Danıştay 7. Daire 2019/638 Esas 2022/5573 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 7. Daire
Esas No: 2019/638
Karar No: 2022/5573
Karar Tarihi: 29.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/638
Karar No : 2022/5573
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : ... Gümrükleme İthalat İhracat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) : ... Bakanlığı adına ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2017 ylında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 9 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya için ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla, davacı tarafından ithal edilen eşyaların beyan edilen kıymetinin, İthalatta Gözetim ve Korunma Uygulanmasına İlişkin Tebliğde öngörülen kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim belgesi ibrazı zorunluluğunun getirildiği, Tebliğde belirtilen birim kıymet, eşyanın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından, işlemin gözetime isabet eden kısmında hukuka uyarlık görülmediği; 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesi uyarınca geri verme başvurusunda bulunabilmesi için iadesi istenilen vergilerin kanunen ödenmemesi gerektiğinin açıkça anlaşılabilir olmasının icap ettiği, olayda davacı tarafından davalı idarenin Gümrük Veri Ambarı Sistemi (GÜVAS) üzerinden yaptığı taramalar sonucunda dönemsel olarak elde etmiş olduğu referans kıymet emsal göstererek şifai telkinde bulunulması üzerine fatura bedeline yurt dışı giderler ilave edilmek suretiyle beyanda bulunulduğu ileri sürülmüş ise de, beyan edilen yurt dışı gider kaleminin satış bedeline dahil olmaması gerektiği yönünde herhangi bir veri olmaması karşısında satış bedelinin tespiti için araştırma yapılması gerektiğinden, davacının geri verme isteminin 211. maddede öngörülen koşulları taşımadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle işlemin gözetime isabet eden kısmının iptaline, gözetim uygulaması nedeniyle fazladan ödenen vergilerin iadesine, işlemin referans kıymete isabet eden kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin zorlaması üzerine yurt dışı giderin yüksek beyan edilmek durumunda kalındığı, GÜVAS verilerine göre idarece referans fiyat uygulamasına gidildiği, açıkça kanuna aykırı vergilendirme yapıldığı; davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasını onanması, davacıdan tahsil edilen vergilerin, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının iade edilmemesi hukuka aykırılık oluşturacağından, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına 2017 ylında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 9 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya için ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesinde, kanunen ödenmemeleri gerektiği halde ödenmiş olduğu belirlenen gümrük vergilerinin geri verileceği, kanunen tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirilen gümrük vergilerinin kaldırılacağı hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan; yürürlükten kaldırılan 1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 87. maddesi ile ilgili olarak, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 02/07/1966 tarih ve E:1965/13, K:1966/6 sayılı kararında, aykırı içtihatlar, tahsil olunan gümrük vergilerinin anılan madde uyarınca geri verilebilmesinin, yanlışlıkla veya fuzulen tahsil olunduklarının açıkça anlaşılması koşuluyla olanaklı bulunduğu yolunda birleştirilmiştir. Bu bakımdan; 4458 sayılı Kanun'un benzer hükümler taşıyan 211. maddesinin uygulanmasında da, iadesi istenen gümrük vergilerinin kanunen ödenmelerinin veya tahakkuk ettirilmelerinin gerekmediğinin, açıkça; yani, herhangi bir inceleme, araştırma ve yoruma gerek olmaksızın anlaşılabilir olması koşulu aranmalıdır.
4458 sayılı Kanun'un 24. maddesinde, ithal eşyasının kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu; 25. maddesinin 1. fıkrasında, 24. madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin, bu maddenin 2. fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bendlerinin sıra halinde uygulanmasıyla belirleneceği; eşyanın gümrük kıymetinin bir üst bent hükümlerine göre belirlenebildiği sürece bir alt bent hükümlerinin uygulanmayacağı hükümlerine yer verilmiş; 26. maddesinde ise, 24 ve 25. madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymetinin, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmanın, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) VII. maddesinin ve bu bölüm hükümlerinin prensip ve genel hükümlerine uygun yöntemlerle ve Türkiye'de mevcut veriler esas alınarak belirleneceği öngörülmüş; GATT'ın VII. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın 17. maddesinde de, bu Anlaşmada yer alan hiçbir hükmün, gümrük idaresinin, gümrük kıymetinin belirlenmesi ile ilgili olarak ibraz edilen tutanak, belge veya beyannamenin gerçeklik veya doğruluğunu araştırma hakkını sınırlamayacağı ve bu hakkı tartışma konusu haline getirecek şekilde yorumlanamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının davalı idarenin istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler birlikte incelendiğinde; ithal edilen eşyanın gümrük kıymeti, eşyanın satış bedeli olduğundan, gümrük vergilerinin hesaplanmasında satış bedelinin esas alınması; satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Öte yandan; davalı idarece belirlenen gözetim/referans kıymetinin eşyanın gümrük kıymetinin tespitinde esas alınamayacağı, Dairemizin öteden beri istikrarlı biçimde uygulana gelen içtihadıdır.
İşbu davada uyuşmazlığın çözümü, beyan edilen kıymetle, eşyanın faturasında yazılı kıymeti arasındaki fark nedeniyle ödenen vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca iade edilip edilemeyeceğinin belirlenmesine bağlıdır.
Olayda, iade istemine konu gümrük vergilerinin davacının beyanına göre tahsil edildiği tartışmasız olmakla birlikte, beyannamede eşyaya ilişkin fatura kıymeti ile yurt dışı gider altında beyan olunan kıymeti arasındaki farkın çok fazla olduğu, vergi tahakkuk ve tahsilinde fatura bedelinin gerçeği yansıtmadığı yönünde herhangi bir veri veya tespitin bulunmadığı, dolayısıyla beyan ile fatura arasındaki yüksek orandaki farkın serbest iradeyle beyan edildiğinin kabulünün bu yönüyle hayatın olağan akışına ve ticari hayatın gerçekleriyle bağdaşmayacağı, bu bakımdan; davacıdan tahsil edilen vergilerin, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının iade edilmemesi, yukarıda açıklanan hukuki duruma aykırılık oluşturacağından, dava konusu işlemin referans kıymete isabet eden kısmının iptali gerekirken, aksi yoldaki temyize konu kararın davacının istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin ise kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, davalı idarenin istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, davacının istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 29/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu kararın referans kıymetinden kaynaklı iadeye ilişkin hüküm fıkrasının incelenmesinde;
Gümrük vergileri genel olarak beyana dayalı olarak tahakkuk ettirilir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 61. maddesinin 2. fıkrasında; aksine hüküm bulunmadıkça, eşyanın beyan edildiği gümrük rejimine ilişkin tüm hükümlerin uygulanmasında esas alınacak tarihin, beyannamenin tescil edildiği tarihi olduğu, 3. fıkrasında; tescil edilmiş beyannamenin, ait olduğu eşyanın vergileri ve para cezalarından dolayı taahhüt niteliğinde beyan sahibini bağladığı ve gümrük vergilerinin tahakkukuna esas tutulacağına ilişkin düzenlemeler emredici nitelikte hüküm olmakla, davacının beyanının esas alınması zaruridir. Yükümlünün kendi iradesiyle yurt dışı gider olarak belirttiği meblağın sebebini ancak kendisi açıklayacağı, bu bağlamda referans kıymetin de bulunmadığı anlaşılmakla 4458 sayılı Kanun'un 61. maddesinin 3. fıkrası gereği sorumluluğu bulunduğu sarihtir. İdarece ithal edilen eşyaya ilişkin olarak referans kıymetin olmadığı, beyannamelerde ihtirazi kayda yer verilmediği bildirildiğinden, beyan esas olmakla kıymet araştırması yapılması yönünde işlem yapma ihtiyacı duyulmayacağı tabidir.
Kanun'un 27. maddesinde eşyanın gümrük kıymetine ilave edilecek unsurlar belirtilmiş olmakla, vergisel matrahın sadece eşyanın fatura bedeli olmadığı, beyana dahil edilen tüm masrafın gümrük kıymetine dahil olduğu ve böyle uygulandığı, yurtdışı giderin yüksekliğine yönelik davacı tarafından bir izahat da yapılmadığı görülmekle 211. madde kapsamında, yanlışlıkla alınan veya tahakkuk ettirilen vergiden söz edilemeyeceğinden temyize konu kararın davacının istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerekmektedir.
Temyize konu kararın gözetim kıymetinden kaynaklı iadeye ilişkin hüküm fıkrasının incelenmesinde;
Mevzuat hükümleri uyarınca bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla re'sen veya üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda o eşya için Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmektedir.
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan kaçınarak eşyanın kıymetinin Tebliğ'de belirlenen kıymete yükseltilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamakta, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşturmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmıştır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile (Tebliğ) getirilen gözetim uygulaması ve 4458 sayılı Yasanın, 61. maddesi ile düzenlenen beyanın bağlayıcılığı ilkesi de fiilen askıya alınmış olmaktadır.
İdarenin gözetim uygulamasına tabi eşyaya ilişkin gözetim belgesini ibraz etmeyen ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine yükseltmeye zorladığı iddiasının kabulünü gerektiren bir durum bulunmadığı eşyanın kıymetinin tebliğde belirtilen meblağa yükseltilmesi suretiyle, kıymet unsurunun üstü kapatılarak, idarenin kıymet incelemesi yapma imkanı ve belge alınması gerektiren durumun tespiti engellenmektedir. Bu süreçte, 4458 sayılı Kanun hilafına ilgililer tarafından kötüye kullanıldığının Kanun koyucu tarafından tesbiti üzerine, 18/07/2021 tarihinde Kanun'un 211. maddesine eklenen cümle ile "ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması sonucunda ödenmiş veya tahakkuk ettirilmişse bu vergilerin geri verilmesi veya kaldırılmasına ilişkin talepler kabul edilemez" emredici hükmü getirilmekle, işbu taleplerin kabul edilmeyeceği hususu da tekrar teyit edilmiştir.
Bu durumda Tebliğ ile belirli bir CIF değerin altında ve belirli miktarların üzerinde ithal edilmek istenen eşyanın gözetim uygulaması kapsamına tabi kılınan eşya için gözetim belgesi almak amacıyla anılan belgeyi vermeye yetkili Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne davacı tarafından başvuruda bulunulup bulunulmadığının, araştırılarak fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca geri verilip verilemeyeceğinin saptanması suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden, davalı idarenin temyiz başvurusunun kabulü ile temyize konu kararın davalı idarenin istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.