Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/231 Esas 2023/215 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/231
Karar No: 2023/215
Karar Tarihi: 23.02.2023

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2019/231 Esas
KARAR NO: 2023/215
HAKİM: ... ...
KATİP: ... ...
DAVACI : ... - ... ...
DAVALILAR : 1- ... - ... ...
2- ... - ...
VEKİLİ: Av. ... - [16596-95278-78902] UETS
DAVA: Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ: 22/03/2019
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ... Yay San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 1993 senesinde ..., dava dışı İlhan Kondoz, ... ve ... tarafından kurulmuş olduğunu, Müvekkili ...'un kardeşi ... şirkete 02.06.1999 tarih 4803 sayılı Resmi Gazete de görüldüğü üzere davalı şirkete müdür olarak atandığını, davalı ... 2008 yılında emekli olduğunu ifade ederek bir kısım hisse talebinde bulunmuş 13 Mayıs 2008 tarihli 7061 sayılı Resmi Gazetede görüldüğü üzere İhsan Kondoz tarafından hisse devri yapıldığı, bu hisselere davalı tarafın bir bedel ödemeden devren iktisap ettiğini, davalı tarafın "*...un hisseleri göstermelik olarak davalı ...'e devredilecek ve davalı ...'in hissesi görünürde %70 e yükseltilecektir. *Sonrasında ... ve ... şirkete taşınmaz satın alınması için gereken 1.100.000,00 TL civarındaki parayı yatıracaklardır. *Akabinde uygun görülen taşınmaz satın alınacaktır. *Sonrasında şirkette sermaye artırımı yapılacaktır. *Bu sermaye arttırımında ... ve ... tarafından tarafından şirkete borç olarak verilen para kendi adlarına sermaye artışında kullanılacak ve hisseleri yükseltilecektir. *Bu şekilde parayı koyan ... ve ... 'un hisselerinin artması ile birlikte davalının da hissesi azalacak ve normale dönecektir. *Hemde bu şekilde ... ve ... 'un şirketten alması gereken parada kalmayacaktır çünkü o parayı sermaye arttırımında kendi adlarına kullanmış olacaklardır. *Yani davalı taraf 1.100.000,00 TL civarında paranın ... ve ... adına sermaye arttırımında kullanıldığında hisselerin normale dönmesi için kendisinin %70 oranında hissesinin olması gerektiğini, bu 1.100.000,00 TL sermaye arttırımında kullanıldığında hissenin azalarak eski haline döneceğini belirtmiştir." şeklinde önerilerde bulunduğunu, Davalının talebi, ısrarı ve psikolojik baskısı neticesinde 2015 yılı Nisan ayında hisse devirleri yapıldığını, 29.04.2015 tarih 8810 sayılı Resmi Gazete de görüldüğü şekilde davacı ... şirketteki 1440 hissesini davalı ...'e devrettiğini, akabinde şirket kurucu ortakları olan ... ve ... tarafından şirket hesabına daha sonra sermaye artırımı yapılmak üzere 1.100.000,00 TL yatırıldığını, sonrasında bu para ile şirketin halihazırda faaliyet gösterdiği taşınmaz satın alındığını, bu işlemler bittikten sonra davacı taraf sermaye artırımının ne zaman yapılacağı davalıya birkaç kez sorulmuş müvekilinin oyalandığını en sonunda da 2019 Şubat ayında yapılan görüşmede, kendisinin şirkete yıllarca emek verdiğini ve o nedenle şirketin %70 hissesini hak ettiğini düşündüğünü o nedenle artık hisselerin değişmeyeceğini ifade ettiğini, yani davalı taraf hile ile davacı tarafı kandırarak davacı tarafın hisselerini kendi üzerine aldığını, bu işlemin iptal edilmesi gerektiğini, yapılan devir işlemi TTK 595 Md deki şartları taşımadığını, 6102 sayılı TTK 595/2 Md gereğince Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şart olduğunu, devrin bu onayla geçerli olacağını, davacı tarafından davalıya yapılmış olan pay devrine ilişkin ortaklar genel kurulunun onayı ve muvafakati bulunmamakla birlikte yapılan hisse devri pay defterine işlenmediğini, yukarıda belirtilen kanunun açık hükmü uyarınca hisse devri geçersizliğine konu teşkil eden ortaklar genel kurulunun onayının alınma şartı alınmadığından hisse devri geçersiz olduğunu, söz konusu fiillerden dolayı müvekkilinizin uğradığı zararın tazminini isteme hakkı saklı kalmak kaydı ile müvekkili ile davalı ... arasında yapılan hisse devrinin geçersizliğinin tespiti ile Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinin ve devir işleminin iptaline ve 1440 adet hissenin yeniden müvekkili adına tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesinin içeriğinin kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ... Yay San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne Mahkemenizde görülmekte olan davanın yöneltilmiş olması açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın Husumet yönünden reddine karar verilmesini, yapılan hisse devir işleminin 6102 sayılı TTK 595.Maddesindeki şartları taşımadığı şeklinde beyanda bulunmuşsa da yapılan hisse devri tarafların serbest iradesi ile yapılmış olup, hisse devri kanunun taşıdığı tüm şartları taşıdığını, dava konusu hisse devri 23.03.2015tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında onaylandığını, Genel kurul tarafından hisse devrinin iptaline ilişkin karar alınmamış olması nedeniyle yapılan hisse devri usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı taraf dava konusu hisse devrine ilişkin olarak ...'in kendisine herhangi bir bedel ödemediği şeklinde beyanda bulunmuş olsa da 29.04.2015 tarih 8810 sayılı ticaret sicil gazetesinde 1440 hisse payının 36.000,00 TL bedel karşılığı müvekkiline devredilmiş olduğu ve devir bedelinin noterlik dairesi dışında nakden ve tamamen davacıya ödenmiş olduğu tescil ve ilan edilmiş olduğunu, davacının iddialarının kabul edilemeyeceğini, devir sözleşmesi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle hisse devir sözleşmesinin onanmış sayılacağı, 6102 sayılı TTK 18/2 uyarınca basiretli davranmakla yükümlü olması nedeniyle hisselerin hile ile ele geçirildiği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, inanç sözleşmelerinin işlem tarihinden önce ve en geç işlem tarihinde düzenlenmiş kendisine inanç gösteren kişinin imzasına havi yazılı delil ile kanıtlanabilecek olduğu Yerleşik yargıtay içtihatları ile sabit olup davacının dosyaya yukarıda belirtilen şartları taşıyan yazılı delil ibraz etmemiş olması nedeniyle davacı tarafın iş bu hukuki sebebe dayanması mümkün olmadığını, Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca inanç sözleşmelerinin kardeşler arasında yapılmış olması halinde dahi tanık dinletilebilmesi için yazılı belgenin varlığı şart olduğunu, davacı taraf aşırı yaralanma nedeniyle hisse devrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuş olup davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davacı tarafın aşırı yararlanma hukuki sebebini ileri sürmesi mümkün olmadığını, davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle devrin muvazaa olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ... Yay San. ve Tic. Ltd. Şti'ne davanın yöneltilmiş olması nedeniyle davanın husumet yönünden reddine, davacının iddialarını kesinlikle kabul etmemekle birlikte davanın hak düşürücü süreler içinde açılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Hisse Devir Sözleşmesi, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/47313 soruşturma sayılı dosyası, Bursa 1 ATM'nin 2021/1286 E. Sayılı dosyası, Bursa 1. Atm 2019/303 E. Sayılı dosyası, tanık beyanları, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacı ile davalı ... arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı devir işleminin iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkememizce, davaya konu hisse bedellerinin devir tarihindeki değeri ve iddia ve savunmaların değerlendirilmesi açısından dosyanın 1 SMM ve 1 hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Bursa 11. Noterliği'nin 23.03.2015 tarih 3982 yevmiye nolu Davacı ... ve davalı ... arasındaki Pay Devri Sözleşmesinin TTK.m.595 ile düzenlenen yasal şartlara uygun olduğu, devrin Genel Kurul tarafından onaylandığı ve devrin Pay Defterine işlendiği, ... ve ... tarafından ayrı ayrı davalı şirkete gönderilen 549.850,00 TL bedellerin ayrı ayrı ilgili kişilerin Ortaklara Borçlar hesabında takip edildiği ve nihayetinde 06.11.2018 tarihinde ortaklara iade edilmek sureti ile hesapların kapatıldığı, ortaklardan alınan bedellerin sermaye artırımı, taşınmaz alımı ya da benzer bir tasarrufta kullanılmadığı, dava konusu pay devrinin inançlı işlem kapsamında yapıldığına dair 5.2.1947 T. 20/6 ve 7.10.1953 tarih, 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları ile aranan nitelikte dosya içerisinde yazılı belge bulunmadığı ancak iddianın aksi yönünde Pay Devri Senedi bulunduğu, dava konusu pay devrine konu payın devredildiği tarihe en yakın tarihteki davalı şirket tarafından Maliyeye bildirilen Geçici Vergi Beyannamesinin bildirim tarihi olan 31.03.2015 tarihinde 1.440 adet payın defter değerinin 567.995,00 TL olduğu, nominal değerinin 36.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı ... ile arasında yapılan hisse devrinin geçersizliğinin tespiti ile Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinin ve devir işleminin iptaline ve 1440 adet hissenin davacı adına tescilinin talep edildiği, 23.03.2015 tarih 3982 yevmiye nolu davacı ... ve davalı ... arasındaki Pay Devri Sözleşmesi incelendiğinde davacı taraf ...'un davalı şirketteki 1440 adet hisse payının ''şirket resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde, şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm tüm hak ve borçlarıyla birlikte ... isimli kişiye 36.000,00 TL bedel karşılığında devir ettim. Devir bedelini kendisinden noterlik dairesi dışında nakten ve tamamen aldım.'' ifadelerini içerdiği görülmüştür. 6102 sayılı TTK.m.595 uyarınca; Esas sermaye payının devrinin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması zorunlu olup şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttı ve devir bu onayla geçerli olur. Bilirkişi raporunda da belirtilidiği üzere, Bursa 11. Noterliğinin 23.03.2015 tarih ve 3982 yevmiye sayılı Pay Devri Sözleşmesinin yazılı olarak ve noter huzurunda yapılarak yasal şekil şartlarına havi olduğu, pay devrine konu ... Yay San.ve Tic.Ltd.Şti.'nin Bursa 19. Noterliğinin 02.04.2015 tarih ve 4702 yevmiye sayılı onaylı 23.03.2015 tarihli Genel Kurul toplantısının (3) numaralı kararı ile pay devrine onay verilmiş olduğu, hazırun cetvelinden de onay için gerekli nisabın bulunduğu görülmektedir. Şirket tarafından verilen onay üzerine de şirket Pay Defterine devrin işlendiği, Pay Devrinin TTK.m.595 ile düzenlenen yasal şartlara uygun olduğu, davacı tarafın hile ve aldatma ile pay devrini gerçekleştirdiği yönündeki iddiaları kapsamında yapılan değerlendirmede ... ve ... tarafından ayrı ayrı davalı şirkete gönderilen 549.850,00 TL bedellerin ayrı ayrı ilgili kişilerin Ortaklara Borçlar hesabında takip edildiği ve nihayetinde 06.11.2018 tarihinde ortaklara iade edilmek sureti ile hesapların kapatıldığının görüldüğü, dava konusu pay devrinin inançlı işlem kapsamında yapıldığına dair 5.2.1947 T. 20/6 ve 7.10.1953 tarih, 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları ile aranan nitelikte dosya içerisinde yazılı belge bulunmadığı ancak iddianın aksi yönünde Pay Devri Senedi bulunduğu, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli , ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 614,79 TL'den mahsubu ile artan 434,89‬ TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davalı yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2023
Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır


Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ...
¸E-imzalıdır.




Full & Egal Universal Law Academy