Danıştay 8. Daire 2022/2672 Esas 2023/235 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/2672
Karar No: 2023/235
Karar Tarihi: 31.01.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2672
Karar No : 2023/235
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. … - Av. …
Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:.., K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi bünyesinde öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından; hakkında yürütülen soruşturma neticesinde "başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" fiilini işlediği gerekçesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53/b-5 maddesi uyarınca "Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına dair Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı oturumunda alınan … karar sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinden; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53/b-5 maddesindeki başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek fiilini işlediği sabit olan davacıya, bu fiilinin karşılığı olarak maddede düzenlenmiş olan "akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarma" cezasının verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı tarafından, getirilen teklif doğrultusunda alt ceza uygulaması yapılarak "Kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verilmesi ancak davacının halen 1.derece 4.kadroda bulunduğundan Kanun'un 53/D-6 fıkrası uyarınca anılan cezanın "brüt aylığının 2/4 ile 1/2'si oranında aylıktan kesme" şeklinde infaz edilmesi gerektiği ileri sürülmüşse de, Anayasa'nın 125. maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesinde, "takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez." kuralına ve yine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 2. fıkrasında da, "İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler, yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler." kuralına yer verildiği, 2547 sayılı Kanun'un 53/D maddesinin üçüncü fıkrasında, idareye kendilerine disiplin cezası verilenlerden geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alanlara bir derece hafif olan disiplin cezasını uygulamak konusunda takdir hakkı tanındığı, anayasal ve yasal düzenlemeler karşısında; söz konusu yetkinin kullanılması açısından idarenin yargı kararıyla yönlendirilmesine veya takdir hakkına müdahale edilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, şikayet üzerine hakkında başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan raporda, aylıktan kesme cezasıyla tecziyesinin teklif edildiği, soruşturma dosyasının YÖK Başkanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesi üzerine öğretim mesleğinden çıkarılması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, önerilen cezanın üstünde ceza verildiği, akademik ve idari geçmişi dikkate alındığında alt cezanın tesisi yönündeki talebinin gerekçesiz olarak reddedildiği, YÖK Disiplin Kurulunun bu cezayı verme yetkisinin bulunmadığı, tanık dinletme talebinin gerekçesiz reddedilip yasal savunma hakkının ihlal edildiği, soruşturma konusu makalenin intihal kastıyla yayımlanmadığı, akademik yükselme, kariyer ve unvan alma amaçlı kullanılmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dışı … tarafından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına intikal ettirilen … tarih ve … başvuru sayılı dilekçede … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, 2017 yılında … ile … Üniversitesi tarafından yayınlanan "…" kitabının 33. bölümünde yer alan "…" ismi ile sunulan “…" çalışmasının tarafınca yürütülmesine karşın davacı tarafından intihal suretiyle anılan çalışmanın yayına sunulduğu, ayrıca aynı araştırmayı başka bir yayın organında "…" adlı kitabın 8. bölümünde "…" kendi çalışması gibi yayınladığı ancak yayın organı tarafından intihal gerekçesiyle kitaptan çıkarıldığı, araştırma alanında yıllardır yaptığı çalışmaların davacı tarafından kullanıldığını belirterek konunun incelenmesini talep edilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı yazısı ile konu Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüğü'ne bildirilmiş, … Üniversitesi Bilgi Edinme Biriminin … tarih ve … sayılı yazısı ile bu dilekçedeki hususların incelenmesi için Üniversite Etik Kurulu'na gönderilmiş, etik kurul tarafından, davacının savunması alınmış ve hazırlanan … tarih ve … sayılı inceleme raporunda davacının çalışmasının intihal izlenimi uyandıran etik ihlal niteliğinde olduğu yönündeki kanaatin Rektörlüğe sunulmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, … Üniversitesi Rektörlüğü'nün … tarih ve … sayılı oluru ile davacı hakkında soruşturma başlatılmış, tanzim edilen … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda davacı hakkında "İddia edilen intihal eylemini gerçekleştirdiği kanaatine varıldığı, intihal suçunun karşılığı olan, 2547 sayılı Kanunun 53/b-5 maddesinde belirtilen "'Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" disiplin suçunu işlediği ancak 2547 sayılı Kanun'un 53/D-3 fıkrası uyarınca davacının hem Bakanlıktaki başarılı hizmetleri hem de başarılı bir akademik kariyere sahip olması dolayısıyla Kanun'un 53/b-4 hükmü uyarınca bir alt disiplin cezası olan kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezası disiplin cezasının verilebileceği, ancak davacının halen 1.derece 4.kadroda bulunduğundan Kanun'un 53/D-6 fıkrası uyarınca "brüt aylığının 2/4 ile 1/2'si oranında aylıktan kesme" cezasının verilmesi teklif edilmiştir. Bu teklif doğrultusunda ve 2547 sayılı yasanın 53/Ç-c maddesi gereğince atama yetkili amir olan … Üniversitesi Rektörü tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile davacı hakkında alt ceza uygulaması yapılarak davacıya "aylıktan kesme cezası teklifi" ile karar verilmesi için dosya Yükseköğretim Kurulu'na gönderilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı yazısı ile davacının savunması istenmiş, davacı 14/10/2019 tarihli dilekçe ile savunma hakkını kullanmak amacıyla ek süre talebinde bulunmuş, 17/10/2019 tarihli dilekçe ile savunma yapmış, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 17/10/2019 tarihli ve 8 sayılı oturumunda alınan 2019/105 sayılı karar ile davacıya isnat edilen fiilin sübuta erdiğinden söz konusu fiil ile ilgili olarak davacının 2547 sayılı Kanunun 53/b-5 maddesinde belirtilen "..., başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek" disiplin suçu kapsamında "Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma Cezası" ile cezalandırılması yönündeki Üniversite teklifinin Kanun'un 53/Ç-c maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiştir.
Anılan kararın 02/12/2019 tarihinde davacıya tebliği üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53/b-5 maddesinde "Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma: Akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarmadır. Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil, başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermektir." hükmüne; 53/Ç-c maddesinde "Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezaları atamaya yetkili amirin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla verilir." hükmüne; 53/D maddesinde de, "Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alanlara verilecek disiplin cezalarında bir derece alt ceza uygulanabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
10/11/2016 tarihinde Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından kabul edilen Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin, Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler başlıklı 4/1-a maddesinde "(1) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemler şunlardır:
a) İntihal: Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek," düzenlemesi, "İnceleme sonucunda yapılacak işlemler" başlıklı 10. maddesinde "(1) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemlerde bulunduğu tespit edilen kişiler hakkında ilgili mevzuat uyarınca gerekli disiplin işlemleri ile diğer idari, hukuki ve cezai işlemler yükseköğretim kurumu tarafından yapılır.
(2) Etiğe aykırı eyleme konu olan eserle daha önce akademik unvan elde edilmiş ise kişi hakkında yapılan işlemler sonucunda alınan etik ihlal kararı sebebiyle bu unvanın geri alınıp alınmayacağı hususu da ilgili yükseköğretim kurumu tarafından değerlendirilir.
(3) Etiğe aykırı eylemlerin gerçekleşmesi halinde asıl müellif, zarar gören veya hakları olumsuz etkilenen kişi ve kuruluşların rıza göstermesi ilgililerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve inceleme sonucu düzenlenen raporların birlikte değerlendirilmesinden davacının isnat edilen fiili işlediği sabit olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Takdir yetkisi, temel amacı faaliyetlerinde kamu yararını gerçekleştirmek olan idarenin belli bir konuda karar alıp almama yahut karar alma hususunda birden fazla seçenek arasında seçim yapma serbestisine sahip olması şeklinde tanımlanmaktadır.
Anayasa ve İdari Yargılama Usulü Kanununda yer alan, idarenin takdir yetkisini kaldıracak şekilde yargı kararı verilemeyeceği kuralı, takdir yetkisine dayanılarak yapılan işlemlerin yargı denetimi dışında kalacağı anlamına gelmemektedir. Bu sebeple, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılıp kullanılmadığı, idari yargı mercilerince denetlenmektedir.
2547 sayılı Kanun'da alt ceza uygulanması konusunda idarelere takdir yetkisinin verildiği tartışmasızdır. Ancak bu takdir hakkı kullanılırken, olayın oluş şekli ve işleniş biçimi ile ağırlık derecesine göre alt ceza uygulanıp uygulanmamasına karar verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, bu takdir hakkının yerinde kullanılıp kullanılmadığının tespitinin Mahkemelerce yapılması gerekmektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının incelenmesinden, davacının dergide yayınlamış olduğu makalesinde intihal eylemini gerçekleştirdiğinin kabulü ile birlikte; daha önceki çalışmalarının ve sicilinin olumlu olması ve soruşturmacının da alt ceza uygulanması gerektiğine yönelik görüşü dikkate alındığında, davacıya 2547 sayılı Kanunun 53/D maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 31/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.