Danıştay 8. Daire 2018/4555 Esas 2022/8124 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 8. Daire
Esas No: 2018/4555
Karar No: 2022/8124
Karar Tarihi: 23.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4555
Karar No : 2022/8124
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
(… Genel Müdürlüğü)
VEKİLLERİ : Av. … - Av. … Av. …
DAVANIN KONUSU :
1. 09/08/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde yer alan "Milli Birlik ve bütünlük duygularını zedeleyici veya bozucu maksatla bayrak ve sembol asmak, kullanmak, marşlar söylemek, açlık grevinde bulunmak, oturma eylemi yapmak, pankart taşımak veya asmak, ideolojik veya politik amaçlı gösteri, toplantı, tören düzenlemek, demeç vermek" düzenlemesi ile;
2. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü İstanbul İl Müdürlüğü'ne bağlı Atatürk Yurdunda barınmakta olan davacının Yönetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasının (e) ve (f) bentleri dayanak gösterilerek yurttan süresiz çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı Kanun'da disiplin cezaları düzenlenmediğinden kanunilik ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu düzenleme ile kamu düzeninin bozulması koşulu dahi aranmadan temel hakların sınırlandırıldığı, fiilin süresiz yurttan çıkarma gibi bir yaptırıma bağlanmasının demokratik toplum gereklerine ve ölçülülük ilkelerine uygun olmadığının açık olduğu, disiplin soruşturma usulü yönünden, gönderilen tebligatta ve ifadesini verirken yapılan suçlamada maddeye aykırı bir fiilden bahsedilmediği, fiilin yurt sınırları dışında gerçekleştiği, bu yüzden soruşturmacı idarenin delil toplama, tanık dinleme, görüntü çözümleme gibi olayı araştırma şansının olmadığı, eldeki tek belgenin, polisin yolladığı, bahse konu şahsın eyleme katıldığına ilişkin yazı olduğu, sadece basın açıklamasına katılan, basın açıklamasını dinleyen kişi konumunda olduğundan cezalandırma açısından aranması gereken tipikllik unsurunun gerçekleşmediği iddia edilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Usul yönünden, davanın süresinde açılmadığı; esas yönünden, disiplin soruşturması sırasında, İstanbu İl Müdürlüğünce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan soruşturmanın akıbetinin sorulduğu, adı geçen hakkında "Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet" suçu yönünden iddianame düzenlendiğinin bildirildiği ve davacı hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın hala derdest olduğu, Müdürlüğün 351 sayılı Kanun ile kurulmuş bir kamu kurumu olduğu, yurt müdürlüklerinde huzur ve güven ortamının sağlanabilmesi için Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nde çeşitli disiplin cezalarının öngörüldüğü, davacıya verilen disiplin cezasının usulüne uygun disiplin soruşturması neticesinde objektif şekilde verildiği, Yönetmelik düzenlemesi ve dava konusu idari işlemin yasaya ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu bireysel işlemin iptali ile dayanağı Yönetmelik maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 09.08.2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 2/f bendinin iptali ile Yönetmeliğin 23/2-e ve f bentleri dayanak gösterilerek Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne bağlı öğrenci yurdundan "süresiz yurttan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin idari işlemin iptali istemi ile açılmıştır.
Anayasanın 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Normlar hiyerarşisinde yasalardan sonra gelen yönetmelikler bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve yasa hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. Yasa koyucu düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını yürütmeye bir başka ifadeyle idarelere bırakır. Ancak, idarelerin yönetmelik düzenleme yetkisi yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, Kanun, Tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir.
351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu'nun "Kurumun amacı" başlıklı 2. maddesinde, "Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun amacı; yurt içinde ve dışında yükseköğrenim gören öğrenciler için yurtlar yapmak ve bunların işletmesini sağlamak, beslenme yardımı yapmak, eğitim, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle milli ve manevi gelişmelerine katkı sağlamak, yükseköğrenim öğrencilerine kredi veya burs vermek, öğrencilerin yükseköğrenimlerini kolaylaştırmaktır." hükmü; "Yönetim Kurulu ve görevleri" başlıklı 7/8-c maddesinde, "c) Yönetmelik taslaklarını inceleyip, Başbakan veya Kurumun bağlı olduğu Bakan onayına sunmak üzere karara bağlamak," hükmü yer almıştır.
09.08.2016 gün ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin amacı, Kurum tarafından işletilen yurtlarda idare, işletme, barındırma usul ve esaslarını düzenlemek suretiyle yüksek öğrenim öğrencilerinin eğitim ve öğretimlerini kolaylaştırmaktır." hükmü; "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, "Bu Yönetmelik, Kurum tarafından işletilen yurtlarda barındırılacak öğrencilerde aranacak şartlar, yeni yurtların açılması, yurtların idaresi, işletilmesi, öğrenci disiplin işlemleri ile özel ve gece hizmetlerine ait usul ve esasları kapsar." hükmü; "Dayanak" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Yönetmelik; 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununun 7 nci maddesinin sekizinci fıkrasının (c) bendine dayanılarak hazırlanmıştır." hükmü; "Yurttan süresiz çıkarma cezası" başlıklı 23. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde "Milli birlik ve bütünlük duygularını zedeleyici veya bozucu maksatla bayrak ve sembol asmak, kullanmak, marşlar söylemek, açlık grevinde bulunmak, oturma eylemi yapmak, pankart taşımak veya asmak, ideolojik veya politik amaçlı gösteri, toplantı, tören düzenlemek, demeç vermek" hükmü düzenlenmiştir.
"Suçta ve cezada kanunilik ilkesi", hem Anayasa'da hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınmış temel bir ilkedir.
Anayasa Mahkemesi kararlarında; Anayasanın 38. maddesinde öngörülen suç ve cezaların kanuniliği ilkesi, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir anlayış çerçevesinde değerlendirilmiştir. Anayasa'nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından, disiplin cezalarının da bu maddede öngörülen ilkelere tâbi olduğu kabul edilmiştir.
Nitekim; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, ''Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi'' başlığını taşıyan 7. maddesinde yer alan, "Hiç kimse işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan bir fiil veya ihmalden dolayı suçlu bulunamaz" kuralı da, Anayasa'nın 38. maddesi ve Anayasa Mahkemesi kararları ekseninde değerlendirilmelidir.
Bu itibarla, Anayasa'nın amir hükümleri gereği ancak kanunla düzenlenebilecek olan disiplin suç ve cezalarının Yönetmelikle düzenlenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu bağlamda; Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği kapsamında olan öğrencilerin disiplin işlemlerine ilişkin hususların, Anayasanın 38, 128 ve 130. maddeleri uyarınca kanunla düzenlenmesi ve kanuni belirlilik sağlanması; Yönetmelik ile ise çerçevesi çizilen düzenlemenin içinin doldurulması gerekirken, doğrudan dava konusu Yönetmelik maddesi ile düzenlenmesinin hukuk devleti ilkesine, Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7. maddesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bununla birlikte, dayanağı Yönetmelik hükmü hukuka aykırı görüldüğünden, buna dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlem ile dayanağı Yönetmelik maddesinin iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY:
Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünde öğrenci olan davacının 24/12/2017 tarihinde Beşiktaş … Mahallesi … heykeli önünde "…" isimli grup organizesinde basın açıklaması ve protesto eylemi gerçekleştirileceği bilgisi alınması üzerine gerekli emniyet tedbirlerinin alındığı, olay kapsamında "...dövizi taşıyan şahıslara örgüt üyesi olmak ve polise mukavemette bulunmak, diğer şahıslara da polise mukavemette bulunmak suçundan şüpheli olarak yasal işlem yapılması..." talimatlarının alınması üzerine yasal işlemlerin başlatıldığına ilişkin 02/01/2018 tarihli İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün yazısı üzerine, davacı hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, disiplin soruşturması sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan davacı hakkında yapılan işlemlerin akıbetinin sorulduğu, Başsavcılık tarafından, davacı hakkında "Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet" suçu yönünden iddianame düzenlendiği ve … Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın hala derdest olduğunun bildirildiği, sonrasında davacının savunmasının alınarak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 2. fıkrasının (e) ve (f) bentleri gereğince "yurttan süresiz çıkarma" cezası ile tecziyesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, bu işlemin ve dayanağı Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN: Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasanın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir.
351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle 2. maddesinde, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun amacının, yurt içinde ve dışında yüksek öğrenim gören öğrencilere bu Kanun gereğince kredi vermek, yurtlar yaptırmak ve yurt işletmesini sağlamak suretiyle Türk gençlerinin yüksek öğrenimlerini, sosyal ve kültürel gelişmelerini kolaylaştırmak olduğu belirtilmiş; yönetim kurulu ve görevlerinin düzenlendiği 7. maddesinin 8. fıkrasının (c) bendinde, "Yönetmelik taslaklarını inceleyip, Başbakan veya Kurumun bağlı olduğu Bakan onayına sunmak üzere karara bağlamak" yönetim kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun'un "Yönetmelik" başlıklı 46. maddesinin dava konusu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte yürürlükte bulunan halinde, bu Kanun'un uygulanmasına ait yönetmeliğin Maliye, Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlıklarınca hazırlanacağı düzenlemesi yer almakta iken, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi ile 351 sayılı Kanun'un 46. maddesinde değişiklik yapılarak, bu Kanun'un uygulanmasına ait yönetmeliğin Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca hazırlanacağı hükme bağlanmıştır.
19/12/1989 tarih ve 20377 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu 351 Sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nun Uygulanmasına Ait Yönetmeliğin "Yurtların İdare ve İşletilmesi" başlıklı 13. maddesinde; "Yurtlara alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yurtların idaresi yurtlarda barınma süresi, uygulanacak disiplin esasları, disiplin kurullarının kuruluşu, yetki ve işleyişleri, yurtların normal ve olağanüstü açılma ve kapatılması, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler, özel ve gece hizmetleri ve küçük işletmelerin çalıştırılmasına dair esaslar ile diğer hususlar Kurum tarafından ayrıca çıkarılacak bir yönetmelikte tespit edilir." kuralına yer verilmiştir.
09/08/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, "Bu Yönetmelik, Kurum tarafından işletilen yurtlarda barındırılacak öğrencilerde aranacak şartlar, yeni yurtların açılması, yurtların idaresi, işletilmesi, öğrenci disiplin işlemleri ile özel ve gece hizmetlerine ait usul ve esasları kapsar." hükmü; "Dayanak" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Yönetmelik; 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nun 7 nci maddesinin sekizinci fıkrasının (c) bendine dayanılarak hazırlanmıştır." hükmü düzenlenmiş; "Yurttan süresiz çıkarma cezası" başlıklı 23. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinde, "Devletin güvenlik kuvvetlerine karşı gelmek, hakaret etmek, müessir fiilde bulunmak veya silah kullanmak" fiili ve (f) bendinde, milli birlik ve bütünlük duygularını zedeleyici veya bozucu maksatla bayrak ve sembol asmak, kullanmak, marşlar söylemek, açlık grevinde bulunmak, oturma eylemi yapmak, pankart taşımak veya asmak, ideolojik veya politik amaçlı gösteri, toplantı, tören düzenlemek, demeç vermek fiilleri, yurttan süresiz çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'ni yürürlükten kaldıran Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Yurttan çıkarma cezası" başlıklı 24. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Anayasa'da belirtilen niteliklerine aykırı davranışlarda bulunmak, milli birlik ve bütünlük duygularını zedeleyici veya bozucu maksatla bayrak veya sembol asmak, kullanmak, marşlar söylemek, açlık grevinde bulunmak, oturma eylemi yapmak, pankart taşımak veya asmak, ideolojik veya politik amaçlı gösteri, toplantı, tören düzenlemek, demeç vermek, katılmak veya katılmaya zorlamak fiilleri, yurttan süresiz çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu düzenleyici işlem yönünden;
09/08/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin, 09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği'nin 45. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı görülmektedir.
Bu itibarla, dava konusu Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin iptali talebi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nun dava konusu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte yürürlükte bulunan haliyle 46. maddesinde, bu Kanun'un uygulanmasına ait yönetmeliğin Maliye, Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlıklarınca hazırlanacağı hüküm altına alınmasına karşın, 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nun Uygulanmasına Ait Yönetmeliğin 13. maddesinde, yurtlara alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yurtların idaresi yurtlarda barınma süresi, uygulanacak disiplin esasları, disiplin kurullarının kuruluşu, yetki ve işleyişleri, yurtların normal ve olağanüstü açılma ve kapatılması, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler, özel ve gece hizmetleri ve küçük işletmelerin çalıştırılmasına dair esaslar ile diğer hususların Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği hükme bağlanmış, dolayısıyla anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na tek başına yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiş, bu kapsamda da Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından hazırlanan dava konusu Yönetmelik yürürlüğe girmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin, 351 sayılı Kanunun 7. maddesinin 8. fıkrasının (c) bendine dayanılarak çıkartıldığı belirtilmiş ise de; söz konusu maddenin, Yönetmelik taslaklarının hazırlanması konusunda yönetim kuruluna yetki veren bir düzenleme olduğu; başka bir ifadeyle, anılan düzenlemenin, Kuruma tek başına Yönetmelik çıkarma yetkisi vermediği anlaşılmakta olup; bu haliyle, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olarak kabul edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
351 sayılı Kanunun "Yönetmelik" başlıklı 46. maddesinin, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan halinde, bu Kanunun uygulanmasına ait yönetmeliğin Maliye, Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlıklarınca hazırlanacağının kurala bağlanmasına karşın, bu hüküm dayanak alınarak yürürlüğe konulan, 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununun Uygulanmasına Ait Yönetmeliğin 13. maddesi ile yurtlara alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yurtların idaresi yurtlarda barınma süresi, uygulanacak disiplin esasları, disiplin kurullarının kuruluşu, yetki ve işleyişlerine dair esaslar ile diğer hususların Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından ayrıca çıkarılacak bir yönetmelikte tespit edileceği düzenlenmek suretiyle, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na tek başına yönetmelik çıkarma yetkisi verildiği görülmektedir.
Buna göre, 351 sayılı Kanunun 46. maddesinde yer alan açık emredici hüküm karşısında, kanunla yetki verilmediği halde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından düzenlenen, bu nedenle tesis edildiği tarih itibarıyla yasal dayanağı bulunmayan dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Ancak, devam eden süreçte, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesi ile 351 sayılı Kanun'un 46. maddesinde değişiklik yapılarak, bu Kanun'un uygulanmasına ait yönetmeliğin Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca hazırlanacağı düzenlenmiş, bu çerçevede, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından, kanunla tarafına verilen yetkiye istinaden Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği hazırlanmış, söz konusu Yönetmelik 09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiş ve Yönetmeliğin 45. maddesi ile dava konusu Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Buna göre, dava konusu Yönetmeliğin kanunla yetki verilmediği halde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından düzenlendiği anlaşılmakta ise de, mevzuatta yapılan değişiklik sonrasında Gençlik ve Spor Bakanlığı'na yasal olarak verilen yetki çerçevesinde anılan Bakanlıkça Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe konulmuş, bireysel işlemin dayanağı olan ve iptali talep edilen dava konusu Yönetmeliğin "Yurttan süresiz çıkarma cezası" başlıklı 23. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendine benzer bir düzenlemeye, anılan Yönetmeliği yürürlükten kaldıran Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde de yer verilmiştir.
09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendi düzenlemesinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamakla birlikte, davacının disiplin cezasına esas fiilinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Olayda, davacı hakkında, 24/12/2017 tarihinde Beşiktaş … Mahallesi … heykeli önünde "…" isimli grup organizesinde basın açıklaması ve protesto eylemi gerçekleştirileceği bilgisi alınması üzerine gerekli emniyet tedbirlerinin alındığı, olay kapsamında "...dövizi taşıyan şahıslara örgüt üyesi olmak ve polise mukavemette bulunmak, diğer şahıslara da polise mukavemette bulunmak suçundan şüpheli olarak yasal işlem yapılması..." talimatlarının alınması üzerine yasal işlemlerin başlatıldığına ilişkin 02/01/2018 tarihli İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün yazısı üzerine başlatılan disiplin soruşturması kapsamında alınan davacının ifadesinde, dövizin eylem sırasında eline geldiğini belirttiği ve savunmasının alındığı, ayrıca bir değerlendirme yapılmaksızın işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı hakkında "Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet" suçu yönünden … Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile davacının beraatine karar verilmiş ve bu karar istinaf edilmeksizin 13/04/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu nedenle, davacının hakkında isnat edilen fiili gerçekleştirdiğinin açık ve somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının süresiz olarak yurttan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 09/08/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Davacının "yurttan süresiz çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden dava açılırken alınmayan ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
23/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.