Danıştay 8. Daire 2022/2080 Esas 2022/7594 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2022/2080
Karar No: 2022/7594
Karar Tarihi: 14.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2080
Karar No : 2022/7594
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Üniversitesi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının belirtilen açıklamayla onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; … Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Romatoloji Bilim Dalı'nda profesör ünvanı ile görev yapan davacının, … Üniversitesi Rektörlüğü tarafından ilan edilen profesörlük kadrosuna atanmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile Dairemizin 01/10/2020 tarih, E:2016/10626, K:2020/4015 sayılı bozma kararına uyularak; … Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Romatoloji Bilim Dalı'nda profesör ünvanı ile görev yapan davacının, dava konusu profesörlük kadrosu için 14/12/2012 tarihinde öğretim üyesi alım ilanı üzerine, 26/12/2012 tarihli dilekçe ile tek aday olarak başvuruda bulunduğu, başvurusunun beş bilim jüri üyesine incelenmek üzere gönderildiği, jürinin tamamının davacı için olumlu görüş bildirmesi üzerine davalı İdarece, davacının görev yaptığı … Üniversitesi Rektörlüğü'ne … tarih ve … sayılı yazı ile naklen atanmasına muvafakat verilip verilmediğinin sorulduğu, … Üniversitesi Rektörlüğü'nün 02/05/2013 tarihli yazısı ile Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı'nın tek öğretim üyesinin bulunması nedeniyle davacının naklen atanmasına muvafakat verilmediği, daha sonra Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde davacının yaptığı 10/04/2015 tarihli başvuru üzerine tesis olunan … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, 2547 sayılı Kanun ve Öğretim Üyeliğine Yükseltilme Atama Yönetmeliği kapsamında bir başka üniversiteden veya kamu kuruluşundan başvuranlar yönünden çalıştıkları kurumların muvaffakatlarının alınması gerekliliğine yönelik bir zorunluluk bulunmaması nedeniyle söz konusu atama sürecinin açıktan atama özelliği gösterdiği, dolayısıyla üniversitelerin ihtiyaç duydukları alandaki öğretim üyelerini gerekli şartları taşımaları halinde açıktan atama usulü ile göreve başlatabilecekleri, bir başka anlatımla, öğretim elemanlarının farklı bir üniversiteye naklen veya muvafakat yoluyla atanmalarının mümkün olmadığı, bu durumda; davacı hakkında muvafakat verilmediği gerekçesiyle atamasının yapılmamasında hukuka ve mevzuata uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
Bu madde uyarınca, idari yargı yerlerinde dava konusu edilen işlemlerin, maddede sayılan hususlar yönünden hukuki denetime tabi tutulması ve bu denetim yapılırken, dava konusu edilen idari işlemlerin tesis edildikleri tarihteki duruma göre hukuka uygun olup, olmadıklarının incelenmesinin gerektiği açıktır.
Her ne kadar davalı idare tarafından verilen dilekçede, davacının 01/09/2016 tarihli 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, atanma sonucunu doğuracak kararın KHK'yı etkisiz bırakacağı ileri sürülmekte ise de; görülmekte olan davanın ihraç işleminden önce açıldığı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki durumun hukuka uygun olup olmadığının incelendiği, ihraç işleminin ayrı bir işlem olup ona karşı dava açılıp açılmadığı ve açılan davanın kesin olarak sonuçlanıp sonuçlanmadığı değerlendirilerek İdarece tekrar işlem tesis edilebileceği anlaşıldığından, Mahkeme kararı usul ve hukuka uygun bulunarak, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen açıklamayla onanmasına, ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.