Danıştay 8. Daire 2022/2439 Esas 2022/8511 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/2439
Karar No: 2022/8511
Karar Tarihi: 30.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2439
Karar No : 2022/8511
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Yozgat ili, Merkez ilçesi, ... Köyü sınırları içinde bulunan S:... sayılı IV. Grup maden arama ruhsat sahasına ilişkin işletme ruhsatı talebi ile ilgili olarak 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 24. maddesinde belirtilen teknik eksikliklerin süresi içerisinde yerine getirilmediğinden bahisle ruhsatın 05/02/2020 tarihinden geçerli olmak üzere iptal edilmesine ve söz konusu sahanın ihale kapsamına alınmasına ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işleminin, ruhsatın iptaline ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; 7201 sayılı Yasanın 4. fıkrasında yer verilen "elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı" hükmü uyarınca dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemin davacıya 27/02/2020 tarihli KEP iletisiyle gönderildiği ve tebliğ tarihinin 05/03/2020 tarihine isabet ettiği, buna göre 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca 60 günlük dava açma süresi içerisinde itiraz edilmediği, itirazın veya dava açılmasının 60 günlük sürenin bitim tarihi olan 04/05/2020 tarihine kadar yapılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra davacının 03/10/2020 tarihinde itiraz başvurusu yaptığı ve 29/12/2020 tarihinde bakılan davanın açıldığı, bu durumda, davacı şirket tarafından dava açma süresi geçtikten sonra 11.madde uyarınca 03/10/2020 tarihinde yapılan itirazi nitelikteki başvuruya 09/12/2020 tarihinde idarece cevap verilmiş olmasının, geçmiş olan dava açma süresini yeniden canlandırmayacağı açık olduğundan, davanın esasını inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davacının elektronik tebligat alma zorunluluğu bulunmamasına rağmen davalı idarenin zorunlu tutması sebebiyle elektronik tebligat alarak kuruma bildirdiği, ruhsat ile ilgili olarak en son işlem tarihinden 5 yıl sonra davacının elektronik tebligat adresine bir tebligat göndererek davacının haklarının sona erdirilmesinin yasaya ve vicdana aykırı olduğu, davalı idare tarafından dosyaya gönderilen belgeler incelendiğinde davacı adına gönderilen 27.02.2020 ve 30.10.2019 tarihli elektronik tebligatların okunmadığının belirtildiği, temyize konu kararın eksik incelemeye dayalı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, (...) tarihi izleyen günden başlar."; "Sürelerle ilgili genel esaslar" başlıklı 8. maddesinde, " Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır."; "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinde, "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. (08/07/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle fıkrada yer alan “Altmış” ibaresi “Otuz” şeklinde değiştirilmiştir.) İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." hükümleri yer almıştır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun Ek 18. maddesinde: "MAPEG görev alanına giren konulara ilişkin her türlü tebligatı, kayıtlı elektronik posta adresi (KEP) veya kurumsal elektronik tebligat sistemi (e-Tebligat) yoluyla ilgilisine tebliğ edebilir. Bu yollarla yapılan tebligatlar 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca tebliğ edilmiş sayılır. 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu ile 30/05/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu kapsamında ruhsat ve hak sahibi olanların, aktif edilmiş tebligata esas kayıtlı elektronik posta adresi (KEP) kullanmaları zorunludur. (...)" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat başlıklı" 7/a maddesinde ise, "(...) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. (...)" hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden;
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün davaya konu ... tarih ve ... sayılı işleminin 27.02.2020 tarihinde davacının KEP adresi olan "... .kep.tr" adresine iletildiği, 28.02.2020 tarihinde sistemin "okunmadı delili" kaydı düştüğü, davacı tarafından 13.10.2020 tarihinde davalı idare kayıtlarına giren "ruhsat iptal yazısına itiraz" konulu dilekçe ile dava konusu işlemde belirtilen eksikliklerin 2012 yılında tamamlandığı belirtilerek iptal işleminin durdurulması ve ruhsatının düzenlenmesi talebinde bulunulduğu, bu başvurunun ... tarih ve ... sayılı işlemle reddedildiği, bu yazının da davacının KEP adresine aynı tarihte iletildiği ve 10.12.2020 tarihinde sistemin "alıcı tarafından okundu" kaydının düşüldüğü, bakılmakta olan davanın ise 29.12.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, KEP adresine iletilen dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemden haberdar olmadığı, nitekim sistemin "okunmadı" delili düştüğü belirtilmiş ise de; 3213 sayılı Maden Kanununun Ek 18. maddesi uyarınca davalı idarenin görev alanına giren konulara ilişkin her türlü tebligatı, KEP veya e-Tebligat yoluyla ilgilisine tebliğ edebileceği, her iki tebligatın da 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca tebliğ edilmiş sayılacağı, esasen KEP adresine yapılan tebliğin de elektronik tebligat yöntemlerinden biri olduğu ve bu sebeple 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat başlıklı" 7/a maddesinin 4. fıkrası gereği iletinin muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğin yapılmış sayılacağı, bunun dışında muhatabın kayıtlı elektronik posta adresine gönderilen iletinin muhatabı tarafından okunup okunmadığına kanun koyucu tarafından herhangi bir hukuki sonuç bağlanmadığı, sistemin "okunmadı" delil kaydı düşmesinin söz konusu tebligattan davacının haberdar olmadığı anlamına gelmediğinden davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan davacının söz konusu tebligattan haberdar olmadığı varsayılsa bile dava konusu işlemden en geç 13.10.2020 tarihinde ruhsat iptali işleminin durdurulması istemiyle davalı idareye yaptığı başvuru ile haberdar olduğunun kabulü gerektiği, işbu davanın da bu tarihten itibaren 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca 60 günlük yasal süresi içinde ve en geç (12.12.2020 tarihi Cumartesi gününe rastladığından) 14.12.2020 tarihine kadar açılması gerekirken 29.12.2020 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe de eklenmek suretiyle onanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının belirtilen gerekçe eklenmek suretiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.