Danıştay 12. Daire 2020/3995 Esas 2022/5560 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 12. Daire
Esas No: 2020/3995
Karar No: 2022/5560
Karar Tarihi: 16.11.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3995
Karar No : 2022/5560
DAVACI : …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …,
Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU : Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tıbbi biyokimya uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin ve aynı Yönetmeliğe ekli "Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayısı (HAKUK)" başlıklı Ek-2 tablosunda tıbbi biyokimya uzmanları için belirlenen 2,20 katsayısının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, önceki Yönetmelik'le tıbbi biyokimya uzmanları için belirlenen hizmet alanı kadro unvan katsayısından daha düşük olarak "2,20" oranında belirlenmesi sebebiyle, bu meslek mensuplarının cezalandırıldığı; verdiği hizmetin artmasına rağmen daha düşük oranda hizmet alanı kadro unvan katsayısının belirlenmesinin, kazanılmış haklara ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI : 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun'un 5. maddesinde; döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabileceği, sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usûllerinin; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirleneceğinin hüküm altına alındığı; bu kapsamda, 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik'le, hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri, muayene, ameliyet, anestezi, girişimsel işlemler, özellik arz eden birimlerde çalışma gibi unsurlar gözetilerek, sağlık tesislerinde yapılmakta olan 5300 civarındaki tıbbi işlemin puanlandırıldığı; bu puanlamada eğitim, beceri, risk ve işlemin başından sonuna kadar bizzat hekim tarafından yapılıp yapılmadığı, her bir işlemin süresi, riski, emek yoğunluğu ağırlıkları ölçüsünde puanlama yapıldığı; bu şekilde, tıbbi işlemler puanı elde edenlerin performanslarının doğrudan yapılan tıbbi işlemin puanı üzerinden; biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarında çalışanlar ile bunların yan dallarının performanslarının ise, dolaylı olarak puan elde eden hekimlerin oluşturduğu ortalama üzerinden ölçüldüğü; tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi süresi, muayene, invaziv girişim (ameliyat, anestezi, endoskopi, anjiografi vb.) acil hastaya müdahale, nöbet hizmetlerine katılım, görevi nedeniyle şiddete, tehlikeye (toksik, gaz, radyasyon, biyolojik, kimyasal vb.) maruziyet riski gibi kriterler de gözetilmek suretiyle hizmet alanı - kadro unvan katsayılarının belirlendiği ifade edilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik, 12/08/2022 tarih ve 31921 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği'nin “Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler" başlıklı 16. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından, davacının iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tıbbi biyokimya uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından; 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin ve aynı Yönetmeliğe ekli "Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayısı (HAKUK)" başlıklı Ek-2 tablosunda tıbbi biyokimya uzmanları için belirlenen 2,20 katsayısının iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun'un 5. (Değişik:11/10/2011-KHK-663/58 md.) maddesinin 1. fıkrasında," (...) döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabileceği, sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu esas ve usullerinin bu maddede belirtilen unsurlarla personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir", aynı maddenin 2. fıkrasında da; "Bakanlık merkez teşkilatı ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (laboratuvarlar hariç) ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun merkez teşkilatında görev yapanlar dışındaki personele, (…) (1) döner sermaye gelirlerinden, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı kadrolarına atanmış olup Kurumun analiz ve kontrol laboratuvarlarında fiilen görev yapan personele döner sermaye gelirlerinden dördüncü fıkra uyarınca Bakanlık döner sermaye hesabına aktarılan tutardan birinci fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının; eğitim görevlisi ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve doçentlerde yüzde 800'ünü, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700'ünü, pratisyen tabip ve diş tabipleri ile uzman eczacılarda yüzde 500'ünü, idarî sağlık müdür yardımcısı, idarî halk sağlığı müdür yardımcısı, hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250'sini, başhemşirelerde yüzde 200'ünü, diğer personelde ise yüzde 150'sini geçemez. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/22 md.) Sağlık Bakanlığı tarafından, Maliye Bakanlığının onayı ile belirlenen özellikli tıbbi işlemler karşılığı yapılacak ek ödemelerde, yüzde 800 ve yüzde 700 oranları beş kat artırılarak uygulanır. İşin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanır. Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların yüzde 50’sini, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30’unu, diğer personele yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz. Bu madde uyarınca yapılacak ödeme sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz. " hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Yasal düzenleme ile farklı hizmet sınıfında yer alıp farklı unvanlara sahip olan, aldığı eğitim ve mesleki birikimi, görev yeri, sorumluluğu, hizmete katkısı ve performansı farklı olan personele farklı oranlarda ek ödeme yapılması konusunda idareye takdir yetkisi verilmiştir.
Anılan Yasa maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığının da uygun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik hazırlanmış, 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/04/2020 tarihinde yürürlüğe konulmuştur.
Davacı tarafından Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin iptali istenilmiş ise de, dava dilekçesinin içeriğinden, sadece bu maddenin 5. bendindeki düzenlemenin hukuka aykırılığı ileri sürüldüğünden bu iptal isteminin anılan Yönetmeliğin 5. maddesinin 5. bendine yönelik olduğu kabul edilerek iptal isteminin bu bende yönelik olarak incelenmesine geçildi.
Söz konusu Yönetmeliğin 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacının; "Sağlık Bakanlığınca belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri dikkate alınmak suretiyle personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetleri, yapılan muayene, ameliyat, anestezi ve girişimsel işlemlerden oluşan genel tıbbi işlemler, özellikli tıbbi işlemler ile uluslararası sağlık hizmetlerinde çalışma gibi unsurlar esas alınarak, döner sermayeden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esaslarını belirlemek, sağlık hizmetlerini iyileştirmek, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu teşvik etmektir." şeklinde belirtilmiş, ", "Temel esaslar" başlıklı 5. maddesinde; "(1) Sağlık tesislerinde görevli personele yapılacak ek ödemeye ilişkin temel esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) Ek ödeme, personele sağlık tesisine fiilen katkı sağladığı sürece verilebilir. Sağlık tesisinin o dönemde elde ettiği gayrisafi hasılattan öncelikle Hazine payı, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi gereğince ayrılacak pay ile Bakanlık merkez payı ayrıldıktan sonra kalan miktar, 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen oranları geçmemek üzere personele ek ödeme olarak
dağıtılabilir. Bağış, faiz, kira gelirinden elde edilen döner sermaye gelirleri hiçbir şekilde personele ek ödeme olarak dağıtılamaz...
l) Üçüncü basamak sağlık tesislerinde biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvar hizmetlerini yürüten eğitim sorumlusu, eğitim görevlisi, başasistan ve uzman tabipler ile diğer personelin ham puanlarının hesaplanmasında, klinik hizmet puan ortalamaları yerine sağlık tesisi puan ortalamaları esas alınır...."
Aynı maddenin iptali istenilen 5 numaralı bendinde ise; "Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının mesai içi ham puanlarının hesaplanmasında; sağlık tesisi puan ortalamasının, ilgili branş için Personel Dağılım Cetvelinde (PDC) öngörülen uzman sayısının çalışan uzman sayısına oranı kadarı kullanılır. Bu oran 1 (bir)’den büyük olamaz. Bu fıkra kapsamındaki uzmanlardan askerlik, ücretsiz izin, analık izni veya geçici görev sebebiyle görevinden ayrılanlar ile üniversite kadrosundakiler hariç olmak üzere diğer tüm nedenlerle fiilen görev yapmayanlar da ilgili branştaki uzman sayısına dâhil edilir." şeklinde düzenlemeyapılmıştır.
Bu madde fıkrasında belirtilen uzmanların mesai içi ham puan hesaplaması yapılırken dikkate alınacak sağlık tesisi puan ortalamasında personel dağıtım cetvelinde öngörülen uzman sayısının çalışan uzman sayısına oranının esas alınacağı, çalışan uzman sayısı belirlenirken de normal izinler dışında kullanılan izinler nedeniyle fiilen görev yapmayan veya görevlerinden geçicide olsa ayrılanların çalışan olarak kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.
Sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına tabi personel için hazırlanan Personel Dağıtım Cetveli, Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde; Personel Dağıtım Cetveli ilkelerinin belirtildiği, Ek 2 deki ilkeler doğrultusunda il ve birim bazında, yılda en az bir defa yenilenen unvan ve branşlar itibarıyla bulunması gereken personel sayısını gösteren cetvel şeklinde tanımlanmış olup, bu cetveller düzenlenirken; ilgili branşlar için bölge nüfusu, yatak kapasitesi ve öngörülen hasta sayısı gibi unsurların dikkate alındığı ve bu cetvele göre yeterli tabip sayısının belirlenmekle birlikte bazen sağlık tesislerinde normalde bulunması gereken her bir branş ve uzman personelden az veya fazla sayıda uzman personel bulunabilmekte ve buna bağlı olarak enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının mesai içi ham puanlarının hesaplanmasında çalışan personelin belirtilen cetveldeki sayıdan fazla olması halinde daha az ek ödeme alabilmektedirler.
Bu düzenlemede belirtilen nedenlerle fiilen görev yapmayanların çalışan olarak kabul edilmeyeceğinin belirtildiği ve sağlık tesisinde personel dağıtım cetvelinde belirlenen hekim sayısından fazla hekimin, kişi başına düşecek olan sağlık hizmeti sunumu ve bireysel iş hacminin azalacak olması ve aynı birimde çalıştırılan fazla hekiminde ek ödemeden yararlandırılması gerektiği de dikkate alındığında, bu fıkrada belirtilen uzmanların, göğüs hastalıkları, genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi gibi branşı gereği muayene ve girişimsel işlem gerçekleştiremedikleri için tıbbi işlemler puanı bulunmadığından ek ödemeleri hesaplanırken aynı yerde çalışan uzman
sayısının, personel dağıtım cetvelinde öngörülen uzman sayısına oranının ölçü olarak esas alınmasında tutarsızlık ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Davanın Yönetmeliğe ekli "Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayısı (HAKUK)" başlıklı Ek-2 tablosunda tıbbi biyokimya uzmanları için belirlenen 2,20 katsayısının iptali istemine ilişkin kısmına gelince;
Yönetmeliğin Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının I) bendinde, "Hizmet alanı-kadro unvan katsayısı: Ek-2 sayılı listede belirlenen katsayıyı," ifade eder şeklinde tanımlanmış, Yönetmelik eki EK-2 sayılı Hizmet Alanı - Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun "Anadal ve Yandal Uzman ve TUTG Uzman Olanlar - HAKUK" başlıklı bölümünde anadal ve yandal uzman tabip ve YTUTG uzman olanlar arasında yer verilen "Tıbbi Biyokimya" için Hizmet Alanı - Kadro Unvan Katsayısı 2.20 olarak belirtilmiştir.
Sağlık Bakanlığına bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinde ek ödeme yapılabilmesi için, sağlık tesislerinde yapılmakta olan 5300 civarı tıbbi işlemin puanlandırıldığı, Ek-2 sayılı listenin incelenmesinden, listede belirlenen hizmet alanı-kadro unvan katsayıları, tabipler ve uzmanların; branşları ve görevlerine göre tıbbi işlemler puanı bulunan ve gelire katkı sağlayan tabipler, tıbbi işlemler puanı bulunmayan ancak gelire katkı sağlayan tabip ve uzmanlar, tıbbi işlemler puanı bulunmayan ve gelire katkı sağlamayan tabip ve uzmanlar arasında olup olmadığı, eğitim, beceri, risk ve işlemin başından sonuna kadar bizzat hekim tarafından yapılıp yapılmadığı, Sağlık Uygulama Tebliğinde öngörülen ilkelerin yanında her bir işlemin süresi, riski, emek yoğunluğu gibi kriterlerin de dikkate alındığı, bu şekilde tıbbi işlemler puanı elde edenlerin performansları doğrudan yapılan tıbbi işlemin puanı üzerinden, biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarında çalışanlar ile bunların yan dallarının performansları ise dolaylı olarak puan elde eden hekimlerin oluşturduğu ortalama üzerinden ölçüldüğü, temel tıp bilimi branşı olmakla birlikte bu branşta mikrobiyoloji branşı gibi laboratuvar işlemlerinde teşhis ve tedaviye yönelik çalışmalar değil, sadece araştırma amaçlı hizmet verildiği, tabip muayene ve girişimsel işlemlerinin bulunmadığı, bu işlemlerin teşhis ve tedavi aşamasında diğer branşlar tarafından istenilen işlemlerden oluşması, hekim payının düşük olması, yoğun olarak tıbbi cihaz ağırlıklı işlemlerin yapılması, ek ödemelerin sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak hesaplanıyor olması gibi hususlar da göz önüne alınarak EK-2 sayılı Hizmet Alanı - Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun düzenlenerek tıbbi biyokimya dalındakilerin HAKUK'larının 2,20 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Döner sermayeden yapılan ek ödemeler, 657 sayılı Kanun kapsamında personele her ay düzenli olarak yapılması zorunlu, genel nitelikte ve bütçeden karşılanan mali haklardan olmayıp, bunlara ilişkin koruma tedbirlerinden farklı nitelik taşımaktadır. Bu ödemeler 209 sayılı Kanun kapsamında kurum ihtiyaçları karşılandıktan sonra personele, hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usûlleri; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma
faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar gözetilerek aylık ya da sözleşme ücretlerine ilave olarak ödenebilen teşvik uygulaması niteliğinde yapılan bir ödemeler olduğundan; personelin hizmete olan katkıları ve Kanunda yer verilen kıstaslar da dikkate alınarak farklı oranlarda ek ödeme katsayısı belirlenerek, tıbbi biyokimya uzman kadrosu için de HAKUK katsayısının 2,20 olarak tesbit edilmesinde; üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin ve aynı Yönetmeliğe ekli "Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayısı (HAKUK)" başlıklı Ek-2 tablosunda tıbbi biyokimya uzmanları için belirlenen 2,20 katsayısının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin, 12/08/2022 tarih ve 31921 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği'nin “Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler" başlıklı 16. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görülmektedir.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenlemeler yürürlükte bulunmadığından, anılan düzenlemelerin iptaline ilişkin istemin esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Dava, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden incelendiğinde ise;
04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin eki dava konusu "Ek-2 Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları" başlıklı tabloda, tıbbi biyokimya uzmanları için "2,20" olarak belirlenen hizmet alanı kadro unvan katsayı düzenlemesinin iptali istemiyle Dairemizin E:2020/2182 sayılı dosyasında açılan davada, 31/05/2022 tarih ve K:2022/3166 sayılı kararla davanın reddine karar verildiği, aynı konuda açılan diğer davaların da ret ile sonuçlandığı göz önüne alındığında; dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğunun yargı kararı ile saptandığı hususunda duraksama bulunmamaktadır.
Bu durumda; yargı yerince hukuki incelemesi yapılarak hukuka uygunluğu tespit edilen; ancak, daha sonra yürürlükten kaldırılması nedeniyle hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen Yönetmelik hükmünün iptali istemine ilişkin işbu davada, davalı idarenin haksızlığından ve bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu olacağından söz edilemeyeceği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin ve aynı Yönetmeliğe ekli "Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayısı (HAKUK)" başlıklı Ek-2 tablosunda tıbbi biyokimya uzmanları için belirlenen 2,20 katsayısının iptali istemi yönünden oybirliğiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine oyçokluğuyla,
3. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/11/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davanın, yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik kısmına ilişkin olarak;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin, yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde,
"Yargılama giderleri şunlardır:
a) Celse, karar ve ilam harçları.
b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri.
...
ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti.
h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler." hükmüne;
"Yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 326. maddesinde,
"(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır..." hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." kuralı yer almaktadır.
Hukukumuzda, iptal davası açıldıktan sonra, yargılama faaliyeti devam ederken, kamu hizmetinin sürekliliği ve değişkenliği kapsamında idarece işlemin, yürürlükten kaldırılması, hukuk aleminde geçerliliğinin kalmaması ve artık işin esasının incelenmesinde hukuki yarar görülmeyen hallerde davanın konusuz kaldığından söz edilmektedir.
Davanın konusuz kaldığı durumlarda, yargı yerince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceği tabii olmakla birlikte, yargılama faaliyeti esnasında yapılan yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceğinin de kararda ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada, 6100 sayılı Kanun'un yukarıda metnine yer verilen 331. maddesine bakıldığında, davanın konusuz kalması halinde, hakime, davanın açıldığı zamandaki haklılık durumunu değerlendirerek yargılama giderlerine hükmetme konusunda takdir hakkı tanındığı görülmektedir.
Konusuz kalan işbu davada, 6100 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulacak tarafın belirlenmesi için yargı yerince, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumunun irdelenmesi zorunludur.
Somut olaya bakıldığında; davacı tarafından, dava konusu düzenlemenin hukuka aykırılığı iddiasında bulunulduğu; ancak, davanın açıldığı tarihten sonra yine davalı idarece düzenlenen başka bir düzenleme ile davanın konusuz bırakıldığı, bu haliyle davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği görülmektedir.
Öte yandan; davacının, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan dava konusu düzenlemeye karşı, anayasal dava açma hakkını kullandığı, bu hakkını kötüye kullandığından da söz edilemeyeceği dikkate alındığında, işbu davada davalı idarenin haksız çıkan taraf olarak kabulü gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu işlemi tesis eden davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve Anayasa'nın 36. maddesinde öngörülen hak arama hürriyetini kullanan davacının davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla, konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilen bu davada, yargılama giderlerinin tamamının davalı idareye yüklenmesi; ayrıca, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyoruz.