Danıştay 10. Daire 2018/4902 Esas 2022/5145 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 10. Daire
Esas No: 2018/4902
Karar No: 2022/5145
Karar Tarihi: 10.11.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/4902
Karar No : 2022/5145
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
5- ...
6- ...
7- ...
8- ...
9- ...
10-...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : Davacılar tarafından; 27/04/2009 tarihinde, İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Semtinde "..." adlı örgüte yönelik olarak güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonda yakınları ... ’in hayatını kaybettiğinden bahisle oluştuğu iddia edilen zararlara karşılık baba ... ve anne ... için ayrı ayrı 75.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, kardeşler ... ve ... er için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi, diğer kardeşler için de ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 150.000,00 TL maddi, 380.000,00 TL manevi tazminat ile cenaze, defin ve taziye giderleri için 10.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince, Dairemizin 14/05/2015 tarih ve E:2011/2229, K:2015/2319 sayılı bozma kararına uyularak, maddi tazminat istemleri ile cenaze ve defin masrafları yönünden davanın kısmen kabulü, kısmen reddi, manevi tazminat istemleri yönünden ise davanın kabulü yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu olayda idarelerine atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, zararın üçüncü şahsın suça konu eyleminden kaynaklandığı, hükmedilen tazminat miktarlarının sebepsiz zenginleşmeye neden olacak derecede yüksek olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İdare Mahkemesi Kararının Davanın Kısmen Kabulüne İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Anılan Kanun'un 50. maddesinin 4. fıkrasında, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın kabule ilişkin kısmının Danıştay Onuncu Dairesi'nin 14/05/2015 tarih ve E:2011/2229, K:2015/2319 sayılı bozma kararına uyularak verildiği anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
İdare Mahkemesi Kararının Vekalet Ücretine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Tazminat talebiyle açılan davaların kısmen kabul kısmen ret ile sonuçlanması durumunda davalı idare lehine, kabul edilen tutar üzerinden davacı lehine nispi olarak hesaplanıp hükmedilen vekalet ücretini geçmemek üzere, reddedilen tutar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Buna göre, davacıların toplam 160.000,00 TL'lik maddi tazminat talebinin 89.370,00 TL'lik kısmının kabulü, 70.630,00 TL''lik kısmının ise reddi ile sonuçlanan davada, Mahkemece davalı idare lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, davacılar lehine belirlenen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde nispi olarak belirlenmesi gerekirken, davalı idare lehine, reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden 1.660,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "37. Reddedilen maddi tazminat talebine ilişkin olarak AAÜT uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 1.660,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine," ibaresinin "Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden nispi olarak hesaplanan 8.119,30 TL vekâlet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine'' şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin esas yönünden REDDİNE, vekalet ücreti yönünden KABULÜNE,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu kabule ilişkin kısmının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2022 tarihinde esas yönünden oy birliği, vekalet ücreti yönünden oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Davacıların maddi tazminat talebinin kısmen reddi nedeniyle davalı idare lehine, davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, reddedilen maddi tazminat istemi bakımından davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.