Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/269 Esas 2023/222 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/269
Karar No: 2023/222
Karar Tarihi: 27.02.2023

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2022/269 Esas - 2023/222
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2022/269 Esas
KARAR NO: 2023/222
HAKİM:
KATİP:
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ: Av.
DAVALI : 1- ... SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ -
VEKİLİ: Av.
DAVALI : 2- GÜRSU BELEDİYE BAŞKANLIĞI -
VEKİLİ: Av.
DAVALI : 3-
VEKİLİ: Av.
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/02/2022
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Bursa ili Gürsu İlçesi Şehit ... Caddesi üzerinde 16.09.2020 tarihinde müvekkillerinin 7 yaşındaki tek çocukları ...... ...... otobüsten indikten sonra karşıya geçeceği sırada hızlı bir şekilde gelen 16 ... 507 plakalı aracın altında kalarak vefat ettiğini, 16 ... 507 plakalı aracın ZMM sigortacısı ... Sigorta A.Ş. (Poliçe: 236445425), araç sahibi ve işleteni Gürsu Belediyesi, araç sürücüsü ise ... ' ın olduğunu, aracın sürücüsü ... yolda ilerlerken gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, hız kurallarına riayet etmediğini, bu hususun kaza tutanağı, kamera kayıtları, tanık beyanları ve diğer delillerde sabit olduğunu, kazanın meydana geldiği yerde alışveriş merkezleri ve otobüs durakları bulunduğu için sürücünün bu faktörlerini göz önünde bulundurarak muteyakkız hareket etmesi gerekirken, bunlara dikkat etmediğini ve elim kazanın meydana geldiğini, meydana gelen kazada sürücünün %100 kusurlu olduğunun açı olduğunu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2020/71048 soruşturma dosyasında 17/09/2020 tarihli düzenlenen Bilirkişi Raporunda, sürücünün hızı ile araç durma mesafesine ilişkin yapılan hatalı tespit dışında iddialarını doğrular ifadelere yer verilmiş olduğunu, Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/545 esas sayılı dosyasında görülmüş ve yargılama neticesinde davalı sürücüye 1 yıl 8 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, tazminat miktarı nazara alınarak kazaya sebep olan davalılara ait 16 ... 507 plakalı aracın ve davalıların adına kayıtlı diğer araçların, menkullerin ve gayrimenkullerin kaydına, üçüncü kişilere devri ve hak kaybını önlemek maksadıyla dava sonunda verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları ve her türlü dava açma hakları saklı kalmak ve sonradan arttırılmak kaydıyla .... ..... için 5.000 TL, .... .... 5.000 TL olmak üzere şimdilik toplam 10.000 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketinin teminat limitiyle sorumlu olması kaydıyla) kaza tarihi olan 16.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans faizi) faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları ve her türlü dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla .... ..... için 100.000 TL, .... ...... 150.000 TL olmak üzere toplam 250.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans faizi) faiziyle birlikte araç sahibi ve işleteni olan Gürsu Belediyesi ile sürücü Aşır Akalından müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın kusur yönünde yaptığı açıklamalar gerçeği yansıtmamakta olduğunu, fren mesafesi konusunda yaptıkları iddiaların bilimsel olmadığını, davacı müvekkilinin kullandığı vasıtanın, kaza yerinden 18 metre sonra durduğunu bu suretle süratinin hızlı olduğunu iddia ettiğini ancak kaza mahalinde ve yol da bir fren izi bulunmadığını, müvekkilinin kazanın oluşumuna göre, kaza mahalinden hemen ileride kendi durmuş olduğunu, bu durma olayında fren yapıp vasıtanın kayarak ileride durması söz konusu olmadığını, fren mesafesi ile vasıtanın hızının tespiti kazaya karışan vasıtanın kaza mahalinde kaza ile birlikte fren yapması ve vasıtanın bu frenleme ile belirli bir mesafe de durması sonucu yapılan bir hesaplama olduğunu, iş bu davada müvekkilinin kaza mahalinden ileride tek bir fren ile rahatça ve bir kere de durmuş olduğunu, bu suretle yol da herhangi bir fren izi olmadığını, bu durum ise müvekkilinin süratli olmadığını, aksine gayet yavaş bir şekilde seyrettiğini göstermekte olduğunu, Bursa 16.Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/545 esas sayılı dosyasında ise bu durumun açıkça tespit edilmiş olduğunu, tazminat taleplerinin aşırı fahiş ve yasaya uygun olmadığını, talep edilen maddi tazminat, destekden yoksun kalma tazminatı şeklinde olduğunu, müteveffanın yaşının küçük olması, reşit oluncaya kadar anne ve babasının küçüğün bakımını karşılaması gerekmesi, reşit olduktan sonra kız çocuğu olarak kısa sürede evlenmesi ile anne ve babasına karşı bir desteği olmayacağının aşikar olduğunu, bu nedenle, maddi tazminatın reddi gerekmekte olduğunu, manevi tazminat talebinin aşırı fahiş olduğunu, tüp bebek yapma girişimleri de manevi tazminata konu olamayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine talep etmiştir.
Davalı Gürsu Belediye Başkanlığı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kabulünün mümkün olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkili kurumun kusurunun bulunmamakta olduğunu, araç sürücüsüne görevleri ile ilgili gerekli eğitimleri vermiş ve hizmetin verilmesi esnasında çıkabilecek tüm olumsuzluklara karşı nasıl mücadele edecekleri de bu eğitimlerle birlikte öğretilmiş olduğunu, dava konusu trafik kazasında müvekkili kuruma bir kusur izafe edilmesi hukuken mümkün olmadığını, Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, araç sürücüsünün hızı ve araç durma mesafesi tespit edilerek araç sürücüsünün kusur durumu ortaya konulmuş ve davacının ileri sürdüğü şekilde bir kusurun söz konusu olmadığı açıkça anlaşıldığını, kazanın meydana geldiği Şehit Cüneyt Yıldız Caddesi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olduğunu, kazanın meydana gelişinde yol yönünden bir kusur olup olmadığı hususunun da incelenmesi gerekmekte olduğunu, otobüslerin durmuş oldukları yerde de durak bulunmadığını, bu sebeple otobüslerin ne gerekçe ile orada durdukları hususunun ilgili makamlardan sorulması gerekmekte olduğunu ve kazanın oluşumunda BURULAŞ'a da bu konuda kusur izafe edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, bu sebeple, kazanın meydana gelmesine yol açan halin değerlendirilebilmesi için adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden kusur tespitine ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu poliçede ölüm / sürekli sakatlık teminat limiti kişi başı 410.000,00-TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, bu nedenlerle davanın esastan reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/545 sayılı dosyası, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/71048 soruşturma sayılı dosyası, ATK raporu, bilirkişi raporları, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Gürsu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Gürsu Polis Merkezi Amirliği’ne, davalı sigorta şirketine, Eurofertil Tüp Bebek Merkezi’ne, Gürsu İlçe Jandarma Komutanlığı’na, Bursa SGK İl Müdürlüğü’ne, Türkiye Noterler Birliği’ne, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında refakate bir trafik bilirkişi alınarak mahallinde keşif yapılarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Trafik bilirkişi .... .....' ün 16/09/2022 tarihli raporunda özetle; 16 ... 507 Plaka sayılı araç sürücüsü davalı ...' ın dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa çocuk yaya Ümmügülsüm YILDIRIM' ın dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğu, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları da değerlendirilerek dava konusu kazanın oluşumunda kusur oranlarının tespit edilerek rapor düzenlenebilmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 07/11/2022 tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü ...'ın kusursuz olduğu,2013 doğumlu müteveffa yaya Ümmügülsüm Yıldırım'ın davranış faktörlerinin %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyasından aldırılan trafik bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, kaza tespit tutanağında, savcılık dosyasında alınan raporda, ATK tarafından tanzim edilen raporda kusur oranları yönünden çelişki olduğu tespit edilmekle birlikte (tüm dosya kapsamı , ilgili kaza tespit tutanağı da dikkate alınarak) dosyanın Ankara NATM’ye gönderilerek Karayolları Fen Heyeti’nden re’sen seçilen bilirkişiler Suzan Küçükkılavuz, İbrahim Giray Güler, İsmail Bilici’ye tevdi edilerek meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespit edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişiler Suzan Küçükkılavuz, İbrahim Giray Güler ve İsmail Bilici' nin 18/01/2023 tarihli raporlarında özetle;davacılar yakını,çocuk yaya Ümmügülsüm Yıldırım’ın davranışlarının, meydana gelen olayda % 100 (yüzde yüz) oranında, tamamen etken olduğu, davalı sürücü ...’ın, olayda kusursuz bulunduğu, mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacıların müşterek çocuğu Ümmügülsüm Yıldırım'ın geçirmiş olduğu 16.09.2020 tarihli trafik kazasına dayalı maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir.Meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranının tespiti amacıyla mahallinde keşif yapılarak rapor tanzim edilmiş, trafik bilirkişisi tarafından tanzim edilen 16/09/2022 tarihli raporda 16 ... 507 Plaka sayılı araç sürücüsü davalı ...'ın dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 25 oranında kusurlu olduğu, müteveffa çocuk yaya ..... ..... dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, taraf vekillerinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilmiş, Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 07/11/2022 tarihli raporda özetle;davalı sürücü ...'ın kusursuz olduğu, müteveffa yaya Ümmügülsüm Yıldırım'ın davranış faktörlerinin %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, trafik bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, kaza tespit tutanağında, savcılık dosyasında alınan raporda, ATK tarafından tanzim edilen raporda kusur oranları yönünden çelişki olduğu tespit edilmekle birlikte,çelişkilerin giderilmesi amacıyla Karayolları Fen Heyeti'nden rapor aldırılmış, Karayolları Fen Heyeti tarafından tanzim edilen 18/01/2023 tarihli raporda ;çocuk yaya Ümmügülsüm Yıldırım’ın davranışlarının, meydana gelen olayda % 100 oranında etken olduğu, davalı sürücü ...’ın, olayda kusursuz bulunduğunun bildirildiği, Karayolları Fen Heyeti tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, çelişkileri gideren raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak , müteveffa çocuk Ümmügülsüm Yıldırım'ın 16.09.2020 tarihli trafik kazasında %100 kusurlu olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacıların maddi-manevi tazminat talebinde bulunamayacakları dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacıların maddi-manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 888,03 TL' den mahsubu ile bakiye 708,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL'nin davacılardan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, davalı ... tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı ...' a verilmesine, diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar davada kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden davacı Salih'in reddedilen maddi tazminat talebi üzerinden belirlenen 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı Salih'ten alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar davada kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden davacı Birgül'ün reddedilen maddi tazminat talebi üzerinden belirlenen 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı Birgül'den alınarak davalılara verilmesine,
7-Davalı Aşır ve davalı Belediye Başkanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı Birgül için reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı Birgül'den alınarak davalı Aşır ve davalı Belediye Başkanlığına verilmesine,
8-Davalı Aşır ve davalı Belediye Başkanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı Salih için reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı Salih'ten alınarak davalı Aşır ve davalı Belediye Başkanlığına verilmesine,
9-HMK'nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacılar vekilinin, davalı belediye başkanlığı vekilinin, davalı Aşır vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/02/2023
Katip 182779
¸E-imzalıdır.


Hakim 194065
¸E-imzalıdır.






Full & Egal Universal Law Academy