …Köyü'nde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, görev yaptığı 1999-2011 yıllarına ilişkin olarak tazminat ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı davalı idare işleminin iptali ile parasal haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Danıştay Onyedinci Dairesince verilen bozma kararına uyularak;
davacının görevine 29/03/2004 tarihinde karıştığı adli vaka nedeniyle son verilip verilmediği, görevine son verildi ise hangi tarihte ve hangi işlem ile son verildiğinin tespiti için Mahkemenin 20/01/2022 tarihli ara kararıyla davacıdan, davalı idareden ve Eruh İlçe Jandarma Komutanlığı'ndan "davacının geçici köy koruculuğu görevine 29/03/2004 tarihinde karıştığı adli vaka nedeniyle son verilip verilmediğinin sorulmasına, davacının görevine son verilmesine yönelik işlemin onaylı ve okunaklı bir örneğinin Mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine, yine davacının görevine Geçici Köy Koruculuğu Yönetmeliği'nde yer alan disiplin hükümleri uyarınca mı, yoksa diğer mevzuat hükümleri uyarınca mı son verildiğinin sorulmasına, konuya ilişkin açıklama yapılarak ilgili bilgi ve belgelerin Mahkemeye gönderilmesinin istenilmesine," karar verildiği, anılan karar uyarınca davacının görevine 2004 yılında karıştığı adli vaka nedeniyle ve geçici köy korucusu olma şartlarını kaybettiğinden bahisle son verildiği, bu durumda, davacının görevine Geçici Köy Koruculuğu Yönetmeliği'nde yer alan disiplin hükümleri uyarınca son verilmediği, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, görevi sona eren geçici köy korucularından yalnızca disiplin hükümleri uygulanarak görevine son verilenlere tazminat ödenmeyeceğinin düzenlendiği, dolayısıyla davacıya 442 sayılı Kanunun ek 17. maddesi uyarınca tazminat ödenmesi gerekmekte iken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 125. maddesinin son fıkrasında yer verilen "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca, hukuka aykırılığı belirlenen bireysel işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal tutarın yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği, öte yandan, idari işlem ve eylemlerden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihinin tespitinde; idareye yapılmış bir başvurunun bulunması halinde başvuru tarihinin, başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinin esas alınması gerektiği, bu itibarla, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı tazminatın davalı idareye başvurduğu 14/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı tazminatın 14/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinde, belli koşullar sebebiyle geçici köy korucusu görevlendirileceği hüküm altına alınmış; 02/06/2007 tarihinde yürürlüğe giren Ek-18. maddesinde ise; geçici köy korucularının görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller ile eğitim ve denetimlerine ilişkin usul ve esasların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkartılan Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanununun 02/06/2007 gününde yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte olan Ek-17. maddesinde; "55 yaşını doldurup onbeş yıldan az hizmeti olan veya 55 yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (55 yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. 55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. Tazminat hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı ödeme yapılır. Vefat eden geçici köy korucularının hak ettiği tazminat kanunî mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Ek 16 ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez hükmüne yer verilmiş; 12/07/2012 gününde yürürlüğe giren geçici 2. maddesinde de; Ek-17. maddenin yürürlüğe girdiği 02/06/2007 tarihinden önce bu görevi yapanlardan Ek-17. maddede yer alan şartları taşıyanlara, yazılı müracaatları üzerine, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümlerinin uygulanacağı ancak geçmiş dönemler için bir ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 08/09/1999 tarihinde geçici köy korucusu olarak göreve başladığı, bu görevde iken 29/03/2004 tarihinde karıştığı adam öldürme suçu nedeniyle 13/04/2004 tarihinde silahının alınarak, maaşının dondurulduğu, 14/05/2012 tarihinde başvuruda bulunarak 1999-2011 yılları arasındaki görev süresi için tazminat ödenmesini talep ettiği, dava konusu işlem ile davacının görevine Siirt Valiliğinin 19/02/2010 tarihli işlemiyle son verildiği belirtilerek tazminat isteminin reddedildiği, bu ret işleminin iptali ile parasal haklarının başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesi istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İlgili mevzuat hükümleri ve dava konusu uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde; davacının tazminat talebinin geçici köy korucusu olarak çalıştığı yılları kapsaması gerektiği, davacının göreve başladığı 08/09/1999 tarihi hususunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunmadığı, davacının görevine son tarihi açısından dosyada netlik bulunmadığı, ancak davacının karıştığı adli vaka nedeniyle 29/03/2004 tarihinde maaşının dondurulduğu, bu tarihten sonra da fiilen görev yapmadığı, davacının adli vaka nedeniyle 8 yıl 9 ay hapis cezası aldığı açık olduğundan, konuya ilişkin Ek 17. madde incelendiğinde kanun koyucunun esas gayesinin hizmet süresine dayalı olarak tazminat ödenmesi olduğu, davacının vazifesini icra etmediği döneme ilişkin tazminat hesabının yapılmasının mümkün olmadığı görülmüştür.
Bu nedenle davacının göreve başlama tarihi olan 08/09/1999 ile maaşının dondurulup silahının alındığı 13/04/2004 tarihleri arasındaki tazminat talebinin davacının idareye başvuru tarihi olan 14/05/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesi gerekmektir.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince verilen karar neticesi itibarıyla hukuka uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.