Danıştay 4. Daire 2019/6949 Esas 2022/7458 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 4. Daire
Esas No: 2019/6949
Karar No: 2022/7458
Karar Tarihi: 01.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6949
Karar No : 2022/7458
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Reklamcılık ve Medya Hiz. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.'nin kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; olayda, asıl borçlu şirketin tüm vergi borçlarını ödemek için 31/07/2018 tarihinde 7143 sayılı Kanun kapsamında başvuruda bulunarak borcunu yapılandırdığı, şirketin borcunu 18 eşit taksitte ödemek üzere beyanda bulunduğu ve ... tarih ve ... sayılı tecil dosyasının oluşturulduğu, dava konusu ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 23/10/2018 tarihi itibariyle de anılan tecil dosyasının aktif durumda olduğu, bu haliyle, davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte, borcun asıl borçlu şirketten tahsil edilebilirliğinin devam ettiği anlaşıldığından, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasında; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, 2. fıkrasında; yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve bunlara bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 24/10/2008 tarih ve 7175 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilanına göre, 21/10/2008 tarihinde 10 yıllığına şirket müdürü seçildiği, 12/10/2011 tarihli ilana göre de, Beyoğlu 1. Noterinde düzenlenen ... tarihli ve ... sayılı devir temlik sözleşmesi ile ortaklıktan ayrıldığı ve 29/09/2011 tarihli kararla müdürlüğünün azline karar verildiği; dava konusu ödeme emri içeriği borçların, asıl borçlu şirketin defter ve belgelerinin, davacının kanuni temsilcilikten ayrılmasından sonraki yıllarda (2014 yılında) şirketin yeni yetkililerince ibraz edilmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının vergisel yönden sorumluluğu ancak yöneticiliği döneminde beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu olabileceğinden ve davacının, kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonra görev yapan yöneticilerin defter belge ibraz etmeme eyleminden sorumlu tutulamayacağı açık bulunduğundan, borçlu şirketten alınamayan vergi ve cezaların tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında, sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.