Danıştay 8. Daire 2019/4552 Esas 2023/387 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2019/4552
Karar No: 2023/387
Karar Tarihi: 07.02.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4552
Karar No : 2023/387
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Madencilik İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, madencilik faaliyetinde bulunduğu Kırklareli İli, Merkez İlçesi, Kurudere Köyü'nde bulunan maden işletme ruhsatının 3213 sayılı Kanununun 24. maddesinin 2. fıkrası gereği iptal edilmesine dair davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; süre uzatım talebinde bulunan davacının, temdit projesindeki eksiklikleri, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı; .. tarih ve ... sayılı yazılarıyla üçer aylık süreler verilerek giderilmesi istenilmesine rağmen eksikliklerin verilen süreler içerisinde giderilmediği dikkate alındığında, davacıya ait ruhsatın iptaline yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer taraftan davacı tarafından, temdit eksiklik bildirim/ihtar yazılarının tarafına hiçbir şekilde tebliğ edilmediği, içeriğinden haberdar olmadığı, yazı içeriğinde belirtilen eksiklikleri tamamlamasının kendisinden beklenemeyeceği iddia edilmekte ise de, tebligatların davacının adresine yapıldığı, davacı şirkete 21.925,00-TL idari para cezası uygulanarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı ikinci yazısıyla 3 ay içerisinde eksikliğin giderilmemesi durumunda ruhsatın iptal edileceğine ilişkin yazının, davacı şirketin dilekçesine ek olarak sunulan sigorta kaydından da görüleceği üzere davacı şirketin "... daimi işçisi ..." imzasına tebliğ edildiği ve davacı şirketin bu hususa da bir itirazı olmadığı, buna rağmen söz konusu belgeyi tamamlamadığı anlaşıldığından davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin ... tarih ve... sayılı yazısının tebliğ edildiği "... " isimli şahsın kendi şirketlerinde çalışmadığı, mahkemeye sunulan SGK kayıtlarından da şirket ile herhangi bir ilgisinin olmadığının anlaşıldığı, ilk tebligatın usulsüz olması nedeniyle ikinci tebligatında yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Davacı tarafından, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı yazısının tebliğ edildiği "... " isimli şahsın kendi şirketlerinde çalışmadığı, mahkemeye sunulan SGK kayıtlarından da şirket ile herhangi bir ilgisinin olmadığının anlaşıldığı, ilk tebligatın usulsüz olması nedeniyle ikinci tebligatında yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Olayda, "... " isimli şahsın davacı şirkette çalıştığına ilişkin SGK kaydı bulunmasa da şirkette çalışmayan bir kişinin tebligat esnasında şirket adresinde bulunması ve tebligatı alması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi şirket çalışanı olması için de sigortalı olarak görev yapması gerekmediği açıktır. Öte yandan, adı geçen şahsın başka bir işyerinde çalıştığına ilişkin bilgi ve belge de sunulmadığı göz önüne alındığında, süre uzatım talebinde bulunan davacının temdit projesindeki eksiklikleri üç ay içerisinde tamamlanması gerektiği, aksi takdirde idari para cezası verilerek eksikliklerin tamamlanması için üç ay daha süre verileceği ve bu süre içerisinde de eksikliklerin tamamlanmaması halinde talebin reddedileceğine ilişkin ... tarih ve ... sayılı ilk ihtar yazısının davacı şirkete usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ evrakının muhatabına verilmemesi ve tebligatı kabulden kaçınma" başlıklı 54. maddesinde, "(Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/253 md.) Muhatap namına kendilerine tebligat yapılan kimseler tebliğ evrakını muhataplarına en kısa zamanda vermedikleri ve bundan gecikme veya zarar vukua geldiği takdirde bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Kendisine yapılması gereken tebligatı almayan muhatap ile muhatap adına tebligatı kabule mecbur olup da tebligatı kabul etmeyenler hakkında da yukarıda belirtilen cezalar uygulanır." düzenlemesine; "Yalan beyan" başlıklı 55. maddesinde ise, (Değişik birinci fıkra : 23/1/2008-5728/254 md.) Daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde;
a) Kendisi hakkında tebliğ memuruna yalan beyanda bulunan muhatap,
b) Muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek olup da, bu Kanunun tatbiki dolayısıyla tebliğ memuruna muhatap hakkında yalan beyanda bulunan kişi,
c) Muhatap olmadığı veya muhatap namına tebellüğ etmeye yetkisi bulunmadığı halde tebliğ memuruna hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını alan kimse,
her bir bentte tanımlanan fiil dolayısıyla bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Olayda, davacı şirket tarafından, Tebligat Kanunu'nun 54 ve 55. maddelerindeki cezai hükümler uyarınca ... tarih ve .. sayılı yazıyı tebliğ alan ... hakkında herhangi bir şikayette veya suç duyurusunda bulunulduğuna dair bilgi ve belgeye de yer verilmemiştir.
Bu itibarla temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kullanılmayan ... TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
5. Kesin olarak, 07/02/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Olayda, davacı şirkette çalışan personele ilişkin SGK belgelerinden, davalı idare tarafından davacı şirkete gönderilen ... tarih ve ... sayılı yazıyı tebliğ alan ... 'in davacı şirketin yetkili temsilcisi ya da daimi çalışanlarından olmadığı ve davacı şirket temsilcisinin beyanına göre tanınmadığının anlaşıldığı, bu durumda, 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, tüzel kişilere ve ticarethanelere tebliğin ancak yetkili temsilcilerine, yetkili kişilerin herhangi bir sebeple işyerinde bulunmaması durumunda daimi çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılması halinde muteber olacağı kuralına karşın, ... isimli şahsa yapılan tebliğin usulüne uygun yapılmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.