Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/692 Esas 2023/80 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/692
Karar No: 2023/80
Karar Tarihi: 18.01.2023

.....

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2022/692 Esas
KARAR NO: 2023/80
BAŞKAN: ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
DAVACI : ... -
VEKİLİ: Av. ...........
DAVALI : ...
...
VEKİLİ: Av. ...
DAVA: Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/08/2013
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili 02.08.2013 Kayıt Tarihli Dava Dilekçesinde; Müvekkili şirkete ait 117 adet konteynerin davalı şirket elinde kalması nedeni ile Bursa Asliye 1.Tic.Mah.de 2008/146 -2010/284 E/K sayılı 02.06.2010 tarihli kararla dava konusu konteynerler için 02.08.2004 tarihi ile 26.10.2004 dava tarihi arasında 84 gün için günlüğü 350 USD üzerinden 29.400,00 USD alacağın kabulüne ve konteynerlere davalının müdahalesinin menine karar verilip, dava tarihinden sonraki döneme ait 560.700 USD alacak için ayrı bir dava açılması gerektiğinden ıslah talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilip, karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15.11.2012 tarihli ilamı ile onaylanıp karar düzeltme istemi 17.05.2013 tarihinde reddedilip, kararın bu tarihte kesinleştiğini, konteynerlerin davacı elinde kaldığı, önceki kararda hükmedilmeyen dönem için 27.10.2004-20.03.2009 tarihleri arası için 560.700 USD, 21.03.2009-08.01.2013 teslim tarihi arası için 486.150 USD toplam 1.046.850 USD asıl alacak ve 56.089,77 USD işlemiş faizin, asıl alacak için en yüksek banka faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili 30.09.2013 Tarihli Cevap Dilekçesinde; Usulü itirazları yönünden öncelikle davacının dava açma yetkisi ve ehliyetinin bulunmadığından davanın usulden reddine, yabancı uyruklu davacının teminat şartını yerine getirmediğinden davacıdan yabancılık teminatı alınmasını, davada talep edilen 27.10.2004 - 20.03.2009 tarihlerindeki dönem için 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğinden; 21.03.2009 - 08.01.2013 dönemi için de 1 yıllık zaman aşımı süresi geçmiş olduğundan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, esas yönden konteynerlerin tesliminde müvekkili şirketinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, resmi makamların ve gümrük idaresinin işlemlerinden ve yazışmalarından dolayı teslim edilemediğini, bu nedenle davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
Davacı şirkete ait içerisinde seramik fayans üretiminde kullanılan komple fabrika tesisi bulunan 117 adet konteynerın 07.11.1999 tarihinde ... ..... Gemisi ile getirilip davalı şirket tarafından işletilen Gemlik Gemport Limanına bırakıldığı, ancak konteynerlar içerisindeki eşyaların ithalatçısı tarafından ithal işlemi yapılmadığından malların devletleştirildiği, eşyaların TASİŞ tarafından satışa çıkarılıp sonrasında ... A.Ş.'ye devredildiği, ... A.Ş. tarafından konteynerlar içerisindeki eşyalar ... ..... isimli şahsa satılarak konteynerların 02.08.2004 tarihinde boşaltıldığı, konteynerların bu tarihte davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim yükümlülüğü doğduğu, konteynerlar davalı tarafından ihtarnameye rağmen davacıya teslim edilmediğinden dolayı davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizde konteynerların teslimi ve teslim edilmeyen süre için kira bedelinin tahsili konusunda 2008/146 Esas sayılı dava açıldığı, davalı tarafından buna karşılık konteynerların davalıya ait liman sahasında kalmasından dolayı ardiye ücretinin tahsili için 2005/433 Esas sayılı dava açıldığı, her iki davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı tarafından açılan 2008/146 Esas sayılı davada; dava konusu 117 adet boş konteynera davalının müdahalesinin önlenmesi ile davalıdan alınıp davacıya teslimine, 117 adet konteynerın davalı tarafından davacıya teslim edilmemesi nedeni ile teslimi gereken 02.08.2004 tarihinden 26.10.2004 dava tarihine kadar geçen 84 günlük süre için hesaplanan 29.400,00 USD alacağın davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verildiği, kararı temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15/11/2012 tarih ve 2010/12911-2012/18231 E/K sayılı ilamı ile onaylandığı, karar düzeltme istemi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.05.2013 tarihli ilamı ile reddedilip kararın bu tarihte kesinleştiği, kesinleşen Mahkeme kararında 27.10.2004 tarihi ile 20.03.2009 tarihleri arasında geçen 1602 günlük süre için talep edilen 560.700,00 USD konteyner kira bedelinin tahsili için ıslah dilekçesi verildiği, Mahkemece dava tarihinden sonra oluşan zararlar için yeni bir dava açılması gerektiğinden ıslah talebinin reddine karar verildiğinden; davacı tarafından kesinleşen 2008/146 Esas sayılı davaya, ek dava açılarak konteynerları davalının elinde kaldığı ve Mahkemece hükmedilmeyen süreler için 27.10.2004 tarihinden konteynerların teslim edildiği 08.01.2013 teslim tarihi arasında geçen 2991 gün için 117 adet konteyner yönünden 350,00 USD üzerinden (kesinleşen ilama göre konteyner başına 3,00 USD X 117 = 351,00 USD ) 2991 X 350,00 USD = 1.046.850,00 USD konteyner kira bedeli alacağının 56.089,77 USD işlemiş faiz ile birlikte en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Dava, davacıya ait konteynerların ihtara rağmen davalı elinde kalması nedeni ile konteynerların günlük kira ücretine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında aynı konuda Mahkememizde görülen 2008/146 Esas- 2010/284 Karar sayılı dava, 17.05.2013 tarihinde kesinleşip kesinleşip kesin hüküm teşkil etmektedir.
Davacı kesinleşen dosyada, dava tarihinden sonrası dönem için 27.10.2004-20.03.2009 tarihleri arasındaki süre için ıslah dilekçesi ile 560.700,00 USD konteyner kira ücreti alacağı talep etmiş ise de;Mahkemece bu konuda ayrı bir dava açılması gerektiğinden ıslah talebi reddedilmiştir.Bu hükküm de taraflar arasında kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından kesinleşen dava tarihinden sonraki dönem için; 27.10.2004-20.03.2009 tarihleri arasında 1602 gün için 560.700,00 USD, 21.03.2009- 08.01.2013 konteynerların teslim tarihine kadar geçen dönem yönünden 1389 gün için 486.150,00 USD olmak üzere toplam; 2991 gün için 1.046.850,00 USD konteyner kira ücreti tahsili için dava açılmış bulunmaktadır.
Taraflar arasında dava konusu olan konteynerların 02.08.2004 tarihinde boşaltıldığı ve davacıya teslimi gerektiği, konteyner başına günlük 3,00 USD kira ücreti ödenmesi gerektiği, 117 adet konteynerın günlük ücreti 351,00 USD ise de; davacının günlük 350,00 USD talep ettiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereğince bu bedelin önceki hükümle kesinleştiği ve konteynerların Gemlik İcra Müdürlüğünün 2010/1855 Talimat sayılı dosyası ve Üsküdar/İSTANBUL 4.İcra Müdürlüğünün 2010/16331 Esas sayılı dosyası ile 08.01.2013 tarihinde teslim edildiğinin açıklığa kavuştuğu anlaşılmıştır.
Davanın konteynerları, davalı elinde haksız yere kaldığı, konteynerlara davalının müdahalesinin meni ve davacıya teslimi, konteynerların günlük kira bedeli ücreti konuları önceki hükümle kesinleşmiş olduğundan; bu defa açılan davada, ilk dava tarihinden sonraki dönem için kesinleşen Mahkeme kararına rağmen 27.10.2004 tarihi ile 08.01.2013 tarihi arasında davalı elinde kaldığı anlaşıldığından; bu dönem için 2991 gün X 350,00 USD = 1.046.850,00 USD davacının alacak hakkı doğduğundan davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, 56.089,77 USD işlemiş faiz talep etmiş ise de; davacı tarafından davalıya gönderilen Üsküdar 9.Noterliğinin 02.08.2004 tarih ve 23848 yevmiye numaralı ihtarnamesinde; '' Konteynerların boşalır boşalmaz teslimi...'' talep edildiği, ihtarnamede para ödeme istemi ve alacak talebi ile ödeme süresi belirtilmediği, bu nedenle davalının bu ihtarname ile ancak konteynerları teslim konusunda temerrüde düştüğü, alacak talebi yönünden temerrüt oluşmadığından; davacının işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunmuş ise de; kesinleşen 2008/146 Esas sayılı davada da; dava, '' ...'ya izafeten acentası ... Konteyner Hizmetleri A.Ş.'' tarafından açıldığından; bu şekilde açılan dava Yargıtayca onanıp kesinleştiğinden; davacının husumet itirazı kabul edilmemiştir.
Davalı vekili zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; konteynerları 08.01.2013 tarihinde davacıya teslim edildiği kesinleşmiş olup, bu tarihe kadar konteynerların davalı elinde kaldığı sürece kira ücreti devam edeceğinden; bu nedenle zaman aşımının başlangıç tarihi 08.01.2013 tarihi olduğundan; davalının zaman aşımı itirazının reddine dair verilen kararın temyizi üzerine; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin: 15/12/2014 tarih ve 2014/12640 - 2014/19741 e/k sayılı ilamı ile; ''...Dava, davalı tarafından haksız alıkonulan konteynerler nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. İddianın ileri sürülüş biçimi ve uyuşmazlığın niteliği itibariyle somut olaya BK'nın 60. (TBK'nın 72.) maddesinde belirtilen zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygulanması gereklidir. Davalı vekilince yasal süresi dahilinde zamanaşımı def'inde bulunulmuş olup, mahkemece, "konteynerlerin davacının elinde bulunduğu süre zarfında kira ücreti alacağının devam edeceği" gerekçesiyle zamanaşımı def'i reddedilerek işin esasına yönelik yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak; mahkemenin zamanaşımı def'inin reddine ilişkin gerekçesi konteynerlerin mülkiyetinin talep edilmesi halinde uygulanabilir niteliktedir. Bu itibarla mahkemece; davanın haksız fiil niteliğindeki eylemlerden kaynaklandığı, davalının süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu gözetilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken hatalı hukuki nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir...." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilerek, dosyanın Mahkememize iadesi üzerine, dosya Mahkememizin 2015/1380 esasına kaydı yapılarak; yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyulmayarak önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/04/2021 tarih 2017/11-2407 Esas 2021/502 Karar sayılı kararı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma gerekçesinde de '' davalının eylemi nedeniyle konteynerleri kullanamamasından kaynaklanan yoksun kaldığı kazancı tazminat olarak talep ettiği, zararının sürekli ve belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle her günün zararına ait haksız fiil zamanaşımı süresinin o günden itibaren işlemeye başlayacağı, davalının süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu gözetilerek, ayrıca 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5. maddesi de dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. '' hususlarına yer verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararında da belirtildiği üzere; TMK’nin 995/1 maddesi gereğince, iyi niyetli olmayan zilyet, “geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar” için açılan tazminat davaları 818 sayılı BK’nin 60. (6098 sayılı TBK’nin 72.) maddesinde yazılı olan haksız fiil zamanaşımı süresine tabidir (Oğuzman, M. Kemal/ Seliçi, Özer/ Oktay Özdemir, Saibe: Eşya Hukuku, İstanbul, 2006, s. 111). Haksız alıkoyma nedeniyle hak sahibinin zararı sürekli ve belirlenebiliyor ise her günün zararına ait dava hakkı o günden itibaren işlemeye başlar. Buna karşılık TMK’nin 995/1 maddesi gereğince iyi niyetli olmayan zilyedin “geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler” için açılan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin belirlenmesine ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları esas alınacaktır. Buna göre haksız zilyet malı kullanmış ise 818 sayılı BK’nin 126. (6098 sayılı TBK’nin 147.) maddesinde kira alacakları için kabul edilen beş yıllık zamanaşımı süresi; haksız zilyedin malı başkasına kiralaması veya diğer suretle maldan kazanç sağlaması durumunda ise davacının davayı tavsifine göre ya 818 sayılı BK’nin 414. maddesi kanalıyla 818 sayılı BK’nin 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi ya da haksız fiil hükümleri gereğince haksız fiil zamanaşımı uygulanacaktır.
Söz konusu mahkeme kararına istinaden davacı tarafından yapılan icra takibi neticesinde dava konusu konteynerlerin 08.01.2013 tarihinde davacıya teslim edildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı eldeki dava ile ilk dava tarihi olan 02.08.2004 tarihinden konteynerlerin teslim edildiği 08.01.2013 tarihine kadar olan sürede konteynerleri kullanamaması nedeniyle yoksun kaldığı kazancı talep etmektedir. Davacı, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.06.2010 tarihli ve 2008/146 E., 2010/284 K. sayılı kararı ile konteynerlerin bir tanesinin günlük kira ücretinin 3,00 USD olarak belirlendiğinden bahisle konteyner başı günlük zararının 3,00 USD olduğunu ileri sürmüştür.
Hukuk Genel Kurulu Kararında; '' Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.06.2010 tarihli ve 2008/146 E., 2010/284 K. sayılı kararı ile davalının dava konusu konteynerleri haksız olarak alıkoyduğu hususu kesinleşmiştir. Esasında davacı tarafından da haksız fiil hükümlerine göre tazminat talep edilmektedir. Bu itibarla davalının konteynerleri haksız olarak alıkoyduğu süre zarfında davacının zararının mütemadi olduğu kabul edilmelidir. Ancak davacının da talebinde belirttiği üzere davacının zararı mütemadi olsa dahi günlük olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan her günün zararına ait haksız fiil zamanaşımı süresi, o günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Bununla birlikte geçen süre zarfında davalı tarafından dava konusu konteynerlerin kullanılmadığı veya başkasına kullandırmadığı hususu da dosya kapsamı ile sabittir. Ayrıca davacı tarafından bu yönde bir iddia veya talepte de bulunulmamış; sadece konteynerleri haksız alıkoymuş olması yüzünden uğradığı zararı talep etmiştir. Bu kapsamda somut olaya yukarıda bahsedilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarında belirtilen fuzuli işgal veya gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeye ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanmasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Konteynerler davacıya 08/01/2013 tarihinde teslim edildiğine göre eldeki dava tarihi 02/08/2013 tarihi olup, 6098 sayılı TBK döneminde açılan eldeki davada haksız fiil hükümlerine göre zamanaşım süresi de bu kanun hükümlerine göre belirlenmelidir, TBK'nın 72.maddesine göre 2 yıllık ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüş olup, 02/08/2013 dava tarihi dikkate alındığında davacı 02/08/2011 - konteynerlerin teslim edildiği 08/01/2013 tarihleri arasındaki günlük 3,00 USD'den oluşan zararı talep edebilir. Buna göre davacının 184,100 USD 'lik alacağı zamanaşımına uğramamıştır. Ancak bundan önceki döneme ilişkin olan ve mahkememizin 2008/146 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak miktarı dışında kalan kısım zamanaşımına uğramıştır. Fazlaya ilişkin talebin bu sebeple reddine karar verilmiştir. Haksız fiilde kural olarak haksız fiilin meydana geldiği tarihte alacak zamanaşımına uğrar faiz hesabı da buna göre yapılırsa da davacının netice talep kısmı dikkate alındığında dava tarihinden itibaren alacağa faiz uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
Alacak yabancı para alacağı olduğundan uygulanacak faizde 3095 sayılı yasanın 4A maddesine göre belirlenmelidir, açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-184.100,00 USD alacağın 02/08/2013 dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 24.397,19 TL harcın başlangıçta alınan 36.488,05 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye fazla kalan 12.090,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 24.397,19 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 24.421,49‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-,Davacı tarafça yapılan 424,05‬ TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 71,00TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 169,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 141,08 TL'sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 53.001,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 187.973,07 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2023
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy