Danıştay 2. Daire 2022/2244 Esas 2022/6369 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2022/2244
Karar No: 2022/6369
Karar Tarihi: 13.12.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2244
Karar No : 2022/6369

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığında …olarak görev davacı, …olarak atanmasına ilişkin …günlü, …sayılı işlemin iptali ile mali, özlük, sosyal haklarının ve sosyal denge tazminatının ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda; davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinden, davalı idare bünyesinde uzun yıllar yöneticilik yaptığı, bu süre zarfında, söz konusu görevi ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının …kadrosundan alınarak …kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kabulü, davacının yoksun kaldığı mali, özlük, sosyal haklarının ve sosyal denge tazminatının davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : …Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla, Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun bulunması nedeniyle, istinaf başvursunun reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrolarına atama konusunda idarenin geniş bir tercih ve takdir yetkisi bulunduğu; dava konusu işlemin, kamu yararı amacı ve hizmet gereği ilkeleri doğrultusunda hukuken geçerli sebeplere dayanılarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 68 ve 76. maddeleri hükmü ile idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçe eklenmesi suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde …olarak görev yapmaktayken, 677 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edildikten sonra OHAL Komisyonu kararı ile görevine iade edilen davacının, …kadrosuna atanmasına ilişkin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının …günlü, …sayılı işleminin iptali ile daire başkanlığı görevine atanması gerektiğine karar verilmesi istemiyle açılan davada; ''kamu görevinden ihraç edilmeden önce … olarak görev yapan ve Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararıyla kamu görevine iade edilen davacının, meri mevzuat gereği yöneticilik görevine atanamayacağı ve yöneticilik görevinden önceki kadrosuna atanması gerektiği açık olduğundan, …kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde mevzuata dolayısıyla hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacının …görevine atanması gerektiğine karar verilmesi istemine gelince; idari dava türlerinden olan iptal davalarında idari işlemlerin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olup olmadıkları yönünden yargısal denetim yapıldığı, İdare Mahkemelerince idarenin yerine geçerek idari işlem tesisi şeklinde karar verilmesi olanaklı olmadığından davacının bu isteminin incelenme olanağı bulunmadığı" gerekçesiyle davanın iptal istemi yönünden reddine, …görevine atanması gerektiğine karar verilmesi istemi yönünden ise, incelenmeksizin reddine yönelik verilen …İdare Mahkemesinin …günlü, E: …, K:…sayılı kararına karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinafa konu kararın davanın incelenmeksizin reddine yönelik kısmına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kısmen reddine, davacının istinaf başvurusun kısmen kabulü ile istinafa konu …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K;…sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının; "davacının Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı ile başvurusunun kabul edilmesi üzerine göreve iade edildiği ve 7075 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasının üçüncü cümlesi uyarınca …olarak atamasının yapıldığı dikkate alındığında, uzman olarak atanmasının hukuki gerekçesi olan 7075 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasının üçüncü cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilerek kararın yürürlüğe girmiş bulunması karşısında, davalı idarece Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı dikkate alınmak suretiyle davacı başvurusu hakkında işlem tesis edilmesi gerekmekte olup, hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile saptanmış yasa hükmü uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki istinafa konu idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle kaldırılmasına, dava konusu Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının …günlü, …sayılı işleminin iptaline karar verildiği, anılan karar üzerine davacının 10/03/2021 tarihinde tekrar …olarak atandığı, bu kez ... günlü, ... sayılı dava konusu işlem ile yeniden …kadrosuna atanması üzerine, anılan işlemin iptali ile mali, özlük, sosyal haklarının ve sosyal denge tazminatının ödenmesine karar verilmesi istemiyle davacı tarafından temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. ...” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anayasa Mahkemesi kararlarında, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, "insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet" şeklinde tanımlanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi "hukuki güvenlik ilkesi"dir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Diğer bir ifadeyle hukuki güvenlik ilkesi, kişilerin hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilmeleri anlamına gelirken, "idari istikrar ilkesi" ise, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.
Anayasa'nın 138. ve 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesi uyarınca idarenin, yargı kararının gereğini "aynen" ve "gecikmeksizin" yerine getirmesi zorunluluk olmakla birlikte; idarenin, yargı kararını biçimsel olarak uygulanması sonucunu doğuracak yeni işlem tesisinin de yukarıda anılan ilke ve kurallara aykırılık teşkil edeceği kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, 07/02/2008 tarihinde davalı idare bünyesinde memur olarak göreve başladığı, 08/06/2012 tarihinde …olarak atandığı, 18/04/2019 tarihinde ... olarak atandığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda …Bölge İdare Mahkemesi … Dava Daires'nin …günlü, E:…, K:…sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiği ve 10/03/2021 tarihinde yargı kararı gereğince tekrar daire başkanı kadrosuna iade edildiği, iade edildikten kısa bir süre sonra dava konusu edilen …günlü, …sayılı işlem ile yeniden uzman kadrosuna atandığı görülmekle birlikte, idarenin, mahkeme kararlarını yerine getirmesi, Anayasa'nın 138. maddesi ve 2577 sayılı Kanun'un 28. maddesi gereği temel bir ödev olup, kararları geciktirme ya da uygulamama gibi bir tercih hakkı olmadığı gibi, iptal kararlarını etkisizleştirecek idari işlemler yapma imkanı ve hakkı da olmadığından, davacının mahkeme kararı gereği görevine iadesini etkisiz kılacak şekilde tesis edilen dava konusu işlemin yargı kararını etkisizleştirmeye yönelik olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda; davalı idare istinaf başvurusunun, yukarıda açıklanan gerekçe de eklenilmek suretiyle reddine karar verilmesi gerekirken, davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinden, davalı idare bünyesinde uzun yıllar yöneticilik yaptığı, bu süre zarfında, söz konusu görevi ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının ... kadrosundan alınarak ... kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kabulü, davacının yoksun kaldığı mali, özlük, sosyal haklarının ve sosyal denge tazminatının, dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idare tarafından davacıya ödenmesi yolunda verilen Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusun reddine ilişkin temyize konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …Bölge İdare Mahkemesi, … İdari Dava Dairesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenilmesi suretiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı İdare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.