Danıştay 12. Daire 2019/7543 Esas 2022/3042 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 12. Daire
Esas No: 2019/7543
Karar No: 2022/3042
Karar Tarihi: 26.05.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7543
Karar No : 2022/3042

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

DAVANIN KONUSU: Türk Silahlı Kuvvetleri Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanlığında mühendis yarbay olarak görev yapan davacı tarafından,
1- İkamet ettiği kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile
2- Anılan işlemin dayanağı olan MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesine ilişkin Dördüncü Bölümünün, "Konuttan çıkma" başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile " ibaresinin,
iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : "… Mah. … Cd. No: … …-…" adresindeki sıra tahsisli lojmana 25/08/2017 tarihinde yerleştiği; yarbay rütbesinde subay olduğu, ihraç olmadığı, hakkında düzenlenen iddianame kabul edilerek açılan kamu davasının … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında devam ettiği, tebligat usullerine uyulmayarak, şifahi olarak, TSK Konut Yönergesi'nin Dördüncü Bölümünde 17/05/2019 tarihinde yapılan değişiklik uyarınca lojmandan çıkması gerektiğinin bildirildiği, söz konusu Yönerge düzenlemesi ve tahliye emrinin, Anayasa'ya, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu'na, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na ve Kamu Konutları Yönetmeliği'ne aykırı olması nedeniyle iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASI : Kamu konutlarının kamu personeline tahsisine ilişkin usul, esas ve şartların Kamu Konutları Yönetmeliği ile belirlendiği; öte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bünyesindeki personele tahsis edilecek kamu konutlarının puanlama, tahsis, konuttan çıkarılma ve konutların yönetimine dair esasların ise, söz konusu Yönetmelik esas alınarak hazırlanan MSY/319-2 (B) TSK Konut Yönergesi ile düzenlendiği, anılan Yönerge'de 17/05/2019 tarihinde dava konusu değişikliğin yapıldığı; her çeşit güvenlik önlemleri ile tertiplerinin baş unsurunun personel olduğu, Silahlı Kuvvetlerle ilgili maddi ve manevi değerde saklanması veya gizlenmesi gereken her çeşit bilgi veya tesisin personelin fikri veya fiziki kontrolünde olduğu; dolayısıyla, personelin hassas ölçülerle değerlendirilmesinin başlı başına güvenlik önlemi sayılacağı; 15 Temmuz 2016 tarihinde Devlet aleyhinde hain darbe girişiminde bulunulduğu, anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması, darbe teşebbüsünün tamamen sonlandırılması, benzer bir girişimin tekrar etmemesi ve terörle mücadelenin etkin bir biçimde sürdürülebilmesi amacıyla OHAL ilan edildiği ve OHAL süresince bir takım ivedi tedbirlerin alınmasının zorunlu hale geldiği; kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, milli güvenliğin ve Devletin devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla birtakım tedbirler alması gerektiği, darbe girişiminin mahiyeti itibarıyla hızlı, etkili ve sonuç alıcı adımlar atılmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu, bu durumun bir gereği olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde FETÖ/PDY terör örgütüyle mücadeleye en küçük şüpheye mahal vermeyecek şekilde her platformda devam edildiği; bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin güvenlik ihtiyaçları ve Kurumun özel durumu dikkate alınmak suretiyle, Konut Yönergesi'ne dava konusu ilavenin yapıldığı ve Bakan oluruyla yürürlüğe konulduğu; konunun incelenmesi neticesinde, davacı hakkında FETÖ/PYD kapsamında devam eden işlemler nedeniyle, anılan Yönerge gereğince, oturduğu konutu tahliye etmesinin zorunlu olduğu; OHAL ve sonrasındaki süreç birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu Yönerge'de yapılan değişiklikte usule ve hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu, davacının kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin davalı idare işlemi ile bu işlemin dayanağı olan MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesine ilişkin Dördüncü Bölümünün, "Konuttan çıkma" başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanlığında Müh. Yb. olarak görev yapan davacının, terör örgütüne üyeliği bulunduğundan bahisle hakkında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilmesi üzerine ikamet ettiği İstanbul İli, Beşiktaş İçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, No:...adresinde bulunan lojmandan tahliye edilmesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan MSY/319-2(B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin Dördüncü Bölüm, 1. maddesinin değişik birinci fıkrasında yer alan; "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 140. maddesinde; "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler."; 141. maddesinde; "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler... " hükümlerine yer verilmiştir.
Milli Savunma Bakanlığının 17/05/2019 tarihli emirleriyle MSY 319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesinde değişiklik yapılmış, anılan Yönergenin "Konuttan Çıkma, Konuttan Çıkarılma ve Konutun İadesi" başlıklı 4. Bölümünün (l) bendinde; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (ilave 17/05/2019) Türk Ceza Kanununun 221.maddesinden faydalanmak için başvuranlar kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren bulundukları konutu 15 gün içerisinde tahliye eder. Söz konusu personel kimlikleri, MSB.lığı, Gnkur.Bşklığı ve Kuv.K.lıkları tarafından konut tahsis makamlarına bildirilir. Tebligat işlemleri ise konut tahsis makamları tarafından zaman geçirmeksizin yapılır. (ilave 29/06/2019)" kuralına yer verilmiştir.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun, açığa çıkarılan, tutuklanan veya firar ve izin tecavüzünde bulunan, cezası infaz edilmekte olan subaylar hakkında yapılacak işlemlerin düzenlendiği 65. maddesinin (f) bendinde, açığa alınan ya da tutuklananların, lojmandan faydalanma hükümlerinden yararlanmaya devam edecekleri hükme bağlanmıştır.
375 sayılı "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler Ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu İle Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları Ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı Ve Kıdem Aylığı İle Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"ye 25/7/2018 tarih ve 7145 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen Geçici 35. maddenin ilgili kısmında,
"B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
...Bu fıkraya göre görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamaz.
..." kuralları yer almıştır.
Görevden uzaklaştırmanın (açığa almanın); kamu görevlisi olma statüsünü değiştirmeyen, kamu görevlisinin kadrosu ile bağının kesilmesi sonucunu doğurmayan ve buna bağlı olarak anılan statünün devamı süresince statü kapsamında sağlanan haklardan yararlanmanın devam ettiği, görevden ayrı kalınan sürenin hizmetten sayıldığı, bu süre içinde ilgili personelin asker kişi sıfatının sürdüğü ihtiyati bir tedbir olduğu, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ve Uygulama Yönetmeliğinde "konuttan çıkma" hallerinin sayılmak sureti ile gösterildiği, 926 sayılı TSK Personel Kanunu'nun 65. maddesinin 1/f-1 alt bendinde, açığa alınan ya da tutuklananların lojmandan yararlanmaya devam edeceklerinin öngörüldüğü, diğer yandan; yukarıda metnine yer verilen 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesinin (B) bendinde de, 926 sayılı Kanun'a tabî personelden yalnızca görevlerine son verilenlerin kamu konutlarından tahliye edileceği düzenlemesine yer verildiği, bu itibarla, mevzuatta Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli yönünden kamu konutlarından tahliye için göreve son verilme şartının öngörüldüğü, bu konuda açığa alınmanın ya da tutuklanmanın yeterli görülmediği göz önüne alındığında, görevden uzaklaştırılan Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin bu gerekçe ile kamu konutlarından tahliye edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Ancak, dava konusu edilen Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nde, yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine aykırı şekilde; anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenlerin on beş (15) gün içerisinde oturdukları konutu tahliye etmeleri gerektiğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesi hükmü uyarınca, Kanun koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanması ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesi amacıyla idareye tanınan alt düzenlemeler yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kaydıyla kullanılabileceğinden, üst hukuk normlarına aykırı olan dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Yukarıda yer verilen gerekçe ile dava konusu tahliye işleminin dayanağı olan Yönerge hükmünde hukuka uyarlık görülmediğinden, bu hüküm uyarınca tesis edilen tahliye işleminde de hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönergede yer alan ibarenin ve bu ibareye dayanılanarak tesis edilen bireysel işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24/11/2016 tarih ve 29898 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 6756 sayılı Kanun'un 5.maddesinin birinci fıkrasında, “Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Milli Savunma Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulmuştur.” hükmüne yer verilmiş olduğundan ve Milli Savunma Üniversitesinin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca Milli Savunma Üniversitesi'nin hasım mevkiinden çıkarılmasına, davanın, yalnızca Milli Savunma Bakanlığı husumetiyle görülmesine karar verilerek uyuşmazlığın esasına geçildi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanlığında mühendis yarbay olarak görev yapan davacı hakkında, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma suçlarını işlediği isnadıyla Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame...Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş ve davacı, anılan Mahkemenin E:... sayılı dosyasında sanık sıfatıyla yargılanmaya başlanmıştır.
Bunun üzerine, davalı idarece tesis edilen … tarih ve … sayılı işlem ile hakkında kamu dava açılmış olması sebebiyle davacıdan, kendisine tahsis edilen kamu konutunu 15 gün içerisinde tahliye etmesi istenilmiştir.
Davacı da, anılan işlem ile bu işlemin dayanağı olan MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin 1.maddesinin birinci fıkrasının (l) bendine 17/05/2019 tarihinde eklenen "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresinin iptali istemiyle bu davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun "Açığa çıkarılan, tutuklanan veya firar ve izin tecavüzünde bulunan, cezası infaz edilmekte olan subaylar hakkında yapılacak işlem:" başlıklı 65. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; "(Değişik: 26/3/1982 - 2642/10 md.) Açığa alınan ya da tutuklananlar;
1) Hizmet eri tazminatından ve bu Kanunda öngörülen aile yardım ödeneği, mahrumiyet yeri ödeneği, doğum yardım ödeneği, ölüm yardım ödeneği, tedavi ve cenaze masrafları, yakacak yardımı, giyecek ve yiyecek (tayın bedeli) yardımı, tahsil bursları ve yurttan faydalanma, lojmandan faydalanma hükümlerinden yararlanmaya devam ederler. ..." hükmü düzenlenmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin "Konuttan Çıkma, Konuttan Çıkarılma ve Konutun İadesi" başlıklı Dördüncü Bölümünün 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (ilave 17/05/2019) Türk Ceza Kanununun 221. maddesinden faydalanmak için başvuranlar kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren bulundukları konutu 15 gün içerisinde tahliye eder. Söz konusu personel kimlikleri, MSB.lığı, Gnkur.Bşklığı ve Kuv.K.lıkları tarafından konut tahsis makamlarına bildirilir. Tebligat işlemleri ise konut tahsis makamları tarafından zaman geçirmeksizin yapılır. (ilave 29/06/2018)" kuralı yer almaktadır.
375 sayılı "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler Ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu İle Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları Ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı Ve Kıdem Aylığı İle Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"ye, 25/7/2018 tarih ve 7145 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen Geçici 35. maddenin ilgili kısımlarında ise;
"A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun salt çoğunluğunca; Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, askeri hâkimler hakkında Milli Savunma Bakanının başkanlığında, Milli Savunma Bakanı tarafından birinci sınıf askeri hâkimler arasından seçilecek iki askeri hâkimden oluşan komisyonca ve Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir. Bu kararlar, Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Meslekten çıkarma kararlarına karşı ilgili kanunlarda yer alan hükümler uyarınca itiraz edilmesi veya yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine verilen kararlar da Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Bu kişiler hakkında alınan kararlar on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Görevden uzaklaştırılanlar veya görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve pasaportları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir.
Bu fıkranın birinci paragrafı uyarınca görevine son verilenler hakkında bu maddenin (B) fıkrasının ikinci paragrafı hükümleri uygulanır. Ayrıca askeri hâkimlerin askeri rütbeleri, mahkûmiyet kararı aranmaksızın alınır.
B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
... ... ...
Bu fıkraya göre görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamaz.
... " hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlık, MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesine ilişkin Dördüncü Bölümünün, "Konuttan çıkma" başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendine 17/05/2019 tarihli değişiklikle eklenen ibare ile söz konusu düzenleme uyarınca tesis edilen dava konusu işlemin, dayanağı olan üst hukuk normuna ve hukuka uygun olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından, dava dilekçesinin "Sonuç ve Talep" kısmında söz konusu maddenin birinci fıkrasının (l) bendinin ilk cümlesinin tamamı yazılarak iptali istenmişse de; "Dava Konusu" kısmında, Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesinde yapılan (17/05/2019 tarihli) değişikliğin iptalinin istendiği, bireysel işlemin de bu değişikliğe dayanılmak suretiyle tesis edildiği dikkate alınarak, uyuşmazlık, değişiklik yapılan kısma hasren incelenmiştir.
Dava, MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetler Konut Yönergesi'nin Dördüncü Bölümünün 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresinin iptali istemi yönünden incelendiğinde;
Yukarıda açık metinlerine yer verilen 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu hükümleri uyarınca açığa alınan ya da tutuklanan subay, astsubay ve askeri memurların, taraflarına tahsis edilen kamu konutlarından faydalanmaya devam edecekleri anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 35. maddesinin (B) bendinde, 926 sayılı Kanun'a tabi personelden, yalnızca görevlerine son verilenlerin kamu konutlarından tahliye edileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin (A) bendi incelendiğinde ise; göreve son verilme şartının aranmadığı, anılan bentte sayma yoluyla belirtilen kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılmaları halinde, tahsis edilen kamu konutlarından tahliye edileceklerinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
Türk Silahlı Kuvvetleri personeli yönünden kamu konutlarından tahliye için açığa alınmanın ya da tutuklanmanın yeterli görülmeyerek, göreve son verilme şartının öngörülmesi karşısında; görevinden uzaklaştırılan veya Mahkemece hakkında düzenlenen iddianame kabul edilerek, sanık sıfatıyla yargılanmaya başlayan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kamu konutlarından tahliye edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Ancak, dava konusu edilen Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nde, yukarıda açıklanan kanuni düzenlemelere aykırı şekilde; anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenlerin 15 gün içerisinde oturdukları konutu tahliye etmeleri gerektiği düzenlenmiştir.
Bu durumda; Anayasa'nın 124. maddesi uyarınca, kanun koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanması ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesi amacıyla idareye tanınan alt düzenlemeler yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kaydıyla kullanılabileceğinden, üst hukuk normlarına aykırı olan dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, her ne kadar idare tarafından; "Silahlı Kuvvetlerle ilgili maddi ve manevi değerde saklanması veya gizlenmesi gereken her çeşit bilgi veya tesisin personelin fikri veya fiziki kontrolünde olduğu, dolayısıyla personelin hassas ölçülerle değerlendirilmesinin başlı başına güvenlik önlemi sayılacağı, 15 Temmuz 2016 tarihinde Devlet aleyhinde gerçekleşen hain bir darbe girişiminde bulunulduğu, anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması, benzer bir girişimin tekrar etmemesi ve terörle mücadelenin etkin bir biçimde sürdürülebilmesi amacıyla OHAL ilan edildiği ve OHAL süresince birtakım ivedi tedbirlerin alınmasının zorunlu hale geldiği, kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, milli güvenliğin ve Devletin devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla birtakım tedbirler alması gerektiği" ifade edilerek, bu hususi durumun, tesis edilen işlemin gerekçesi olduğu belirtilmekte ise de; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 35. maddesinde; idarenin savlarında belirtilen olağanüstü süreçle bağlantılı birtakım tedbirler düzenleme altına alınırken, kanun koyucu tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri personeli bakımından açığa alınmanın, hakkında ceza davası açılmış olmasının yeterli görülmemesi ve 926 sayılı Kanun hükümlerine istisna getirir nitelikte bir düzenleme yapılmaması karşısında, bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Dava, davacının oturmakta olduğu kamu konutundan tahliye edilmesi yolundaki … tarih ve … sayılı işlem yönünden incelendiğinde;
Yukarıda yer verilen gerekçe ile dava konusu tahliye işleminin dayanağı olan Yönerge hükmünde hukuka uyarlık görülmediğinden, bu hüküm uyarınca tesis edilen tahliye işleminde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetler Konut Yönergesi'nin 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile " ibaresinin İPTALİNE,
2. Davacının, oturmakta olduğu kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin İPTALİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderlerinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın, kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde, Yönergenin dava konusu edilen ibaresinin iptali istemi yönünden oyçokluğuyla, dava konusu bireysel işlemin iptali istemi yönünden oybirliğiyle karar verildi.

(X) - KARŞI OY :
Dairemizin 17/05/2022 tarih ve E:2019/5593, K:2022/2597 sayılı kararı ile dava konusu MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin; konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesine ilişkin Dördüncü Bölümünün, "Konuttan çıkma" başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresinin iptaline karar verildiğinden, bu davada, aynı ibarenin iptali istemi hakkında yeniden bir karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, işbu davada iptali istenilen ibare hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği görüşüyle, kararın bu kısmına katılmıyorum.