Danıştay 6. Daire 2021/10562 Esas 2022/12378 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 6. Daire
Esas No: 2021/10562
Karar No: 2022/12378
Karar Tarihi: 29.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10562
Karar No : 2022/12378
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR :1- …
2-… A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bir kısmının trafo binası yapımı amacıyla … Anonim Şirketi tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 30/10/2021 tarihli, 31644 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 29/10/2021 tarih ve 4719 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Cumhurbaşkanı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kamu menfaati gözetilmeden tesis edildiği, taşınmazın bahçesinde yıllar önce yapılmış bir elektrik trafosunun mevcut olduğu, bu tür elektrik trafolarının sağlık açısından risk oluşturduğu, taşınmazdaki trafonun boş kamu arazilerine taşınması gerekirken hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan dava konusu işlemle taşınmazın bir kısmının acele kamulaştırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI : Usule ilişkin olarak, davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak, dava konusu işlemin mevzuata uygun olarak tesis edildiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın trafo binası yapımı amacıyla … Anonim Şirketi tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 30.10.2021 tarihli, 31644 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 29/10/2021 tarih ve 4719 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazlarına itibar edilmemiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde; herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Danıştay 6.Dairesi'nin 20.01.2022 tarihli, E:2021/10562 sayılı ara kararına davalı idareler tarafından verilen ve 25/02/2022 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü'nde kayda geçen cevap ile eki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanında kaldığı görülmüştür.
Bu durumda, … Anonim Şirketi Yönetim Kurulu'nun … tarihli, … sayılı kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmazın 85,77 metrekarelik kısmına ilişkin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Genel Müdürlük tarafından 2942 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yürütülecek taşınmaz temini işlemlerinin gerçekleştirilmesine, ardından tesis edilen dava konusu işlemle taşınmazın Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verilmiş ise de, yukarıda anılan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına aykırı maksatlar için kullanılamayacağı açık olduğundan, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanında kalan taşınmazın bir kısmının trafo yapımı amacıyla acele kamulaştırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmazın 85,77 metrekarelik kısmına ilişkin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Genel Müdürülük tarafından 2942 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yürütülecek taşınmaz temini işlemlerinin gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu 29/10/2021 tarih ve 4719 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bir kısmının trafo binası yapımı amacıyla Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde herkesin, mülkiyet hakkına sahip olduğu, bu hakkın ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı düzenlenmiş, 46.maddesinde ise idareye, mülkiyet hakkını, malikin rızası dışında kamu yararı amacıyla, gerçek karşılığını peşin olarak ödemek ve kanunla gösterilen esas ve usullere uymak suretiyle kamulaştırma yoluyla sınırlama yetkisi tanınmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde; "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
Kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenleme amacıyla hazırlanan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3. maddesinin 1. fıkrasında, idarelerin, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aynı maddenin 2.fıkrasında belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilecekleri düzenlenmiş, 5. maddesinde kamu yararı kararı vermeye yetkili merciler sayılmış, 6. maddesinde ise 5. maddede sayılan merciler tarafından verilecek kamu yararı kararını onaylayacak merciler sayıldıktan sonra onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek olmadığı, bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınacağı kurala bağlanmıştır. Aynı Kanunun 27. maddesinde ise; "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır. Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun "Amaç" başlıklı 1.maddesinde, "Bu Kanun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.
" hükmüne, 3. maddesinde, "Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz.
" hükmüne, 8. maddesinin (d) bendinde "Arazi kullanımı ve yapılaşmada sadece mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur." hükmüne, 20. maddesinde "Yapı: a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile, İmar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun tanımlar başlıklı 5. maddesinde uygulama imar planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19. maddesinin 1. fıkrasında; "Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir." hükmüne, aynı maddenin 2/a fıkrasında "Elektrik piyasasında dağıtım faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemleri ile ilgili olarak;
a) Dağıtım faaliyetinde bulunan lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin lisansa konu faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini taleplerine yönelik işlemler, 2942 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine göre TEDAŞ tarafından yürütülür. Taşınmaz temini talepleri TEDAŞ tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi halinde TEDAŞ tarafından karar alınır. Bu kapsamda alınan kararlar, kamu yararı kararı yerine de geçer ve herhangi bir makamın onayına tabi değildir" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davanın süresinde açılmadığı iddiası bakımından;
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ilgililere tebliğ hükmünde olmadığından acele kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin Anayasada yer alan bir temel hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bireysel işlem olması karşısında otuz gün içinde dava açılacak idarenin gösterilmesi suretiyle ilgiliye tebliğ edilmesi, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
Bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının, usulüne uygun yazılı bildirimi üzerine otuz gün içinde veya öğrenme üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği, bu durumda 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarihli, E:2014/5590, K:2015/891 sayılı kararı da bu yöndedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı ve davacı tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde davanın açıldığı anlaşılmış ve davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelelik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Dava konusu işlem, bölgede bulunan mevcut trafo merkezlerinin eski ve kapasitesinin düşük olması, yer darlığı nedeniyle kapasitelerinin yükseltilememesi, gerilim düşümü nedeniyle vatandaşlarımın elektronik cihazlarının zarar görmesi, bölgede sık ve uzun süreli elektrik kesintilerinin yaşanması sebepleriyle tesis edilmiştir.
Dairemizce verilen 20.01.2022 tarihli, E:2021/10562 sayılı ara kararına davalı idareler tarafından sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanında kaldığı görülmüştür.
Bu durumda, … Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmazın 85,77 metrekarelik kısmına ilişkin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Genel Müdürülük tarafından 2942 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yürütülecek taşınmaz temini işlemlerinin gerçekleştirilmesine, ardından tesis edilen dava konusu işlemle taşınmazın Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verilmiş ise de, yukarıda yer verilen 3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesi uyarınca herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına aykırı maksatlar için kullanılamayacağı açık olduğundan, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanında kalan taşınmazın bir kısmının trafo yapımı amacıyla acele kamulaştırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu parsele ilişkin kısmının İPTALİNE,
2.Ayrıntısı aşağıda gösterilen ve davacı tarafından yapılan toplam …-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmasız işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4.Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.