Danıştay 7. Daire 2020/1105 Esas 2023/242 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 7. Daire
Esas No: 2020/1105
Karar No: 2023/242
Karar Tarihi: 07.02.2023




T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1105
Karar No : 2023/242

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına 2012 ve 2013 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 12 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı Sudan menşeli "kömür" cinsi eşyaya ilişkin kıymetin düşük beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve bu fon payının matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile anılan vergi ve fon payı üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri muhteviyatı ek tahakkuk kararı ile ceza kararının 04/02/2015 tarihinde davacıya tebliği üzerine beşinci günde uzlaşma başvurusunda bulunulduğu, davalı idarenin 22/01/2019 tarihli kararı ile uzlaşma başvurusunun usulden reddedildiği, bu kararın 30/01/2019 tarihinde davacıya tebliği üzerine kalan on günlük süre içerisinde idari itiraz ya da dava açma yoluna gidilmeyerek ilgili ek tahakkuk ve para cezası kararlarının kesinleştiği, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların da 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde belirtilen “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı göz önüne alındığında, ek tahakkuk ve para cezası kararlarına konu alacağın tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2012 yılına ait beyanname muhteviyatı kömürün ortalama piyasa fiyatına ilişkin olarak 2014 yılı sonu itibarıyla yapılan değerlendirmenin hukuka aykırı olduğu ve eşyanın gerçek kıymetinin beyan edildiğine ilişkin tevsik edici belgelerin bulunduğu iddia olunmasına rağmen yargılama esnasında ek tahakkuk ve para cezası kararlarının hukukiliğinin incelenmediği, düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından beyan edilen kıymetin 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından bahisle referans kıymet uygulaması neticesinde alınan ek tahakkuk ve para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerine yönelik itirazın "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediğinden kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına 2012 ve 2013 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 12 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı Sudan menşeli "kömür" cinsi eşyaya ilişkin kıymetin düşük beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve katma değer vergisi ile karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 24. maddesinde, ithal eşyasının kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu; 25. maddesinin 1. fıkrasında, 24. madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin, bu maddenin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bendlerinin sıra halinde uygulanmasıyla belirleneceği; eşyanın gümrük kıymetinin bir üst bent hükümlerine göre belirlenebildiği sürece bir alt bent hükümlerinin uygulanmayacağı hükümlerine yer verilmiş; 26. maddesinde ise, 24 ve 25. madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymetinin, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmanın, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) VII. maddesinin ve bu bölüm hükümlerinin prensip ve genel hükümlerine uygun yöntemlerle ve Türkiye'de mevcut veriler esas alınarak belirleneceği öngörülmüş; GATT'ın VII. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın 17. maddesinde de, bu Anlaşmada yer alan hiçbir hükmün, gümrük idaresinin, gümrük kıymetinin belirlenmesi ile ilgili olarak ibraz edilen tutanak, belge veya beyannamenin gerçeklik veya doğruluğunu araştırma hakkını sınırlamayacağı ve bu hakkı tartışma konusu haline getirecek şekilde yorumlanamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sözü edilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle, satış bedelinin esas alınması, satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de, sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği, ayrıca gümrük idaresinin, beyanın doğruluğunu tespit amacıyla, her zaman, her türlü bilgi ve belgeyi inceleyerek değerlendirme hak ve yetkisine sahip bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacı tarafından beyan edilen kıymetin 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından bahisle, gümrük müdürlüğünce herhangi bir yurt dışı kıymet araştırması yapılmadan, referans kıymet uygulaması neticesinde alınan katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve bu fon payının matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile anılan vergi ve fon payı üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezası hukuka aykırı olduğundan, uzlaşma başvurusu reddedildikten sonra söz konusu vergi, fon ve cezanın tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine yönelik davacı itirazlarının "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 07/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.