Danıştay 10. Daire 2018/1121 Esas 2022/5147 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: 10. Daire
Esas No: 2018/1121
Karar No: 2022/5147
Karar Tarihi: 10.11.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/1121
Karar No : 2022/5147
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- … ve … adlarına velayeten,
kendi adlarına asaleten … ve …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
VEKİLİ :Av. …
İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak tek kişilik odada kalmakta iken 09/07/2014 tarihinde intihar eden …'un anne, baba ve kardeşleri olan davacılar tarafından; yakınlarının ölümünde davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık anne … için 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, baba ….için 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, diğer davacı kardeşlerin her biri için 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL maddi ve 450.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; şizofreni hastası olan davacılar yakınının kolayca intihar etmesini sağlayacak çamaşır ipine ulaşmasını engelleyemeyen ve müşahede ve gözlem odasına almayan davalı … Bakanlığının olayın meydana gelmesinde hizmet kusurunun ve ihmalinin bulunduğu, diğer davalı …Bakanlığı yönünden ise davacıların yakınının sevk edildiği hastanede muayene edildikten sonra tutuklu ve hükümlü servisinde boş yer olmadığından yatışının yapılamadığı, reçete düzenlenerek geri gönderildiği, bu nedenle söz konusu idarenin de olayın meydana gelmesinde katkısının dolayısıyla hizmet kusuru nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu,davacıların maddi tazminat miktarının hesaplanması amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu ve davacıların duyduğu elem ve ızdırabın kısmen de olsa karşılanması gerektiği gerekçesiyle maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, anne … için 23.640,52 TL, baba … için 26.087,00 TL olmak üzere toplam 49.727,52 TL maddi tazminatın idarelere başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından müteselsilen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, anne … için 50.000,00 TL, baba … için 50.000,00 TL, kardeşler … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, …için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 170.000,00 TL manevi tazminatın idarelere başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından müteselsilen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacılar tarafından, şizofreni hastası olduğuna ilişkin raporlar davalı idareye sunulmasına rağmen yakınlarının hastaneye yatırılmadığı, cezaevinde yeterli ilginin gösterilmediği ve durumuna uygun bir odaya konulmadığı, aksine tek kişilik bir odaya konulduğu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı … Bakanlığı tarafından, davacılar yakınının kendi yaşadığı buhran ve iç dünyasındaki bir sebepten dolayı intihar ederek vefat etmesinde idarelerinin kusuru bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı … Bakanlığı tarafından, dava konusu olayda hizmet kusurlarının olmadığı, zararla Bakanlıklarının faaliyeti arasında nedensellik bağı bulunmadığı, olayda tıbbi anlamda bir hizmet kusuru olmadığına ilişkin uzman mütalaasının bulunduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI:.Davacılar tarafından davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmakta olup, davalı idarelerce savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz istemlerinin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
1- Davacıların yakını …'un … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve … sayılı tutuklama müzekkereleri ile "silahlı terör örgütüne üye olma, Türk Milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılama, terör örgütü propagandası yapma" suçlarından tutuklanarak 29/06/2014 tarihinde Metris 1 Nolu T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna getirildiği, müteveffanın bayrak indirme olayıyla tanınması ve toplumda infiale yol açacak suç işlemiş olması nedeniyle can güvenliği açısından tedbir amaçlı olarak Geçici-2 nolu odaya yerleştirildiği, PKK terör örgütü üyesi olan hükümlülerin kalmakta olduğu odalardan birine yerleştirilmek istendiği, fakat terör örgütü üyelerinin ...'un odalarında kalmasını kabul etmediği, suçu itibarıyla diğer tutuklu ve hükümlülerin yanında kaldığı takdirde zarar göreceği düşünülerek, ayrıca kendi isteği de göz önüne alınarak Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararıyla Tek Blok Sol Koridor T-2 nolu odaya yerleştirildiği,
2- Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Tabipliğinin … tarih ve … sayılı yazısına acil notu düşülerek Bayrampaşa Devlet Hastanesine sevkinin uygun olduğunun bildirildiği, Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile Bayrampaşa Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine sevk edildiği, burada yapılan muayene neticesinde Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkinin uygun olduğunun bildirildiği, anılan Hastanede 08/07/2014 tarihinde yapılan muayene neticesinde "kişinin acilen yatırılmasını gerektirir bir psikopatalojinin saptanmadığının, tedavisi için önerilen ilaçların düzenli kullandırılmasının ve 10 gün sonra yeniden kontrol muayenesine gönderilmesinin uygun olduğunun" belirtilmesi üzerine müteveffanın Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumuna geri getirildiği,
3- 09/07/2014 tarihinde saat 01.30 sıralarında görevli memurlarca yapılan kontrol esnasında müteveffanın kalmakta olduğu odanın havalandırma bahçesindeki camdan bakıldığında yatağında olmadığının görülmesi üzerine görevli memurlarca odasına girildiği, müteveffanın banyoda bulunan duş fıskiyesine kendisini asmak suretiyle intihar ettiğinin ve yaşam belirtisi bulunmadığının görüldüğü, 112 Acil Servisinin çağrıldığı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve … sayılı işlemi ile müteveffanın kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için sistematik otopsi yapılması gerektiğinden cesedin Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumunun yapmış olduğu otopsi sonucunda hazırlanan … tarih ve … sayılı tutanakta ölümün ası sonucu meydana geldiğinin bildirildiği,
4- Olay ile ilgili olarak Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunca yapılan disiplin soruşturması neticesinde … tarih ve … sayılı kararla belirtilen tarihteki kamera kayıtlarının incelenmesinde, personelin periyodik izleme ve kontrollerini yaptıkları, soruşturmaya konu olayda herhangi bir ihmallerinin bulunmadığı gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği,
5- Olay ile ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açılarak iddianame hazırlandığı, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli kararıyla iddianame kabul edilerek açılan dava neticesinde … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile sanıkların üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma ve taksirle ölüme neden olma suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği,
6- …'un anne, baba ve kardeşleri olan davacılar tarafından, davalı idarelerce maktulün şizofreni hastası olduğuna dair raporlarının dikkate alınmadığı, intihar şekli ve cezaevi personelinin ifadelerinin şüphelerle dolu olduğu, olayda davalı idarelerin hizmet kusurlarının bulunduğu ileri sürülerek; anne için 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, baba için 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, yedi kardeşin her biri için 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 200.000,00 TL maddi ve 450.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, başka bir ifadeyle zararı doğuran işlem veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmakta olup, idarenin tazmin yükümlülüğünün doğması için; zararın, idarenin hizmet kusuru sonucu meydana gelmiş olması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu olayda, 31/10/2010 tarihinde "Atipik psikoz" ön tanısı ile psikiyatri polikliniğine başvurduğu görülen davacılar yakınının, 08/07/2014 tarihinde Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayenesinde, intihar veya birisine yönelik öldürme fikrinin olmadığının öğrenildiği ve acilen yatırılmasını gerektirir bir psikopataloji saptanmadığından tedavisi için önerilen ilaçların düzenli kullandırılmasının ve 10 gün sonra yeniden kontrol muayenesine gönderilmesinin uygun olduğu belirtilerek Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumuna geri getirildiği; suçu itibarıyla diğer tutuklu ve hükümlülerin yanında kaldığı takdirde zarar göreceği düşünülerek, ayrıca kendi isteği de göz önüne alınarak Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararıyla Tek Blok Sol Koridor T-2 nolu odaya yerleştirildiği; olay anına ilişkin kamera kayıtları incelendiğinde, müteveffanın kaldığı koğuşun kısa aralıklarla ve usulüne uygun bir şekilde kontrol edildiği; intiharda kullanılan çamaşır ipinin Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu görülmektedir.
İdareye bağlı cezaevlerinde bulunan kişilerin sağlıklarından ve can güvenliklerinin sağlanmasından idareler sorumlu olmakla birlikte, davalı idarelerce bütün önlemler alınmasına rağmen davacılar yakınının intihar ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacılar yakınının intihar ederek ölümünde davalı idarelere atfedilebilecek herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
A) Temyize Konu Kararın Maddi ve Manevi Tazminat İstemlerinin Kısmen Reddi Yönünden İncelenmesi :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, idare mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin kısmı yukarıda aktarılan gerekçelerle sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, davacıların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) Temyize Konu Kararın Maddi ve Manevi Tazminat İstemlerinin Kısmen Kabulü Yönünden İncelenmesi:
Yukarıda aktarılan gerekçelerle; davalı idarelerin hizmet kusurunun bulunmadığı olayda, Bölge İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, idare mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısımlarına yönelik davalı idarelerin istinaf isteminin reddine dair temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin REDDİNE, davalı idarelerin temyiz istemlerinin KABULÜNE,
2.Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idarelerin istinaf başvurularının reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, oy çokluğuyla,
3. Kararın davacıların istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, esasta oy birliği, gerekçede oy çokluğuyla,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 10/11/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığından kararın onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararının onamaya ilişkin kısmına gerekçesi yönünden, bozmaya ilişkin kısmına ise esası yönünden katılmıyoruz.