Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/802 Esas 2023/237 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/802
Karar No: 2023/237
Karar Tarihi: 02.03.2023

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2020/802 Esas
KARAR NO: 2023/237
HAKİM: ... ...
KATİP: ... ...
DAVACI:... - ...
VEKİLİ: Av. ... -
DAVALI:... - ... ...
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/12/2020
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkillerinden iplik aldığını,
faturalardan kaynaklı cari borcuna dair herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı tarafın
48.524,50 TL borçlu olduğunu, ödeme yapmaması neticesinde Bursa 16. İcra Müdürlüğü
2018/14314 E. Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takibe başlandığını, ancak borçlunun itirazı
üzerine takibin durduğunu, sonucunda işbu davanın açıldığını, davalının haksız itirazının iptali
ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu
alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama
giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
KANITLAR:
İcra dosyası, faturalar, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/14314 Esas sayılı dosyasında, 49.038,99-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 11/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2017-2018-2019-2020 yıllı
açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci
maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama
sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve
Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini
doğruladığı, davalıya ait defterlerin tasdiki zorunlu defterlerden olduğu, 2017-2018 yıllarında işletme
defteri olduğundan defter tasdiklerini V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş
olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, davacı Ticari defter ve kayıtlarına göre, (19.12.2018) icra takip tarihinde davalıdan 37.254,50
TL alacak bakiyesi görüldüğü, davalı ticari defterleri 2018 yılında işletme defteri hesabı olduğundan sadece gelir ve gider
dökümlerinin bulunduğu, davacı tarafa ait cari hesap ekstresi bulunmadığı, davalı işletme defteri
gider dökümü ile davacı tarafa ait cari ekstre karşılaştırıldığında, 29.09.2018 tarihli 18403 nolu
13.151,27 TL tutarında, 31.10.2018 tarihli 18425 nolu 45.122,40 TL tutarında toplam 58.273,67
TL’lik 2 adet faturanın davalı tarafa ait işletme defteri gider kayıtlarında bulunmadığı, davalı tarafından yapılan 24.09.2018 tarihli 000045 nolu 500 $ tutarlı tahsilat/tediye
makbuzunun davacı kayıtlarında bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi suretiyle dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 06/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Kur farkına konu faturaların tamamı çek ile ödenmeyip döviz cinsinden yapılan nakit
ödemelerin cari hesap dökümünde yazıldığı, faturaların TL olarak kesildiği, kesilen faturaların açıklamasında kur bilgisi veya döviz olarak düzenleneceğine dair bir açıklama bulunmadığı,
toplamda 9 adet çekle 81.721,95 TL olarak yapılan ödemeye karşılık 31/10/2018 tarihinde 18425
fatura nolu kdv dahil 45.122,40 TL fiyat farkı faturası kesildiği, bu faturanın davalı kayıtlarında
olmadığı, dava dosyasında davacı taraf ve davalı taraf arasında kur farkının faturalandırılacağı ile
ilgili bir sözleşmenin bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı asil duruşmada yaptırılan yemin altında; " davacı ile benim aramda iplik ticareti vardı, dava konusu borcu kabul etmiyorum, benim böyle bir borcum bulunmamaktadır, kendisine daha önceki borçlarımı ödedim, dava konusu faturayı da kabul etmiyorum, benim davacı tarafla ticari ilişkim 2018 yılının 4. ayında bitmiştir, bu nedenle 29/09/2018 tarihli faturayı da kabul etmiyorum, fatura içeriğindeki malları teslim almadım, benim davacı tarafla kur farkı yönünde bir anlaşmam vardı ancak buna ilişkin ödemelerimi daha önce yapmıştım, bununla ilgili bilgi ve belgeleri bilirkişiye de sundum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ve özellikle kur farkı faturası yönünden SMM bilirkişi tarafından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Cari Hesap ekstresinde görülen satış faturaları düzenlendiği tarihteki MBDA alış kuru üzerinden
döviz kuru ile USD karşılığının hesaplandığı, USD tahsilatlarının tahsil edildiği gündeki MBDA
USD alış kuru üzerinden çevrildiği, vadeli TL çeklerin ise ödeme tarihindeki MBDA USD alış
kuru üzerinden çevrilerek ve davacının düzenlediği 31.10.2018 tarihli “sekmelerden doğan
çek kur farkı” açıklamalı 45.122,40 TL bedelli faturanın hangi çeklere ait kur farkı olduğu
anlaşılamadığından cari hesap dökümünden çıkarılarak TL ve USD cinsinden cari muavin
oluşturulduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre 13.12.2018 takip tarihi itibari ile davacının
4.356,90 USD davalıdan alacaklı olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibinin cari hesap ekstresine dayalı olduğu, davacının cari hesap ekstresi incelendiğinde davalıya kestiği son faturanın 31/10/2018 tarih 45.122,40 TL bedelli "çek kur farkı" açılamalı fatura olduğu, taraflar arasındaki ticarette faturaların TL cinsinden düzenlendiği, döviz karşılığının fatura üzerinde belirtilmediği, daha öncesine kur farkı faturası düzenlenmediği, kur farkı faturasının neye göre hesaplandığı hususunun açık bir şekilde belirtilmediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 837,47 TL'den mahsubu ile artan 657,57 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2023
Katip ... Hakim ...
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
A
slının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ...

¸e-imzalıdır.



Full & Egal Universal Law Academy