Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/579 Esas 2023/227 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/579
Karar No: 2023/227
Karar Tarihi: 27.02.2023

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2022/579 Esas - 2023/227
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2022/579 Esas
KARAR NO: 2023/227
HAKİM:
KATİP:
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7
VEKİLİ: Av.
DAVALI : TÜRKİYE .......... BANKASI ANONİM ŞİRKETİ - .
VEKİLİ: Av. A
DAVA: 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ: 17/12/2021
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ...'ın davalı bankadan 3 adet olmak üzere toplam 670.000,00 TL bedelli krediler kullandığını ve 05.05.2021 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin ilgili banka şubesinden krediler ile ilgili evrakları istemelerine rağmen banka şubesi sözleşme ve diğer evrakları müvekkillerine vermediğini, kredi verilirken murise hayat sigortası işlemlerinin yapılmadığını öğrendiklerini, basiretli bir tacir olarak banak şubesinin kredi borçlusu murise hayat sigortası yapılmaması bakımından ortak kusuru bulunduğunu, kredi sözleşmelerinin ilgili banka şubesinden temini ile bankanın ortak sorumluluğu çerçevesinde dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ödenen ve ödenmeye devam edilen krediler ile ilgili olarak bankanın kusurunun tespiti, ödenmesi gereken miktarların tespiti gerektiğini bildirerek müvekkillerinin ödemesi gereken ve borçlu olunmayan miktarın tespiti, iade edilmesi gereken miktarın belirlenmesini talep ve dava etmiş, 24/12/2021 tarihli dilekçesi ile dava değeri olarak kredi sözleşmeleri ellerinden olmadığından bedel bildiremediklerini, bankadan çekilen kredi miktarının 670.000,00 TL olduğunu, mütefarik kusur nedeniyle %50 kusur kabulü ile dava değerinin 335.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin olarak davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan adliyesi asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesi ekindeki vekaletnameler incelendiğinde davacılardan Cüneyt Donat adına vekaletname sunulmadığını, veraset ilamının da bulunmadığını, esasa ilişkin olarak, murisin banka nezdinde ticari kredi kullandığını, ticari kredilerde hayat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, hayat sigortası yapılmamasında bankaya kusur ve sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını bildirerek açılan davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kredi sözleşmesi bilirkişi raporu, Türkiye İş Bankası' na yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, muris ile banka arasında düzenlenen kredi sözleşmelerine bağlı olarak hayat sigortası yapılmaması nedeniyle ödenen bedellerin iadesi ve ödenmeyen bedeller nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi Mehmet Timur Kulay' ın 07/02/2023 tarihli raporunda özetle; Davalı T. İş Bankası A.Ş. ile davacılar murisi ... arasında 04.01.2021 tarihli 500.000,00 TL ve 01.04.2021 tarihli 670.000,00 TL olmak üzere toplam 1.170.000,00 TL değerinde genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi düzenlendiği, 500.000,00 TL değerinde sözleşmeye ...' ın müteselsil kefil sıfatıyla 670.000,00 TL. değerinde kefalet imzasının alındığı, kefalet limit artırım sayfalarında tarih bilgisinin yer almadığı, ve artırılan 170.000,00 TL. tutar için sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda nihai takdirin mahkememize ait olduğu, 01.04.2021 tarihli, 670.000,00 TL. değerindeki sözleşmeye, müteselsil kefil sıfatıyla davacı mirasçıların müteselsil kefalet imzalarının alındığı, sözleşmenin kanunda belirtilen şekil şartlarına uygun olarak el yazısı ile düzenlendiği, 670.000,00 TL. değerinde Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi ile 500.00,00 TL. Rehin Sözleşmesi' ne alınan müteselsil kefil sıfatını haiz imzaların murisin vefatından sonraki bir tarih olan 26.05.2021 tarihinde tesis edildiği, bu durumda sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda nihai takdirin mahkememize ait olduğu, müteveffa Masallah DONAT' ın kullanmış olduğu dava konusu kredilerle ilgili Hayat Sigortası yapılmasına yönelik talebi olmamakla beraber, davalı bankanın da müteveffadan Hayat Sigortası yapılma şartını haiz herhangi bir evrakın dava dosya kapsamında yer almadığı, müteveffa ve davalı banka arasında tanzim ve imza olunan sözleşmelerde Hayat Sigortası ile ilgili yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir ifadenin yer almadığı, bankanın talep etmesi halinde kredi kullanan tarafından sigorta yaptırılmasını isteyebileceği bilgisinin yer aldığı, davalı bankadan temin edilen kalan anapara borcu ve kapama bakiyelerini gösterir ekran görüntülerine göre, taksitlerin ödenmeye devam ettiği, güncel 2203-310845 nolu Taşıt Kredisi Anapara borcunun 260.562,94 TL., 2203-306905 nolu Taksitli Ticari Kredi Anapara borcunun 25.877,06 TL., 2203-310850 nolu Taksitli Ticari Kredi Anapara borcunun 24.694,18 TL. olarak devam ettiği, davacı kefillerin aynı zamanda varis olmaları sebebiyle, her birinin müteveffanın davaya konu tüm kredi borçlarından sorumlu olacağı, tüm bu gerekçelerle; hayat sigortası yapma zorunluluğu bulunmayan davalı bankanın, dava konusu kredilere hayat sigorta poliçesi düzenlemediğinden kaynaklı herhangi bir kusurunun olmayacağı, mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin 04/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile dava değerini 305,000,00TL olarak bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının Bursa 4. Tüketici Mahkemesinin 2021/569 esas, 2022/142 karar ve 14/04/2022 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememiz esasına kaydedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacıların murisi ...'ın davalı banka ile üç adet 500.000,000 TL -60.000,00 TL- 50.000,00 TL kredi kullanması, 05/05/2021 tarihinde murisin vefat etmesi neticesinde, davalı bankanın murise hayat sigortası yapmadığı/murisi bu hususta bilgilendirmediği iddiasına dayalı olarak davalı bankaya borçlu olunmadığının tespitine(davacı vekilinin 04/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde murisi %50 kusurlu kabul ettikleri ve dava değerini 305.000,00 TL olarak bildirdikleri hususu dikkate alınarak) davacılara davalı banka tarafından ödenilmesi gereken bir miktar varsa işbu miktarın belirlenmesi ve davacılara ödenmesine karar verilmesine ilişkindir.Tarafların iddia-savunmaları, bankadan gelen müzekkere cevaplarının değerlendirilmesi amacıyla dosya bankacılık alanında uzmna bilirkişiye tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen 07/02/2023 tarihli raporda özetle; Davalı banka ile davacılar murisi ... arasında 04.01.2021 tarihli 500.000,00 TL ve 01.04.2021 tarihli 670.000,00 TL olmak üzere toplam 1.170.000,00 TL değerinde genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi düzenlendiği, 500.000,00 TL değerinde sözleşmeye ...' ın müteselsil kefil sıfatıyla 670.000,00 TL değerinde kefalet imzasının alındığı, kefalet limit artırım sayfalarında tarih bilgisinin yer almadığı ve artırılan 170.000,00 TL tutar için sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda nihai takdirin mahkememize ait olduğu, 01.04.2021 tarihli, 670.000,00 TL. değerindeki sözleşmeye, müteselsil kefil sıfatıyla davacı mirasçıların müteselsil kefalet imzalarının alındığı, sözleşmenin kanunda belirtilen şekil şartlarına uygun olarak el yazısı ile düzenlendiği, 670.000,00 TL değerinde Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi ile 500.00,00 TL Rehin Sözleşmesi'ne alınan müteselsil kefil sıfatını haiz imzaların murisin vefatından sonraki bir tarih olan 26.05.2021 tarihinde tesis edildiği, bu durumda sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, müteveffa Masallah Donat' ın kullanmış olduğu dava konusu kredilerle ilgili Hayat Sigortası yapılmasına yönelik talebi olmamakla beraber, davalı bankanın da müteveffadan Hayat Sigortası yapılma şartını haiz herhangi bir evrakın dava dosya kapsamında yer almadığı, müteveffa ve davalı banka arasında tanzim ve imza olunan sözleşmelerde Hayat Sigortası ile ilgili yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir ifadenin yer almadığı, bankanın talep etmesi halinde kredi kullanan tarafından sigorta yaptırılmasını isteyebileceği bilgisinin yer aldığı, davalı bankadan temin edilen kalan anapara borcu ve kapama bakiyelerini gösterir ekran görüntülerine göre, taksitlerin ödenmeye devam ettiği, güncel 2203-310845 nolu Taşıt Kredisi Anapara borcunun 260.562,94 TL., 2203-306905 nolu Taksitli Ticari Kredi Anapara borcunun 25.877,06 TL., 2203-310850 nolu Taksitli Ticari Kredi Anapara borcunun 24.694,18 TL. olarak devam ettiği, davacı kefillerin aynı zamanda varis olmaları sebebiyle, her birinin müteveffanın davaya konu tüm kredi borçlarından sorumlu olacağı, tüm bu gerekçelerle; hayat sigortası yapma zorunluluğu bulunmayan davalı bankanın, dava konusu kredilere hayat sigorta poliçesi düzenlemediğinden kaynaklı herhangi bir kusurunun olmayacağının belirtildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak her ne kadar davacılar tarafından davalı banka aleyhine murisinin akdetmiş olduğu kredilerde davalı banka tarafından hayat sigortası yaptırılmadığı iddiasına dayalı olarak menfi tespit ve alacak talebine bulunulmuş ise de bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda müteveffanın kullanmış olduğu dava konusu kredilerle ilgili Hayat Sigortası yapılmasına yönelik talebi olmadığı, davalı bankanın da müteveffadan Hayat Sigortası yapılma şartını haiz herhangi bir evrakın yer almadığı, müteveffa ve davalı banka arasında tanzim ve imza olunan sözleşmelerde Hayat Sigortası ile ilgili yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir ifadenin yer almadığı hususunun, bankanın talep etmesi halinde kredi kullanan tarafından sigorta yaptırılmasını isteyebileceği bilgisinin yer aldığı belirtildiği dikkate alınarak murisin akdetmiş olduğu kredilerde hayat sigortası yapılması zorunluluğu olmadığı kanaatine varılarak davacıların menfi tespit taleplerinin reddine, davacıların alacak talepleri yönünden ise; bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davacıların kredilerinden sorumlu oldukları borç miktarları tespit edilmiş, davacılardan ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla 670.000,00 TL değerinde kefalet imzasının alındığı, kefalet limit artırım sayfalarında tarih bilgisinin yer almadığı ve artırılan 170.000,00 TL tutar için sözleşme geçerli olmadığı mahkememizce kabul görse dahi davacı Özcan'ın kefalet sorumluluğu 500.000,00 TL ile sınırlı olarak devam ettiği, kaldı ki davacılar tarafından murisin %50 kusurlu olduğu ikrar edilerek davaya konu kredilerden 305.000,00 TL den borçlu olunmadığı iddiasının belirtildiği,davacıların işbu miktar yönünden sorumluluklarının devam ettiği hususu mahkememizce göz önünde bulundurularak davacıların alacak taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 5.268,30 TL'den mahsubu ile bakiye 5.088,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL'nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT'ye göre belirlenen 45.700,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK'nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/02/2023
Katip 182779
¸E-imzalıdır.


Hakim 194065
¸E-imzalıdır.



Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.



Full & Egal Universal Law Academy