Danıştay 8. Daire 2018/962 Esas 2022/8405 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2018/962
Karar No: 2022/8405
Karar Tarihi: 29.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/962
Karar No : 2022/8405

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … Nolu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
2- SS …Min. Yol. Taş. Mot. Kooperatifi
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararıyla kabul edilen Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Sistemi (TETUS) Yönetmeliği'nin 4. maddesinde yer alan Akıllı Kart Dolum Bayii, Akıllı Kart, Validatör, Kullan-At Kartlar kısımlarının, 6. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b), (f), (ğ) bentlerinin, 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (ğ) bentlerinin, 8. maddesinin 6. fıkrasının, 15. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin ve 8. fıkrasının, 18. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının, 20. maddesinin 4. fıkrasının, 24. maddesinin, 25. maddesinin, 30. maddesinin 17 ve 18. fıkralarının, geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezinin …tarih ve …sayılı kararının, Araçlarla İlgili Yapılması Gerekenler başlıklı kısmının 2. fıkrasındaki e-bilet düzenlemesinin, İşletme Modeline Yönelik Yapılması Gerekenler başlıklı kısmın 7, 8 ve 9. fıkralarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Sistemi (TETUS) Yönetmeliği'nin 4. maddesinde yer alan Akıllı Kart Dolum Bayii, Akıllı Kart, Validatör, Kullan-At Kartlar kısımları yönünden; taşımacılığın çağdaş ve daha etkin bir şekilde yürütülmesi için, ticari yolcu taşımacılığında, elektronik bilet, akıllı kart, validatör gibi sistemlerin getirilmesi, toplu taşıma hizmetinin yerine getirilmesine ilişkin olduğundan, UKOME'ye verilen ticari araçların çalışma şekil ve şartlarını belirleme yetkisi kapsamında bulunduğu, elektronik bilet sistemiyle, şoförün yola odaklanması sağlanarak trafik güvenliğine de faydası olacağı; Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b), (f), (ğ) bentleri ile 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (ğ) bentleri yönünden; taşımacılığın çağdaş ve daha etkin bir şekilde yürütülmesi için, ticari yolcu taşımacılığında, araçlarda klima, GPS donanımı, kamera aranmasının UKOME'ye verilen ticari araçların çalışma şekil ve şartlarını belirleme yetkisi kapsamında bulunduğu, araçlarda asgari olarak, engelli uyumlu, klimalı, kameralı ve GPS donanımı aranmasının, çağdaş toplu taşımalarda asgari olarak bulunması gereken donanımlar olduğu, bu yönde getirilen düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar, engelli yolcuların taşınmasına uygun değişiklikler için 5378 sayılı Kanunun geçici 3.maddesiyle 07.07.2018 tarihine kadar süre verilmiş ise de, bu sürenin araçların engelli yolcuların taşınmasına uygun hale getirileceği son tarih olduğu, kamu hizmeti olan taşımacılığın engelli vatandaşlara uygun bir yapıya kavuşturulabilmesi için daha erken bir tarihte bu donanımın aranmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı; öte yandan, toplu taşıma araçlarında her gün yolcu taşımacılığı yapıldığından, aracın yaşının artmasıyla donanımsal yönüyle araçta sorunlar yaşanmaya başlanacağı, TETUS Yönetmeliği kapsamında dönüşüme giren araçlarda en fazla 10 yaş aranmasıyla, daha güvenli ve modern araçlarla yolcuların seyahat edebilmesinin amaçlandığı, devirlerde 0-3 yaş şartının (28.12.2016 tarihli Yönetmelik değişikliğiyle 0-5 yaş olarak değiştirilmiştir) aranmasında da yolcu konforu ve trafik güvenliğinin amaçlandığı dikkate alındığında bu yönde getirilen düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmediği, kırsal özellikli mahallerde çalışan minibüslerde model yılında 15, devir ve model değişikliğinde 10 yaş şartının aranması hususuna ilişkin olarak ise, kırsal nitelikli mahallenin, Yönetmelikte, 6360 sayılı Yasa öncesinde belde ve köy olan yerleşim birimi olarak tanımlandığı, şehir içi taşımacılık ile kırsal taşımacılığın çalışma şartlarının (sefer sayısı vs.) aynı olmadığı, dolayısıyla, farklı durumda olanlara farklı düzenleme getirilmesi yönüyle hukuka aykırılık görülmediği, 7. maddenin 2. fıkrasının (ğ) bendinde, taşımacılığın daha etkin ve çağdaş standartlara kavuşturulması amacıyla dönüşüme girilmesi için süre verildiği, bu sürenin ilçeler arası taşımacılık yapanlar için 01.07.2017 tarihi, kırsaldan taşımacılık yapanlar için 07.07.2018 tarihi olduğu görülmekle, geçiş süreci için tanınan sürenin makul bir süre olduğu hususu da dikkate alınarak geçiş süreci için bir süre tanınmasında ve bu sürede geçiş yapılmayan araçlara yönelik teknik özelliklerin UKOME tarafından belirlenmesinde, UKOME'ye verilen yetki kapsamında hukuka aykırılık görülmediği; Yönetmeliğin 8. maddesinin 6. fıkrası yönünden; taşımalı eğitimin uygulandığı yerlerin, toplu taşıma hizmeti verilmeyen yerler olduğu, dava konusu düzenleme ile, İliçi Yetki Belgesiyle taşımacılık yapan araç sahiplerine bu yerler için öğrenci servis hizmeti verebilme hakkının verilerek, bu yerlerde yapılacak taşıma yoluyla eğitime erişiminin sağlanması amaçlandığı, Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği'ndeki amacın sağlanmasına yönelik getirilen bu düzenlemede, kamusal yarar yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı; Yönetmeliğin 15. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi yönünden; dava konusu düzenlemeyle aracın ve ticari taşımacılık yapma hakkının devrinde, devir alanın mağdur olmaması, devir sonrası hak sahipliği hususunda ihtilaf çıkmamasının amaçlandığı, devirlerde hak sahipliği hususunda ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların önlenmesi için kamu yararı amacıyla getirilen düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği; Yönetmeliğin 15. maddesinin 8. fıkrası yönünden; dava konusu Yönetmelikle, toplu taşımaya ilişkin olarak idarece araçların çalışma şekil ve şartları ile teknik özellikleri yönüyle değişiklikler getirdiği, araçlarda aranan yaş şartı ve asgari donanımların belirli bir maliyeti gerektirdiği, bu maliyetin tek bir kişi tarafından karşılanamaması durumunda ortak almak suretiyle maliyet giderinin paylaşılabileceği, ortaklığın kabul edilmemesine yönelik düzenlemeye ilişkin yasal veya kamusal yarar yönüyle idarece bir açıklama getirilmediği, düzenlemenin mal edinme ve çalışma hürriyetine aykırılık teşkil ettiği sonucuna varıldığından, Yönetmeliğin 15. maddesinin 8. fıkrasında bahsi geçen "Miras yoluyla devir haricinde ortaklık kabul edilmez" hükmünde hukuka uyarlık bulunmadığı; Yönetmeliğin 18. maddesinin 1. fıkrası yönünden; kooperatiflere ortak olma, üyelikten çıkma, kooperatif ortaklığının devri şartlarının 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda düzenlendiği, dava konusu düzenlemede ise, aracı alanın, bu alımla birlikte ticari taşıma hakkı ve varsa kooperatifteki üyelik hakkının da yeni sahibi olacağı yönünde karar alınmak suretiyle, kooperatif ortaklığı (üyeliği) yönüyle, Kanun'da yer almayan bir düzenlemeye yer verildiği, bir kooperatif üyesi olan bir kişinin ticari taşıma hakkını satması durumunda, devralan kişinin salt aracı devir almasıyla bu kooperatife üye olamayacağı, 1163 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uyarınca devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması gerektiği gibi kooperatif yönetim kurulunca ortaklığa kabul kararı verilmesi gerektiği, dolayısıyla, düzenlemenin "ve varsa kooperatifteki üyelik hakkının da yeni sahibi olur." kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, fıkranın diğer kısımlarında ise hukuka aykırılık bulunmadığı; Yönetmeliğin 18. maddesinin 4. fıkrası yönünden; anılan düzenlemeyle, icra yolu ile satışlarda; İcra Dairelerince, araç bedeli ile ticari taşımacılık hakkı bedelinin ayrı ayrı belirtilerek ilana çıkılması suretiyle, araç ile birlikte ticari taşımacılık hakkının da satılıp satılmadığı yönünden ortaya çıkacak ihtilafların önleneceği, bahsi geçen düzenlemenin Kooperatifler Kanununun 19. maddesinin son fıkrasına da aykırılık teşkil etmediği; Yönetmeliğin 20. maddesinin 4. fıkrası yönünden; dava konusu düzenlemede, faaliyetine ara vermiş olanlarla ilgili idarenin vermiş olduğu ticari faaliyetin sona erdirilmesine ilişkin kararlar ile ilgili hiçbir şekilde hak talebinde bulunulamayacağı belirtilerek, kişilerin Anayasal güvence altına alınan hak arama hürriyetini kısıtlayıcı şekilde düzenleme getirildiği, Anayasa hükmüne aykırılık teşkil eden ikinci cümlede hukuka uyarlık bulunmadığı; Yönetmeliğin 24. ve 25. maddeleri yönünden; taşımacılığın çağdaş ve daha etkin bir şekilde yürütülmesi için, ticari yolcu taşımacılığında, elektronik bilet, akıllı kart, validatör gibi sistemlerin getirilmesinin, toplu taşıma hizmetinin yerine getirilmesine ilişkin olduğu, UKOME'ye verilen yetki kapsamında toplu ulaşım sistemi için getirilen "Araç Takip Sistemi" ve "Elektronik Ücret Toplama Sistemi"ne ilişkin olarak modern bir taşımacılık sistemi için yapılan düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmediği; Yönetmeliğin 30. maddesinin 17. ve 18. fıkraları yönünden; ücret toplama sistemiyle, elde edilen gelirlerin gelir havuzunda toplandığı, dönüşüme giren araçların bu sistemi kullanmasının zorunlu olduğu, maddeyle sistem harici gelir elde edilmesinin önlenmesinin amaçlandığı, ayrıca, kamera sisteminin de Yönetmeliğe tabi araçlarda zorunlu hale getirildiği, arızanın 2 gün içerisinde giderilememesi durumunda aracın çalışmasına izin verilmemesinde kamu güvenliğinin sağlanması yönleriyle, kamu yararı esas alınarak çalışma hürriyetine getirilen kısıtlamalar yönüyle hukuka aykırılık görülmediği; Yönetmeliğinin geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden; daha önce il trafik komisyonlarınca alınan haklar kazanılmış hak olarak korunduğundan, daha önceki il trafik komisyonu kararlarında ara durak ve araç yolcu kapasitesinin de belirlenmiş olması durumunda, ara durak ve yolcu kapasitenin kazanılmış hak kapsamında değerlendirileceği, nitekim Yönetmelik düzenlemesinde de bu hususa değinildiği, her ne kadar Karayolları Trafik Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde 17.07.2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunla, sürücüsü dahil oturma yeri on yediyi aşmayan otobüslere minibüs denilmek suretiyle, minibüs tanımında değişiklik yapılmış ise de, bu tanıma uygun araç ile yapılacak taşımacılıkta yolcu kapasitesi için yeni iznin alınması gerektiğinden, yapılan bu düzenlemede de hukuka aykırılık görülmediği; Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezinin …tarih ve …sayılı kararının, "Araçlarla İlgili Yapılması Gerekenler" başlıklı kısmının 2. fıkrasındaki e-bilet düzenlemesi ile İşletme Modeline Yönelik Yapılması Gerekenler başlıklı kısmın 7, 8 ve 9. fıkraları yönünden; taşımacılığın çağdaş ve daha etkin bir şekilde yürütülmesi için, ticari yolcu taşımacılığında, elektronik bilet, akıllı kart, validatör gibi sistemlerin getirilmesinin, UKOME'ye verilen ticari araçların çalışma şekil ve şartlarını belirleme yetkisi kapsamında bulunduğu, UKOME'ye verilen yetki kapsamında toplu ulaşım sistemi için getirilen elektronik bilet uygulamasına ilişkin düzenlemelere yer verildiği, elektronik sistemde toplanan bedellerin, her taşımacıya taşıdığı yolcu kadar ödeme yapılması yoluyla dağıtıldığı, elektronik bilet sistemiyle, şoförün yola odaklanması sağlanarak trafik güvenliğine de faydası olacağı sonucuna varılmakla, bu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçelerine yer verilerek Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararıyla kabul edilen Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Sistemi (TETUS) Yönetmeliğinin 15. maddesinin 8. fıkrasının (Miras yoluyla devir haricinde ortaklık kabul edilmez), 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "ve varsa kooperatifteki üyelik hakkının da yeni sahibi olur" ibaresinin, 20. maddesinin 4. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Hak sahipleri, ticari faaliyetlerinin sona erdirilmesine dair iptal kararları ile ilgili olarak zarar, ziyan, tazminat vb. hiçbir hak talebinde bulunamaz" ibaresinin iptaline, iptali istenen diğer maddeler ve işlem yönüyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, Yönetmeliğin 4. maddesinin Akıllı Kart Dolum Bayii, Akıllı Kart, Validatör, Kullan-At Kartlar tanımları, 24. ve 25. madde, UKOME kararının 2. (e-bilete ilişkin kısmı), 7., 8., 9. fıkraları yönünden; UKOME'nin bu konularda görev ve yetkisinin bulunmadığı, düzenlemelerde belirsizliklerin bulunduğu, 30. maddesinin 17. ve 18. fıkraları yönünden çalışma hürriyetine müdahale teşkil ettiği; 6. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b), (f), (ğ) bentleri yönünden; yapılan düzenleme ile halihazırdaki mevcut araçların bu Yönetmelik kapsamında değişmesi halinde en fazla 3 yaşında araçla değiştirilmesi şeklinde düzenleme yapıldığı, sonrasında ise değiştirilen araçların model değişiminde ve devirde 5 yaşında araçla değiştirilebileceğinin belirtildiği, 5 yaşı kabul eden düzenleme karşısında 0-3 yaş düzenlemesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca mevcut aracın 10 yaşına kadar çalışabilmesi mümkünken devir halinde 5 yaş talep edilmesinin de hukuka aykırı olduğu, Engelliler Hakkında Kanun’da toplu taşıma araçlarının engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesine ilişkin düzenlemelerin uygulama tarihinin 07.07.2018’e kadar ertelendiği, (f) ve (ğ) bentlerinin belirsiz olduğu; söz konusu iddiaların 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (ğ) bentleri için de geçerli olduğu; 8. maddesinin 6. fıkrası yönünden, servis taşımacılığı, öğrenci taşımacılığı ve toplu taşımacılığın farklı düzenlemelere tabi olduğu, idarenin kendi işlemiyle tek bir araçla hem toplu taşımacılık hem de öğrenci taşımacılığı yapılmasına izin vermesinin yasal mevzuata aykırılık teşkil ettiği; 15. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi yönünden; çekme belgesi istenmesine ilişkin kısmının iptali gerektiği; Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden; araç kapasitesinde İl Trafik Komisyonu kararının dikkate alınmasının yasal düzenlemelere aykırı olduğu; minibüs tanımının 2918 sayılı Kanunda değiştirildiği ve eskiden 14 kişi kapasiteli iken 16 kişi kapasiteli araç olarak tanımlandığı, dolayısıyla bu kapasite artışının hak sahiplerine tahsis edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tekirdağ ilinde büyükşehir belediyesi kurulması sonrası toplu taşıma rehabilitasyon çalışmalarına başlanmış, Toplu Taşıma Ulaşım Sistemleri (TETUS) kurulmuş, bu amaçla minibüs ve otobüs dönüşümünün Süleymanpaşa İlçesinden başlamak üzere diğer tüm ilçelerde, ilçeler arasında ve eski köy statüsünde olup yeni mahalleleri de kapsayacak şekilde bir toplu taşıma sisteminin kurulmasına yönelik …tarih ve …sayılı UKOME kararı alınmıştır.
Alınan karar sonrasında Tekirdağ Toplu Ulaşım Sistemi (TETUS) Yönetmeliği hazırlanmış, hazırlanan Yönetmelik …tarih ve …sayılı Meclis kararı ile kabul edilerek 25.08.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bunun üzerine davacı kooperatifler tarafından bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun "Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; "Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek" büyükşehir belediyesinin görevleri arasında sayılmıştır.
5216 sayılı Kanun'un "Ulaşım Hizmetleri" başlıklı 9. maddesinde ise; “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili üye olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.
Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır. Ulaşım koordinasyon merkezi kararları, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer. Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır. Koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Büyükşehir belediyelerine bu Kanun ile verilen görev ve yetkilerin uygulanmasında, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun bu Kanun'a aykırı hükümleri uygulanmaz.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kanun'un 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından kullanılacak olan İl Trafik Komisyonu'na ait yetkiler ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda hüküm altına alınmış olup, 2918 sayılı Kanun'un "İl ve İlçe Trafik Komisyonları" başlıklı 12. maddesinin (b) fıkrasında; İl Trafik Komisyonu'nun görev ve yetkileri; "1. İl sınırları içinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak, 2. Trafiğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, trafikle ilgili sorunları çözümlemek, bütün ülkeyi ilgilendiren Trafik Güvenliği Yüksek Kurulunun müdahalesini gerektiren hususları İçişleri Bakanlığına iletmek. 3. Karayolu taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları, çalıştırılabileceği yerler ile güzergahlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek, 4. Gerçek ve tüzelkişiler ile resmi ve özel kurum ve kuruluşlara ait otopark olmaya müsait boş alan, arazi ve arsaları geçici otopark yeri olarak ilan etmek ve bunların sahiplerine veya üçüncü kişilere işletilmesi için izin vermek, 5. Bu Kanunla ve diğer mevzuatla verilen görevleri yapmak," olarak sayılmıştır.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği'nin "Ulaşım Koordinasyon Merkezi" başlıklı üçüncü kısmının “Görev ve yetkileri” kenar başlıklı 18. maddesinde ise; "UKOME, büyükşehir içindeki kara, deniz, göl, nehir, kanal ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesini sağlamak üzere; ulaşım, trafik ve toplu taşıma konularında üst düzeyde yönlendirici karar alma, uygulama, uygulatma ve ilgili mevzuattaki usulüne göre gereken tesisleri kurma, kurdurma ve işletme hak ve yetkilerine haizdir. Bu amaçla; a) Büyükşehir belediyesinin sınırları içinde, mevzuatla yetkili kılındığı durumlarda mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almakla, ... ç) Kara, deniz, göl, nehir, kanal ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; otobüs, taksi, dolmuş ve servis durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmekle, d) Karayolu taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları ile bu taşıtların teknik özelliklerini tespit etmek, çalıştırılabileceği yerler ile güzergâhlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek, bunlara izin ve çalışma ruhsatı vermekle, e) Büyükşehir belediyesinin sınırları içinde, ulaşım, toplu taşıma ve trafik mevzuatının büyükşehir belediyesine verdiği yetki doğrultusunda uygulamaya yönelik yönlendirici karar almak ve görüş oluşturmakla,... görevli ve yetkilidir" kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin "Düzenleme Yapma Yetkisi" başlıklı 27. maddesinde " (1) Büyükşehir belediyeleri; alt yapı yatırımları ile ulaşım ve toplu taşıma hizmet ve faaliyetlerinin amaca uygun, etkili ve verimli yürütülmesini sağlamak üzere bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda; a) Hizmet ve hizmet alanlarının mahalli özelliklerini dikkate alarak, birinden diğerine çeşitlilik ve farklılık arz eden, nicelik ve niteliklerini, b) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile ilgili mevzuatına ve bu Yönetmeliğe aykırı olmamak kaydıyla hizmet ve yatırımlarla ilgili her türlü inşaat ve kazı yapılmasında, bağımsız ve ortak tranşe açılmasında ve benzeri konularda uyulması gereken zaman ve yer şartları ile mahalli imkan ve benzeri durumlarını, göz önünde bulundurarak büyükşehir belediye meclisinin kararı ile düzenleme yapabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/b maddesinde, kanunların belediyeye verdiği yetkiler çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, belediye yasakları koymak ve uygulamak belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında sayılmış ve Belediye Meclisinin görev ve yetkileri başlıklı 18. maddesinde, belediye tarafından çıkarılacak yönetmelikleri kabul etmenin Belediye Meclisinin görevleri arasında olduğu ifade edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi yönünden incelenmesi:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde "Yönetmelik" çıkarma yetkisi Belediye Meclisindedir. Ancak, 5216 sayılı Kanunun 9. maddesinde belirtilen hallerle ilgili karar alma yetkisi ise UKOME'dedir.
Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılacağı ulaşım koordinasyon merkezi kurulacağı, Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde faaliyet gösterecek olan özel toplu taşıma araçları da dahil olmak üzere trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkilerinin ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılacağı, mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alma, büyükşehir belediyesinin sınırları içinde, ulaşım, toplu taşıma ve trafik mevzuatının büyükşehir belediyesine verdiği yetki doğrultusunda uygulamaya yönelik yönlendirici karar alma ve görüş oluşturma görev ve yetkilerinin Ulaşım Koordinasyon Merkezi'ne bırakıldığı ve anılan görev ve yetkilerin Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından kullanılması gerektiği açıktır.
Uyuşmazlıkta, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi arasında Tekirdağ Metropoliten Alan (İl Geneli) içinde toplu taşıma rehabilitasyonu (TTR) projesi hazırlanmış, TTR Projesi ile, il genelinde toplu taşıma rehabilitasyonu gerçekleştirilerek, mevcut toplu taşıma sisteminin birbiriyle entegre olarak çalışması ve Toplu Ulaşım Sistemi kurulması önerilmiş, getirilen öneriler doğrultusunda Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından sürdürülebilir, denetlenebilir ve çağdaş bir toplu taşıma sistemi oluşturulmasına yönelik olarak karar alınmıştır. Ulaşım Koordinasyon Merkezinin …tarih ve …sayılı kararında toplu taşıma sisteminin genel olarak sahip olması gereken özellikler belirtilmiş olmakla birlikte toplu taşıma sistemine katılacak araç türlerine göre ya da araç ve malik değişimi halinde ayrı ayrı yaş şartı yönünden bir karar alınmadığı, söz konusu yaş kriterinin, araçların teknik özellikleri ile çalışma şekil ve şartlarına yönelik olması nedeniyle UKOME tarafından bir belirleme yapılmaksızın doğrudan Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla kabul edilen yaş şartına ilişkin Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerekmektedir.
Temyize konu kararın dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentleri yönünden incelenmesi:
Davaya konu edilen Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bendinde minibüslerde aranacak şartlara ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (a) bendinde, idari işlemler hakkında; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları olarak tanımlanmıştır.
İdarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören yasa koyucu, iptal davaları için "menfaat ihlali"ni, subjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
Davacılar tarafından, M plakalı araçlar ile Kızılpınar-Çerkezköy ve Veliköy-Çerkezköy arasında minibüsle taşımacılık işi yapılmakta olup, anılan hükümlerde, aracın ve malikin değişmesi halinde farklı yaş şartı aranmasının, yine engelli kullanımına uygun taşıtların en son hangi tarihe kadar temin edilmesi gerektiği ve araçlarda aranacak diğer teknik özelliklere ilişkin belirlemenin hukuka aykırı olduğu belirtilmiş ise de, davacıların durumundaki taşımacıların aynı Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrasının (ğ) bendinde düzenlendiği, dönüşüme katılacak olan taşımacıların ise 6. maddede belirtilen şartları sağlamaları gerektiği, dava konusu 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinin şu haliyle kendileri hakkında uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, hukuka aykırılık iddialarının bu kapsamda ileri sürüldüğü anlaşıldığından, söz konusu hükümler yönünden davanın ehliyet yönünden reddi gerekmekte olup, işin esası incelenerek verilen temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesinin 6. fıkrası yönünden incelenmesi:
Davaya konu edilen Yönetmeliğin 8. maddesinin 6. fıkrasında; "6360 sayılı Kanun öncesinde köy ve belde statüsünde olan ve taşımalı eğitim yapılan mahallelerde, bu mahallelerden İliçi Yetki Belgesiyle taşımacılık yapan araç sahipleri, öğrenci servis hizmeti de yapabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Davacı kooperatiflerin büyükşehir belediyesi kurulmadan önce İl ve İlçe Trafik Komisyonlarından gerekli izinleri alarak üyelerine ait M plaka sayılı araçlar ile Kızılpınar-Çerkezköy ve Veliköy-Çerkezköy arasında minibüsle taşımacılık işi yaptıkları anlaşılmaktadır. Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesinin 6. fıkrası ise, öğrenci servis taşımacılığına ilişkin hükümler içermektedir. Bu itibarla, söz konusu hükümlerin davacıların menfaatini etkileyen bir yönü bulunmadığından anılan hüküm yönünden iptali isteminin ehliyet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte iken uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın diğer kısımlarının incelenmesi:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın diğer kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının, davaya konu Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Sistemi Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi yönünden oyçokluğuyla, 7. maddesinin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentleri, 8. maddesinin 6. fıkrası yönünden oybirliğiyle temyize konu kararın BOZULMASINA, diğer kısımlarının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacılara iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 29/12/2022 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Uyuşmazlıkta, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi arasında Tekirdağ Metropoliten Alan (İl Geneli) içinde toplu taşıma rehabilitasyonu (TTR) projesi hazırlanmış, TTR Projesi ile, il genelinde toplu taşıma rehabilitasyonu gerçekleştirilerek, mevcut toplu taşıma sisteminin birbiriyle entegre olarak çalışması ve Toplu Ulaşım Sistemi (TETUS) kurulması önerilmiş, getirilen öneriler doğrultusunda Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından sürdürülebilir, denetlenebilir ve çağdaş bir toplu taşıma sistemi oluşturulmasına yönelik olarak …tarih ve …sayılı karar alınmıştır.
UKOME tarafından bahse konu TTR projesi kapsamında hazırlanan raporun incelenerek toplu taşıma sistemine yönelik ilke kararlar alındığı, konu hakkında büyükşehir belediye meclisi tarafından davaya konu Yönetmelik kabul edilmeden önce UKOME'nin projeyi görüştüğü ve içeriğinden haberdar olduğu ve bu itibarla TETUS'un kurulmasına karar verildiği göz önüne alındığında, büyükşehir belediye meclisinin UKOME tarafından kullanılması gereken bir yetkiyi kullandığından söz edilemeyeceğinden dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve temyize konu kararın bu kısmının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.