Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 Esas 2023/434 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/517
Karar No: 2023/434
Karar Tarihi: 22.03.2023

.......
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİGEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2021/517 Esas
KARAR NO: 2023/434
BAŞKAN............
ÜYE: .......
ÜYE: .......
KATİP: .......
DAVACI : .......
VEKİLİ: Av........
DAVALI : .......
VEKİLİ: Av. .......
DAVA: Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ: 08/06/2021
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1389 Esas 2021/6 Karar sayılı ilamı ile konkordato talep eden ... Tekstil A.Ş.'nin 31/01/2021 tarihinden başlamak üzere 36 eşit taksitte alacaklılarına ödeme yapmasına dair konkordato planı tasdik edildiğini, müvekkili bankanın da konkordato projesine onay veren tarafta olduğunu, ... A.Ş. Tarafından konkordato planına uygun şekilde alacaklı müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalı tasdik edilmiş ve kendince teklif edilmiş konkordato projesine aykırı şekilde müvekkiline ifada bulunmadığını beyan etmiş olup konkordatonun feshini talep etmiş ve davalı aleyhinde başlatmış oldukları Bursa 9. İcra Dairesi 2019/... Esas icra dosyası üzerinde icra takibine devam edilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Davanın ticari işlere özgü, temelinde alacak talepli bir dava olduğunu, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk dava şartına tabii olmasına rağmen davacı banka tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmaksızın davanın açıldığını, bu nedenle davacının davasının dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı banka ile müvekkili arasında yapılan ödeme görüşmelerinde müvekkili şirketi oyalayarak ödeme almayan tarafın davacı banka olduğunu, müvekkili şirket hakkında 06.01.2021 tarihinde konkordato talebi kabul edilerek projenin tasdikine karar verildiğini, bu kapsamda davacı bankanın müvekkili şirketten bu proje ile belirlenenden başkaca alacağı
olmadığının kabulünün gerektiğini,davacı bankanın haksız yere işbu davayı açarak müvekkilinin
alacaklıları arasında ayrım yapılmasını sağlamaya çalıştığını, konkordatonun özüne tamamen
aykırı bir durum oluşturacağından haksız davanın reddi gerektiğini,
Müvekkil şirketin davacı bankaya olan borçları sebebiyle anapara borcu kapsamında Bursa ili,
Nilüfer ilçesi, Ataevlermh. ... Pafta, 1264 lacağı
olmadığının kabulünün gerektiğini,davacı bankanın haksız yere işbu davayı açarak müvekkilinin
alacaklıları arasında ayrım yapılmasını sağlamaya çalıştığını, konkordatonun özüne tamamen
aykırı bir durum oluşturacağından haksız davanın reddi gerektiğini,
Müvekkil şirketin davacı bankaya olan borçları sebebiyle anapara borcu kapsamında Bursa ili,
Nilüfer ilçesi, Ataevlermh. ... Pafta, 1264Ada, 4 Parselde kayıtlı 1. Kat 5. Nolu
taşınmazın satışı gerçekleştirilmiş ve ayrıca kalan borçlar için de davacı bankaya ödeme
vasıtası olarak çekler (ekte konkordato dosyasına sunulan dilekçemiz ile çek bilgileri
sunulmaktadır.) teslim edilmiştir. Davacı bankanın ise yaptığı bu tahsilatları borçtan
düşmediğini, Müvekkili şirketten talep ettikleri ödeme miktarından, yapmış oldukları tahsilatı
mahsup etmediklerini, davacı bankanın bilinçli ve kasti olarak bu ödemeleri borçtan düşmeyerek
müvekkil ile arasında uyuşmazlık çıkarttığını,bu sebeple anlaşma yoluna varmak ve borcunu
ödemek isteyen müvekkilinin müzakerelere devam etmek zorunda kaldığını, Davacı banka ise
süreci uzatarak müvekkil şirketin kabul etmesinin mümkün olmadığı haksız taleplerde
bulunduğunu ve müvekkili şirketi bu süreçte oyalayarak, borç kapsamında ödeme almayı da
reddettiğini, Şimdi ise müvekkilce ödeme yapılmadığı gerekçesi ile konkordatonun kısmen
feshini talep ettiğini, Müvekkili şirketin hiçbir zaman davacı bankaya ödeme yapmama niyeti
içerisine girmediğini,diğer tüm alacaklılar ile anlaşarak süreci sorunsuz bir şekilde yürüten
müvekkili şirketin davacı bankanın bu tutumu karşısında zarara uğradığını, tüm bu nedenlerle
haksız davanın tümüyle reddini talep ettikleri, görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Derdest dava İİK ' nun 308/e maddesi konkordatonun feshi talebine ilişkindir.
Davacı taraf davacının davalıya olan konkordatoya tabi olan borcunun taahhüt ettiği vadede ödemediğini bu sebeple İİK308/e maddesi uyarınca eldeki davayı açtığını belirtmiştir.
Mahkememizin 2018/908 esas sayılı dosyasında konkordato komiseri olarak görev yapan ve tasdik kararı sonrası kayyım olarak atanan kayyımdan davalının kayıtları tetkik edilerek ve 2 ayda bir düzenlediği raporlara göre davacının feshe dayanak yaptığı konkordato taksitlerinde ödeme yapılıp yapılmadığı, ne miktarda ödeme yapıldığı, hangi taksitlerden ne miktarda ödeme yapılmadığı hususunda rapor düzenlenilmesi istenilmiştir.
Dosyanın bir bankacı ve konkordato komiserliği yapan mali müşavir bir bilirkişiye tevdii ile bilirkişilere banka kayıtlarında yerinde inceleme yetkisi verilerek ve ayrıca konkordato dosyasında davacının konkordatoya tabi alacağının niteliği, davalının iddia ettiği çeklerin ve taşınmazın bu borcun teminatı olarak verilip verilmediği ve elde edilen gelirlerin dava konusu konkordatoya tabi borçtan mahsubu gerekip gerekmediği, bu kapsamda davalı şirketin tasdik kararı sonrası vadelerinde ödemesi gereken ve fakat ödemediği tutar bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmiş olup bu kapsamda rapor düzenlenmiştir.
Dosyanın ek rapor düzenlenmesi için bilirkişilere tevdii ile konkordato tasdik kararı verilen ödeme projesi çerçevesinde dava tarihine kadar ödemesi gereken taksit sayısı ve tutarı bir tablo halinde gösterilerek bu taksitlerden ne kadarlık kısmının ödendiği, ne kadarlık kısmının ödenmediği konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.

Düzenlenen bilirkişi raporuna göre; "Davacı Rehinli alacaklı ... Bankası A.Ş. ile Davalı ... Tekstil ve Gıda
San. Tic. A.Ş. arasında 1.100.000,00 TL tutarında 36 ay vadeli protokol yapıldığı,
ipotek rehinin paraya çevrilerek satışı aşamasına geçildiği, Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Ataevler mah. .......”B Pafta, 1264 Ada, 4 Parselde
kayıtlı 1.Kat 5 nolu daire satışından 370.000,00 TL elde edildiği ve borca istinaden
ödendiği,
Davalının iddia ettiği çeklerin ve taşınmazın bu borcun teminatı olarak verildiği,
Davalı vekilinin dosyasına 15.01.2019 tarihinde sunduğu dilekçe ekindeki
çeklerden yukarıda detaylı izah edildiği üzere 59.350,00 TL toplam çekin, kat ihtar
tarihi öncesinde kredi hesaplarına mahsubunun yapıldığı, kalan 10.700,00 TL’lik
çekin konkordatoya tabi borçtan mahsubunun yapıldığı,
Konkordatoya tabi borçtan 10.700.00 TL+370.000.00=380.700.00 TL ödeme
yapıldığı,
Bu kapsamda davalı şirketin tasdik kararı sonrası vadelerinde ödemesi
gereken ve fakat ödemediği tutarın (1.100.000-370.000-10.700)=719.300.00 TL
olduğu, belirlenmişti. Kök raporda; davacı ... bankasının rehinli alacaklı olduğu ve taraflar
arasında yapılan protokol ile “... Bankası A.Ş ile 1.100.000,00 TL tutarında
36 ay vadeli protokol yapılmış ipotek rehinin paraya çevrilerek satışı aşamasına
geçilmiştir. Bankaya 370.000,00 TL para ipotek fek bedeli için alacaklı adına yatırılmıştır.” anlaşmaya varıldığı, tespit edilmiştir. Ödeme planına göre; Bakiye 730.000,00 TL’nin/36 taksitle ödeneceği, ilk taksit olan 20.280,00 TL’nin ödendiği, kalan taksitlerin ödenmediği" hususlarında rapor düzenlenmiştir.
Eldeki davada tartışılması gereken husus alacaklılar toplantısından sonra ancak tasdik kararı verilmezden evvel davalının konkordatoya tabi olan borçların bir kısmını ödemiş olması neticesinde ödenen toplam meblağın tasdik kararından sonra vadelerde ödemesi gereken tutarı karşılıyor olması nedeniyle tasdik kararından dava tarihine kadar vadelerin ödenmiş sayılıp sayılmayacağı, yahut bu ödeme sonrası kalan bakiye borcun taahhüt edilen taksitler halinde ödenmesinin gerekip gerekmediği, bu minvalde davacının tasdik kararından dava tarihine kadar konkordatoya tabi olan vadelerdeki borçlarının ödemiş sayılıp sayılmayacağı noktasındadır.
Ödenen tutar davacının alacağına konu rehnin paraya çevrilip elde edilen 370.000,00 TL gelir ile yine davacıya verilmiş olan 10.700,00 TL tutarında çeklerin tahsilinin yapılmış olması nedeniyle toplamda 380.700,00 TL olarak ortaya çıkmıştır.
Davacının konkordatoya tabi borcu adi alacak olarak 948.200,00 TL tutarında olup rehinli borcun yapılandırılması kapsamında taraflar 1.100.000,00 TL'nin 36 ay vadede ödenmesini kararlaştırmışlardır.
Davacının yapılan tahsilatlarla birlikte konkordatoya tabi borçlar ödemiş olduğu 380.700,00 TL'lik tutar aylık taksitler dikkate alındığında 1 yıllık ödenmesi gereken taksitleri aşan tutardadır.
Bilirkişi raporunda yapılan ödeme sonrası bakiye kalan borcun 36 ay vadede ödenmesi gerektiği ve buna göre ilk taksidin ödenmiş sayılabileceği görüşüne açıklanan gerekçelerle iştirak edilmemiştir. Bu husus hukuksal nitelendirmeye ait olup mahkemenin yapması gereken bir değerlendirmedir. Zira davacı alacaklı konkordato projesinde alacaklılar toplantı tarihi olan 16/03/2020 tarihli alacaklılar toplantısında 1.100.000,00 TL borcun Ocak 2021 tarihinden itibaren başlamak üzere 36 ay vade ile ödenmesini kabul etmiş bu ödeme ise davacının kabulünden sonra gerçekleşmiştir. Ödenen tutarın vadelerde ödenmesi gereken taksitlerin ne kadarlık kısmını karşıladığı gözetilerek değerlendirme yapılması bu bakımdan da zorunludur. Zira alacaklılar toplantısı ile yapılan borçlu ve alacaklılar arasında bir akit oluşmakta bu akdin tasdik koşullarının bulunup bulunmadığı mahkemece değerlendirilip şartları var ise tasdik kararı verilmektedir. Tarafların alacaklılar toplantısında oluşturduğu akde itibar etmek gerekir. Bu bağlamda toplantıdan sonra ancak tasdik kararından önce yapılan 380.700,00 TL'lik tahsilatın ne kadarlık vadedeki borcu karşılayıp karşılamadığına göre değerlendirme yapılması zorunludur. Aksi düşünce konkordatonun amacıyla da bağdaşır nitelikte değildir. Zira yapılan bu tahsilat tutarı kadar rehinli alacaklının yerine rehin veren geçmektedir. Rehin veren de bu ödeme nedeniyle bu tutar kadar alacağın vadelerine hak kazanmaktadır. Aksi düşünce rehin verenin hakkını bertaraf eder nitelikte olacaktır. Nitekim Yargıtay'da aynı görüştedir. (Bknz: "İ.İ.K.nda bu ve buna benzer maddelerde amaç borçlunun malvarlığını korumak ve bu sayede konkordato projesinin başarıya ulaşmasını sağlamaktır. Alacağı 3. kişi rehni ile teminat altına alınan alacaklı kanundaki sınırlamalara bağlı kalmadan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilecek ve asıl borçlunun konkordato takibinin kabul edilmesi halinde rehinden karşılayamadığı alacak için konkordatoya tabi olarak talep edebilecektir. Malı satılan 3. kişide rücû alacağını ancak konkordato nisabına dahil edilmesi halinde talep edilebilcektir. 3. kişi rehniyle temin edilen alacağın tamamının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi hem alacaklı hem de asıl borçluya rücû edecek alacaklı açısından gerekliliktir. Bu bağlamda taşınmazı satılan 3. kişi nisaba ve sonuç olarak konkordatoya tabi olmadan alacağını tam olarak alma hakkına sahip olacağından bu kabul diğer alacaklıların zararına olabilece"ğine dair Yargıtay 6. HD. 2021/1792 Esas - 2021/100 Karar sayılı kararı, benzer yönde; "Bu gerekçeler ışığında alacağı 3. kişi rehniyle temin edilen alacaklının alacağının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi borçlu ve rehin veren 3.kişinin kanunun 303. maddesi çerçevesinde hareket etmesi gerekece"ğine dair Yargıtay 15. HD. 2021/1389 Esas - 2021/275 Karar sayılı kararı) 15. Hukuk Dairesi rehin veren 3. Kişinin 303. Madde uyarınca ödenen tutar kadar rehinli alacaklının yerine geçeceğini kabul etmektedir. Bunun sonucunda ödenen tutar kadar taksitlerin alacak hakkı bu 3. Kişiye geçmektedir.
Açıklanan gerekçelerle alacaklılar toplantısından sonra tasdik kararından önce konkordatoya tabi olan borcun ödenen kısmın ne kadarlık vadeye tekabül ettiğinin belirlenmesine göre karar verilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Tahsil edilen 380.700,00 TL'lik tutar dava konusu edilen vadelerin ve hatta 1 yıllık vadelerdeki borcu karşılamaktadır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın harcın harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına.
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ye göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023

Başkan .......
E-imzalı
Üye .......
E-imzalı
Üye .......
E-imzalı
Katip .........
E-imzalı



Full & Egal Universal Law Academy