Danıştay 2. Daire 2016/7239 Esas 2022/5884 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/7239
Karar No: 2022/5884
Karar Tarihi: 23.11.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7239
Karar No : 2022/5884
DAVACILAR : 1- ...
...
25- ...
DAVALI : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
DAVANIN KONUSU : Davacılar tarafından, 10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'ne, 09/07/2015 günlü, 29411 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesiyle eklenen Geçici 2. madde ile bu maddeye istinaden yapılan naklen başmüfettiş ve müfettiş alımına ilişkin idari işlemlerin ve buna dayalı olarak yapılan atama işlemlerinin iptali istenilmektedir.
DAVACILARIN İDDİALARI : Özel yarışma sınavı ile mesleğe giren ve üç yıllık yetişme dönemi sonunda yeterlik sınavını geçerek müfettiş unvanını almaya hak kazanan bakanlık müfettişlerinin görev yaptığı tamamen kariyer ve liyakat esaslarına göre oluşturulan, Bakanlığın en üst denetim birimi olan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına, mevcut mevzuata aykırı olarak yapılan dava konusu Yönetmelik değişikliği ile bu kritere sahip olmayan kimselerin dışarıdan başmüfettiş ve müfettiş olarak atanmalarına imkan sağlandığı, dava konusu düzenlemenin Anayasa’ya ve 635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye aykırılık teşkil ettiği, başka bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarının farklı alanlardaki denetim ihtiyaçlarına uygun olarak, çok farklı seçim kriterleri çerçevesinde, farklı konulardaki giriş sınavı, mesleki eğitim ve yeterlik sınavlarına tabi tutulan ve çok farklı alanlarda bilgi ve tecrübeye sahip başmüfettiş, başkontrolör, başdenetçi, müfettiş, kontrol ve denetçi unvanlı kişilerin bakanlık başmüfettiş ve müfettiş kadrolarına atanmaları halinde köklü bir geçmişe sahip olan ve kendi gelenekleri, görev ve liyakat gerekleri ile kuralları oluşan davalı idare Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının görev ihtiyaçlarını karşılama açısından yetersiz kalacakları, bu kişilerin Bakanlığın ve Bakanlığın denetimi altındaki kuruluşların faaliyetlerini ve mevzuatını hiçbir şekilde bilmedikleri, denetimin gerektirdiği altyapı ve eğitim ile gerekli tecrübeye sahip olmadıkları, kanuni dayanağı olmayan Yönetmelik maddesi ile Bakanlık müfettiş ve başmüfettişliklerine atanmalarının Bakanlıkta görev yapan mevcut başmüfettiş ve müfettişlerin menfaatlerini ihlal ettiği;
Dışarıdan naklen alımlara ilişkin işlem sırasında ilgili kanun ve yönetmelikte yer almayan, hukuki düzenlemelere dayalı olarak yetkilendirilmeyen bir komisyon tarafından yine hiçbir hukuki düzenlemeye veya önceden belirlenerek ilan edilmiş kriterlere dayanmaksızın yapılan mülakat sonucunda 31 kişi arasından 16 kişinin bakanlık müfettişliğine atanmasının ve bu kişilerin göreve başlaması ile rehberlik ve teftiş başkanlığında görev yapan mevcut müfettişlerle yeni atananların farklı konumlarından kaynaklanacak uyumsuzluklar nedeniyle çalışma barışının bozulacağı;
635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 13. maddesinde Rehberlik ve Teftiş Kurulunun düzenlendiği, anılan yasal düzenlemede, Bakanlığa başka kurumlardan müfettiş, denetçi veya kontrolör unvanını taşıyanlardan naklen alım yapılarak bu kişilerin Bakanlık müfettişi kadrolarında çalıştırılmasına ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, ilgili hükümler gereği müfettişliğe ancak müfettiş yardımcısı olarak girilebileceği, aynı Kanun maddesinde bu maddede belirtilen konularda yönetmelikle düzenlenebilecek hususların sınırlarının da çizildiği, 635 sayılı KHK’nin “Düzenleme yetkisi” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında Bakanlığın görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenen konularda idari düzenleme yapılabileceğinin açıkça belirtildiği, Anayasa’nın 128. maddesinde yer alan memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği hükmü de dikkate alındığında, dayanağını kanundan almayan bir yetki ile Yönetmelikle diğer kamu kurum ve kuruluşlarından nakil yoluyla başmüfettiş ve müfettiş alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığı;
Yönetmeliğin dava konusu hükmünde dışarıdan müfettiş alımına ilişkin olarak herhangi bir komisyon oluşturulacağına, komisyonun kimlerden oluşturulacağına, başmüfettiş ve müfettiş olarak atanmak isteyen kişilerin hangi kriterler bakımından değerlendirileceğine, Bakanlığa toplam kaç müfettiş alınacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, konuya ilişkin ilanda da bu hususlara ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı, yasal bir dayanağı olmamasına rağmen bu amaçla beş kişilik bir komisyon oluşturulduğu, komisyon üyelerinin üç tanesinin Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı dışından olduğu, müfettiş yardımcısı alımı ve yeterlik sınavı komisyonları için tayin edilen usulün dışına çıkılarak müfettişlerin denetimi altında bulunan idari makamlar tarafından müfettiş seçiminin yolunun açıldığı, 635 sayılı KHK’nin amir hükmü gereği Bakanlık teşkilatının her türlü faaliyet ve işlemleriyle ilgili olarak teftiş, inceleme ve soruşturma yapmanın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının görevi olduğu, doğrudan Bakana bağlı olarak görev yapan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığında görev yapacak bir müfettişin her türlü işlemini denetleyip hakkında soruşturma yapma yetkisine sahip olduğu bir personel tarafından göreve alınmasının 635 sayılı KHK’nin ruhuna aykırılık teşkil ettiği, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 48. maddesinde müfettişliğe atananların kıdemlerinin yeterlik sınavındaki başarı derecelerine göre saptanacağı, müfettişlik sıfatını kazandıktan sonra bu görevden ayrılanlardan müfettişliğe dönenlerin kıdem bakımından dönemlerinin sonuna alınacağının belirtildiği; oysa ki dava konusu düzenleme ile dışarıdan başmüfettiş ve müfettişliğe atananların mesleki kıdemlerinin, fiilen denetim elemanı olarak görev yaptıkları kurumlardaki toplam kıdem hesaplanarak tespit edileceğinden başkanlık içerisindeki yeterlik sınavına dayalı mesleki kıdem sıralaması ve hiyerarşik düzenin bozulacağı ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Davacıların, düzenleyici işlemin iptalini istemekte herhangi bir menfaatlerinin bulunmadığı, Bakanlığın, Anayasa’nın 124. maddesi ile 635 sayılı KHK’nin 13. ve 27. maddeleri gereğince dava konusu düzenlemeyi yapma konusunda yetkili olduğu, dava konusu düzenleyici işlemin, Bakanlıkların yeniden yapılandırılması sürecinde elli civarında Bakanlık müfettişinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığına naklen geçmesi ve yetişmiş teftiş personeline ihtiyaç duyulması nedeniyle yapıldığı, bu uygulamanın sadece davalı idareye özgü bir uygulama olmadığı, kurumların zaman içerisinde duydukları personel ihtiyacını karşılamak üzere gerekli düzenlemeleri yaparak ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 74. maddesindeki kurumlar arası naklen atama düzenlemesine uygun olarak personel alabildikleri, uygulamanın Türk kamu yönetiminde yerleşik bir uygulama olduğu, düzenleme sonucu yapılacak atamaların kariyer yapısını bozmadığı, dava konusu düzenleme ile denetim elemanlığının olmazsa olmaz şartı olan mesleğe özel yarışma sınavı ile girme ve üç yıllık yetişme döneminden sonra yapılan yeterlik sınavını başararak müfettişliğe atanmaya hak kazanma şartlarını taşıyanlardan naklen alım yoluna gidildiği, 375 sayılı KHK’ye eklenen Ek 18. maddede yer alan, kariyer meslek olan denetim elemanlığı görevine yarışma sınavı ile girmemiş, üç yıllık yetişme dönemini başarı ile tamamlamamış ve yapılan yeterlik sınavını başararak mesleğe atanmamış olmalarına rağmen en az üç yıl idari görevde bulunmuş olan ve belirli şartları taşıyan yöneticilerin de anılan görevlerinden alındıklarında müfettiş/uzman olarak atanacağına ilişkin hüküm göz önüne alındığında Bakanlık Yönetmeliğine eklenen dava konusu düzenleme ile mesleğe yarışma sınavı ile giren, üç yıllık yetişme döneminden sonra yapılan yeterlik sınavını başararak müfettişliğe atananlar arasından naklen denetim elemanı alım uygulamasıyla kariyer mesleğin yapısını koruma düşüncesiyle hareket edildiğinin ortaya çıktığı, naklen atanan müfettişlerin 25/11/2015-28/12/2015 tarihleri arasında Bakanlığın denetim alanları, mevzuatı ve uygulamaları hakkında eğitime tabi tutuldukları, dava konusu düzenlemede ve atama işlemlerinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacılardan ... bakımından feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına; davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... bakımından davanın açılmamış sayılmasına; davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... bakımından ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacılar, 10.09.2011 tarihli ve 28050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğine, 09.07.2015 tarih ve 29411 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle eklenen Geçici 2. maddesi ile bu maddeye istinaden yapılan naklen başmüfettiş ve müfettiş alımına ilişkin idari işlemlerin, buna dayalı olarak yapılacak atama işlemlerinin iptalini istemektedirler.
10.09.2011 tarihli ve 28050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğine, 09.07.2015 tarih ve 29411 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle eklenen Geçici 2. maddesinde; ''(1) Bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendindeki eğitim şartlarını taşımak, ilgili mevzuatı uyarınca mesleğe özel yarışma sınavıyla girip en az üç yıllık yetişme döneminden sonra yapılan yeterlik sınavını başararak 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna göre müşterek kararla atanmış olmak (vergi müfettişleri açısından yeterlik sınavındaki sıralamada en başarılı %5'lik dilime girmek) şartıyla kurumlarında Başmüfettiş, Başdenetçi ve Başkontrolör unvanını taşıyanlar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına Başmüfettiş olarak, Müfettiş, Denetçi ve Kontrolör unvanını taşıyanlar ise Müfettiş olarak bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde atanabilirler.(2) Bu şekilde atananların mesleki kıdemleri, fiilen denetim elemanı olarak görev yaptıkları kurumlardaki toplam kıdem hesaplanarak tespit edilir. Ancak, bu Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına göre esas alınacak kıdem sıralamasında halen Bakanlıkta görev yapan Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş yardımcılarının hakları saklıdır." düzenlemesi yapılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, 657 Sayılı Kanunun 76/1 inci maddesine uygun olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğinde yapılan dava konusu geçici düzenlemede üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiş olup, bu değişikliğin " bu Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına göre esas alınacak kıdem sıralamasında halen Bakanlıkta görev yapan Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş yardımcılarının hakları saklıdır." hükmü ile davacıların kıdem sıralamasında mevcut haklarının da korunduğu görülmekle hukuka uygun olarak yapılan geçici yönetmelik düzenlemesi ve buna bağlı olarak yapılan atama işlemlerine karşı açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; duruşma için belirlenen 23/11/2022 günü davalı idareyi temsilen hukuk müşaviri ... 'ün geldiği, davacılardan gelen olmadığı görülerek, Danıştay Savcısı ...'ın hazır bulunduğu halde açık duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafa usulüne göre söz verilip dinlendikten ve Savcının düşüncesi alındıktan sonra duruşmaya son verildi. 10/07/2018 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırılmış olması sebebiyle, mülga Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yerine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hasım mevkiine alınarak, uyuşmazlığın esasına geçildi, dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra davalı idarenin usuli itirazı yerinde görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'ne, 09/07/2015 günlü, 29411 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle eklenen Geçici 2. madde ile bu maddeye istinaden Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına naklen başmüfettiş ve müfettiş alımına ilişkin idari işlemlerin ve buna dayalı olarak yapılan atama işlemlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
20/08/2020 günlü, 31219 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'nin 81. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği'nin dava konu edilen Geçici 2. maddesinde yer alan düzenleme şu şekildedir:
"Bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendindeki eğitim şartlarını taşımak, ilgili mevzuatı uyarınca mesleğe özel yarışma sınavıyla girip en az üç yıllık yetişme döneminden sonra yapılan yeterlik sınavını başararak 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna göre müşterek kararla atanmış olmak (vergi müfettişleri açısından yeterlik sınavındaki sıralamada en başarılı %5'lik dilime girmek) şartıyla kurumlarında Başmüfettiş, Başdenetçi ve Başkontrolör unvanını taşıyanlar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına Başmüfettiş olarak, Müfettiş, Denetçi ve Kontrolör unvanını taşıyanlar ise Müfettiş olarak bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde atanabilirler.
(2) Bu şekilde atananların mesleki kıdemleri, fiilen denetim elemanı olarak görev yaptıkları kurumlardaki toplam kıdem hesaplanarak tespit edilir. Ancak, bu Yönetmeliğin 60 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına göre esas alınacak kıdem sıralamasında halen Bakanlıkta görev yapan Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş yardımcılarının hakları saklıdır."
Davacılar tarafından yukarıda yer verilen düzenlemenin iptali istemiyle dava açıldıktan sonra davacılardan ..., 09/07/2021 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçesi ile 05/08/2017 tarihinde yaş haddinden emekli olması nedeniyle görülmekte olan dava ile ilgili menfaat bağının kalmadığını belirterek davasından feragat etmiştir.
Öte yandan; dava dosyasında, posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması nedeniyle her bir davacı tarafından 75,00-TL posta ücretinin tamamlanması gerektiği hususuna ilişkin olarak Dairemizin 18/06/2021 günlü, E:2016/7239 sayılı, noksan ikmali konulu, eksik posta ücretinin tebliğinden itibaren otuz gün içerisinde tamamlanması hususunu bildiren yazı ile 17/09/2021 günlü, E:2016/7239 sayılı, noksan ikmali konulu 75,00-TL posta ücretinin otuz gün içerisinde tamamlanmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği ihtarını da içeren yazı davacıların tamamına bildirilmiş; davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın süresi içinde belirtilen noksanlığı tamamlamadığının anlaşılması nedeniyle Danıştay İkinci Dairesinin 22/03/2022 günlü kararıyla dava dosyasının yukarıda isimleri sayılan davacılar yönünden işlemden kaldırılmasına karar verilerek, anılan kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde noksanı tamamlanmak suretiyle dosyanın yeniden işleme konulmasının istenilmemesi halinde davanın anılan davacılar yönünden açılmamış sayılacağına karar verileceği isimleri sayılan davacılara bildirilmiş, bu ara kararının ilgililere tebliğinden itibaren üç ay içerinde dosyanın kendileri açısından yeniden işleme konulması yönünde bir talepte bulunulmamıştır.
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlığın, davacılardan .. bakımından incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile yollamada bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 309. maddesinde; feragat beyanının dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı; 311. maddesinde de, feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı hükmü yer almıştır.
Davacının, 09/07/2021 günlü dilekçesi ile görülmekte olan davadan feragat ettiği anlaşıldığından, anılan davacı yönünden feragat nedeniyle karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın, davacılardan ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... ve ... bakımından incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6. maddesinin 5. fıkrası; "Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliğ tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur." hükmünü amirdir.
Bakılmakta olan davada, posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması nedeniyle tebliğ işlemlerinin yapılabilmesi için davacılardan 75,00-TL posta ücretinin istenilmesine ilişkin 21/06/2021 günlü yazının yukarıda isimleri sayılan davacılara tebliğ edildiği halde noksanlığın süresinde tamamlanmadığı, 17/09/2021 günlü yazı ile bildirimin tekrarlandığı, ancak otuz gün içinde belirtilen noksanlığın yukarıda anılan davacılar tarafından giderilmediği anlaşıldığından, Danıştay İkinci Dairesinin 22/03/2022 günlü, E:2021/1238 sayılı kararıyla dava dosyasının anılan davacılar bakımından işlemden kaldırılmasına karar verildiği; bu kararın davacılara tebliğ edilmesine rağmen, davacılar tarafından dosya masrafları tamamlanarak dosyanın kendileri bakımından işleme konulmasının istenilmediği anlaşılmıştır.
Bu nedenle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yukarıda isimleri sayılan davacılar bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık, davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... bakımından esastan incelenmiştir.
Anayasa'nın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde; "Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
635 sayılı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Araştırma, Geliştirme, Yenilikçilik ve Girişimcilik Faaliyetlerinin Karşılanması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (Dava konusu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihteki adı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname) "Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı" başlıklı (mülga) 13. maddesinde; "Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Bakanın emri veya onayı üzerine Bakan adına aşağıdaki görevleri yapar:
a) Bakanlık teşkilatının her türlü faaliyet ve işlemleriyle ilgili olarak teftiş, inceleme ve soruşturmalar yapmak.
b) Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata, plan ve programlara uygun çalışmasını temin etmek amacıyla gerekli teklifleri hazırlamak ve Bakana sunmak.
c) Kanunlarla ve Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
(2) Birinci fıkrada ve diğer mevzuatta verilen görevleri yapmak üzere Başkanlıkta Müfettiş istihdam edilir.
(3) Müfettiş Yardımcılarının giriş ve yeterlik sınavlarının usul ve esasları, Müfettişliğe yükselmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları, bunlarda aranacak özel şartlar, Başkanlığın çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir." düzenlemesi, "Düzenleme yetkisi" başlıklı (mülga) 27/1. maddesinde; "Bakanlık; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Kamu idarelerinde denetim hizmetleri, özellikleri nedeniyle diğer idari hizmetlerden ayrı olarak ele alınmış ve bu hizmetler ayrı bir kariyer meslek olarak düzenlenmiştir.
Denetim hizmetlerinin bu niteliği göz önünde bulundurularak, 10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği ile diğer kurum ve kuruluşlara ilişkin teftiş kurulu düzenlemelerinde olduğu gibi, mesleki nitelik, uygulama ve yetki alanı noktalarında hizmet gereklerine ve 657 sayılı Yasa'da yer alan "liyakat" ilkesine uygun bir sistemin oluşturulmasına önem verilmiştir.
635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin dava konusu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihteki haline göre (mülga) 13. maddesinde merkez teşkilatı birimleri arasında yer alan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının görevleri sayılarak, anılan görevleri yapmak üzere Başkanlıkta müfettiş istihdam edileceği belirtilmiş ve müfettiş yardımcılarının giriş ve yeterlik sınavlarının usul ve esasları, müfettişliğe yükselmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları, Başkanlığın çalışma usul ve esasları ile diğer hususların Yönetmelikle belirleneceği düzenlenmiş; fakat, Kurumun Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesine diğer kamu kurum ya da kuruluşlarından naklen atama suretiyle başmüfettiş ve müfettiş alımına imkan tanıyan bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Ancak, 635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 13. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan (Mülga) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğine, 09/07/2015 günlü, 29411 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesiyle eklenen Geçici 2. maddede bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde başka bakanlıklar ile bağlı kuruluşlarında başmüfettiş, başdenetçi ve başkontrolör olarak görev yapanların başmüfettiş olarak; müfettiş, denetçi ve kontrolör olarak görev yapanların ise müfettiş olarak naklen atanabileceği düzenlenmiştir.
Bir kamu idaresinin mevzuatla belirlenmiş olan görev alanının, değişen ve gelişen sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sonucu olarak genişlemesinden veya bir kamu idaresinin teftiş kurulunda istifa, emeklilik, başka kuruma geçiş vb. nedenlerle boşalma olmasından kaynaklanan ihtiyacının giderilmesi amacıyla zorunlu ve olağanüstü durumlarda kamu kurum veya kuruluşları arasında "naklen atama" suretiyle müfettiş veya başmüfettiş geçişlerinin yapılabileceği yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu olayda; davalı idarece, 2011 yılında Bakanlıkların yeniden yapılandırılması sürecinde elli (50) civarında Bakanlık müfettişinin ilgili kanun hükmünde kararnamelerin hükümleri uyarınca Gümrük ve Ticaret Bakanlığına naklen atanmaları sonucu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı müfettiş iş gücü sayısının önemli ölçüde azaldığı, inceleme ve soruşturma konu ve sayılarının artması ile yetişmiş denetim elemanı ihtiyacının arttığı belirtilerek, davaya konu naklen atama işlemlerinin Yönetmelikle belirlenen kısıtlı süreyle uygulanacağı vurgulanmıştır.
Bu durumda; davalı idare Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinde yetişmiş denetim elemanı yetersizliği nedeniyle Bakanlıklar ile bağlı kuruluşlarından müfettiş ve başmüfettiş alımını gerektirecek nitelikte zorunlu bir durumun varlığının davalı idare tarafından ortaya konulmuş olması karşısında, dava konusu Yönetmelik'in naklen geçişe olanak tanıyan Geçici 2. maddesi ile bu düzenlemeye dayalı olarak davalı idare Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı emrine naklen başmüfettiş ve müfettiş alımına ilişkin idari işlemler ve buna dayalı olarak yapılan atama işlemlerinde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- A- Davacılardan ... bakımından; feragat nedeniyle dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B- Davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... bakımından; dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın tebliğinden itibaren üç ay içerisinde posta ücreti eksikliği tamamlanmadığından, 2577 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
C- Davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... bakımından; DAVANIN REDDİNE,
2- Aşağıda dökümü yapılan ...-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, eksik kalan ... -TL yargılama giderinin davacılardan tahsili için müzekkere yazılmasına,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı işler için belirlenen ... -TL vekalet ücretinin davacılardan (hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilen davacılardan her biri ... -TL'den, davanın reddine karar verilen davacılardan her biri ... -TL'den sorumlu tutulacak şekilde) alınarak davalı idareye verilmesine,
4- Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.