Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1224 Esas 2023/258 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/1224
Karar No: 2023/258
Karar Tarihi: 02.03.2023

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2021/1224
KARAR NO: 2023/258
HAKİM: ... ...
KATİP: ... ...
DAVACILAR : 1- ... - ... ...
2- ... - ... ...
VEKİLİ: Av. ... - [16000-00089-55370] UETS
DAVACILAR : 3- ... - ... ...
4- ... - ... ...
5- ... - ... ...
DAVALILAR : 1- ... - ... ...
2- ... - ... ...
3- ... - ... ...
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/12/2016
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 02/05/2016 tarihinde 7.45 sıralarında davacıların çocuğu/kardeşi ... 1. Hürriyet Caddesinde kaldırım üzerinde yürürken ehliyeti dahi bulunmayan davalı ...'nün sevk ve idaresindeki Doblo Marka aracın kaldırım üzerine çıkıp kendisine çarpmasıyla çok şiddetli bir kaza geçirdiklerini, ardından çevredekilerin yardımlarıyla Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldığını ancak çarpmanın şiddeti dolayısıyla aynı gün 16:30 sıralarında hayatını kaybettiğini, kaza sonucu davalı sanığın Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesi 2016/122 sorgu sayılı kararıyla taksirle ölüme sebep vermek suçundan tutuklandığını ve soruşturma sonunda hakkında Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/459 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, gerek soruşturma aşamasında kaza sonrası savcılıkça alınan bilirkişi raporunda gerekse yargılama sırasında mahkemece yapılan keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda gerekse de itiraz üzerine dosyanın gönderilmiş olduğu İstanbul ATK tarafınca düzenlenen 26/07/2016 tarihli raporunda davalının %100 oranında kusurlu olduğunu, yargılama sonunda kazayı bilinçli taksirle gerçekleştirdiği kabul edilmiş ve hakkında neticeten 3 yıl 9 ay cezalandırılmasına karar verildiğini, davalılardan ... kazaya karışan aracın maliki olması, ... ise kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunması, ...'nün ise aracı elinde bulunduran sıfatıyla müvekkilin kaza nedeniyle müvekkilin maddi ve manevi zararlarından sorumlu olduklarını, davacıların bundan sonraki yaşamlarında hissedecekleri acı boşluğun ve eksikliğin giderilemeyecek olması,Kazada ölen ...'in ölümü ile birlikte özellikle anne ve babası maddi hem de manevi desteklerinden kalacağını belirtmekle; davanın maddi tazminata ilişkin kısmı, kısmi dava olarak ikame edilmiş olup maddi tazminat tutarlarından fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere;Davacı baba ... için oğlunu kaybetmesinden dolayı yoksun kalacağı destek sebebiyle şimdilik 100,00 TL, Davacı anne ... için; oğlunu kaybetmesinden dolayı yoksun kalacağı destek sebebiyle 100,00 TL maddi tazminat talep ettiğini,Davacılardan ... ve ... oğullarının, ..., ... ve ... ise kardeşlerini/ağabeylerini kaybetmenin derin ve tanımlanamaz acısını yaşadıklarını, davacıların bundan sonraki yaşamlarında hissedecekleri acı boşluğun ve eksikliğin giderilemeyecek olması, davacıların sosyal-ekonomik seviyesi gibi hususlar dikkate alındığında; müvekkilerininin yaşadığı bu manevi acıyı bir nebze azaltmak için davacılardan; Baba ... için, 75.000,00 TL, Anne ... için; 75.000,00 TL, Kardeş ... için; 60.000,00 TL, Kardeş ... için; 40.000,00 Tl olmak üzere toplamda 280.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ...'den alınarak davacılara verilmesini,Davalı ... üzerine kayıtlı 16 P ... plakalı araç üzerine hükmün infazına kadar devam etmek üzere söz konusu aracın trafik kayıtları üzerine, satılmış olması halinde araçlarının tarafik kaydı üzerine ve varsa her üç davalının gayrimenkulleri üzerine, 3. Kişilere satılmaması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, davalılar ..., ... ve ... adına kayıtlı taşınmaz ve başkaca araç olup olmadığının Uyap sistemi üzerinden sorgulanmasını, davalılar adına kayıtlı taşınmazı ya da araç bulunması halinde devir ve temliklerinin önlenmesi ve alacaklarının tahsilini temin bakımından ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin kabulünü ve ilgili tapu ve sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı dava dilekçesinde talebini belirsiz alacak davası olarak açtığını ancak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni ZMMS sigortası genel şartları, kalıcı sakatlık tazminatı kriterlerini somut olarak belirlemiş hangi yaşam tablolarının kullanılması maluliyet hesabının nasıl ve ne şekilde yapılacağının sınırlarını belirlediklerini, anılan nedenle davacıların haricen tespit edebileceği kalıcı sakatlık tazminatı tutarı belirlenebilir iken belirsiz alacak dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacılara tazminat ödemesi yapıldığını, davacıların işbu davadan önce müvekkili şirkete dava konusu talep nedeniyle başvuruda bulunulduğu ve bu kapsamda müvekkili şirket nezdinde 9299394 nolu hasar dosyası açılarak sigortalı araç sürücüsü ...'nün %100 kusur oranına istinaden 31/10/2016 tarihinde toplam 139.441,31 Tl tazminat tutarı davacıların vekili hesabına ödendiğini, buna göre trafik poliçesinin bakiye teminatı 170.558,69 TL olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girerek kaza tarihinde poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olan yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında destekten yoksun kalma tazminatının nasıl hesaplanacağına ilişkin açıklık geterildiğini, TRH 2010 yaşam tablosu esas alınacağını, 16 P ... plaka sayılı aracın ZMMS poliçesi 19/11/2015 tarihinde tanzim edildiğini, dava konusu kazanın da 02/05/2016 tarihinde meydana geldiğini, hem poliçenin tanzim tarihnide, hem de kaza tarihnide yürürlükte olan genel şartlar yeni genel şartlar olduğunu, dava konusu zarara ilişkin olarak mevzuatta belirtildiği şekilde üzerine düşen tüm tazminat sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirketin başkaca bir tazminat sorumluluğu kalmadığından işbu davanın müvekkili şirket adına reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılara sgk taraından ödeme yapılıp yapılmadığı, rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacı yana sigortalının %100 kusur oranına göre 31/10/2016 tarihinde 139.441,31 TL tutarında ödeme yapılması sebebiyle davacıların dava konusu kazaya ilişkin tüm maddi zararı karşılandığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/459 esas sayılı dosyası, olay yeri inceleme ve trafik kazası tespit tutanakları, nüfus kayıt örneği, öğrenim belgesi, ücret araştırması, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranının tespiti için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan ATK raporunda özetle: Davalı ... ... idaresindeki kamyonet ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, seyrini yol içinde kalacak şekilde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği, olay mahalline geldiğinde de sevk-idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ taraftaki yaya kaldırımına çıkmakla buradaki yayaya çarptığı olayda asli derecede kusurlu olduğunu, müteveffa yaya ... olay mahallinde yaya kaldırımı üzerinde bulunduğu sırada meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, davalı ...’nün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Müteveffa ...’İn kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatları konusunda rapor düzenlenmek üzere dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 21/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kazalının mesleği karşılığı ücret üzerinden yapılan hesaplamada sadece müteveffanın anne ve babaya destek yükümlülüğü bulunduğu varsayımı ile yapılan hesaplamada yetiştirme bedeli ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme indiriminden sonra davacıların talep miktarlarının davaca baba için 197.331,58 TL, davacı anne için 580.683,46 TL alacağının hesaplanmış olduğu, bütün çocukların anne ve babaya destek yükümlülüğü bulunduğu varsayımı ile yapılan hesaplamada yetiştirme bedeli indiriminden sonra davacı için 77.146,21 TL, davacı anne için 183.970,83 TL alacağının hesaplanmış olduğu, kazalının asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada sadece müteveffanın anne ve babaya destek yükümlülüğü bulunduğu varsayımı ile yapılan hesaplamada yetiştirme bedeli ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme indiriminden sonra davacıların talep miktarlarının davacı baba için 10.397,55 TL, davacı anne için 119.323,24 TL alacağının hesaplanmış olduğu, bütün çocukların anne ve babaya destek yükümlülüğü bulunduğu varsayımı ile yapılan hesaplamada yetiştirme bedeli indiriminden sonra yetiştirme bedeli indiriminden sonra davacı baba ve anne için karşılanmamış bir zarar kalmadığının anlaşılmış olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı ...Ş ve davacı vekilinin rapora karşı itiraz ve beyanları ile davalı ...'nün yasal süresi içerisinde sunacağı varsa itirazlarını değerlendirir önceki bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 06/05/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: 2016 yılı Asgari ücret verileri dikkate alınarak zarar talebinin hesaplanması sonucunda davacıların destek zararlarının kalmayacağı, 2016 yılı müstakbel ücret verileri dikkate alınarak zarar talebinin hesaplanması sonucunda; sadece müteveffanın anne ve babaya destek yükümlülüğü bulunduğu varsayımında davacıların talep miktarlarının davacıların talep miktarlarının davacı baba için destek zararının 86.179,05 TL olacağı, davacı anne için destek zararının 165.001,32 TL alacağının hesaplandığı, bütün çocukların davacı anne ve babaya destek yükümlülükleri bulunduğu varsayımında davacıların talep miktarlarının davacı baba için destek zararının 18.886,15 TL alacağı davacı anne için destek zararının 20.294,41 TL alacağının hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davalı ... tarafından davacı ...' e 31/10/2016 tarihinde 62.691,37 TL, davacı ...' e 31/10/2016 tarihinde 76.752,94 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalılar ...' nün sevk v idaresinde olduğu, davalı ...' nin işleten, davalı ...Ş' nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 16 P ... plakalı aracın plakalı aracın 17/12/2016 tarihinde davacıların murisi ve desteği yaya ...' e çarpması sebebiyle meydana gelen trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/459 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve itirazlar üzerine düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 28/08/2018 tarihli raporu sonucunda, sürücü ...' nün sevk ve idaresindeki aracın seyir halinde iken gerekli dikkat ve özeni yola vermemesi, sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağındaki kaldırıma çıkarak davacıların desteği ...' e çarpmasında %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların desteğinin kusurunun olmadığı kanaatine varılmış ve dosyada yapılan sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, nüfus kayıtları ile kusur raporu sonucunda düzenlenen aktüer bilirkişinin 06/05/2019 tarihli ek raporun gerkçeli denetime açık olduğundan itibar edilerek, davacıların, müteveffa ... dışında üç çocuklarınında olduğu, desteklik ilişkisinin, murisin, tazminat isteyen kişiye fiilen, sürekli ve düzenli bir şekilde bakan veya ona bakması kuvvetle muhtemel olan kişi olup diğer çocuklarında desteklik ilişkisi olduğundan diğer çocuklarında davacılara desteklik yükümlülüğünün bulunması sebebiyle, davacılara sigorta tarafından yapılan ödemeler dikkate alındığında, davacılarının dava tarihinden önce zararının karşılandığı anlaşılmakla davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden dosya değerledirildiğinde, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dolayısıyla meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murisi ...' in ölümü ile sonuçlanan olayda, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla, davacı desteğin babası ... için 50.000 TL, davacı desteğin annesi ... için 50.000 TL, davacı desteğin kardeşi ... için 40.000 TL, kardeşi ... için 30.000 Tl , kardeşi ... için 20.000 Tl manevi tazminat hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı ... ve işleten yönünden kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı ...' ye yönelik açılan davada, araç sürücüsünün ..., araç malikinin ise ... olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar aracı elinde bulunduran sıfatıyla talep edilmiş ise araç devir işlemlerinin KTK' nın 20/d maddesi uyarınca noterler tarafından yapılmasının zorunlu olduğu bu şekilde devri ve tescil işlemi yapılmadığından aracın mülkiyetinin halen ...' de olup kayıt maliki dışında kişinin kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işletildiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunun ibraz edilen delillerle ispat edilmediğinden davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz bu kararına karşı davacı vekili 12/05/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin 2021/392 E., 2021/400 K. Sayılı 10/11/2021 tarihli ilamı ile incelenen mahkememiz kararı, "Dava, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Mahkemece, ATK Trafik İhtisas Dairesi'nden, meydana gelen kazada taraflara izafe edilecek kusur oranının tespiti hususunda rapor alınmış, 28/08/2018 tarihli raporda, meydana gelen kazada davalı ... Onur'un %100 kusurlu olduğu, müteveffa Ferhat'ın kusurlu olmadığı belirtilmiş, ATK kusur raporu mahkemece hükme esas alınmış olup, 6098 sayılı TBK 56/2 maddesi gereği, kaza sebebiyle oğulları ve kardeşlerini kaybeden davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişikin yalnızca davacılarca isitinaf yoluna başvurulmuş olup, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında takdir edilen manevi tazminattan daha fazla takdiri gerektirecek koşullar bulunmadığından istinafa gelenin sıfatına göre takdir edilen manevi tazminata yönelik istinaf nedenleri kabul edilmemiştir.
Davalı ...'nün, kazaya sebebiyet veren davalı ...'un babası olduğu, araç üzerinde fiili tasarruf yetkisi bulunduğu ve zarardan sorumlu tutulması talep edilmiş ise de, araç malikinin davalı ... olduğu, davalı ...'in 2918 sayılı KTK 85 maddesi kapsamında işleten olduğu, davalı ...'un işleten sıfatı bulunduğunun ispatlanamadığı göz önüne alındığında davalı ... yönünden davanın reddedilmesinde isabetsizlik yoktur.
Mütevveffa Ferhat'ın, Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulu 2. sınıf 3. yarı yıl dönemi öğrencisi olduğu, göz önüne alındığında, okulu bitirdiği dönemdeki muhtemel ücreti emsallerine göre belirlenip, tazminatın buna göre hesaplanması gerekecektir. Aktüerya bilirkişi rapor ve ek raporunda 10 derece 1 kademeye eş değer ücretle işe başlayacağı düşüncesinden ve bu miktarı asgari ücrete uyarlayarak hesaplama yapılmış ve işleyecek kazanç dönemi için TRH 2010 tablosu ve 1,8 teknik faiz esas alınmıştır. Aktüerya bilirkişi raporunda, müteveffanın 10 derece, 1 kademeye ilk atanan memur ücreti üzerinden işe başlayacağı varsayımının her hangi bir dayanağı bulunmamaktadır. Mütevveffanın muhtemel mezuniyet tarihinin 2017 yılı yaz dönemi olduğu göz önüne alındığında, ilgili meslek odasından, ticaret odasından sorularak müteveffanın okul bitimi sonrası iş arama süresi ve iş bulduğunda alabileceği muhtemel ücret belirlenmelidir (Yargıtay 17 HD. 2014/19473 E.- 2017/1723 K. sayılı ilam).
Aktüerya bilirkişice yapılan hesaplama hukuka aykırıdır. Zira, mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda; kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 - 2020/40 sayılı kararı ile; 2918 sayılı KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, tazminatın hesaplanması gerekecektir (Yargıtay 17 HD. 2019/3292 E.-2021/1848 K. sayılı ilam). Davacı vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir. Davalıların istinaf talebi bulunmadığı göz önüne alınarak hüküm verilirken ''usuli müktesep hak'' gözetilmelidir.
Davacılardan ... yargılama devam ederken reşit olmuştur. Dava açılırken anne ve babasının velayeti ile düzenlenen vekaletnamedeki vekilin görevi sona ermesine rağmen, bu davacıya usulüne uygun duruşma günü bildirilmeksizin yargılamaya yokluğunda devam edilerek karar verilmesi kamu düzenine aykırılık oluşturmaktadır. " gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İstinaf kaldırma kararı sonrası yeniden mahkememiz esasına alınan dava dosyasında yargılamaya devam edilmiş ve mütevveffanın muhtemel mezuniyet tarihinin meslek odasından, ticaret odasından sorularak müteveffanın okul bitimi sonrası iş arama süresi ve iş bulduğunda alabileceği muhtemel ücret belirlenmesine yönelik kayıtlar celp edilmiş ve dosya aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş ek rapor temin edilmiştir.
Bilirkişi Yıldırım Timur tarafından hazırlanan 23/12/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Gerekçeli karara ilişkin 2019 yılı tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; Dosyaya sunulu Tahkikat dosyasının incelenmesinde, davacı babanın işçi olduğu annenin ise ev hanımı olduğu tespit edildiği, davacı babanın gelirinden 596 oranında yetiştirme gideri tenzil edildiği, 2019 yılı verileriyle yapılan hesaplamada, davacıların Destekten Yoksun Kalma Zararlarının karşılanmış olduğu hesaplandığı, 2019 yılı verileriyle yapılan hesaplamada, Davacıların Destekten Yoksun Kalma Zararlarının karşılanmış olduğu hesaplandığı, 2023 yılı verileriyle yapılan hesaplamada ise, davacıların karşılanmamış zararlarının oluştuğu ancak, davalı ... Şirketinin davacılara 170.555,69TL ödeme yaptığı ve feragat nedeniyle sorumluluğunun son bulduğu tespit edildiği, davacıların bakiye zararının Baba için 308.824,26TL, anne için 566.920,44TL olacağı hesaplandığı, Axa Sigorta Şirketi açısından herhangi bir sorumluluk miktarı kalmamakla birlikte, diğer davalılar olan ..., ... ve ...'nün sorumluluklarının mahkemeye ait olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafından davalı ...Ş yönünden açılan davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden 24/03/2022 tarihli celsede bu davalı yönünden tefrik kararı verilerek mahkememizin 2022/394 Esas sayılı dosyasında feragat sebebiyle red kararı verilmiştir.
Somut olayda istinaf ilamı doğrultusunda yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda aktüer bilirkişinin 23/12/2022 tarihli raporunun destekten yoksun kalma tazminatına yönelik hesaplamasının hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacılar tarafından dava dilekçesinde, davacı Emniyet Tetik için 100 TL, davacı ... için 100 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı ... tarafından yapılan ödeme ve davacılar tarafından feragati ile sigorta limiti ( 310.000 TL) kadar işleten davalı ... İsteklinin davacı alacaklıya karşı sorumluluğu sona ermiştir.
Diğer yandan aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile davacı tarafın zararının 2019 yılı itibariyle Axa Sigorta Şirketi tarafından yapılan ödemeler ile sona erdiğinden davacı tarafından davalılar işleten ve sürücü yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği anlaşılmakla bu taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar tarafından manevi tazminat taleplerinin mahkememizin ilk kararında istinaf yoluna başvurulduğu ve yerinde görülmediğinden önceki kararı doğrultusunda yeniden karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
a-Davacı ...'in destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine,
b-Davacı ...'in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
c-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı ... için 50.000 TL manevi tazminat, davacı ... için 50.000 TL manevi tazminat, davacı ... için 40.000 TL manevi tazminat, davacı ... için 30.000 Tl manevi tazminat, davacı ... için 20.000 Tl manevi tazminat olmak üzere toplam 190.000 Tl manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... yönünden müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
d-Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.978,90 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 957,03 TL'nin mahsubu ile bakiye 12.021,87 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar ... ve ... yönünden müşterek ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.150,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 1.488,35 TL olmak üzere toplam 2.638,35 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.789,03 TL yargılama gideri ve 957,03 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.746,06 TL yargılama giderinin davalılar ... ve ... yönünden müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacıların vekil ile temsil edildiğinden ve davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlı olduğundan her bir davacı yönünden ayrı ayrı manevi tazminat alacağı yönünden AAÜT'nin 10 ve 13/1 Maddesine göre belirlenen davacı ... için 5850 TL vekalet ücreti, davacı ... için 5.850 TL vekalet ücreti, davacı ... için 4750 TL manevi tazminat, davacı ... için 3.600 TL vekalet ücreti,, davacı ... için 2.725 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 22.775 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ... yönünden müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-HMK'nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023
Katip ...
¸E-imzalıdır.


Hakim ...
¸E-imzalıdır.





Full & Egal Universal Law Academy