Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/717 Esas 2023/462 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/717
Karar No: 2023/462
Karar Tarihi: 29.03.2023

.......
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2021/717 Esas
KARAR NO: 2023/462
HAKİM: .......
KATİP:.......
DAVACI : .......
VEKİLİ: Av. .......
DAVALI : .......
VEKİLİ: Av. .......
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının Hong Kong merkezli yat tasarımı alanında faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirket olduğu, Türkiye'de irtibat ofisi açmak üzere davalı ile hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu işler için davalını 38.940,00 TL karşılığında yapmayı kabul ettiği, bu tutarın davalıya ödendiği, davalının bu hizmetleri yürütürken görev ve sorumluluklarını yerine getiremediği, Türkiye'de bulunan davacı şirket yetkililerinin ikametgah başvuru işlemlerini hatalı yürüttüğü, bu hata sonucunda davacı şirket yetkililerinden ... ... ... adlı temsilcinin para cezası ödemek durumunda kaldığı, bunun üzerine taraflar arasındaki sözleşmenin 08.01.2020 tarihinde haklı nedenle feshedilerek ödenen bedelin iadesinin istendiği, ihtarnameye karşılık verilmemesi üzerine Kadıköy 32.Noterliğinin 14.07.2020 tarih ve 20245 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haklı nedenle fesih tekrar edilerek ödenen bedelin 7 gün içerisinde iade edilmesinin ihtar edildiği, borcun ödenmemesi üzerine Bursa 19.İcra Dairesinin 2020/... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, davacı tarafından itirazın kaldırılması davası ikame edildiği, 28.01.2021 tarihinde anılan davanın reddedildiği, bu defa itirazın iptalinin ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İddiaların doğru olmadığı, davacı şirketin irtibat bürosu temsilcileri ... ... ... ve ... isimli şahısların Türkiye'ye turistik vize ile müteaddit girişli 180 günde 90 gün ikamet izni ile geldiklerinin davalıya bildirildiği, Vize tarihlerinin 29.04.2019 — 25.10.2019 arası olacak şekilde vize görüntülerinin de davalıya iletildiği, bahsi geçen şahısların Türkiye'ye yaptıkları giriş çıkışları davalıya bildirmedikleri için 90 günlük ülkede kalış süresi davalı tarafından takip edilemediği, ... ... 28.10.2019 tarihinde ülkeden çıkarken 11 gün fazla kaldığı gerekçesi ile idari para cezası ödemek durumunda kaldığı, özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen tarafın davacı taraf olduğu, idari para cezası hususunda davalı tarafın kusurunun olmadığı, yaşanan bu olay nedeni ile de idari makamlarca davalı şirket tarafından alınan 04.12.2019 tarihli ikamet izninin iptal edilmiş olduğu, ikamet izni sürecinin davacının temsilcisinden kaynaklanan nedenlerle uzadığı, 90 günlük vize süresi konusunda sorun yaşamayan ... 04.12.2019 tarihinde ikamet izni randevusuna giderek süreci tamamlamış olduğu, ... ... ... ise yaşanan sürecin ardından 27.01.2020 tarihine alınan randevu ile başvuru sürecini tamamlamış olduğu ve anılan süreçlerde davalı şirket temsilcilerinin refakat etmiş olduğu, her iki kişinin de ikamet izni kartları 27.02.2020 tarihinde postadan kendilerine temsil edilmiş olduğu, davacı şirket tarafından 08.01.2020 tarihli ihtarname ile haklı nedenle fesih nedeni olarak hizmet ediminin davalı tarafça ifa edilmemesi olarak gösterildiği, e-mail yazışmalarında görüldüğü üzere davacı şirketin kendisinden istenilen bilgi ve belgeleri teslim etmeyerek işi sürüncemede bırakmış olduğu, belgelerin davacı taraftan istenmesine karşın davalı tarafından dönüş yapılmadığı ve bu itibarla davalıya isnat edilen irtibat ofisi kurulumu işlemlerine başlanmamış olduğu iddiasının yersiz olduğu, davanın reddine ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Davanın , Bursa 19. İcra Dairesinin 2020/... Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davası olduğu görülmektedir.
Dosya nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, 21/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasında, davacı şirketin Türkiye'de irtibat ofisi kurulması ve yetkililerine çalışma izni/ikamet izni alınmasının sağlanması konusunda sözleşme imzalanmış olduğu, Davalı şirket tarafından, davacı şirket yetkilisi ... ... ...'in 29.04.2019 — 25.10.2019 tarihleri arasını kapsayan müteaddit girişli turistik vize döneminde 90 günlük kalış süresini aşmış olduğunun kontrol edilmemesinin, denetim ve uyarı yükümlülüklerinin yerine getirilmemiş olmasının ve kalış süresinin aşılarak irtibat ofisi kuruluş süreçlerinin riske atılmış olmasının sözleşme kapsamındaki edimlerin ifasında esaslı kusur niteliğinde olduğu, bu nedenle davacı şirketin sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığı, Sözleşmenin m.7 uyarınca davalı şirketin cezai şart bedeline hak kazanmamış olduğu, davalı şirket tarafından sözleşmenin feshinden evvel ifa edilen ... ... ... ikamet izni başvurusu için 2.360,00 TL ve ... ikamet izni başvurusu için 2.360,00 TL ücrete hak kazanmış olduğu, davalı şirketin ücrete hak kazandığı işlerin mahsubu neticesinde; Bursa 19.İcra Dairesi 2020/... Esas sayılı icra takibi ile, davacı şirketin davalı şirketten 34.220,00 TL alacaklı olduğu, mahkememizin davalı şirketin Sözleşmenin m.7 uyarınca cezai şarta hak kazandığının kabulü ihtimalinde, davalı şirketin cezai şart alacağının 25.000,00 TL olduğu, TBK.m.182/2 uyarınca tenkis yetkisinin Mahkememize ait olup, bu ihtimalde Bursa 19.İcra Dairesi 2020/... Esas sayılı icra takibi ile, davacı şirketin davalı şirketten 9.220,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacı şirkete yönelik herhangi bir bilgi/belge talebine ilişkin kaydın bulunmadığı, dava dışı üçüncü kişilere yapılan e-posta yazışmalarının davacı tarafa yapıldığının kabulünün olanaklı olmadığı, kanaatleri bildirilmiş, tarafların itirazları neticesinde dosya ek rapor aldırılmak üzere aynı bilirkişiye tevdi edilmiş , 25/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda, kök rapordaki kanaatler bildirilerek değişiklik yapılmasına gerek görülmediği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde, taraflar arasında imzalanan 19/08/2019 tarihli Türkiye'de irtibat ofisi kurulumu ve danışmanlık sözleşmesinin bulunduğu, sözleşme konusunun yabancı sermayeli davacı şirketin Türkiye'de irtibat ofisi kurulumu başvuru dosyası oluşturulup tüm bu işlemlerin takip edilmesi hizmetlerinin davalı tarafından yapılmasına ilişkin olduğu , sözleşme kapsamında davacı tarafından toplam 38.940,00 TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödemelerin hangi hizmetler karşılığı olduğuna dair dosya içerisinde bilgi veye belgenin bulunmadığı, tarafların beyan ve kabulleri dikkate alındığında KDV dahil toplam 38.940,00 TL ödemenin KDV hariç 33.000,00 TL ye tekabül ettiği, bu bedelin 25.000,00 TL sinin irtibat ofisi kurulum ücreti, 4.000,00 TL sinin iki şirket yetkilisi için yurt içinde oturum ve ikamet izni alınması, 4.000,00 TL sininin ise iki şirket yetkilisi için yurt içinden çalışma izni alınması hizmetleri karşılığında olduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından sadece irtibat ofisi kurulması değil aynı zamanda ikamet izni ve çalışma izinlerinin alınması ile ilgili de işleri üstlendiği, davalı şirketin sözleşme kapsamında üstlenmiş olduğu yükümlülüklerin Türk Hukukunu bilmesi kendisinden beklenmeyecek yabancılara yönelik, edindiği meslek kapsamında danışmanlık edimini de içerdiği, bu kapsamında davalı şirket yetkililerinin ikamet izni ve çalışma izni alabilmesi için gerekli şartları sağlayıp sağlamadığı, sağlamıyorsa da bu şartları sağlaması konusunda ilgilileri uyarmasının kendisinden beklendiği, sözleşmesinin ifa edilmesi için gerekli olan işlerin yürütülmesi, ikamet ve çalışma izinlerinin alınması konusunda davalı şirketin özen ve ihtimam yükümlülüğünde olduğu, Türkiye'ye giriş için yabancı uyruklu olan kişilerin 6458 sayılı yabancılar ve uluslararası koruma kanunu uyarınca vize, vize muafiyeti veya ikamet izninin bulunması zorunlu olup, yasanın 11/1 maddesine Türkiye'de 90 güne kadar kalacak yabancılar vatandaşı oldukları veya yasal olarak bulundukları ülkedeki konsolosluklardan geliş amaçlarını da belirten vize alarak gelirler. Vizenin veya vize muafiyetinin Türkiye'de sağladığı kalış süresi her 180 günde 90 günü geçemez düzenlemesine yer vermiş bu durumda vize ile Türkiye'ye giriş yapan yabancıların toplam 180 günlük bir dönem içerisinde toplamda 90 gün Türkiye'de kalma hakkına sahip olacakları görülmekle, 180 günlük dönemin Türkiye'ye ilk giriş tarihinde başladığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında şirket yetkilileri olan ... ... ve Filip Jan'ın adına ikamet izni başvurularının davalı tarafça tamamlanmış olduğu, ... ... adına yürütülen işlemlerin 90 günlük kalış süresini geçmesi nedeniyle tekrar yapıldığı ve 27/01/2020 tarihinde tekrar randevu oluşturularak kısa süreli ikamet izni işlemlerinin yürütülmüş olduğu, bu şirket yetkilisinin 29/04/2019- 25/10/2019 tarihleri arasını kapsayan müteaddit girişli turistik vize döneminde 90 günlük kalış süresini aşmış olduğunun pasaport görüntülerinden de anlaşıldığı, şirket yetkilisinin pasaport görüntülerinden kolayca anlaşılabilen kalış süresini aşıp aşmadığını kontrol edilmemesi, gerekli denetimin ve uyarıların yapılmaması taraflar arasındaki sözleşmenin yürütülmesinde esas kusur olarak değerlendirilmiş, bu nedenlerle davacı şirketin sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığı, davalı şirketin cezai şart bedeline hak kazanmamış olduğu, sözleşmenin feshinden evvel şirket yetkililerinin ikamet izni başvuruları için davalı tarafından 4.720,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin davacı tarafından sözleşme bedeli olarak KDV dahil ödenen 38.940,00 TL den mahsubunun gerektiği, sözleşmenin haklı olarak feshedilmesinden dolayı davacının iade alması gereken bedelin 34.220,00 TL olduğu, takibin bu alacak üzerinden devam etmesi gerektiği, her ne kadar davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu görülse de takip konusu alacak miktarının likit olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle şartları oluşmadığı kanaatlerine varılmakla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2020/... sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazının İPTALİNE,
2-Takibin 34.220,00 TL alacak üzerinden takipteki şartlar ile birlikte DEVAMINA,
3-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına ilişkin talebin REDDİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2.337,56-TL harçtan başlangıçta alınan 665,00-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.672,56-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 2.337,56-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi reddiyatı ve 60,00-TL yargılama gideri toplam 3.456,86-TL'nin davanın kabul ret oranına göre(%88 Kabul, %12 Ret) 3.042,03-TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.720,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023
Katip ......
☪e-imzalı


Hakim ......
☪e-imzalı



Full & Egal Universal Law Academy