Danıştay 8. Daire 2021/4538 Esas 2022/8121 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2021/4538
Karar No: 2022/8121
Karar Tarihi: 23.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4538
Karar No : 2022/8121

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) … Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
2- (Davacı)… Mad. Turizm İnş. Elek. Ür. A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının bozulması, davacının temyiz isteminin reddi ile davanın reddine ilişkin kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket tarafından, uhdesinde bulunan Aydın İli, Merkez İlçesi hudutları dahilindeki … ve … sicil numaralı IV. Grup maden işletme sahasında, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. ve 29. maddelerine aykırı faaliyette bulunulduğundan bahisle işletme faaliyetlerinin durdurulması ile 116.871,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, görev yönünden verilen ret kararının Dairemizce bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava konusu işlemin, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesine aykırılık sebebiyle tesis edilen 44.323,00 TL idari para cezası ve buna ilişkin faaliyetlerin durdurulmasına ilişkin kısmı yönünden incelenmesinden; davacı şirkete ait ruhsat sahalarında 3213 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede; sahanın şahıs tapulu arazi olduğu ve ruhsat sahibi firma tarafından tapuların alındığı, birleştirme talepli sahalara ortak GSM ruhsatının bulunduğu ve her iki ruhsat için ayrı ayrı ÇED belgesinin mevcut olduğu, ancak Sicil:… sayılı ruhsat sahasında … koordinatında açılan nefesliğin GSM izin alanı dışında olduğunun tespit edildiği, anılan husus yönünden taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamakla birlikte her ne kadar davacı şirketin talebi doğrultusunda söz konusu denetim sonrasında Sicil:… ve Sicil:… sayılı ruhsatların … tarih ve … sayılı Makam Oluru ile birleştirilmesinin uygun bulunduğu ve idari para cezasına konu olan nefesliğin birleştirme sonucu yeni oluşan Sicil:… sayılı işletme ruhsatlı saha içerisinde kaldığının tespit edildiği belirtilmiş ise de; bahse konu nefesliğin GSM izin alanına konumlandırılmasıyla davacı şirket tarafından 3213 sayılı Kanunun 7. maddesini ihlal edildiğinin açık olduğu, ruhsat sahalarının birleştirilmesinin de denetim tarihi itibariyle nefesliğin GSM izin alanı dışında olduğu yönündeki tespitini hukuka aykırı hale getirmeyeceği sonucuna varıldığından davanın bu kısmının reddine; dava konusu işlemin 3213 sayılı Kanunun 29. maddesine aykırılık sebebiyle tesis edilen 72.548,00 TL idari para cezası ve buna ilişkin faaliyetlerin durdurulmasına ilişkin kısmı yönünden, ocaklardaki madencilik faaliyetleri için gerekli araç, gereç ve insan taşımada kullanılan iş kamyonlarının yalnızca hava dönüş desandresinde kullanılmasının işletme için ne tür bir tehlike oluşturduğu hususunun belirtilmediği, ayrıca ara kararı ile davacının işletme projesinde yer alan hangi düzenlemelere aykırı hareket edildiğinin bildirilmesinin istenilmesi üzerine dava dosyasına sunulan işletme projesinde de, ocaklardaki madencilik faaliyetleri için gerekli araç, gereç ve insan taşımada kullanılan iş kamyonlarının yalnızca hava dönüş desandresinde kullanılmasına yönelik bir düzenleme ya da taahhüdün bulunmadığı gözetildiğinde davacı şirketin 3213 sayılı Kanunun 29. maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle dava konusu işlemin Sicil:… sayılı ruhsat için 2015 yılı teminat miktarı olan 67.063,00 TL ve Sicil:… sayılı ruhsat için 29. madde gereği mevcut teminat miktarı olan 5.485,00 TL tutarında teminatın idari para cezasına çevrilmesi suretiyle 72.548,00 TL idari para cezasıyla cezalandırılması ve buna ilişkin faaliyetinin durdurulmasına ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin bu kısmının iptaline karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 7. maddesinde; "(Değişik onbirinci fıkra: 10/6/2010-5995/3 md.) Çevresel etki değerlendirmesi ile ilgili karar, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, mülkiyet izni olmadan veya on üçüncü fıkraya aykırı faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde ruhsat teminatı irad kaydedilerek bu alandaki faaliyet durdurulur. Bu ihlallerin üç yıl içinde üç kez yapıldığının tespiti halinde ise teminat irad kaydedilerek ruhsat iptal edilir." düzenlemesine; 29. maddesinde; "(Değişik: 26/5/2004- 5177/13 md.) İşletme faaliyeti, projesine ve Kanunun ilgili hükümlerine göre yürütülür. (Ek cümle: 10/6/2010-5995/12 md.) İşletme projesine aykırı faaliyette bulunulması ve faaliyetlerin can ve mal güvenliği açısından tehlikeli bir durum oluşturduğunun tespit edilmesi halinde maden üretimine yönelik faaliyetler durdurulur.
İşletme projeleri ve değişiklikleri uygulamaya konulmadan önce Genel Müdürlük onayının alınması zorunludur. Aksi takdirde faaliyet durdurulur.
İşletme açısından tehlikeli durumların tespiti halinde, bu halleri gidermek için ruhsat sahibine altı aya kadar süre verilir, mücbir sebepler dışında bu süre uzatılmaz. Bu süre sonunda projeye uygun faaliyette bulunulmaması veya tehlikeli durumun ortadan kaldırılmaması halinde teminat irad kaydedilerek işletme faaliyeti durdurulur." düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca, 18.02.2015 tarih ve 29271 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Kanunun 24. maddesi ile "Ruhsat bedelinin tamamlattırılması" başlıklı Geçici 21. madde Maden Kanunu'na eklenmiş olup 21. maddenin 2. fıkrasında ise; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte teminat iradı yapılması gerekmesine rağmen yapılamayan veya teminat irat işlemleri başlatılıp sonuçlandırılamayan işlemler için bu Kanuna göre uygulanmamış teminat iradı kadar idari para cezası uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Aydın İli, Merkez hudutları dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan Sicil:… (ER:…) sayılı IV. Grup maden (kömür) işletme ruhsat sahası ve Sicil:… (ER:…) sayılı IV. Grup maden (kömür) işletme ruhsat sahaları için ruhsat sahibi davacı şirket tarafından, Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne verilen … tarih ve … sayılı dilekçe ile ruhsatın temditi ve söz konusu sahaların birleştirilmesi talebinde bulunulduğu, bu talebe istinaden 3213 sayılı Kanunun ilgili maddeleri gereği … tarih ve … Olur sayılı işlem ile teknik heyet görevlendirildiği, görevlendirilen heyet tarafından mahallinde yapılan inceleme ve tespitler neticesinde 15.05.2014 tarihli tetkik ve değerlendirme raporunun tanzim edildiği, anılan rapor doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği, işlemde ruhsat sahasında 3213 sayılı Kanunun 7. madde izinleri dışında faaliyette bulunulmaması gerektiği, izin alanları dışındaki faaliyetlerin durdurularak söz konusu alanlar dışındaki faaliyetlere izin verilmemesi yönünde ilgili Valiliğe talimat verildiği, ayrıca 3213 sayılı Kanunun 29. maddesinin uygulandığı, sahada üretime yönelik faaliyetlere izin verilmemesi yönünde ilgili Valiliğe talimat verildiği, 18.02.2015 tarih ve 29271 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Kanun kapsamında 7. ve 29. madde gereğince mevcut teminat miktarının idari para cezasına çevrilmesi suretiyle uygulandığı anlaşılmaktadır.
Davacının temyiz istemi yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
Uyuşmazlıkta, Sicil:… ve Sicil:… ocaklardaki madencilik faaliyetleri için gerekli araç, gereç ve insan taşımada kullanılan iş kamyonlarının yalnızca hava dönüş desandresinde (kirli havayolunda) kullanılması, 6 ay içerisinde tedbirlerin alınarak Genel Müdürlüğe bilgi verilmesi hususunun her iki saha için ayrı ayrı … tarih ve … sayı ve … tarih ve … sayılı yazılar ile davacı şirkete bildirildiği, söz konusu yazıların sırasıyla 30.06.2010 ve 19.11.2011 tarihlerinde tebliğ edilmiş olduğu, dava konusu işlem öncesinde gerçekleştirilen denetimde eksikliğin belirtilen süre içerisinde giderilmediği tespit edildiğinden buna ilişkin yaptırımların uygulandığı görülmektedir.
İdare Mahkemesince, ocaklardaki madencilik faaliyetleri için gerekli araç, gereç ve insan taşımada kullanılan iş kamyonlarının yalnızca hava dönüş desandresinde kullanılmasının işletme için ne tür bir tehlike oluşturduğu hususunun belirtilmediği, ayrıca işletme projesinde de, ocaklardaki madencilik faaliyetleri için gerekli araç, gereç ve insan taşımada kullanılan iş kamyonlarının yalnızca hava dönüş desandresinde kullanılmasına yönelik bir düzenleme ya da taahhüdün bulunmadığı gerekçesine yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3213 sayılı Kanunun 29. maddesinin 3. fıkrasında "işletme açısından tehlikeli durumların tespiti halinde" idari yaptırım uygulanacağı düzenlenmiş olup, dava konusu olayda, davalı idarece 3213 sayılı Kanunun 29/3. maddesine göre yapılan ihtarlar ile ocağa giren temiz havaya hiçbir şekilde hava kirletici unsurların girmemesi gerektiğinin amaçlandığı, aksi durumun tehlikeye yol açabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan, 3213 sayılı Kanunun 29/3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için tehlikeli duruma yol açılmayacağına ilişkin düzenleme yada taahhüde işletme projesinde yer verilmesi gibi bir zorunluluk da bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin davacının 72.548,00 TL idari para cezasıyla cezalandırılması ve buna ilişkin faaliyetinin durdurulmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesince verilen kararının, davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.